Bizi Takip Edin

AVRUPA

Kişinev, MoldovaGaz’ı millileştirmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Moldova Başbakanı Dorin Recean, MoldovaGaz’ın millileştirilmesine yönelik yasal düzenlemeler hazırlanması talimatını verdi. Recean, Gazprom’un Transdinyester’e doğalgaz tedarikini durdurmasını ve MoldovaGaz’ın borcunu gerekçe göstermesine tepki gösterdi. Ayrıca Recean, ulusal varlıkların millileştirilmesini kolaylaştıracak yasa değişikliklerinin yapılması gerektiğini belirtti.

Moldova Başbakanı Dorin Recean, MoldovaGaz’ın varlıklarının millileştirilmesine ilişkin yasal çerçevenin hazırlanması için talimat verdi. Şirketin kontrol hissesi (yüzde 50 artı bir hisse) Gazprom’a ait bulunuyor.

İnterfaks ajansının aktardığına göre Recean, bugün düzenlenen bakanlar kurulu toplantısında yaptığı açıklamada, Gazprom’un ocak ayından itibaren Transdinyester’e doğalgaz tedarikini durdurma kararından memnun olmadığını ifade

Bu kararın MoldovaGaz ile yapılan anlaşmaya aykırı bir şekilde alındığını ve şirketin borcunu gerekçe göstererek uygulamaya konduğunu savunan Recean, “Uluslararası denetim, böyle bir borcun var olmadığını ortaya koydu. Belki bu para seyahatlere ve yatlara harcandı, ancak bu borcun Moldova vatandaşlarının sırtına yüklenmesi kabul edilemez,” dedi.

Bununla beraber Recean, Moldova’nın daha önce de Rusya’nın enerji şantajıyla başa çıktığını vurguladı. Adalet Bakanlığı’na stratejik alanlar da dahil olmak üzere işletmelerin millileştirilmesini sağlayacak yasal düzenlemeleri hazırlama talimatı verdi.

Başbakan, “Bu arada, bu varlıklar zamanında bizden zorla alındı. Bu varlıkları devletin mülkiyetine geri kazandırmalıyız,” diye ekledi.

MoldovaGaz anonim şirketi, 1999 yılında kuruldu. Şirket hisselerinin yüzde 35,33’ü Moldova hükümetine, yüzde 13,44’ü Transdinyester’in mülkiyet yönetimi komitesine ve yüzde 1,23’ü azınlık hissedarlarına ait.

2000’lerin başında Transdinyester yetkilileri hisselerini Gazprom’un yönetimine devretti. 2021 yılında Gazprom ve MoldovaGaz beş yıllık bir sözleşme imzaladı.

Sözleşmenin şartlarından biri, Moldova’nın borcunu ödemesiydi. Rus şirketi bu borcu 709 milyon dolar olarak değerlendiriyor.

AVRUPA

Avrupa’da doğalgaz fiyatları yükseldi

Yayınlanma

Rusya’nın Ukrayna üzerinden gaz akışını durdurmasıyla Avrupa’da doğalgaz fiyatları yükseldi. Bu durum, bölgenin soğuk kış aylarında ana gaz kaynağından mahrum kalmasına neden oluyor.

Avrupa’da gaz fiyatları, 2025 yılının başında Rusya’dan tedarikin durmasıyla birlikte bu yılın ilk işlem gününde yükselişe geçti.

Bölge, ana tedarik kaynağı olmadan soğuk kış aylarına hazırlanıyor.

İlk ayın vadeli gaz fiyatları yaklaşık yüzde 4,3 artarak megavat saat başına 51 avroya yükseldi. Bu, Ekim 2023’ten bu yana görülen en yüksek seviye.

Yeni yılın ilk gününde, iki savaşan ülke arasındaki transit anlaşmasının sona ermesiyle Rus gazının Ukrayna üzerinden teslimatları durdu ve herhangi bir alternatif bulunmuyor.

Bloomberg‘in haberinde, tüccarların Rusya’dan tedarikin kaybedilmesinden doğan etkiyi anlamaya çalıştığı belirtildi. Rus gazı, Orta Avrupa’daki pek çok ülke için hayati bir kaynak olarak kabul ediliyor. Depolardan çekilen doğalgaz miktarı, kıta genelinde 2021’den bu yana en hızlı şekilde azalıyor.

Habere göre, bu durum bazı ülkelerde sıcaklıkların sıfırın altına düşmesi beklentisiyle çakışıyor, bu da ısınma talebini artıracak. Bu durumdan en çok etkilenen ülkelerden biri olan Slovakya’da, ocak ayının ortasına kadar sıcaklıkların -7 dereceye kadar düşmesi bekleniyor.

Diğer tedarikçilerden gelen stoklar ve sevkiyatlar sayesinde Avrupa’nın gaz stoklarının bu kış tükenmesi pek muhtemel olmasa da tüccarlar önümüzdeki ısınma sezonu için stokları yeniden doldurmakta daha fazla zorluk yaşayabilir.

Gelecek yazın doğalgaz fiyatları, 2025-2026 kış fiyatlarını aşarak yeniden depolama maliyetlerini artırdı.

Rusya’nın enerji devi Gazprom, iki taraf arasındaki anlaşmanın sona ermesiyle Rus gazının Ukrayna üzerinden Avrupa’ya sevkiyatının durduğunu açıklamıştı.

