Bizi Takip Edin

Diplomasi

Londra’daki Ukrayna görüşmeleri ertelendi

Yayınlanma

İngiltere, ABD, Fransa, Almanya ve Ukrayna’nın önde gelen diplomatlarının Londra’da yapmayı planladığı Ukrayna konulu görüşme ertelendi ve yetkili düzeyine indirildi. Toplantıda Kiev’in, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planı yerine 30 günlük geçici bir ateşkesi görüşmeyi hedeflediği belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun toplantıya katılmayacağı açıklandı.

İngiltere, ABD, Fransa, Almanya ve Ukrayna’nın önde gelen diplomatlarının Londra’da yapmayı planladığı Ukrayna konulu görüşme ertelendi.

Sky News‘in haberine göre, 23 Nisan’da gerçekleşmesi beklenen toplantı yerine beş ülkeden üst düzey yetkililer arasında görüşmeler yapılacak.

Bunun yanı sıra Axios portalının ABD yönetimine dayandırdığı haberine göre, Ukrayna heyeti Londra’daki görüşmelerde ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planı yerine 30 günlük bir ateşkesi görüşmeye odaklanmayı amaçlıyor.

Haberde, Kiev’in son 24 saat içinde planlanan toplantıda geçici bir ateşkesi değerlendirmeye hazır olduğunu ifade ettiği belirtildi.

Axios‘un aktardığına göre, Trump’ın önerisi hem Rusya hem de Ukrayna ile ilgili çeşitli önemli maddeler içeriyor.

Plan, Rusya için ABD tarafından Kırım üzerindeki kontrolün “de jure” (hukuken) tanınmasını ve ayrıca Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye oblastlarının bir kısmındaki varlığının “de facto” (fiilen) tanınmasını öngörüyor.

Ayrıca, Ukrayna’nın NATO üyeliği hedefinden vazgeçmesi, ancak Avrupa Birliği ile entegrasyon olasılığını sürdürmesi şartı bulunuyor.

Rusya için önemli bir diğer madde ise 2014’ten bu yana uygulanan ABD yaptırımlarının kaldırılması ve ABD ile özellikle enerji ve sanayi alanlarında ekonomik işbirliğinin genişletilmesi perspektifi.

Ukrayna ise bir grup Avrupa devleti ve muhtemelen diğer benzer düşünen ülkeler tarafından sağlanacak güvenlik garantileri alıyor.

Ancak Axios, belgede bu mekanizmanın tam olarak nasıl organize edileceğinin belirtilmediğini ve ABD’nin katılımının doğrudan öngörülmediğini vurguluyor.

Ayrıca, Harkov oblastının bir kısmının Kiev’e iade edilmesi ve temas hattı boyunca uzanan Dinyeper Nehri’nin engelsiz kullanımının sağlanması planlanıyor.

Ukrayna, yıkılan bölgelerin yeniden inşası için tazminat ve yardım bekleyebilir, ancak bu fonların kaynağı belirsizliğini koruyor.

Planın ayrı maddeleri Zaporıjye Nükleer Güç Santrali’ne ilişkin detaylar içeriyor. Santral resmen Ukrayna’ya ait kalacak, ancak yönetimi ABD kontrolüne geçecek.

Santralden üretilen elektrik hem Ukrayna’ya hem de Rusya’ya sağlanacak.

Bunun yanı sıra, ABD ve Ukrayna arasında yapılacak bir anlaşma kapsamında maden çıkarma konusunda bir mutabakatın imzalanması planlanıyor.

Londra’daki görüşmeler, geçen hafta Paris’te başlayan diyaloğun devamı niteliğinde. Ukrayna tarafını Kiev heyeti temsil edecekken, ABD’yi Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg temsil edecek.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun toplantıya katılmayacağı bildirildi.

Daha önce The New York Times, Rubio’nun görüşmeleri atlama kararının, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Kiev’in Moskova’nın Kırım üzerindeki kontrolünü tanımayacağına dair açıklamalarıyla ilgili olduğunu yazmıştı.

