Bizi Takip Edin

AMERİKA

Marco Rubio: Ukrayna savaşı için barış anlaşmasında yaptırımlar kaldırılabilir

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterilen Senatör Marco Rubio, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için yapılacak müzakerelerde Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılmasının tartışılabileceğini belirtti. Öte yandan, AB ve Washington’daki bazı çevreler, Trump’ın yaptırımları kaldırma olasılığının endişe kaynağı olduğunu ifade etti.

Donald Trump tarafından ABD Dışişleri Bakanlığı görevine aday gösterilen Senatör Marco Rubio, Ukrayna’daki savaşı sona erdirme müzakereleri kapsamında Rusya’ya yönelik yaptırımların kaldırılmasının tartışılabileceğini söyledi.

Rubio, senatoda düzenlenen ve adaylığının değerlendirildiği oturumda, “Rusya Federasyonu’na karşı önemli miktarda yaptırım uyguluyoruz ve bunlar büyümeye devam ediyor. Bu durum, barışçıl bir çözüm için yapılacak görüşmelerin bir parçası olmalı,” ifadelerini kullandı.

Rubio’ya göre yaptırımlar, “askeri kapasitenin ötesinde” Rusya’ya karşı bir baskı aracı olarak işlev görüyor.

Senatör, “Ateşkesle başlayıp barış anlaşmasıyla sonuçlanan bir uzlaşmaya varmak oldukça zor, eğer her iki tarafın da baskı araçları yoksa,” dedi.

Öte yandan Washington Post gazetesinin kaynaklarına göre, Trump yaptırımları tek başına kaldıramayacak. Bunun için Kongre’nin onayı gerekecek. Fakat, bazı Cumhuriyetçi Kongre üyeleri daha sert ekonomik önlemler alınmasını talep etmişti.

Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı olarak seçtiği Mike Waltz da yaptırımların Rusya’ya baskı aracı olarak sıkılaştırılabileceğini öne sürmüştü.

Trump ise seçim kampanyasında, yaptırımlardan “hazzetmediğini” ve bunları mümkün olduğunca az kullanmak istediğini dile getirmişti. Ancak, Avrupa Birliği (AB), Trump’ın Beyaz Saray’a geçişinden sonra ABD’nin yaptırımları kaldırabileceği konusunda endişelerini dile getirmişti.

Bu bağlamda Brüksel, ABD başkanının emirlerini incelemeye alarak olası bir yaptırım iptalinin AB üzerindeki etkilerini değerlendirmeye başlamıştı. Buna rağmen, AB yetkilileri Trump’ın yaptırımları hemen kaldırmaktan kaçınacağını ve Moskova ile yapılacak ateşkes müzakerelerinde bunları bir pazarlık aracı olarak kullanacağını umuyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Trump’ın seleflerinden daha fazla yaptırım uyguladığını belirterek, haziran ayında Batı yaptırımlarının kaldırılmasını Ukrayna’daki ateşkes müzakerelerinin ön koşulu olarak sunmuştu.

Trump’ın ekibi, Ukrayna’da ‘barışın’ aylar alacağını kabul etti

AMERİKA

ABD bankaları 2024’ü büyük kârlarla kapattı

Yayınlanma

Wall Street’teki büyük Amerikan bankaları 2024 yılı bilançolarını açıkladı.

Çarşamba günü tüm yıl sonuçlarını açıklayan dört dev kredi kuruluşu, 2024 yılında Joe Biden’ın başkan olarak geçirdiği ilk yılın ardından en kârlı ikinci yılını geçirdi.

Grubun alım satım ve borç verme gelirleri faiz oranı hareketlerinden yararlanırken, yatırım bankacılığı gelirleri, yerlerde sürünen 2023’e göre %32 arttı.

Örneğin JPMorgan ABD tarihinde yıllık kârı 50 milyar doları aşan ilk banka oldu. Citigroup ise beş ana segmentinden üçünde (servet, ABD kişisel bankacılık ve hizmetler) rekor gelir elde etti.