Her iki ülkedeki yetkililere göre, Ukrayna’nın Rus gazının topraklarından geçmesine izin veren anlaşmayı yenilemeyi reddetmesi üzerine Rusya’dan Avrupa’ya doğalgaz akışı kesildi.

Bu durum, Avrupa pazarını yılda yaklaşık 15 milyar metreküp gazdan mahrum bırakacak.

Türk Akımı’nın, Avrupa’ya Rus gazının tek kaynağı olması bekleniyor.

Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurdu

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Fico: AB’ye Rus gazının kesilmesinin ciddi etkileri olacak

Yayınlanma

Slovakya Başbakanı Robert Fico çarşamba günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın Rusya’dan gelen doğalgazın musluğunu kapatmasından Rusya’nın değil Avrupa Birliği’nin zarar göreceğini söyledi.

Kiev, Rus enerji devi Gazprom ile Moskova’nın Ukrayna boru hatları üzerinden Orta Avrupa’ya doğalgaz akışını sağlayan transit anlaşmasını uzatmayı reddederek Slovakya ve Macaristan gibi ucuz Rus enerjisine bağımlı ülkelerin itirazlarını görmezden geldi.

Anlaşma 1 Ocak’ta sona ererek on yıllardır yürürlükte olan bir düzenlemenin sonunu getirdi.

Slovakya Başbakanı Fico sosyal medya üzerinden yaptığı yeni yıl konuşmasında, “Ukrayna üzerinden gaz transitinin durdurulmasının Rusya Federasyonu üzerinde değil ama AB’de hepimiz üzerinde ciddi bir etkisi olacaktır,” dedi.

Noel tatili sırasında Moskova’ya sürpriz bir ziyarette bulunarak Vladimir Putin ile doğalgaz tedariki konusunu görüşen Fico, daha önce anlaşmanın sona ermesinin AB için maliyetleri artıracağını ve Slovakya’daki enerji fiyatlarını yükseltmenin yanı sıra bloğun rekabet gücünü de etkileyeceğini savunmuştu.

Gazprom, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurdu

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ise çarşamba günü Rus gaz anlaşmasının sona ermesini Kiev için bir “zafer” olarak selamladı.

Sikorski, “Putin, Ukrayna’yı atlatmak ve gaz arzını kesme tehdidiyle Doğu Avrupa’ya şantaj yapmak amacıyla Kuzey Akım’ı inşa etmek için milyarlar harcadı. Bugün Ukrayna onun AB’ye doğrudan gaz ihraç etme imkanını ortadan kaldırdı,” dedi.

Rusya, Şubat 2022’de başlayan savaşın ardından Almanya ve Polonya gibi AB ülkelerine enerji tedarikini kesmişti. Fakat aralarında Slovakya, Macaristan ve Avusturya’nın da bulunduğu bir grup AB üyesi ülke, Rus gazını satın almaya devam ediyordu.

Yine çarşamba günü Rusya, Moldova’nın ayrılıkçı bölgesi Transdinyester’e gaz sevkiyatını durdurdu.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İktisatçılara göre Avro bölgesi küresel ticaret savaşının tehdidi altında

Yayınlanma

Financial Times’ın (FT) 72 iktisatçıyla yaptığı bir ankete göre, olası bir küresel ticaret savaşı ve bölgesel siyasi felç olma hali, 2025 yılında Avro bölgesi ekonomisinin karşı karşıya olduğu en büyük iki tehdit.

ABD ile büyük bir ticaret fazlasına sahip olan Avro bölgesi, sadece yüksek gümrük vergilerine değil, aynı zamanda Donald Trump’ın eylemlerine karşılık olarak Çin’in küresel piyasalara ucuz ürünler sürmesi tehdidine de maruz kalıyor.

Analist Eurasia Group’un Avrupa Genel Müdürü Mujtaba Rahman, “Trump’ın ikinci başkanlığı şu anda en büyük siyasi ve iktisadi risk. Avrupa gümrük tarifelerine ve Trump’ın Çin’den daha agresif bir şekilde ayrışmaya zorlamasına maruz kalacak,” dedi.

FT’nin anketine katılan iktisatçılar, ABD’nin uygulayacağı gümrük vergilerinin tetikleyeceği bir ticaret çatışmasına neredeyse kesin gözüyle bakıyor: Katılımcıların yüzde 69’u bunu olası görürken, yüzde 68’i böyle bir senaryonun gelecek yıl bölge için en büyük tehdit olduğu konusunda uyarıyor.

Ankete katılanların yüzde 81’i, ikinci bir Trump döneminin Avro bölgesi büyümesi üzerinde baskı yaratacağını söyledi.

Ankete katılan 72 kişi Avro bölgesi ekonomisinin ortalama olarak sadece %0,9 oranında büyümesini bekliyor. Bu, üst üste üçüncü düşük büyüme yılı olacak ve Avrupa Merkez Bankası personelinin aralık ayında öngördüğü yüzde 1,1’in altında kalacak.

Fakat tek para birimi bölgesinin resesyondan kaçınabileceği konusunda geniş bir mutabakat var.

Ankete katılan ekonomistlerin çoğu (yüzde 61) AMB Başkanı Christine Lagarde’ın AB politika yapıcılarına topyekûn bir ticaret savaşından kaçınmak için Trump ile ticaret müzakerelerine girme çağrısını destekliyor.

İyimserlik için potansiyel nedenler sorulduğunda, her beş kişiden biri faiz oranlarındaki düşüşe ve tüketici talebinde bir miktar artış umuduna atıfta bulundu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English