Donald Trump’ın bu hafta ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından, savunmasını ABD’ye bağlayan Tayvan yönetimi ilişkileri geliştirmek için sıraya girdi. Trump daha önce Tayvan’ın savunmasını için ABD’ye ödeme yapması gerektiğini savunmuş ve hatta Tayvan’ın çip işini ABD’nin elinden aldığını söylemişti.
Trump’ın Tayvan’la nasıl bir ilişki kuracağı, ikinci başkanlığıyla ilgili en önemli sorulardan biri. ABD, tek Çin ilkesi doğrultusunda Pekin’in egemenliğine saygı duyduğunu ve Tayvan’ın bağımsızlığını tanımadığını söylese de, Taipei’nin açık ara en önemli siyasi ve güvenlik ortağı konumunda ve Tayvan’ı silahlandırıp askeri birliklerini eğiterek savunma kabiliyetlerini güçlendiriyor.
Tayvan lideri Lai Ching-te ve Dışişleri Bakanı Lin Chia-lung Trump’ı kutlamakta gecikmedi. Lin, önemli bir yarı iletken güç olan Tayvan’ın, seçilmiş başkanın “Make America Great Again” sloganını gerçekleştirmesine yardımcı olmada çok önemli bir oyuncu olacağını söyledi.
Hükümetin ağır toplarından biri Nikkei Asia’ya adının açıklanmaması kaydıyla yaptığı açıklamada, “Tayvan yeni Trump ekibiyle iyi bir işbirliği yapacağımızdan emin,” dedi.
Yetkili, “Çin, ABD ve Lai’ye karşı şüpheciliği yaymak için çok çalışacak ve Tayvan ile ABD’yi bölmek için her şeyi deneyecek. Ancak Trump’ın önceki döneminde birçok üst düzey yetkilinin Tayvan’la büyük etkileşimleri ve işbirlikleri oldu” ifadelerini kullandı.
Yine de yeni başkan diplomasiye işlemsel yaklaşımı ve ticari tarifelerle ilgili vurgularıyla tanınıyor. Tayvan, Trump’ın kabine atamalarını -özellikle dışişleri ve savunma portföylerini-, Ukrayna savaşına vereceği yanıtı, Avrupa ve Asya’daki geleneksel güvenlik ortaklarından taleplerini ve Çin’le ticaret savaşını iki katına çıkarıp çıkarmayacağını yakından izleyecek.
Uzmanlar, Tayvan hükümetinin savunma harcamalarını artırma ve askeri reformları hızlandırma çağrısında bulunmasını bekliyor.
Trump’ın ilk yönetiminde üst düzey bir ulusal güvenlik yetkilisi olan Ivan Kanapathy, “Başkan Trump’ın ‘güç yoluyla barış’ yaklaşımı, düşmanlarımızın bir kez daha caydırılacağı ve ortaklarımızın uluslararası güvenlik için daha fazla yük üstleneceği anlamına geliyor” dedi.
Tayvan Savunma Bakanı Wellington Koo salı günü yaptığı açıklamada ABD seçimlerinin galibi kim olursa olsun “Tayvan’ın kendini savunma kararlılığını ve Tayvan’ın ekonomik güvenliği ile stratejik jeopolitik konumunun önemini anlamalarını sağlamalıyız” dedi.
Ancak Çin ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyen ana muhalefet partisi Kuomintang’ın bazı üst düzey isimleri askeri harcamaların artırılması konusunda çekincelerini dile getirerek ABD’nin Tayvan’ı bu yönde zorlama nedenlerini sorguladı. KMT’nin önde gelen milletvekillerinden Weng Hsiao-ling geçtiğimiz günlerde Nikkei Asia’ya verdiği demeçte savunma bütçesinin önemli ölçüde artırılmasına karşı olduğunu söyledi.
US Taiwan Watch adlı düşünce kuruluşunun direktörlerinden Chieh-Ting Yeh çarşamba günü Tayvan’ın diplomatik ve siyasi çevrelerin ötesinde Trump’a yakın kişilere ulaşması gerektiğini öne sürdü.
Tayvan Yabancı Muhabirler Kulübü’nde (TFCC) düzenlenen bir tartışma sırasında Yeh, “Tayvan’ın siyasi liderlerinin Wall Street, Silikon Vadisi ve diğer alanlarda Trump’ı tanıyan ve Trump üzerinde etkisi olan kişilerle ilişki kurması gerekiyor” dedi. “Politikalar açısından çok daha fazla öngörülemezlik olacak” diye ekledi.
Taichung’daki Amerikan Ticaret Odası’nın eski başkanı ve yorumcu Courtney Donovan Smith, Trump’ın ilk Beyaz Saray’ında “Çin’e inat olsun diye ya da Çin’e karşı bir koz olarak Tayvan’a yardım etmek isteyen” bazı yetkililer olduğunu hatırlattı.
Smith TFCC’ye “Tayvan’a kendi başına gerçekten değer vermiyorlardı” dedi. Ancak Smith, ulusal güvenlik danışmanı John Bolton ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo gibi Tayvan’ı aktif olarak destekleyen üst düzey isimlerin de olduğunu söyledi: “Örneğin Pompeo … Tayvan’ı ve Tayvan’ın dünyadaki rolünü gerçekten anladı.”
