Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre yabancı yatırımcılar, ‘Pekin’in ülkenin sallantıdaki ekonomisini desteklemek için daha fazla yardım vaatlerine’ olan güvenlerini kaybetmelerinin ardından Çin hisse senetlerini ve tahvillerini terk etmeye başladı.
FT’nin Hong Kong’un Stock Connect işlem programından elde ettiği verilere dayanarak yaptığı hesaplamalar, yatırımcıların 24 Temmuz’da Çin Komünist Partisi (ÇKP) politbürosunun politika desteğini artırma taahhüdünü takiben Çin hisse senetlerinde yaptıkları 7,4 milyar dolarlık net alımları neredeyse tamamen tersine çevirdiğini gösteriyor.
Bu arada, Çin’in döviz düzenleyicisi tarafından Çarşamba günü açıklanan rakamlara göre, yabancı kurumsal yatırımcıların tahvil varlıkları Temmuz ayında 37 milyar renminbi düşerek 3,24 trilyon renminbiye geriledi.
Portföy yöneticileri ve analistler, politbüro toplantısının ardından yavaşlamış görünen satışların Ağustos ayında hız kazandığını ve bu hafta gösterge faiz oranında sürpriz bir indirime gidilmesinin ardından hızlanmasının muhtemel olduğunu söyledi.
FT’ye göre Çin menkul kıymetlerine olan akışın tersine dönmesi, zayıf tüketici harcamalarını artırma, yüksek genç işsizliği ile mücadele etme ve ülkenin sorunlu emlak sektörüne daha fazla destek sağlama sözü veren parti liderlerinin geçen ayın sonlarında verdiği vaatlere olan güvenin azaldığını yansıtıyor.
Teknoloji yasağından sonra Çin’de belirsizlik
Biden’ın Çin’in bazı kritik teknoloji sektörlerine ABD yatırımının yasaklandığını duyurmasının ardından bu ülkedeki Amerikan yatırımcılar için belirsizlik ortaya çıktı.
FT’ye konuşan isminin açıklanmasını istemeyen ve Hong Kong merkezli bir yarı iletken startup’ının kurucusu bir kişi, “Haberlerin ortaya çıkmasının ardından ekibi, en azından ekibin bir kısmını Çin dışına taşımaya kararlıydım. Aksi takdirde finansman çok sınırlı olacak,” dedi.
Çarşamba günü bir kararnameyle duyurulan ve önümüzdeki yıl yürürlüğe girmesi beklenen yasak, Çin ordusunun Amerikan fonlarına ve bilgi birikimine erişimini engellemek amacıyla kuantum bilişim, gelişmiş çipler ve yapay zekâ yatırımlarını engellemeyi amaçlıyor.
ABD’li yatırımcılar ise yasağın Çin’deki varlıkları üzerindeki potansiyel etkisini hesaplamaya çalışıyor ve uyum ya da çıkış stratejilerini değerlendiriyor.
Özel sermaye grupları General Atlantic, Warburg Pincus ve Carlyle Group, ülkenin teknolojik bir süper güç olarak ortaya çıkışına oynadıkları bahislerden elde edecekleri büyük getiriler için son yıllarda Çin’e milyarlarca dolar akıtmıştı. Fakat birçoğu şimdiden Çin’den çekildi. Dealogic’in rakamlarına göre, satın alma grupları Çin’de 2021 yılında 47 milyar dolar değerinde anlaşma yaptı, ancak bu rakam 2022’de sadece 2,4 milyar dolara ve bu yıl şimdiye kadar 2,8 milyar dolara düştü.
En sert önleyici hamlelerden biri Sequoia Capital’den geldi. Haziran ayında Silikon Vadisi girişim sermayesi şirketi, Çin kolunu ABD ve Avrupa operasyonlarından ayıracağını ve Hindistan’daki işini de kapatacağını açıkladı.
Avrupalı bir girişim sermayesi yatırımcısı, “Amerikan girişim sermayesi şirketlerinin Çin’e yatırım yapma dönemi artık sona erdi,” dedi.
Bununla birlikte, düzinelerce başka ABD girişim fonu Çinli şirketlere yatırım yapmaya ya da hisselerini korumaya devam ediyor. Bunlar arasında GGV Capital, GSR Ventures, Walden International ve geçen ay Çin yatırımlarıyla ilgili bir kongre komitesinin soruşturacağını açıkladığı Qualcomm Ventures da bulunuyor.