Bizi Takip Edin

Ortadoğu

İsrail’de “devlete sızma” tartışması: “Dün vatan haini ilan ettiniz yarın idam edersiniz”

Yayınlanma

İsrail’in iç güvenlik teşkilatı Şin-Bet’in, aşırı sağcı unsurların İsrail polis teşkilatına sızdığı iddiasıyla başlattığı gizli soruşturmanın basına sızması, hükümet içinde yeni bir krizi tetikledi. Soruşturmanın hedefinde olduğu öne sürülen Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile Şin-Bet Başkanı Ronen Bar arasında sert bir atışma yaşandı. Bar, kendisine yöneltilen suçlamaların giderek infaza varacak bir sürece dönüştüğünü söyledi.

Kanal 12’nin haberine göre tartışma yaratan soruşturma, 2024’te Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa’daki statükoyu fiilen delerek, Yahudilerin ibadetine izin veren müdahalesinden kısa bir süre sonra başlatıldı.

Basına sızan Şin-Bet tarafından hazırlanan ve 26 Eylül 2024 tarihini taşıyan iç yazışma belgesinde, “Kanun uygulayıcı kurumlara Kahanist ideolojinin sızması, Şin-Bet’in görev tanımı içinde yer alan tehlikeli bir olgudur ve engellenmelidir” deniyor.

Kahanizm, 1990’da suikasta uğrayan aşırı sağcı din adamı ve eski milletvekili Meir Kahane’nin ideolojisini temel alıyor. Kahane’nin kurduğu ve daha sonra yasaklanan Kach adlı grup İsrail’de 2016’da terör örgütü ilan edildi. Ben Gvir’in partisi Otzma Yehudit, bu ideolojik çizginin siyasi mirasçısı olarak görülüyor.

Basına sızan ve iç yazışma notu olduğu değerlendirilen belgede Bar’ın, “Siyasi kadroların bu tür süreçlere dahil olması nedeniyle, bu tür sızmaların durdurulması akıllıca ve dikkatlice yapılmalı” ifadeleri yer alıyor.

Bu ifadede doğrudan suçlanmasa da açıkça Ben Gvir ima ediliyor.

Soruşturmanın, hükümetin Bar’ı görevden almak için harekete geçmesi sonrası basına sızması da ayrıca dikkat çekici bir nokta.

“Qatargate” skandalını soruşturan Şin-Bet Direktörü görevden alındı

“Emri sen mi verdin?”

Sızıntının olduğu saatlerde yapılan güvenlik toplantısında Ben Gvir, soruşturmayı, seçilmiş siyasetçilere karşı “bürokratik darbe” girişimi olarak nitelendirdi, “Seçilmiş yetkililere karşı gizli soruşturmalar yürüten bir teşkilat başkanı, demokrasi için doğrudan tehdittir. Siyasi makamları dinliyor, darbe için delil topluyor. Bu kişi görevden alınmakla kalmamalı, yargılanmalı” dedi.

Ben Gvir ayrıca soruşturmanın Meclis denetimi olmaksızın yapıldığı, yasa dışı şekilde seçilmiş bir bakanı hedef aldığı ve Şin-Bet’in görev sınırlarını aştığı gerekçeleriyle hukuka aykırı olduğunu iddia etti.

İsrail basınına göre Ben-Gvir aynı toplantıda bulunan Bar’a “Bu soruşturmayı gerçekten sen mi başlattın” diye sordu. Bar ise “Bu yalan size karşı bir soruşturma açılmasını asla emretmedim” yanıtını verdi. Bunun üzerine toplantıyı terk edip Bar’ın yazdığı öne sürülen iç yazışma belgesiyle geri dönen Ben Gvir, Şin-Bet Başkanı’na “yalancı ve darbeci” diyerek istifa çağrısı yaptı.

Ben-Gvir’in suçlamalarından sonra söz alan Bar, “Dün bana vatan haini dediniz, bugün hapse atılmamı istiyorsunuz, yarın da beni idam edersiniz” diyerek hem Ben-Gvir’e hem de iki gün önce kendisini görevden alan bakanlara tepki gösterdi.

Bar, Şin-Bet’in görevlerini belirleyen 2002 tarihli yasaya atıf yaparak, “Demokratik rejimi ve onun kurumlarını korumanın Şin-Bet’in yasal görevi” olduğunu söyledi.

