Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

“Mısır’ın yeni ateşkes önerisine Hamas onay verdi”

Yayınlanma

Mısır’ın sunduğu yeni ateşkes planı kapsamında Hamas’ın, aralarında hayatta kalan son Amerikalı rehinenin de bulunduğu beş rehineyi kademeli olarak serbest bırakmayı kabul ettiği belirtildi.

Haaretz’in Katar merkezli Al-Araby Al-Jadeed gazetesinden aktardığına göre plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Mısır’ın pazartesi günü yeni bir ateşkes teklifi sunduğunu söyledi. Teklife göre, Hamas beş rehineyi aşamalı olarak serbest bırakacak ve geriye kalan rehinelerle ilgili bilgi verecek. Bu adımlar karşılığında ise derhal ateşkes sağlanması öngörülüyor.

Habere göre Mısırlı arabulucular, ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini de kapsayan daha kapsamlı görüşmelerin yapılmasını önerdi. Kaynak, Mısır’ın bu süreci yalnızca ABD’nin garanti vermesi durumunda yürütmek istediğini vurguladı.

Gazete’nin Mısırlı kaynaklara dayandırdığı bilgiye göre Hamas her 10 günde bir rehine serbest bırakmak koşuluyla toplam beş rehineyi 50 günlük bir ateşkes karşılığında serbest bırakmayı kabul etti. Bu süre, kalan rehinelerin iadesi ve İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesiyle ilgili daha geniş müzakereler için bir zemin oluşturacak.

Söz konusu planın Hamas tarafından desteklendiğini ileri süren gazeteye göre plan henüz resmi olarak İsrail tarafına sunulmadı. Ancak İsrailli kaynaklar, bu planın varlığından haberdar olduklarını belirtti.

Ancak İsrail’in Hamas’ın elinde bulunduğu tahmin edilen rehinelerin yaklaşık yarısı olan 11 rehinenin serbest bırakılmasında ısrar ettiği belirtiliyor. Haaretz’e konuşan İsrailli bir yetkili, bu talebin halen geçerli olduğunu aktardı.

Hamas kaynakları ise İsrail’in tutumunun yakında değişmesini beklediklerini söylüyor.

Mısır’ın son planı, ABD’nin Doha’daki müzakerelere katılan Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff tarafından kısa süre önce hazırlanan öneriye dayanıyor. Planın temel maddeleri arasında, aralarında İsrail ordusu mensubu ve hayatta kalan son Amerikalı rehine Edan Alexander’ın da olduğu beş rehinenin serbest bırakılması ve rehinelerin sağlık durumlarına ilişkin İsrail’e bilgi verilmesi yer alıyor. Karşılığında ise İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişine izin vermesi ve saldırılarını durdurması öngörülüyor.

Reuters’ın dün servis ettiği, geçen hafta Mısır tarafından sunulan farklı bir öneriye göre de Hamas elindeki tüm rehineleri müzakerelerin sonunda serbest bırakacak, buna karşılık ABD garantisi altında İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi için bir takvimin belirlenecek. Bu öneriye göre Hamas, her hafta beş rehine serbest bırakacak. Aynı zamanda İsrail, ocak ayındaki ateşkesin ikinci aşamasını uygulamaya koyacak.

Reuters’ın haberine göre, ABD ve Hamas bu öneriye onay verdi, ancak İsrail henüz resmi bir yanıt vermedi.

ORTADOĞU

ABD istihbarat raporu: Hamas ve Hizbullah İsrail için hâlâ tehdit

Yayınlanma

ABD’deki istihbarat faaliyetlerini yürüten 18 ayrı kurumun çatı kuruluşu konumundaki ABD İstihbarat Topluluğu’nun 2025 için hazırladığı Tehdit Değerlendirme Raporu’na göre Hamas düşük yoğunluklu gerilla savaşını sürdürme kapasitesini koruyor ve Gazze’de ana siyasi aktör olmaya devam ediyor. Lübnan’da ise savaş sonrası zayıfladığı belirtilen Hizbullah’ın hâlâ İsrail ve ABD için bir tehdit oluşturduğu ifade ediliyor.

Haaretz’de yer alan habere göre rapor, “Gazze’deki durumun yanı sıra İsrail-Hizbullah ve İsrail-İran dinamiklerinde gerginliğin süreceği” öngörüsünde bulundu ve Hamas’ın “zayıflamış haliyle bile İsrail’in güvenliği için bir tehdit oluşturmaya devam edeceğini” belirtti.

Rapor ayrıca, 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısının, İbrahim Anlaşmaları sayesinde sağlanan diplomatik ilerlemeleri ve Orta Doğu’daki istikrar eğilimini sekteye uğrattığını ifade etti.

