Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Mısır’ın gözü bu zirvede: Üyeliğe kabul edilecek mi?

Yayınlanma

BRICS, son yıllarda, doların hegemonyasından kurtulmak, ekonomi ve finans alanlarında etkili alternatifler bulmak isteyen çok sayıda ülkeden talep gördü. BRICS üyeliği için 22 ülkeden resmi başvuru alındığını, bir o kadar ülkenin de üyeliğe gayriresmi ilgi gösterdiği açıklandı. 22 Ağustos’ta Güney Afrika’da düzenlenecek 15. BRICS Liderler Zirvesi’nde üyelik taleplerinin değerlendirilebileceği tahmin ediliyor. BRICS’in ağustos zirvesine hazırlık olarak yapılan ve Güney Afrika’da gerçekleşen dışişleri bakanlarının 2 Haziran’daki toplantısına, 5 üye devletin yanı sıra Arjantin, BAE, Endonezya, İran, Kazakistan, Mısır, Nijerya, Senegal, Suudi Arabistan ve Tayland dışişleri bakanları da katılmıştı.

BRICS ülkeleri için ortak bir para biriminin oluşturulması gibi iddiaları projelerin de masaya yatırılacağı zirveyi dört gözle bekleyen ülkelerden biri de Mısır. Bir süredir yoğun ekonomik krizle boğuşan Mısır, BRICS’e katılımın bu krizle mücadelesine önemli katkı sunmasını umuyor. Peki BRICS’in Mısır’ı üyeliğe kabul etme olasılığı nedir? Kahire neden BRICS’e katılmak istiyor? Üyeliğinin onaylanması Mısır ve birliğe ne kazandıracak ne kaybettirecek?

Majalla’da yayınlanan ve uzman görüşlerine başvurulan analiz bu sorulara yanıt bulmaya çalışıyor:

***

Mısır dolar baskısından kurtulmak için BRICS üyeliğini istiyor

Mısır, doların yarattığı baskıdan kurtulmayı umduğu için, bazılarının potansiyel bir karşı ittifak ve G7’nin gelecekteki rakibi olarak gördüğü BRICS’e katılmayı bekliyor.

MARCELLE NASR

Dünya genelinin büyük mali zorluklarla karşı karşıya olduğu bir dönemde Mısır, doların yarattığı baskıdan kurtulmayı umarak ekonomisi için sürdürülebilir çözümler bulmaya çalışıyor.

Mısır, Kovid-19 pandemisinden bu yana devam eden küresel ekonomik değişimler ışığında dünyanın en önemli ekonomik gruplarından biri olan BRICS’e katılmayı hedefliyor. Bunlar arasında enerji ve tahıl fiyatlarında artışa yol açan tedarik zinciri krizi ve sonu gelmeyecek gibi görünen Rusya-Ukrayna krizinin yansımaları yer alıyor.

Mısır’ın BRICS’e katılma arayışı, ülkenin dolara alternatif aradığı bu zor dönemde önemli bir adım. BRICS’in bir parçası olarak, üye ülkeler (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) kendi aralarında ulusal para birimleriyle ticaret yapabilirler. Ayrıca yeni bir BRICS para biriminin çıkarılırsa doların hegemonyası zayıflayacaktır.

Mısır BRICS’e katılmak isteyen pek çok ülkeden biri; bazı devletler üyeliği gıda, enerji, borç ve iklim gibi uluslararası krizlerle yüzleşmenin bir yolu olarak görüyor.

Mısır BRICS bankasına katıldı

Mısır BRICS yolculuğuna bu yılın şubat ayında 100 milyar dolarlık Yeni Kalkınma Bankası’na (NDB) katılarak başladı.

BRICS, 2015 yılında Dünya Bankası’na alternatif olarak çok taraflı kalkınma bankasını kurdu. Bazıları tarafından IMF’ye bir alternatif olarak da görülüyor.