Bar soruşturmanın bir siyasetçi ya da siyasi partiyi hedef almadığını “radikal unsurların devlete sızmasını önlemek” için başlattığını savundu.

Şin Bet’ten yapılan açıklamada ise “Devlet kurumlarına, özellikle güvenlik ve kolluk kuvvetlerine bu grupların sızmasına yönelik bilgiler alındığında, yasal görev kapsamında önlem alınmaktadır” denildi.

İsrail’de hükümet-yargı kavgası yeniden alevlendi

Bar ve Başsavcı hedefte

Geçen hafta hükümet, Netanyahu’nun “güven kaybı” gerekçesiyle Bar’ın görevden alınmasına karar verdi. Pazar günü ise kabine, Başsavcı Gali Baharav-Miara hakkında güvenoyu vermeyerek görevden alma sürecini başlattı.

Her iki hamle de kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı. Hükümeti eleştirenler, Netanyahu’nun yakın çevresi ile Katar arasında yasa dışı bağlar iddiasıyla devam eden Şin-Bet soruşturmasının bu görevden almalarda çıkar çatışması oluşturduğunu savunuyor.

Ortadoğu

Hafız Esad’ın mezarı yağmalandı

Yayınlanma

Suriye’de devrik lider Beşar Esad’ın babası Hafız Esad’ın naaşının mezarından çıkarıldığı bildirildi. Kimliği belirsiz, askeri üniformalı kişilerin Lazkiye’nin Kardaha ilçesindeki aile mozolesinde bulunan kalıntıları alıp götürdüğü belirtildi. Olayın görüntüleri basına yansıdı.

Suriye’de devrik lider Beşar Esad’ın babası Hafız Esad’ın naaşının mezarından çıkarıldığı bildirildi.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) yönetiminin kontrolündeki Suriye devlet televizyonunun fotoğraf ve videolara dayandırdığı haberinde, kimliği belirsiz, askeri üniformalı kişilerin Lazkiye’nin Kardaha ilçesindeki aile mozolesinde bulunan kalıntıları alıp götürdüğü belirtildi.

2000 yılında hayatını kaybeden Hafız Esad, Kardaha’daki aile mozolesine defnedilmişti.

Suriye gazetesi Zaman el-Vasl‘ın yayınladığı videolardan birinde, mezarın kazıldığı anların yer aldığı iddia edildi.

Devlet televizyonu, bu videonun 17 Nisan’da çekildiğini belirtti.

Geçtiğimiz aralık ayında, Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından, askeri üniformalı kişiler Hafız Esad’ın mezarını yakmıştı.

Aynı mozolede Hafız Esad’ın eşi Enise ve büyük oğlu Basil de defnedilmişti.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

Netanyahu: Beşar Esad yardımımızla düştü

Yayınlanma

İsrail Başbakanı, cihatçı grupların Şam’a ilerlediği sırada Tahran’ın müttefiki Beşar Esad yönetimine yardım için gönderdiği uçakları kendilerinin engellediğini ileri sürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı örgütlerin 8 Aralık’ta Beşar Esad yönetimini devirmesine “yardım ettiklerini” açıkladı. Netanyahu, İran’ın Esad’ın devrilmesinden kısa süre önce Şam’a destek için havadan indirme yapmayı planladığını, cihatçı grupların Şam’a ilerledikleri sırada gönderilen İran uçaklarını İsrail F-16’larının engellediğini söyledi. Netanyahu, “Bizim yardımımız olmasaydı Esad rejimi düşmezdi” dedi.

“Uçakları biz durdurduk”

Yahudi Haber Sendikası’nın dün düzenlediği konferansta konuşan Netanyahu, Hizbullah’ın Lübnan’da İsrail’den “ağır darbe” aldığını gören İran’ın, Esad’ı kurtarmak için harekete geçtiğini söyledi. “Esad’ı kurtarmak zorundalardı” diyen Netanyahu, Tahran’ın yardım için “bir veya iki hava indirme tümeni” göndermek istediğini iddia etti. İsrail Başbakanı, “Biz bunu durdurduk. Şam’a giden bazı rotalardaki bazı İran uçaklarına birkaç F-16 gönderdik… Geri döndüler” diye konuştu. İsrail Başbakanı, bu konuda daha fazla ayrıntı vermedi.