Hamas’ın binlerce savaşçısını ve yeraltı altyapısının büyük bir bölümünü koruduğuna dikkat çekilen raporda, örgütün “muhtemelen ateşkesi askerî kapasitesini güçlendirmek ve mühimmat stoklarını yenilemek için kullandığı” uyarısı yapıldı.

Raporda “Hamas, düşük yoğunluklu gerilla direnişini yeniden başlatabilecek kapasitede ve öngörülebilir gelecekte Gazze’de baskın siyasi aktör olmaya devam edecek. Tarafların kalıcı bir ateşkes konusunda beklentilerinin düşük olması ve savaş sonrası siyasi ve yeniden yapılanma planının bulunmaması, yıllarca sürebilecek istikrarsızlığa işaret ediyor” ifadeleri yer aldı.

Batı Şeria’daki Filistinliler arasında Hamas’a yönelik desteğin, Filistin Yönetimi’ne kıyasla daha yüksek olduğuna dikkat çeken rapor, “İsrail-Filistin ilişkilerinin uzun vadeli gidişatı, giderek daha istikrarsız hale gelen Batı Şeria’daki gelişmelere bağlı olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Raporda ayrıca, Filistin Yönetimi’nin Batı Şeria’da güvenlik ve kamu hizmetlerini sağlama kapasitesinin giderek zayıfladığı, İsrail’in Batı Şeria’daki operasyonları, Yahudi yerleşimcilerin saldırıları ve Hamas dâhil Filistinli silahlı grupların faaliyetlerinin yönetim krizini daha da derinleştirebileceği vurgulandı.

“Filistin Yönetimi’nde olası bir liderlik değişimi yönetim zorluklarını artırabilir. Ayrıca İsrail’in savaş sonrası Gazze’yi nasıl yöneteceği ve Batı Şeria’daki operasyonlarının Filistin Yönetimi’ni zayıflatıp zayıflatmayacağı da belirleyici olacak” ifadelerine yer verildi.

Rapor, İsrail ile Lübnan arasındaki kırılgan dengelere de dikkat çekerek, İsrail’in Lübnan’da geniş çaplı operasyonlara yeniden başlamasının mezhepsel gerilimi artırabileceği, Lübnan güvenlik güçlerini zayıflatabileceği ve insani krizi daha da kötüleştirebileceği konusunda uyardı.

Raporda “Zayıflamış olmasına rağmen Hizbullah, ABD’lileri ve ABD çıkarlarını bölgesel ve küresel ölçekte, hatta sınırlı da olsa ABD topraklarında hedef alma kapasitesini koruyor” ifadelerine yer verildi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’de “yargıyı siyasallaştıran” yasa tasarısı Meclis’te

Yayınlanma

İsrail Meclisi

İsrail’de, hükümetin mahkemeler üzerindeki etkisini artırmayı ve Yüksek Mahkeme’ye yapılan atamalarda yargının rolünü ortadan kaldırmayı amaçlayan yasa teklifi, bugün Meclis’te son oylamaya sunulacak.

Tasarıya yönelik yoğun itirazlar nedeniyle oylamaların yarın sabaha kadar sürebileceği belirtiliyor.

Tasarı, dokuz üyeli Yargı Atama Komitesi’ndeki siyasi temsilci sayısını artırmayı öngörüyor. Ayrıca, alt mahkemelere yapılacak atamalarda koalisyon, muhalefet ve yargı temsilcilerine veto hakkı tanıyor.

Mevcut sistemde hiçbir tarafın tek başına veto yetkisi bulunmazken, yeni düzenlemeyle Yüksek Mahkeme’ye yapılacak atamalarda yargıçların etkisi tamamen ortadan kaldırılıyor ve bu yetki koalisyon ile muhalefetin eline geçiyor.

Adalet Bakanı Yariv Levin’in öncülüğünde hazırlanan tasarıya, eski Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar da destek verdi. Levin, yargı atamalarında sağcı hükümetlere karşı sistemin adaletsiz olduğu görüşünü savunarak düzenlemenin gerekli olduğunu ileri sürüyor.

Yasa, kabul edilmesi halinde bir sonraki Meclis döneminde yürürlüğe girecek. Ancak Meclis’te kabul edilse de yasaya Yüksek Mahkeme’de itiraz edilmesi bekleniyor

Başsavcı, eski Yüksek Mahkeme Başkanları ve muhalefet partileri, tasarının yargı atamalarını siyasallaştıracağını ve yargının bağımsızlığını tehdit edeceğini savunuyor.

