Ortadoğu
İsrail, Tahran’daki uranyum santrifüj tesisini vurdu

İsrail ordusu, Tahran’da uranyum zenginleştirmek için kullanılan santrifüjlerin üretildiği bir tesisi vurduğunu açıkladı. Ordudan yapılan açıklamada, saldırının İran’ın nükleer silah üretme kapasitesini engelleme amacı taşıdığı belirtilirken, gece saatlerinde füze parçası üreten fabrikaların da hedef alındığı kaydedildi.
İsrail ordusu, başkent Tahran’da uranyum zenginleştirme amaçlı santrifüjlerin üretildiği bir tesise saldırı düzenlediğini bildirdi.
Ordu yönetiminden yapılan açıklamaya göre, İran bu yeni santrifüjler aracılığıyla nükleer silah yapmak için uranyum zenginleştirme ölçeğini ve hızını artırmayı amaçlıyordu.
Açıklamada ayrıca, İsrail hava kuvvetlerinin geçtiğimiz gece boyunca İran’ın füze hammaddesi ve bileşenleri üreten tesislerini de hedef aldığı belirtildi.
İsrail ordusu, bu tesislerde üretilen karadan karaya füzelerin İran tarafından İsrail topraklarına saldırı amacıyla, karadan havaya füzelerin ise İsrail hava kuvvetlerine karşı kullanıldığını kaydetti.
UAEA önceki saldırılardaki hasarı doğrulamıştı
İsrail daha önce de hava saldırılarıyla İran’ın Natanz’daki yer altı fabrikasında bulunan uranyum zenginleştirme santrifüjlerini imha etmişti.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi’ye göre, santrifüjler elektrik kesintisi ve tesisin yer üstü bölümünün yıkılması sonucu devre dışı kalmış olabilir.
Grossi ayrıca, İsrail’in saldırılarının ardından İran’ın İsfahan kentindeki nükleer tesiste de hasar tespit edildiğini belirtti.
UAEA Başkanı, tesiste dört binanın yıkıldığını ifade etti: merkezi kimya laboratuvarı, uranyum dönüştürme tesisi, reaktörler için yakıt üretim tesisi ve uranyum tetraflorür işleme tesisi.
Öte yandan, Fordo’daki yakıt zenginleştirme tesisi ile inşaatı devam eden Hondab’daki ağır su reaktöründe herhangi bir hasarın kaydedilmediği bilgisi verildi.
Buşehr Nükleer Santrali ve Tahran’daki araştırma reaktörünün de son saldırılarda hedef alınmadığı ve zarar görmediği aktarıldı.
Ortadoğu
İran meclisi, UAEA ile işbirliğini askıya alma tasarısını onayladı

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını onayladı. Tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar kamera kurulumu, denetimler ve müfettiş girişleri gibi tüm faaliyetlerin durdurulmasını öngörüyor.
İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, ABD’nin ülkedeki üç nükleer tesise yönelik saldırısının ardından, hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile tüm işbirliğini askıya almaya zorlayan yasa tasarısını kabul etti.
IRNA ajansının aktardığına göre tasarı, nükleer tesislerin güvenliği garanti altına alınana kadar denetimler ve müfettiş girişleri de dahil olmak üzere tüm faaliyetlerin durdurulmasını içeriyor.
Komisyon Sözcüsü İbrahim Rızai, pazartesi günü öğleden sonra yapılan toplantının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Rızai, “Hükümeti Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini askıya almaya zorunlu kılan tasarı gündeme alındı ve maddelerinin incelenmesinin ardından genel hatları komisyon üyelerince onaylandı,” dedi.
Denetimler ve müfettiş girişleri durdurulacak
Sözcü Rızai, kabul edilen tasarının içeriğine ilişkin detayları da paylaştı. Rızai, “Bu tasarıya göre hükümet, kamera kurulumu, denetimler, müfettişlerin girişi veya ajansa rapor sunulması gibi ajansla olan her türlü işbirliğini askıya almakla yükümlü olacak. Bu durum, ülkemizin nükleer merkezlerinin güvenliği garanti altına alınana kadar devam edecektir,” ifadelerini kullandı.