Donald Trump’ın seçimleri kazanması ve politikaya ilişkin verdiği ipuçları piyasalarda dalgalanmalara yol açtığı için dördüncü çeyrekte ekstra bir kazanç artışı yaşandı. 

Öte yandan Bloomberg’e göre tek etken bu değildi, beklenenden daha güçlü istihdam rakamları Fed’in gelecekteki faiz indirimlerine yönelik beklentileri sıfırladı.

Bu tür akınlar Goldman Sachs hisse senedi işlemcilerinin yıl için rekor gelir elde etmesine yardımcı oldu. JPMorgan’da hisse senetleri ve sabit gelirli ürünlerle ilgilenen masalar şimdiye kadarki en iyi dördüncü çeyreklerini geçirdi.

Bu arada, kurumsal anlaşmalar da hız kazandı. En büyük bankalar arasında en küçük Wall Street varlığına sahip olan Wells Fargo bile yatırım bankacılığından elde ettiği yıllık geliri %62 oranında artırdı.

Bank of America ve Morgan Stanley bugün sonuçlarını açıklayacak.

JPMorgan İcra Kurulu Başkanı Jamie Dimon, kasım ayı ortasında düzenlenen küresel bir zirvede CEO’lara Trump’ın zaferinden sonra birçok bankacının “sokakta dans ettiğini” söylemişti.

Yöneticiler uzun süredir Biden yönetiminin düzenleyici gündeminden yakınıyor ve bu gündemi kredileri daha az kârlı hale getirmekle suçluyorlardı.

Goldman’dan David Solomon analistlere verdiği demeçte, şirket liderleri arasında “bir duygu kayması yaşandığını” söyledi ve “2025’e girerken bir pupa rüzgarımız varmış gibi hissediyoruz,” dedi.

Düzenleyicilerle daha “yapıcı” tartışmalar yapılacağını öngören Solomon, Fed’in kredi verenlere yönelik stres testi uygulamasını eleştirerek bunun “anlayamadıklar” sonuçlar doğurduğunu söyledi.

Dimon da yetkililerin ekonomik büyüme ve banka güvenliği arasında denge kurması gerektiğini söyledi ve bunun, “şeffaf, adil, bütüncül bir yaklaşıma sahip ve titiz veri analizlerine dayanan kurallar koymakla ilgili” olduğunu söyledi.

Şimdi banka yöneticileri arasındaki beklenti, Trump’ın atadığı isimlerin regülasyonu azaltacağı, bazı kuralları yürürlükten kaldıracağı ve batamayacak kadar büyük kredi verenlerin ekonomik şoklara karşı kendilerini tamponlamak için daha fazla sermaye tutmalarını gerektiren bir kampanyayı azaltacağı veya bırakacağı yönünde.

Bu da 2024’teki kazançlardan sonra banka liderlerinin hissedar ödemelerini artırma konusunda kendilerine daha fazla güvenmeleri anlamına geliyor.

Çarşamba sabahı Citigroup hisseleri, firmanın önümüzdeki yıllarda 20 milyar dolarlık hissesini geri satın alma planlarını açıklamasının ardından Trump’ın zaferinden bu yana en büyük sıçramasını gerçekleştirdi. Bu, bankanın kâr tahminini düşürme kararına rağmen gerçekleşti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump destekçisi YouTuberlar Grönland’da MAGA şapkaları ve para dağıtıyor

Yayınlanma

20 Ocak’ta yemin ederek göreve başlayacak ABD Başkanı Donald Trump’ın, gerekirse güç kullanarak ABD’ye bağlayacağını söylediği Danimarka’ya bağlı özerk ada Grönland’a Trump yanlısı YouTuberlar akın ediyor.

Trump yanlısı influencerlar adanın başkenti Nuuk’a akın ederek yerel halka 100 dolarlık banknotlar ve Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) şapkaları dağıttı.