NDB açılışından bu yana, BRICS’in yükselen ekonomileri ve gelişmekte olan ülkelerdeki kalkınma ve altyapı projelerini finanse etti. NDB şu ana kadar ulaşım, su temini, temiz enerji, dijital ve sosyal altyapı ve inşaat alanlarında toplam 32 milyar dolar tutarında 90’dan fazla proje için finansmanı onayladı.

Mevcut küresel ekonomik değişimler Mısır’ın, bazılarının G7’nin karşı ittifakı ve gelecekteki rakibi olarak gördüğü BRICS’e katılması için bir fırsat sunuyor. Kimileri BRICS’in Batı ve müttefiklerine rakip olacak güçlü bir ekonomik ve siyasi blok haline gelmeye çalıştığını düşünüyor.

BRICS’in Ağustos 2023 zirvesinde, Mısır’ınki ile birlikte 19 katılım başvurusunun görüşülmesi de dahil önemli konuları karara bağlanmasını bekliyor. Ekonomistler, uzmanlar ve siyasi analistler, ülkenin katılımının özellikle kalkınma, ticaret ve yatırım açısından büyük ekonomik fırsatlar sağlayacağını umuyor.

BRICS, ticaret girişimleri aracılığıyla ister ulusal para birimleri ister grubun kurmaya çalıştığı ortak bir para birimi olsun, mümkün olduğunca alternatif para birimlerini kullanmaya çalışıyor.

Mısır hükümeti, düşük maliyetli finansman ve krediler konusunda büyük umutlar taşıyor. Bu, ülkenin zayıflamış ekonomisine yönelik baskıyı hafifletebilir ve ithalat ile üretim girdileri için dolar temin etme konusundaki mevcut krizini hafifletebilir.

NDB, neredeyse iki yıl önce yeni üyelik alımına başladı ve Mısır’ın bu yılın başlarında katılmasından önce 2021’in sonlarında Birleşik Arap Emirlikleri, Bangladeş ve Uruguay’ı resmen yeni üye olarak kabul etti.

Mısır Devlet Enformasyon Servisi, “Banka yönetimi, Mısır’ın katkısının değerinin 1.196 milyar dolar olarak tahmin edildiğini ve bunun %20’sinin ödenerek toplam 239.2 milyon dolara ulaşacağını kabul etti” açıklamasını yaptı.

Fitch Ratings, Mayıs 2023 raporunda, NDB’nin bilançosunu büyütmeye devam etmek ve yeni hissedarlar çekmek de dahil orta vadeli stratejisini başarıyla uygulayabileceğini söyledi.

Bankanın web sitesine göre Fitch, NDB’nin Uzun Vadeli İhraççı Temerrüt Notu (IDR) üzerindeki görünümünü negatiften durağana çevirdi ve IDR’yi ‘AA’ olarak teyit etti. Bu karar bankanın Nisan 2023’te uluslararası sermaye piyasalarına başarılı bir şekilde geri dönmesinin ardından alındı.

Raporlara göre BRICS ülkeleri, dünya yüzölçümünün %26’sından fazlasını, dünya nüfusunun %42’sini ve küresel GSYH’nin %20’sinden fazlasını temsil eden büyük ekonomilerden oluşuyor.

Grup, küresel ekonominin büyümesine %50’den fazla katkıda bulundu. Blok ülkeleri arasındaki coğrafi farklılığa rağmen dünya haritasında stratejik konumlara sahip olan üye devletlerin jeopolitik önemini küçümsememek gerekiyor.

Ayrıca enerji gibi hayati alanlarda üye ülkeler arasında entegrasyonu teşvik eden çok sayıda kaynağa sahipler.

Yatırımlar, buğday ve tahıl

Mısır Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Dr. Mustafa Ebu Zeyd El Majalla’ya yaptığı açıklamada BRICS’e kabul edilmesi halinde Mısır’ın finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesinden faydalanacağını söyledi: “Sadece IMF ya da Dünya Bankası’na bel bağlamayacak, NDB gibi başka bir kanal da olacak.”