Karar, Amerika Birleşik Devletleri’nin pazar günü şafak vaktinde İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisine saldırı düzenlemesinin ardından geldi.
İran’dan meşru müdafaa vurgusu
Saldırının ardından İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, yayımladığı mesajla ülkesinin tüm seçenekleri saklı tuttuğunu belirtti.
Arakçi, “Birleşmiş Milletler Antlaşması ve meşru müdafaa çerçevesinde karşılık verme izni veren hükümleri uyarınca İran, egemenliğini, çıkarlarını ve halkını savunmak için tüm seçenekleri saklı tutmaktadır,” dedi.
İran Atom Enerjisi Kurumu da bir bildiri yayımlayarak saldırıyı kınadı. Bildiride, Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislerin, uluslararası hukuka ve özellikle Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na (NPT) aykırı, vahşice bir eylemle hedef alındığı vurgulandı.
Kurum, “Bu milli sanayinin gelişim yolunun durdurulmasına izin vermeyeceğiz,” açıklamasında bulundu.
Ortadoğu
İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

İran devlet televizyonu, Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nü hedef alan bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Saldırının ardından ABD’nin Irak, Bahreyn, Kuveyt ve Katar’daki askeri üslerinde en yüksek alarm seviyesine geçildiği bildirildi.
İran devlet televizyonu, geçtiğimiz saatlerde yaptığı duyuruyla Katar topraklarında bulunan Amerikan el-Udeyd Hava Üssü’ne karşı askeri operasyonun başladığını bildirdi.
Saldırının ardından ABD’nin Irak ve Orta Doğu’daki diğer üslerinde en yüksek düzeyde alarm durumuna geçildi.
El-Udeyd, ABD’nin Orta Doğu’daki en büyük hava üssü olma özelliğini taşıyor ve ABD Merkez Komutanlığı’nın (CENTCOM) operasyon karargahına ev sahipliği yapıyor.
Saldırının detayları ve hedefleri
Axios portalının İsrailli bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Tahran emirliğe doğru altı füze fırlattı. İsrailli Ynet portalı ise bir kaynağa atıfta bulunarak İran’ın Irak’taki bir hedefe bir, Katar’daki hedeflere ise 10 füze ateşlediğini yazdı.
Sky News‘in aktardığına göre, el-Udeyd üssünde az sayıda İngiliz askeri ve askeri teçhizatı da bulunuyor.
Yerel kaynaklar, Katar’ın başkenti semalarında uçan birkaç cismin görülebildiğini ve muhtemelen hava savunma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan patlama seslerinin duyulduğunu bildirdi.
ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı
Bölgedeki üslerde alarm durumu
Reuters ajansı, ABD’nin Irak’taki hava üssünde ve Irak merkezli Şafak News portalına göre Bağdat’taki ABD Büyükelçiliği’nde maksimum muharebe hazırlığı durumuna geçildiğini duyurdu.
İran devlet televizyonu ise Bahreyn, Kuveyt, Katar ve Irak’taki çeşitli ABD üslerinde alarm sirenlerinin çaldığını aktardı.
Taraflardan ilk tepkiler
İran Silahlı Kuvvetleri, ülkeye yönelik hiçbir saldırgan eylemin yanıtsız bırakılmayacağı taahhüdünde bulundu.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve ABD Genelkurmay Başkanı Dan Cain, “durum odası” olarak adlandırılan merkezde gelişmeleri anlık olarak koordine ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği Ofisi, İran’ın saldırısına ilişkin yaptığı yorumda, devam eden misillemelerin istikrarsızlığı daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Ortadoğu
ABD, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı hazırlıklara başladı

ABD’li askeri yetkililer, İran’ın küresel petrol ve gaz sevkiyatının beşte birinin yapıldığı Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidine karşı acil durum planları hazırlıyor. The New York Times’ın haberine göre Pentagon, İran’ın füze ve İHA saldırılarından endişe ederken, ABD donanması da bölgedeki gemilerini daha az savunmasız hale getirmek için dağıtma yoluna gidiyor.
ABD’li askeri yetkililer, İran’ın Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve küresel petrol ile gaz sevkiyatı için hayati önem taşıyan Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidini hayata geçirmesi ihtimaline karşı bir eylem planı hazırlıyor.