“Silahların yüzde 90’ını imha ettik”

Netanyahu, İran’ın Esad’ı ayakta tutmak için gönderdiği silahların yüzde 90’ını imha ettiklerini de ileri sürdü.

Esad yönetiminin devrilmesinin hemen ardından Suriye ordusunun hava, kara ve deniz kuvvetlerine yüzlerce hava saldırısı düzenleyen İsrail, 1967’den beri işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri üzerinden de Suriye topraklarının derinliklerine girmeye başlamıştı. Golan’dan Şeyh (Hermon) Dağı’nın Suriye tarafına ilerleyerek bölgede üsler kurdu. İsrail, Suriye’nin başkenti Şam’ın 20 kilometre kadar yakınına ilerledi.

Suriye-İsrail normalleşmesi gündemde

Suriye geçici yönetiminin İsrail saldırıları ve işgali karşısında sessizlikleri dikkat çekerken Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşen ABD Kongresi üyesi Cory Mills geçen hafta Şara ile yaptıkları görüşmede Suriye ile İsrail arasındaki olası normalleşmenin koşullarının ele alındığını açıklamıştı. Mills’e göre Şara, Suriye’nin doğru koşullar altında, İbrahim Anlaşmaları’na katılmakla ilgileniyor.

Eski İngiliz diplomat Craig Murray de yakın zamanda HTŞ liderliğindeki Suriye yönetiminin, 2026’nın sonuna kadar İsrail’i tanıyacaklarına dair Birleşik Krallık’a güvence verdiğini söylemişti.

Okumaya Devam Et

Ortadoğu

“ABD istedi, Hakan Fidan Hamas’a baskı yapıyor”

Yayınlanma

Haaretz’e göre Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Doha’da bir araya geldiği Hamas yöneticilerinden ateşkes müzakerelerinde İsrail’e taviz vermelerini istedi. Habere göre Hakan Fidan bu baskıyı “ABD’nin özel talebi” üzerine yapıyor.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, hafta sonu resmi ziyaret için gittiği Doha’da önce Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani tarafından kabul edildi sonra Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile bir araya geldi.

İkili ilişkiler ve bölgedeki gelişmelerin masaya yatırıldığı görüşmeden sonra iki bakan ortak basın açıklaması yaptı. Fidan, Türkiye’nin Gazze’deki durum karşısında önceliklerinin net olduğu belirterek, bunların ateşkesin bir an evvel yeniden sağlanması, insani yardımların kesintisiz biçimde Gazze’ye ulaştırılması, İsrailli rehine ve Filistinli tutukluların karşılıklı takasının gerçekleşmesi olduğunu söyledi. Fidan, Ankara’nın bu noktadaki çabalara destek vermeye devam edeceğini vurguladı.

Hakan Fidan, Doha’daki ziyareti sırasında Hamas Şura Meclisi Başkanı Muhammed Derviş ve Hamas Siyasi Büro üyeleriyle de bir araya geldi.

Görüşmeyle ilgili Filistinli kaynakların Haaretz gazetesine verdiği bilgilere göre, Fidan Hamas yetkililerine ateşkes ve esir takası müzakerelerinde İsrail’e bazı tavizler vermeleri yönünde baskı yaptı. Haberde bu baskının, “ABD’nin özel talebi” üzerine yapıldığına dikkat çekildi.

Anadolu Ajansının Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırdığı habere göreyse bu görüşmede Gazze’deki insani durum ve ateşkes müzakerelerindeki son durum ele alındı. Hamas tarafı, görüşmede, kalıcı ateşkes için çaba göstermeyi sürdürdüklerini belirterek, son dönemde yapılan görüşmelerle ilgili bilgi aktardı.

Fidan da Gazze’de barışın tesisi için Türkiye’nin uluslararası platformlardaki çalışmalarının ve ikili düzeydeki çabalarının devam ettiğini söyledi.

Fidan, bir süre önce NATO dışişleri bakanları toplantısı için gittiği Brüksel’de Reuters’a verdiği demeçte Türkiye’nin İsrail ile Suriye’de karşı karşıya gelmek istemediğini söylemişti. Kısa bir süre sonra da Türkiye ve İsrail, Suriye’de askeri çatışmadan kaçınma gerekçesiyle teknik düzeyde müzakereler için Azerbaycan’da bir araya gelmiş, görüşmede mutabakata varılamasa da görüşmelerin devamına karar verilmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English