“Bu özellikle BRICS üyelerinin Mısır ekonomisiyle çok büyük ortaklıklara sahip olduğu, özellikle Çin’in Mısır’ın en büyük ticaret ortaklarından biri olduğu durumda geçerli. İki ülke arasındaki karşılıklı ticaret hacmi 2022’nin ilk 11 ayında 15 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

“Buğday ithalatı söz konusu olduğunda Rusya’nın önemi büyük ve Mısır ile Rusya arasındaki ticaretin 2022 yılında 6 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.

“Hindistan’ın önemi, küresel düzeyde en büyük buğday üreticilerinden biri olmasından kaynaklanıyor. Dolayısıyla Mısır ekonomisi, iç talebi karşılamak için tahıl ve buğday gibi stratejik emtia kaynaklarını genişletmekten fayda sağlayacak.”

Mısır’ın Kamu Seferberliği ve İstatistik Merkezi Ajansı’na göre “Mısır ve Hindistan arasındaki ticaret hacminin 2021-2022 döneminde 7.26 milyar dolar olarak tahmin edildiğini” de sözlerine ekledi.

Ebu Zeyd BRICS’e katılmanın Mısır ekonomisi üzerinde birçok olumlu etkisi olacağını, özellikle de Rusya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere üye ülkelerden gelen doğrudan yabancı yatırımların artacağını söyledi.

Ebu Zeyd’e göre Mısır devleti son üç yılda doğrudan yabancı yatırımları artırmak için çok sayıda teşvik ve kolaylık sağladı. Bunlardan en sonuncusu, daha fazla yerli veya yabancı özel sektör katkısını çeken devlet mülkiyeti politikasının uygulamaya konması oldu.

2023-2024 mali yılı ekonomik ve sosyal kalkınma planına göre Mısır ekonomisinin yılda 900.000’den fazla istihdam yaratması gerektiğini de sözlerine ekleyen Ebu Zeyd’e göre BRICS’e katılım Mısır’ın istihdam yaratmasına yardımcı olacak.

BRICS ülkelerinden gelen yatırım akışı da desteklenerek ticaret hacminde bir artışa yol açacak. Bu da Mısır’ın BRICS ülkelerine yaptığı ihracatının artmasına yardımcı olacak. Bu durum Mısır’ın önümüzdeki üç yıl içinde ihracat hacmini 100 milyar dolara çıkarma stratejisiyle uyumlu.

Mısır ihracatına kapı açılıyor

Bu arada uluslararası ekonomi uzmanı ve Kahire’deki Stratejik ve Ekonomik Çalışmalar Forumu Başkanı Raşid Abdo, BRICS’in öncelikle ekonomik ve siyasi konumlarını sağlamlaştırmak için güçlü adaylar arayacağını söyledi.

Abdo, “Beş BRICS ülkesi çoğunlukla sanayileşmiş ve ekonomilerinin büyüklüğü ile öne çıkan ülkeler; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Cezayir, İran, Arjantin ve diğerleri de dahil dünyanın farklı kıtalarından gruba katılmak isteyen pek çok ülke var” dedi.

Abdo, Majalla’ya şunları söyledi: “Her devletin güçlü ve zayıf yönleri var, ancak grubun liderlerinin küresel ekonomik ve siyasi güç dengesini güçlendirmek istedikleri kesin. Dolayısıyla ekonomik kriz yaşamayan, borç yükü altında olmayan ya da iflas etmek üzere olmayan, ekonomik olarak güçlü üye devletler istiyorlar.

“Daha ziyade, grubun uluslararası ekonomide aktif ve etkili bir oyuncu olarak ağırlığını artırmak için farklı avantajlara sahip üye devletler istiyorlar. Bu temelde üyelik onayı, başvuran devletlerin gruba ticari ve ekonomik ayrıcalıklar katıp katmadığına bağlı.”