The New York Times‘ın (NYT) haberine göre, askeri yetkililer ve analistler, İran’ın füze ve insansız hava aracı saldırılarını bölgedeki ABD üsleri ve tesisleri için ciddi bir tehdit olarak görüyor.
Bazı yetkililer ayrıca, İran’ın vekil gücü olan Kudüs Gücü’ne bağlı birimlerin Amerikan birliklerine saldırabileceği yönündeki endişelerini dile getiriyor.
İran parlamentosu, Amerikan bombardıman uçaklarının Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç kilit nükleer tesise yönelik saldırılarının ardından Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasını onaylamıştı.
Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi İsmail Kevseri, konuyla ilgili nihai kararın ülkenin Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından verileceğini bildirmişti.
İranlı uzmandan Hürmüz Boğazı için kademeli eylem planı önerisi
ABD donanması gemilerini dağıtıyor
Küresel petrol ve gaz hacminin yaklaşık beşte birinin taşındığı ve en dar noktasında 33 kilometre genişliğe sahip olan su yolunun İran tarafından kapatılması, Basra Körfezi’nde bulunan Amerikan mayın tarama gemilerini izole edebilir.
Beyaz Saray’daki görüşmelere katılan iki Pentagon yetkilisine göre, ABD donanması, gemilerini daha az savunmasız hale getirmek amacıyla körfezdeki unsurlarını dağıtmayı hedefliyor.
İsrail güçlerinin bir haftadan uzun süren ve İran’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırısında, İran’ın deniz üslerine saldırı düzenlenmedi. Bu durum, Tahran’ın bölgede hâlâ güçlü bir donanmaya sahip olduğu anlamına geliyor.
Bölgede yaklaşık 40 bin Amerikan askeri bulunurken, İran’ın Hürmüz Boğazı’na döşeyebileceği büyük bir mayın stoğu da mevcut.
Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan İran politikası uzmanı Kerim Sadjadpur, durumu, “İran’ın eylem seçeneklerinin birçoğu, bir intihar bombacısının kendini patlatmasının stratejik eşdeğeridir. Tahran, Hürmüz Boğazı’nı mayınlayarak, bölgesel petrol tesislerini yıkarak ve İsrail’e füzelerle saldırarak diğer ülkelere büyük zarar verebilir, ancak İran misilleme saldırısından sağ çıkamayabilir,” sözleriyle değerlendirdi.
Basra Körfezi’nde bir mayın tarama gemisinde görev yapmış eski bir ABD donanma subayına göre, İran’ın Hürmüz Boğazı’nda en az bir hafta sürecek bir mayın temizleme operasyonunu Amerika için son derece maliyetli ve tehlikeli hale getirme kapasitesi bulunuyor.
Küresel ekonomi de etkilenecek
Boğazın mayınlanması, neredeyse tüm petrol ihracatı bu kanaldan geçen İran için de ciddi ekonomik hasara yol açacak.
Bölgedeki ticari gemiciliğin güvenliğinden sorumlu olan ABD donanmasının Beşinci Filosu ve diğer ülkeler, boğazın kapatılmasının sonuçlarını artan enerji fiyatları şeklinde hissedecek.
Analitik şirketi Vortexa’nın verilerine göre, 2022’nin başından Mayıs 2025’e kadar boğazdan geçen günlük petrol, kondensat ve yakıt akışı 17,8 milyon ila 20,8 milyon varil arasında değişiyordu.
Irak, İran, Kuveyt, BAE ve Suudi Arabistan gibi birçok OPEC üyesi, petrollerinin büyük kısmını, çoğunlukla Asya’ya olmak üzere, bu boğaz üzerinden ihraç ediyor.
Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatçılarından biri olan Katar da neredeyse tüm LNG sevkiyatını bu yolla gerçekleştiriyor.
-
Görüş1 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Asya2 hafta önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Ortadoğu6 gün önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi1 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mevcut jeopolitik değişiklikleri anlamak: Sergey Karaganov ile mülakat
-
Avrupa6 gün önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de göçmen isyanı büyüyor: Deniz piyadeleri Los Angeles’ta
-
Dünya Basını1 hafta önce
İran’la savaş kapıda mı?