Fakat Beyaz Saray Sözcüsü Tammy Bruce, Rubio’nun planlarındaki değişikliğin siyasi nedenlerden ziyade tamamen programındaki lojistik zorluklarla ilgili olduğunu dile getirmişti.

Sky News‘teki haberde, diplomatik düzeyin düşürülmesinin, ABD Başkanı Donald Trump ve ekibinin ateşkes anlaşmasına varmak için Rusya ve Ukrayna üzerindeki “artan baskısıyla” çeliştiği kaydedildi.

Londra’da Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha ile İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy arasında ikili bir görüşme yapılması bekleniyor.

Diplomasi

G7 zirvesinde gündem Rusya karşıtı yaptırımlar

Yayınlanma

Kanada’da yapılacak G7 toplantısında, Rusya karşıtı yaptırımlarda AB ile ABD’nin ortaklaşıp ortaklaşamayacağı soru işareti olarak duruyor.

Reuters’a konuşan Almanya hükümetinden bir yetkili, zirvede AB ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlar konusunda ne ölçüde uzlaşabileceğinin görüşüleceğini söyledi.

AB, bu hafta Moskova’nın enerji gelirlerini, bankalarını ve askeri sanayisini hedef alan 18. yaptırım paketini açıkladı.

Alman yetkili, ABD’nin de bir yaptırım paketi üzerinde görüşmelerde bulunduğunu söyledi ve “Dolayısıyla Kanada’da, paralel hareketin ne kadar mümkün olacağına bakılacak,” dedi.

ABD Kongresi’nin önümüzdeki hafta başlayacak zirve öncesinde yaptırım tasarısını kabul etmesi olası görünmüyor.

Alman yetkiliye göre, 15-17 Haziran tarihlerinde yapılacak G7 zirvesi, Ukrayna açısından bir dönüm noktası olsa da, Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in katılımıyla Moskova’ya karşı Kiev’e destek konusunda bir ilerleme sağlanması olası görünmüyor.

Zirveye, ABD Başkanı Donald Trump ve Almanya Şansölyesi Friedrich Merz de katılacak. Merz’in bu ayın başlarında Trump ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşme, genel olarak başarılı olarak değerlendirilmişti.

Yetkili, ABD’nin Rusya ve Ukrayna arasındaki müzakerelerde yer almasının ve yaptırım tartışmalarının doğru yönde “biraz daha ilerletilmesinin” çok önemli olduğunu söyledi.

Almanya’nın Ukrayna’ya askeri ve mali desteğini sürdürmesi konusunda ise gerçekçi olunması gerektiğini belirtti.

Yetkili, “Mevcut durumu koruyarak, ABD’nin Ukrayna’ya bazı çok önemli hizmetleri sunmaya devam etmesi halinde, iyi bir yol izlemiş oluruz,” dedi.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

NATO, Rusya’yı ve Arktik’i uydudan gözetleyecek

Yayınlanma

NATO, ABD yönetimiyle yaşanabilecek istihbarat sorunlarına karşı SINBAD adlı kendi uydu gözetleme sistemini devreye alıyor. Yapay zeka destekli proje, Rusya’nın askeri hareketliliğini, Ukrayna’daki savaşı ve stratejik önemi artan Arktik bölgesini izleyecek.

NATO, ittifakın istihbaratında ana rolü oynayan ABD ile işbirliğinde yaşanabilecek sorunları göz önünde bulundurarak kendi uydu gözetleme araçlarına geçiş yapıyor.

Bloomberg‘e konuşan NATO Dönüşüm Müttefik Yüksek Komutanı Pierre Vandier, yeni sistemin ittifakın Rusya sınırları, Ukrayna’daki savaş ve Arktik gibi “devasa toprakları” gözlemlemesine ilk kez olanak tanıyacağını belirtti.

SINBAD (Geniş Alan Tespiti için Akıllı Gösterge ve Uyarı) adı verilen girişim için NATO, ABD’li uydu görüntüleme tedarikçisi Planet Labs ile anlaştı.