Katılmak için başvuruda bulunan bazı devletler, 22-24 Ağustos 2023 tarihlerinde “Karşılıklı Hızlandırılmış Büyüme, Sürdürülebilir Kalkınma ve Kapsayıcı Çok Taraflılık İçin Afrika ve BRICS Ortaklığı” temasıyla Güney Afrika’da düzenlenecek olan 15. BRICS zirvesinde yanıt alabilir.

Abdo, Mısır’ın BRICS’e kabul edilmesi halinde “en önemli” sonucun “ticaret ve ortak yatırımı artırmak, Mısır’ın grup ülkelerine ihracatının önünü açmak ve onlardan finansman, iyi koşullarda kredi ve çeşitli kolaylıklar elde etmek, böylece Mısır için güçlü bir ekonomik geçiş sağlamak” olacağını söyledi.

Önümüzdeki dönemde “BRICS ülkelerinden özellikle de Çin’den Mısır’a gelen turist heyetlerinin artması” beklentisi olduğunu da sözlerine ekledi.

Engeller ve sorular

Mısır’ın şu ana kadar izlediği politika, farklı Asya ülkeleriyle yakın ilişkiler kurmaktı. Bu ilişkiler ekonomi, güvenlik ve savunma gibi çeşitli alanları kapsıyor. Amaç herhangi bir devleti kayırmaktan kaçınmak; bu yaklaşım Mısır’a seçeneklerini açık tutma, bağımsız hareket etme ve tek bir ittifaka aşırı derecede bağlı kalmadan seçim yapma gücü veriyor.

Kahire’deki Amerikan Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi profesörü ve El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi danışmanı olan Cemal Abdülcevad, çoklu ortaklıklar oluşturma alternatifini sağladığını belirtti.

BRICS’in, küresel ekonominin önemli bir bölümünü temsil eden ülkeler için önemli olduğunu vurguladı. Bu ülkeler, yatırım yapma potansiyeline sahiptir ve aynı zamanda uluslararası ticaret para birimleri ve rezervleri konusunda değerli görüşler sunuyor.

“Üyeliğin henüz gerçeğe dönüşmediği doğru ama Mısır bu bloğa yakın durmaya ve kendini ondan soyutlamamaya çalışıyor. Mutlaka katılmasa bile, büyük finansman fırsatlarına olan ihtiyacını göz önünde bulundurarak tüm seçenekleri açık tutuyor. Bu Mısır için kilit bir konu” dedi.

Abdülcevad, NDB’nin Mısır’ın ihtiyaç duyduğu finansmanın bir kısmını potansiyel olarak sunabileceğinin altını çizdi. Bu krediler ya da finansal kolaylıklar Mısır’ın mali krizini aşmasına yardımcı olacak hızlı bir çözüm olabilir. Ayrıca Mısır’ın ihracatı için daha fazla pazar yaratabilir ve özellikle önemli bir küresel yatırımcı olan Çin’den doğrudan yabancı yatırım çekebilir.

Ancak Abdülcevad, BRICS’in halen gelişmekte olduğuna ve geleceğinin belirsiz olduğuna dikkat çekti. Hem üye devletlerin kendi içlerinde hem de uyum ve işbirliği açısından zorlukların ve engellerin ele alınması gerekecek.

Bu durum özellikle farklı öncelik ve hedeflerin bulunduğu siyasi alanda geçerli. Özellikle de “en büyük iki taraf” olan Çin ve Hindistan arasında süregelen sınır anlaşmazlıkları gibi ihtilaflar var.

Abdülcevad, BRICS’i “stratejik ve ideolojik olarak birbirine bağlı bir bloktan ziyade çıkar ilişkisi üzerine kurulu bir mantık evliliği” olarak tanımlıyor.