Trump yanlısı bir grup olan “Nelk Boys”, Nuuk’un en büyük süpermarketi Brugseni’nin önünde 100 dolarlık banknotlar dağıtırken görüldü. Yerel medya ve Danimarka medyası, grubun Trump temalı, yıldız ve çizgili kıyafetler giydiğini ve “51. eyalete hoş geldiniz!” diye bağırdıklarını bildirdi.

Grup kendi sosyal medyalarında bir yerel halkla pek de dostane olmayan bir karşılaşmanın videosunu yayınladı.

Bir başka Amerikalı MAGA sempatizanı Nick Shirley de Nuuk’un merkezinden MAGA kırmızı şapkaları takan bir grup genç erkekle bir video çekip kameraya “Grönland’ı satın alın! Danimarkalıları sevmiyoruz,” diye bağırırken görülüyor.

ABD’li muhafazakâr TV kanalı Fox News’in de Nuuk’a giderek kentteki MAGA taraftarlarını haberleştirdiği belirtiliyor.

Euractiv için Nuuk’taki izlenimlerini yazan gazeteci Magnus Lund Nielsen, Trump destekçilerinin yerel halktan gençlere para verdiğini öne sürüyor.

Nelk Boys’un videosundan tanıdığı yerel bir gençle Nuuk’taki bir barda oturduğunu söyleyen Nielsen, ona kırmızı MAGA şapkasını ve Nelk Boys ile karşılaşmasını sorduğunda, “Danimarkalılardan nefret etmiyorum. Sadece geçmişte çok fazla kötü şey var,” dediğini aktarıyor.

Şapkayla birlikte 300 dolar aldığını söyleyen genç, paranın ötesinde, “idollerinden birinin videosunda” yer aldığı için çok mutlu olduğunu söylüyor.

Gazeteci Nielsen, paranın gerçek olup olmadığını öğrenmenin mümkün olmadığını kaydediyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

New York Times’ta Maduro’yu devirme çağrısı

Yayınlanma

Donald Trump’ın ikinci başkanlık döneminin başlamasına kısa bir süre kalmışken, ilk dönemde de hedefte olan Venezuela ve Başkan Nicolas Maduro’ya yönelik tehditler artmaya başladı.

New York Times’ta Bret Stephens imzasıyla yayınlanan bir görüş yazısı “Maduro’yu Devirin” başlığını taşıyor.

Trump’ın ikinci dönemi için Grönland’ı satın almaktan Ukrayna’daki savaşı “bir günde” bitirmeye kadar “bazı görkemli dış politika hedefleri” belirlediğini ileri süren yazar, “İşte gecikmiş, ahlaki açıdan doğru ve ulusal güvenlik çıkarlarımıza uygun bir hedef: Venezuela’daki Nicolás Maduro rejimini mümkünse zorlayıcı diplomasi, gerekirse güç kullanarak devirmek,” ifadelerini kullandı.

“Bağımsız” anketlerin Maduro’nun “yaklaşık yüzde 35 puan farkla” seçimleri kaybettiğini gösterdiğini ileri süren Stephens, buna rağmen Venezuelalı liderin üçüncü altı yıllık dönem için yemin ettiğini hatırlattı.

Rakibi Edmundo González’in sürgünde; muhalif hareketin lideri María Corina Machado’nun ise aylarca saklanmak zorunda kaldığını vurgulayan yazar, “Venezuela hapishanelerinde 10 kadar Amerikalı şüpheli suçlamalarla çürümeye terk edilmiş durumda. Rejim geçmişte Amerikalı mahkumlara siyasi rehine muamelesi yaptı,” iddiasında bulundu.

Kasım ayı itibariyle Venezuela’nın elinde 1.800 siyasi tutuklu olduğunun tahmin edildiğini yazan Stephens, Maduro’nun iktidara gelmesinden bu yana, nüfusun dörtte birine tekabül eden sekiz milyona yakın Venezuelalının ülkeyi terk ettiğini, bunların da en az 600.000’inin şu anda ABD’de bulunduğunu belirtti.