Şirket, dünya genelindeki belirli bölgeleri yıl boyunca tarayarak yüksek frekanslı görüntüler elde edecek ve yapay zeka, herhangi bir değişikliği tespit ederek uyarılar oluşturmak için kullanılacak.

‘Rusların Ukrayna’da duracağından emin değiliz’

NATO komutanı Vandier, yeni uydu gözetleme imkanlarının hem mevcut görevleri hem de Ukrayna’da bir barış anlaşması durumunda ortaya çıkabilecek ihtiyaçları karşılayacağını ifade etti.

Vandier, “Bugün Rusların Ukrayna’da duracağından emin değiliz,” diyerek Doğu Avrupa ülkelerine zamanında istihbarat sağlamanın önemini vurguladı ve “Onlara şunu söyleyebileceğiz: Sizi izliyoruz,” dedi.

Yetkililere göre, bir barış anlaşmasına varılması halinde uydu istihbaratı, NATO ülkelerinin ateşkesin uygulanmasını denetlemesine yardımcı olacak.

Bu denetim, Ukrayna’da barış gücü misyonu planlayan “gönüllüler koalisyonu” içindeki ülkeler tarafından Kiev’in alması gereken garantilerin önemli bir parçası olarak görülüyor.

Pilot proje Ocak 2026’da genişleyecek

Bir ittifak yetkilisine göre SINBAD, NATO’nun Ocak 2026’da planlanan daha büyük ölçekli bir uzay istihbaratı konuşlandırması öncesinde gerçekleştirilen bir pilot proje niteliğinde.

Başka bir ittifak temsilcisi ise teknolojinin, Rusya ve Çin‘in bölgedeki artan nüfuzu nedeniyle NATO için giderek daha önemli hâle gelen Arktik’i izlemek için de kullanılabileceğini söyledi.

İsveç ABD’den bağımsız olarak silah ve uzay kapasitesini artıracak

Okumaya Devam Et

Diplomasi

İsrailli yetkili ifşa etti: ABD, müzakereleri İran’ı aldatmak için kullandı

Yayınlanma

Üst düzey bir İsrailli yetkili, ABD ve İsrail’in, nükleer programına yönelik saldırıları öncesinde İran’ı aldatmak için ortak bir operasyona katıldığını söyledi.

Jerusalem Post’a (JP) konuşan yetkiliye göre, pazar günü yapılması planlanan nükleer müzakereler, İran’a karşı kullanılan aldatma taktiğinin bir parçasıydı.

Cuma sabahı erken saatlerde İran, devlet televizyonunda pazar günü yapılması planlanan ABD ile nükleer müzakerelere veya bir sonraki duyuruya kadar herhangi bir müzakereye katılmayacağını duyurdu.

İsrailli yetkililer, ABD Başkanı Donald Trump’ın 12 Haziran akşamı yaptığı ve İsrail’in “saldırabileceğini” ima eden açıklamalarının İranlıları uyardığından endişe duyuyordu.

İsrail saatiyle saldırılardan sadece birkaç saat önce, saat 19:00 civarında yapılan bu açıklama, İsrail için bir tür yeşil ışık olarak algılandı.

Bu açıklamanın saldırı operasyonunu açığa çıkarabileceği korkusu, Trump’ın gece yarısı attığı tweet’te “ABD diplomatik bir çözüm arıyor” ifadesini kullanmasına neden oldu.

İsrail’in gece İran’a yönelik saldırılarından İran Genelkurmay Başkanı ve Devrim Muhafızları komutanı da dahil olmak üzere çok sayıda asker, nükleer bilim insanı ve sivil yaşamını yitirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio saldırıdan sonra yaptığı açıklamada İsrail’in saldırısına ABD’nin “katılmadığını”, İsrail’in tek taraflı olarak İran’a saldırdığını ileri sürmüştü.

Başkan Donald Trump ise İran’ı misilleme yapmaması konusunda tehdit etti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English