Ona göre, BRICS’in başlıca üyeleri “uluslararası sistemin kurallarını ve uluslararası ticaret politikalarını değiştirmek için çok kutuplu bir dünya politikası benimsiyor; grubun üyeliği siyasi olarak ne kadar genişlerse, bu fikirler dünya devletlerinin büyük bir kısmı arasında daha popüler hale gelir.”

“Mısır, Üçüncü Dünya’nın en önemli devletlerinden biri ve Bağlantısızlar Hareketi’nin liderliğine katkısı uzun süredir devam etmektedir ki bu hareketin de önemli kurucularından biriydi.”

Abdülcevad’a göre Mısır’a üyelik teklif etmek BRICS ülkeleri için de faydalı olacak.

“Bu, bloğu tatmin eder ve hatta doğru yolda olduğunu hissettirir; mevcut üyelerin büyük bir uluslararası destek aldığı izlenimini verir, uluslararası kamuoyundaki popülerliklerini artırır ve pazarlarını genişletir” dedi.

“Bu durum özellikle piyasalar üzerindeki anlaşmazlıklar ve ABD’nin Çin’le ticaretine kısıtlamalar getirerek bu ülkeye açtığı mevcut ticaret savaşı dikkate alındığında öneli ki bu ticaret savaşı önümüzdeki dönemde daha da tırmanacak.”

DİPLOMASİ

Peru Chancay Limanı, Çin’in Kuşak Yol’u için de yeni fırsatlar açacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte perşembe günü Peru’nun Chancay kentinde dev bir limanın açılışını online olarak yaparak 3,6 milyar dolar yatırım çekmesi beklenen ve Çin’den Pasifik Okyanusu üzerinden Güney Amerika’ya doğrudan bir rota oluşturacak bir altyapı projesini kutladılar.

Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumu ve Xi’nin Başkan Joe Biden ile yapacağı son toplantı öncesinde gerçekleşen liman açılışı, bir zamanlar ekonomik fırsatlar için öncelikle ABD’ye bakan bir bölgede Çin’in artan etkisinin altını çiziyor.

Xi, Peru’ya varışından önce El Peruano gazetesinde yayınlanan başyazısında “Çin, Perulu dostlarımızla tek yürek ve aynı hedefle el ele çalışmaya ve dostluğumuzun gemisini daha da parlak bir geleceğe doğru yönlendirmeye hazırdır” diye yazdı .

Çin lideri mega limanın açılış töreninde yaptığı konuşmada projeyi “Kuşak ve Yol Girişimi himayesinde Çin-Peru işbirliğinin başarılı bir örneği” olarak övdü.

Xi, yatırımın Çin ve Latin Amerika arasında yeni bir deniz koridoru oluşturacağını, “büyük İnka yolu ile deniz İpek Yolu’nu birbirine bağlayarak Peru ve bölgedeki diğer uluslar için ortak refahın yolunu açacağını” söyledi.

Çin lideri, “2,000 yıldan daha uzun bir süre önce Çinli atalarımız Pasifik boyunca yelken açarak Deniz İpek Yolu’nu oluşturdular ve Doğu ile Batı’yı birbirine bağladılar. Perulu İnka halkı 500 yılı aşkın bir süre önce dağları ve vadileri korkusuzca aşarak And Dağlarını kuzeyden güneye kat eden İnka Yolu’nu inşa etti” dedi ve şöyle devam etti:

“Bugün Chancay Limanı modern İnka Yolu için yeni bir başlangıç noktası haline geliyor. Chancay’dan Şanghay’a, Peru’daki Kuşak ve Yol girişimi kapsamında sadece yeni bir gelişmeye değil, aynı zamanda yeni bir çağ için yeni bir kara-deniz geçidinin doğuşuna tanık oluyoruz.”

Çin lideri ayrıca proje ortaklarını ulaşım kapasitesini artırmaya, hizmetleri iyileştirmeye ve Güney Amerika ile Çin arasındaki bağlantıları güçlendirmeye çağırdı.