Buna ek olarak Maduro’nun, Venezuela’daki bir hava üssünde “insansız havaaracı geliştirme üssü” kurduğu bildirilen İran başta olmak üzere ABD’nin “düşmanlarına kur yapmaya devam ettiğini” söyleyen yazar, “Rejimi ne yıkabilir?” diye soruyor ve şöyle cevap veriyor:

“Trump ilk döneminde cezalandırıcı ekonomik yaptırımları denedi. İşe yaramadılar. Biden yönetimi Maduro’nun daha iyi davranması umuduyla bu yaptırımların bazılarını hafifletti. Bu da işe yaramadı. Geçen yılki seçimler de açıkça işe yaramadı. Bu ay ABD tarafından Maduro’nun tutuklanması için konulan 25 milyon dolarlık ödül de işe yaramayacak çünkü Maduro’nun iktidara daha sıkı tutunmasını teşvik etmekten başka bir işe yaramayacak.”

Her zaman bir darbe olasılığı bulunduğunu, fakat ordunun üst düzey rütbelilerinin hükümete sadık kaldığını itiraf eden Stephens, ayrıca 2019’da “bir halk isyanının kıpırtılarının” olduğuna ama bunun da sönümlendiğine işaret etti.

Hugo Chavez’in 1999’da iktidara gelmesiyle başlayan “Bolivarcı devrim” için “Uzun zaman önce başarısız olmalıydı ama olmadı,” diyen yazar, bu nedenle Maduro ve yandaşlarını yerinden edecek tek şeyin “güçlü bir teşvik ve inandırıcı bir tehdidin birleşimi” olduğunu ileri sürdü.

Teşvikin, Maduro ve destekçilerine, “muhtemelen Küba ya da Rusya’ya” kalıcı sürgüne gitme teklifinin yanı sıra, geride kalan ve “meşru başkanın liderliğindeki bir hükümete sadakat yemini eden tüm Venezuela askeri ve istihbarat yetkilileri için af garantisi olduğunu savunan Stephens, şöyle devam ediyor:

“Tehdit, 1990 yılında Panamalı diktatör Manuel Noriega’nın rejimine son veren türden bir ABD askeri müdahalesidir.”

NY Times yazarı, bunun kulağa “kavgacı” geldiğini, ama zaten öyle olması için tasarlandığını söyledi ve “Maduro ve yandaşları ancak alternatifin daha kötü olduğuna ikna olurlarsa iktidarı barışçıl bir şekilde bırakacaklardır,” diye yazdı.

Askeri müdahalelerin, “kendi halkı tarafından nefret edilen zayıf bir orduya karşı” bile olsa, her zaman riskler, can kayıpları ve istenmeyen sonuçlar doğuracağını kabul eden yazar, “sadece acil ve zorlayıcı bir ulusal çıkar” söz konusuysa bunun yapılması gerektiğini söyledi ve “Amerika kıtasında uyuşturucu, kitlesel göç ve İran etkisinin kaynağı olan bir suç rejimine son vermek, yeni gelen yönetim için zor bir iş olmamalıdır,” diyerek askeri müdahale çağrısı yaptı.

Liberallerin de bu müdahaleye destek vermesinin kolay olduğunu belirten yazar, “Maduro’yu görevden almanın ahlaki temeli açık: Seçimleri çaldı, muhaliflerini terörize ediyor ve halkına zulmediyor. Bırakmak şöyle dursun, vazgeçme emaresi bile göstermiyor,” dedi.

Trump için, “Beğenin ya da beğenmeyin, Amerikalıların seçtiği adam bu,” diyen yazar, yazısını şöyle bitiriyor:

“Dışişleri Bakanı olarak seçtiği Marco Rubio, bu tropikal despotizmlerin gerçek doğasını çoğu Amerikalıdan daha iyi anlıyor. Maduro’nun uzun terör saltanatını sona erdirmek, yönetimlerine başlamak için iyi bir yoldur  ve başka yerlerdeki tiranlara Amerika’nın düzensizlik ve tehlikeye karşı sabrının eninde sonunda tükeneceğine dair bir sinyal gönderir.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English