Lai’nin bu hafta X’te “ortak değerler ve çıkarlar üzerine inşa edilen uzun süreli Tayvan-ABD ortaklığının bölgesel istikrar için bir köşe taşı olmaya devam edeceğine ve daha fazla refaha yol açacağına” inandığını yazmasının ardından, Trump’ın bir diğer eski ulusal güvenlik danışmanı Robert O’Brien, “bir sonraki başkanımızı tebrik ettiği için” kendisine teşekkür etti.
Nikkei Asia tarafından görülen büyük bir ABD danışmanlık şirketinin iç yazışmasında O’Brien Trump’ın dışişleri bakanı olması en muhtemel aday, Pompeo ise savunma bakanı olması en muhtemel ikinci aday olarak gösteriliyor.
Notta savunma bakanlığı için ön sırada adı geçen Cumhuriyetçi senatör Tom Cotton daha önce Washington’a Tayvan politikasını değiştirme çağrısında bulunmuştu. ABD’nin bir savaşa müdahale edip etmeyeceği konusunda Pekin ve Taipei’de kasıtlı olarak belirsizlik yaratmak anlamına gelen “stratejik muğlaklık” yerine, esasen Çin’in saldırması halinde Amerika’nın Tayvan’ı savunacağını söyleyen “stratejik netlik” çağrısında bulundu.
Uzmanlar, ikili ilişkileri yönetmek için Tayvan’ın ABD’deki defacto temsilciliğinin de kilit önem taşıyacağı görüşünde.
Taipei ve Washington’daki kaynaklar, Trump’ın dönüşünün etkili bir elçi kriterlerini değiştirmesi nedeniyle Tayvan’ın Alexander Yui’nin yerini alacak yeni bir fiili ABD büyükelçisi atamayı düşünebileceğini söylüyor.
Bu arada Tayvan’ın yeni fiili ABD elçi yardımcısı Andrea Yi-Shan Yang önemli bir kanal olarak görülüyor. Başkan Lai ve Dışişleri Bakanı Lin ile yakın çalışmış, Demokratik İlerleme Partisi’nin genel sekreter yardımcılığını yapmış, Avustralya ve İngiltere’de eğitim görmüş bir isim.
Bu elçiler Çin ve ABD tarafından resmi olarak tanınmıyor. İlişkileri ‘kolaylaştırıcı’ fiili görev yürütüyorlar
Prospect Foundation adlı düşünce kuruluşunun başkan yardımcısı Raymond Sung, TFCC’de yaptığı konuşmada “Yang son derece yetenekli, Lin ve Lai ile doğrudan konuşabilir ve Washington’daki karar alıcılarla etkili bir şekilde iletişim kurabilir” dedi ve ekledi: “ABD’de DİP liderliği için yetenekli ve güvenilir bir kanal.”
Trump’ın atamaları konusunda ise Sung, “Üst düzey bakanlar Elon Musk ya da onun gibiler yerine profesyonel olanlardan seçildiği sürece emin ellerdeyiz” dedi.
Cuma günü düzenlenen ayrı bir TFCC brifinginde Tayvan Çevre Bakanı Peng Chi-ming, ABD ile teknoloji ve iklim işbirliği konusunda iyimserliğini koruyarak Washington’daki değişimin “büyük bir sorun” olmayacağını söyledi.
Peng, “ABD’nin Tayvan’a ihtiyacı olduğunu düşünüyorum – tedarik zinciri desteği ve ayrıca çip desteği – bu nedenle ilişkinin çok fazla değişmeyeceğini düşünüyorum” dedi.
Trump ilk döneminde ABD’yi iklim değişikliğiyle ilgili Paris Anlaşması’ndan çekmiş olsa da Peng, tedarik zincirlerinin karbonsuzlaştırılmasının sadece hükümetler tarafından değil özel sektör tarafından da yönlendirildiğini söyledi.
Elektrikli araçlar, açık deniz rüzgar çiftlikleri ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına atıfta bulunan ve Amerika’nın küresel lider konumunu vurgulayan Peng, “Başkan Trump’ın iklim teknolojisinden vazgeçmeyeceğini düşünüyorum” dedi. Ayrıca önümüzdeki dört yıl içinde görüşmeler için ABD’yi ziyaret etmeyi umduğunu söyledi.
Bu arada Tayvan Ekonomi Bakanı Kuo Jyh-huei perşembe günü yaptığı açıklamada, gümrük vergisi riski göz önüne alındığında hükümetin Tayvanlı şirketlerin “üretim üslerini Çin dışına taşımaları için yardımda bulunacağını” söyledi.
Economist Intelligence Unit analistlerinden Nick Marro, Trump’ın teknoloji ihracatı kontrollerini ve Çin’in çip hırslarına karşı diğer kısıtlamaları güçlendirmesiyle bu tedarik zincirleri üzerindeki baskının artabileceği uyarısında bulundu.
Marro, “Bir başka Çin-ABD ticaret savaşı, Taiwan Inc. için tedarik zincirlerini Güneydoğu Asya veya Hindistan’a kaydırma aciliyetini destekleyebilir,” dedi. “Ancak Çin’in düşük maliyetli üretim ekosistemi, yetenek havuzları ve sofistike endüstriyel kümelenmeleri göz önüne alındığında, Tayvanlı firmaların toplu halde Çin dışına taşınması pek olası değil” diye ekledi.