Peru lideri Boluarte bu projeyi kıtayı Asya’ya bağlayan potansiyel bir “sinir merkezi ” olarak nitelendirdi ve bunun yılda 8,000 kişiye istihdam ve 4.5 milyar dolarlık ekonomik faaliyet yaratabileceğini söyledi.

Çinli şirketler derin su limanı projesinin neredeyse her aşamasında yer alıyor. Yüksek teknolojili lojistik merkezi, 2019 yılında projeye yüzde 60 hisse almak için 1,3 milyar dolar yatırım yapan Çinli nakliye devi Cosco tarafından işletilecek. Çin devlet medyası, tamamlanmış projenin toplam maliyetinin 3,6 milyar dolar kadar olduğunu tahmin ediyor.

Sadece küçük gemileri elleçleyecek bir liman inşa eden ilk aşamanın bu ay faaliyete geçmesi bekleniyor.

Otomatik kargo vinçleri Shanghai Zhenhua Heavy Industries tarafından tedarik ediliyor. Çinli şirketler tarafından üretilen elektrikli sürücüsüz kamyonlar ise konteyner ve kargoları taşımak için kullanılacak. Bu arada Kongre müfettişleri bu Çinli şirketin ABD limanları için güvenlik riski oluşturduğunu iddia etmişti.

ABD tedirgin

Çin’in bölgede artan etkisinden endişe duyan ABD, Peru’nun Çin askeri gemileri tarafından kıtada bir dayanak noktası olarak kullanılabileceğini öne sürdü.

Kısa bir süre önce emekli olan ABD Güney Komutanlığı eski başkanı General Laura J. Richardson, Financial Times’a verdiği bir röportajda Chancay’in Çin donanmasına ait savaş gemilerine ev sahipliği yapabileceğini söylemişti. Pekin yönetimi projenin ticari çıkarlar dışında bir amacı olduğunu reddetti.

Washington Post’a konuşan, Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nin Amerika Programı Direktörü Ryan Berg, “Çinliler ille de büyük bir gösteri yapmak ve orada bir savaş gemisi konuşlandırmakla ilgilenmiyorlar, ancak bunun bir seçenek olduğunu bilmek istiyorlar” dedi.

Liman, kıtanın Çin ile giderek güçlenen bağlarını vurguluyor.

Çin’in Latin Amerika’daki yatırımları, madencilik ve diğer maden çıkarma endüstrilerinin ötesine geçerek hızla gelişiyor.

Peru bölgesel merkez olabilir

Bu arada Peru kamuoyu, bölgeye yatırım çekecek bir yüksek teknoloji merkezi olasılığını memnuniyetle karşıladı.

Tamamlandığında limanın 15 rıhtımı, Güney Amerika’da Panama Kanalı’ndan geçemeyecek büyüklükteki taşıyıcı gemilere ev sahipliği yapabilecek ilk yer olacak.

Çinli araştırmacılar, bu rotanın maliyetleri düşüreceğini ve sefer sürelerini 10 ila 20 gün kısaltarak bölgedeki diğer merkezlerden iş çekeceğini söyledi.

Ayrıca Peru’yu yeni ihracat pazarları ve hatta kıtada fabrika kuracak yerler arayan Çinli şirketler için cazip bir yer haline getirebilir. Haziran ayında Çin’e yaptığı bir ziyarette Boluarte, Çinli elektrikli otomobil devi BYD’nin ülkede bir montaj tesisi kurmayı düşünmesinin nedeni olarak Chancay’i gösterdi.

Peru liman otoritesi bu yıl Cosco’nun yatırım anlaşmasının şartlarını değiştirmeye çalıştı ve Çinli firmaya liman üzerinde 30 yıl boyunca münhasır işletme hakkı vermeyi kabul ederken “idari bir hata ” yapıldığını öne sürdü. Dava, Boluarte’nin Xi ile görüşmek üzere Çin’e gitmesinden günler önce haziran ayında düştü.

