Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail; İran ve Hizbullah’tan gelecek misillemeye hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail, İran’ın nisan ayındakinden daha büyük bir saldırısına hazırlanıyor. İran’ın muhtemel misillemesi nedeniyle İsrail Hava Kuvvetleri personeline yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

İsrail, yaklaşık iki haftadır Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye Tahran’da düzenlenen suikasta yanıt olarak İran’dan gelecek bir saldırıya hazırlanıyor.

İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberinde, İran’ın nisan ayında yüzlerce iisnsansız hava aracı ve füzeyle düzenlediği saldırıya işaret edilerek, “İsrail, geçen nisan ayında insansız hava araçlarının olduğu geceden daha geniş çaplı bir İran saldırısına hazırlanıyor” ifadelerine yer verildi.

İran’ın olası misillemesinden dolayı İsrail Hava Kuvvetlerinde görevli personelin yurt dışına çıkışının yasaklandığı bildirildi.

Aynı zamanda Kan News, ordunun pazar günü yayınladığı bir genelgeyle şu anda Gürcistan ya da Azerbaycan’da bulunan tüm izinli askerlerin derhal İsrail’e dönmelerini emrettiğini bildirdi. Her iki ülke de İran’a yakın, ancak sadece Azerbaycan İran ile doğrudan sınır paylaşıyor. Askerlerin bu ülkelerde muhtemelen tatilde ya da aile ziyareti için bulunduğuna dikkat çekildi.

İsrail’in hazırlığı iletişim ve elektriğe odaklandı

Bloomberg’de yer alan habere göre İsrail misillemeye karşı savunma hazırlıklarında kritik altyapı ve iletişime odaklandı.

Yetkililer elektrik tedarikin kesintiye uğraması durumunda enerji santralleri için alternatif yakıt stoklamak da dahil en kötü senaryoya hazırlanıyor. Ülkenin en büyük elektrik enerjisi tedarikçisi olan İsrail Elektrik Kurumu’nun operasyon, lojistik ve güvenlikten sorumlu başkan yardımcısı Tamar Fekler 7 Ekim’den bu yana IEC’nin elektrik santrallerine yerinde savunma sistemi kurduğunu söyledi.

Açık denizdeki gaz kuleleri, Hizbullah’ın saldırılarına maruz kalma riski taşıyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli bir yetkili, kuzeyde topyekûn bir savaş olması durumunda İsrail’in sondaj kulelerinin kapatılmasına duruma göre karar vereceğini, bu nedenle de tam bir kapatmanın hızlı bir şekilde gerçekleşmesinin pek mümkün olmadığını söyledi.

Öte yandan kısa süreli bir elektrik kesintisinin bile kaosa yol açacağını değerlendiren yetkililer Hayfa liman kenti ve başkent Tel Aviv başta olmak üzere özellikle ülkenin kuzeyindeki şehirlerde telefon direklerinin yarısından fazlasına yedek dizel jeneratörler veya lityum piller yerleştirdi. Düzinelerce direk yakındaki işletmelerin veya belediye tesislerinin jeneratörlerine bağlandı.

Acil bir durumda cep telefonunun kritik önem taşırdığını hatırlatan İletişim Bakanlığı Genel Müdürü Inbal Mashash, olası elektrik kesintisi durumunda normalde iki saat olan mobil operasyonları 24 saate kadar uzatmaya çalıştıklarını söyledi.

Ayrıca bakanlar, belediye yöneticileri ve acil durum koordinatörlerine uydu telefonları sağlandı. Mashash, SpaceX’in Starlink’inin de yakında belediyelerde internet bağlantısı sağlamak için kullanıma sunulacağını açıkladı.

Netanyahu’dan bakanlara yasak

Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu’nun kabine üyelerini güvenlik konularını kamuoyu önünde konuşmamaları konusunda uyardığı belirtildi.

Netanyahu’nun kabine üyelerine İran ve Hizbullah ile yaşanan gerilimden dolayı İsrail için “önemli günler” olduğu mesajını verdiği ifade edildi. Kabine üyelerini uyaran Netanyahu’nun güvenlik konularının kamuoyu önünde konuşulmamasını istediği kaydedildi.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English