Times of Israel’de yer alan habere göre Adalet Bakanı Levin’e yakın kaynaklar, yasadaki değişiklikler yürürlüğe girene kadar Yüksek Mahkeme’deki boş üç koltuğun doldurulmayacağını öne sürdü.

Baro temsilcileri komiteden çıkarılıyor

Yasa tasarısı, dokuz üyeli Yargı Atama Komitesi’nde İsrail Barosu’na ayrılan iki koltuğun yeni dönemde biri doğrudan koalisyon, diğeri de muhalefet tarafından seçilecek iki avukata bırakılmasını öngörülüyor.

Alt mahkemelere atamalar ise komitede basit çoğunlukla yapılacak. Ancak koalisyon, muhalefet ve Yüksek Mahkeme temsilcilerinden en az birer oy alınması gerekecek, böylece taraflara karşılıklı veto hakkı tanınmış olacak.

Yüksek Mahkeme’ye yapılacak atamalarda ise komite içindeki üç yargıcın onayı gerekmeyecek, böylece yargının atamalardaki etkisi neredeyse tamamen ortadan kaldırılacak. Koalisyon ve muhalefet temsilcilerine veto hakkı verilecek, bu da siyasi grupların hâkim atamalarında daha belirleyici olacağı anlamına geliyor.

Tıkanıklık halinde çözüm mekanizması

Eğer Yüksek Mahkeme’de iki koltuk boş kalırsa ve koalisyon ile muhalefet bir yıl boyunca birbirlerinin adaylarını veto ederse, Adalet Bakanı “çıkmazı aşma mekanizmasını” devreye sokabilecek.

Bu mekanizmaya göre her iki taraf üçer aday belirleyecek ve diğer taraf en az birini seçmek zorunda olacak. Ancak bu yöntem, her Meclis döneminde sadece bir kez uygulanabilecek.

Yaş sınırı ve tecrübe şartı

Meclis komisyonlarında yapılan değişikliklerden biri, Yüksek Mahkeme hakimleri için asgari yaş sınırının 55 olarak belirlenmesi oldu. Bu adım, genç adayların atanarak uzun yıllar görevde kalmasını engellemek amacıyla atıldı.

Ayrıca, Yüksek Mahkeme üyelerinin en az üçte ikisinin bölge mahkemelerinden gelmesi zorunluluğu getirildi. Bu düzenlemeyle, Yüksek Mahkeme’ye atanan yargıçların uzun süreli mesleki deneyime sahip olması hedefleniyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail Meclisi, ülke tarihinin en yüksek yıllık bütçesini onayladı

Yayınlanma

İsrail Meclisi Knesset

Haaretz gazetesinin haberine göre, Knesset’te yapılan oturumda 31 Mart’a kadar kabul edilmemesi durumunda Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin dağılmasına neden olacak yıllık bütçe onaylandı.

Oturumların ardından 755 milyar yeni İsrail şekeli (yaklaşık 205 milyar dolar) değerindeki 2025 yılı bütçesi 120 sandalyeli Meclisin onayına sunuldu.

Oylamada, 52 hayır oyuna karşılık 66 evetle 2025 bütçesi kabul edildi.

En büyük pay savunmaya

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 15 ay boyunca düzenlediği ve 18 Mart itibarıyla tekrar başlattığı saldırılar kabul edilen 2025 yılı bütçesine ağır bir yük oluşturuyor.

Haaretz gazetesinin haberinde, toplamda 755 milyar şekel tutarındaki bütçenin 110 milyar şekelinin savunma bütçesine ayrılacağı bildirildi.

İsrail devlet televizyonu KAN ise savunma bütçesinin ardından 92 milyar şekel (yaklaşık 25 milyar dolar) ile en büyük ikinci bütçenin Eğitim Bakanlığına ait olduğunu ve onu 60 milyar şekel ile (16 milyar dolar) Sağlık Bakanlığının izlediğini kaydetti.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise bütçe oylaması için toplanan Meclise hitap ederek, “Bugün geçirdiğimiz devlet bütçesi, hem cephede hem iç cephede, zafere kadar savaşın tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Hepimiz bu bütçeye büyük bir görev ve sorumluluk duygusuyla yaklaştık” ifadelerini kullandı.

İsrail’in şimdiye kadar gördüğü en uzun ve en yüksek maliyetli “savaşın” içinde olduğunu belirten Smotrich, bütçenin ana odağında yedek askerler ve ailelerine yüksek destek ile Lübnan ve Gazze Şeridi sınırındaki bölgelerde inşaat ve kalkınma yatırımları olduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English