Chancay, Xi tarafından 2013 yılında başlatılan ulaşım ve teknoloji altyapısı inşa etmeye yönelik 1 trilyon dolarlık bir plan olan Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında 40’tan fazla limandan oluşan genişleyen bir küresel ağa katılacak.

Xi ve Boluarte’nin ayrıca genişletilmiş bir serbest ticaret anlaşması imzalaması bekleniyor. Çin on yıldır Peru’nun en büyük ticaret ortağı konumunda. İki ülke geçen yıl 36 milyar dolarlık mal ticareti yaparken, Peru’nun ABD ile ticareti 21 milyar dolardı.

Pekin için liman, Peru ve komşu ülkelerdeki bir dizi mevcut yatırımı bir araya getirmeyi vaat ediyor.

Çin, Chancay’ı Latin Amerika’daki en büyük ticaret ortağı olan Brezilya’ya bağlayan bir demiryolu hattı inşa etmeyi hedefliyor ve Çinli firmalar Lima’nın elektrik dağıtımını devralma sürecinde.

Peru madencilik sektöründeki Çin yatırımlarının toplamı 11.4 milyar dolar. Bunun büyük bir kısmı elektronik ve temiz enerji teknolojilerinin üretimi için gerekli olan bakıra erişimi güvence altına almaya odaklanmış durumda.

Dünyadaki bakır rafinasyonunun neredeyse tamamı Çin’de gerçekleştiğinden, Chancay limanı Pekin’in Güney Amerika’nın ikinci en büyük ham bakır üreticisindeki madenlere erişimini geliştirmesine yardımcı olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin’in en büyük bankalarından biri, Rusya’ya yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı

Yayınlanma

Çin’in dördüncü büyük bankası Bank of China, Rusya ile ticari ilişkileri bulunan ülkelerden yapılan yuan transferlerini engellemeye başladı.

RBK gazetesine konuşan iş insanları, avukatlar ve danışmanlar, varlıklarına göre Çin’in dördüncü büyük bankası olan Bank of China’nın, Rusya’nın mal alımı için kullandığı bazı ülkelerden yuan transferlerini engellemeye başladığını belirtti.

Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli bir şirket, kısa süre önce Kazakistan’daki Bank CentreCredit’ten Çin’in Chouzhou Commercial Bankası’na yuan transfer edemedi.

İhracatçılar ve İthalatçılar Birliği Hukuk Komitesi Başkan Yardımcısı Vladislav Donçenko, bu işlemin, Kazakistan bankasının muhabir bankası olarak görev yapan Bank of China tarafından bloke edildiğini açıkladı.

Donçenko, şirketin ne yöneticisinin ne de kurucusunun Rusya ile resmi bir bağı bulunmadığını vurguladı. Ayrıca, Chouzhou Bank’ın artık yalnızca doğrudan muhabir ilişkiye sahip olduğu bankalardan ödeme kabul ettiğini belirtti.

ITSWM Danışmanlık Şirketi kıdemli analisti Giorgiy Okromçedlişvili ise, benzer sorunların Gürcistan ve Ermenistan’daki bankalardan Çin’e para aktarırken de yaşandığını ifade etti.

Diğer yandan Rus-Asya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği Genel Konseyi Sekreteri Maksim Spasskiy, bu tür vakalardan haberdar olduğunu söyledi.

Bank of China’nın, Çin bankaları arasında en katı ve karmaşık uyumluluk prosedürlerine sahip olduğunu belirten Spasskiy, “Ufak bir risk şüphesi bile ödeme yapmayı reddetmelerine yol açabiliyor,” dedi.

Genel olarak, Çin’den yapılan mal alımları söz konusu olduğunda, sıradan ürünler için (örneğin tekstil ürünleri) ödemeler genelde küçük bölgesel bankalar aracılığıyla yapılabiliyor.

Fakat karmaşık ekipman veya elektronik ürünlerin teslimatı söz konusu olduğunda ve ödeme yapan şirket BAE, Kırgızistan veya Kazakistan merkezliyse, süreç daha da karmaşıklaşıyor.

NSP Hukuk Bürosu ortaklarından Aram Grigoryan, Çin bankalarının, aynı müşterinin hesapları arasında bile para transferi seçeneklerini giderek daha fazla daralttığını ve bu durumun kötüleşeceğini söyledi.

Grigoryan, “Bazı durumlarda, Çin bankaları yabancı bir banka hesabından Çin’deki bir banka hesabına ödeme yapılması için özel izinler talep ediyor,” ifadelerini kullandı.

BGP Litigation avukatı Kseniya Mudrik, Bank of China’nın, Rusya ile bağlantılı tarafların doğrudan veya dolaylı katılımıyla gerçekleşen sınır ötesi ödemelerde muhafazakâr bir politika izlediğini belirtti.

Nordic Star hukuk firmasının yönetici ortağı Andrey Gusev de Bank of China’nın bu tedbirleri yalnızca uluslararası baskılar nedeniyle değil, aynı zamanda iç düzenlemeler doğrultusunda aldığını ifade etti.

Rusya’dan yapılan ödemelerle ilgili sorunlar, Ukrayna’daki savaş nedeniyle 2022’de başlayan yaptırımların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Aralık 2023’ten itibaren, “dost” ülkelerden bazı bankalar, ABD Başkanı Joe Biden’ın kararnamesi nedeniyle Rus şirketleriyle çalışma politikalarını daha da sıkılaştırdı.

Söz konusu kararnamede, yabancı bankaların, Rusya’dan yaptırım altındaki kişilere yönelik işlemleri kolaylaştırmaları veya Rusya’nın savunma sanayiine tedarik sağlamaları durumunda cezai yaptırımlara maruz kalabileceği belirtiliyor.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hırvatistan, 91 milyon dolarlık Bayraktar TB2 alacak

Yayınlanma

Hırvatistan hükümeti perşembe günü yaptığı açıklamada, parlamento komitesinin ABD yapımı roket sistemlerinin alımını desteklemesinden birkaç gün sonra, 86 milyon avroluk (91 milyon dolar) bir anlaşmayla Türkiye’den insansız hava araçları satın alacağını söyledi.

Hükümetten yapılan açıklamada, Bayraktar TB2 SİHA’larının 2026 yılına kadar satın alınmasının onaylandığı belirtildi.

Altı insansız hava aracının yanı sıra çeşitli ekipman ve uzmanların eğitimini de içeren anlaşmanın Hırvatistan ordusunun “çağdaş tehditlere başarılı bir şekilde yanıt vermesini” sağlayacağı belirtildi.

Salı günü ayrıca parlamentonun savunma komitesi ABD’den yaklaşık 290 milyon dolar değerinde sekiz adet HIMARS füze sisteminin satın alınmasını onaylamıştı.

Genelkurmay Başkanı Tihomir Kundid bunun ülkede “topçu füze birliklerinde yeni bir dönem” anlamına geleceğini söyledi.

Perşembe günü hükümet ayrıca Almanya’dan 50 adede kadar Leopard tankı satın almak için hazırlıklara başladı; bu işlem eski tanklarının ve diğer askeri ekipmanlarının bir kısmının Ukrayna’ya gönderilmesini de içeriyor.

Hırvatistan Savunma Bakanı Ivan Anusic ve Alman mevkidaşı Boris Pistorius tarafından ekim ayı sonunda imzalanan niyet mektubu, Zagreb’in Kiev’e 30 tank, 30 savaş aracı, mühimmat ve ekipman teslim etmesini ve bunların değerinin yeni Leopard 2A8’lerin toplam fiyatından düşülmesini öngörüyor.

Hem Avrupa Birliği hem de NATO üyesi olan Hırvatistan, nisan ayında Fransa’dan satın aldığı 12 savaş uçağının ilk partisi olan altı Rafale savaş uçağını teslim aldı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English