Rusya
Narışkin: Ukrayna nükleersiz ve tarafsız olmalı

Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, Ukrayna’nın çözüm için nükleer silahlardan arındırılmış ve tarafsız olması gerektiğini belirtirken, NATO’nun Birlik Devleti’ne yönelik olası bir saldırganlığının en çok Polonya ve Baltık ülkelerini etkileyeceği uyarısını yaptı.
Rusya Dış İstihbarat Teşkilatı (SVR) Başkanı Sergey Narışkin, küresel güvenlik konularını görüşmek üzere geldiği Minsk’te Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile bir araya geldi.
Görüşmenin ardından Narışkin, gazetecilere Rusya’nın Ukrayna’nın statüsüne ilişkin talepleri, ABD ile müzakereler ve NATO’nun Birlik Devleti sınırlarındaki faaliyetleri hakkında konuştu.
Kommersant gazetesinin aktardığına göre Narışkin, Ukrayna’ya ilişkin çözümün “ülkenin nükleer silahlardan arındırılmış, tarafsız statüde olmasını, askerden ve Nazilerden arındırılmasını, 2014 sonrası tüm ayrımcı yasaların kaldırılmasını ve Rusya’nın mevcut sınırlarının egemenliğinin tanınmasını içerdiğini” söyledi.
Narışkin, “Ukrayna yönetiminin, koltuklarında kalmak ve halka karşı işledikleri suç niteliğindeki kararların hesabını vermemek için çatışmayı sürdürmek istediğini” ifade etti etti.
Narışkin, “Rusya, enerji tesislerine yönelik saldırı moratoryumu konusundaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getiriyor,” belirtti.
“Rusya ve Belarus’un sınırda NATO’nun artan askeri faaliyetlerini gördüğünü” kaydeden yetkili, ayrıca, “Fransa, İngiltere ve Almanya’nın Ukrayna çatışması çevresindeki gerilimi tırmandırdığını” da sözlerine ekledi.
Narışkin, “Rusya ve Belarus istihbarat kurumları, tehditleri önleyici adımlar atmaya hazır,” vurgusunu yaptı.
“NATO’nun Birlik Devleti’ne yönelik olası bir saldırganlığından en başta Polonya ve Baltık ülkelerinin zarar göreceğini” dile getiren Narışkin, “Rusya ile ABD arasında farklı düzeylerde yoğun bir diyalog yürütülüyor ve bu, Joe Biden dönemiyle keskin biçimde farklı,” diye konuştu.
Son olarak Narışkin, “Rusya’nın, ABD’nin Ukrayna krizinin temel nedenlerini anlama isteğini hissettiğini” belirtti.
Rusya
Şoygu: Rusya, Batı’ya karşı nükleer caydırıcılık hakkını saklı tutuyor

Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu, TASS haber ajansına verdiği röportajda, Rusya’nın Batı ülkelerinin saldırısı durumunda nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu belirtti. Şoygu, bu hakkın Kasım 2024’te güncellenen nükleer caydırıcılık politikasına eklendiğini ve Rusya veya Belarus’a yönelik konvansiyonel silahlarla yapılan saldırıları da kapsadığını vurguladı.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkanı Sergey Şoygu, Batı ülkelerinin saldırısı durumunda Moskova’nın nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu bildirdi.
TASS haber ajansına verdiği mülakatta Şoygu, Kasım 2024’te Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikası Esasları’nda yapılan değişikliklere göre, “Rusya’nın kendisine veya Belarus Cumhuriyeti’ne yönelik, konvansiyonel silahlar dahil olmak üzere, bir saldırı durumunda nükleer silah kullanma hakkını saklı tuttuğunu” ifade etti.
Şoygu, Rusya’nın “Avrupa ülkelerinin askeri hazırlıklarını dikkatle izlediğini” sözlerine ekledi.
Şoygu, Rusya Federasyonu Ulusal Güvenlik Stratejisi’ne göre, “yabancı devletlerin Rusya Federasyonu’nun egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tehdit eden düşmanca eylemlerde bulunması durumunda, ülkenin bu tür eylemleri durdurmak ve tekrarlanmasını önlemek için gerekli simetrik ve asimetrik önlemleri almayı meşru gördüğünü” hatırlattı.
Güvenlik Konseyi Başkanı’nın belirttiğine göre, nükleer caydırıcılık “Rusya’yı potansiyel düşman olarak gören, kitle imha silahlarına veya önemli konvansiyonel askeri potansiyele sahip devletlere ve askeri koalisyonlara karşı uygulanıyor.”
Ayrıca, bu tür eylemler, Rusya Federasyonu’na karşı saldırı hazırlığı ve gerçekleştirilmesi için kendi topraklarını ve kaynaklarını sağlayan devletleri de kapsıyor.
Şoygu, Rusya ve Belarus’un birleşik savunma alanının bütünlüğünü sağlamak ve stratejik caydırıcılık faaliyetlerini ortaklaşa yürütmek gibi görevlerin, “iki ülkenin güvenlik konseyi birimlerinin doğrudan katılımıyla geliştirilen ve Aralık 2024’te kabul edilen Birlik Devleti Güvenlik Konsepti ve Rusya Federasyonu ile Belarus Cumhuriyeti Arasında Güvenlik Garantileri Anlaşması’nda yer aldığını” kaydetti.
‘Avrupa 2030’a kadar Rusya ile savaşa hazırlanıyor’
Öte yandan Şoygu, Avrupa ülkelerinin Rusya ile askeri bir çatışmaya açıkça hazırlandığını ve bu çatışmanın 3 ila 5 yıl içinde, yani 2030’a kadar gerçekleşebileceğini söyledi.
Bu hazırlıkların farklı seviyelerde dile getirildiğini dile getiren Şoygu, “Avrupalı politikacılar ve askerler 2030’a kadar bizimle savaşmaya hazır olmak istiyorlar,” dedi.
Şoygu’ya göre Kiev, parasal destek ve silah tedariki karşılığında “Ukrayna’nın doğalgaz zenginliklerini, topraklarını, Ukrayna halkının geleceğini pahalıya satmak” amacıyla çatışmaları uzatmaya çalışıyor.
Bununla birlikte, Ukrayna’nın askeri, ekonomik ve seferberlik potansiyelinin önemli ölçüde zayıfladığına işaret etti.
Güvenlik Konseyi Başkanı, Batı yardımına bağımlı olan Ukrayna ekonomisindeki derin krize de dikkat çekti. Şoygu, ülkenin devlet borcunun geçen yıl sonunda 167 milyar dolara yükseldiğini söyledi.
Şoygu, “Aynı zamanda, onları [Kiev rejiminin temsilcilerini] destekleyen devletler, yüksek sesli açıklamalara rağmen, Kiev’in askeri alandaki tüm taleplerini karşılayamıyorlar,” diye konuştu.
‘Kursk oblastının tamamı yakında temizlenecek’
Bunun yanı sıra Şoygu, Kursk oblastının tamamının yakın zamanda Ukrayna ordusundan temizleneceğini ve sürecin şu anda son aşamaya girdiğini ifade etti.
Şoygu, bu aşamada Ukrayna ordusunun işlediği suçların ve neden olduğu zararın belgelenmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, 19 Nisan’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı görüşmede, Kursk oblastının ana kısmının kurtarıldığını bildirmişti.
Gerasimov’a göre, çatışmaların devam ettiği iki bölge kaldı ve Gornal ile Oleşnya civarında Ukrayna ordusundan temizlik çalışmaları sürüyor.
Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, Ukrayna ordusunun Kursk oblastına girmesinden bu yana esir alınan 290 Ukrayna ordusu mensubu hakkında 175 dava açıldığını ve bunlardan 41’inin mahkemece karara bağlandığını söyledi.
Bastrıkin, bu ceza davalarında 49 binden fazla kişinin mağdur olarak tanındığını belirtti.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Rusya
Lavrov: Rusya için göçmen sayısını azaltmak kârlı değil

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Özbekistan ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, ülkedeki işgücü açığı nedeniyle göçmen sayısını azaltmanın Rusya’nın çıkarlarına hizmet etmeyeceğini belirtti. Lavrov, kalkınma planlarının gerçekleşmesi için göçmen işgücünün önemine dikkat çekerken, göçmenler arasında suç eğilimlerinin oluşmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Özbekistan ziyaretinin ardından düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki işçi göçmenlerin sayısını azaltmaya yönelik tedbirlerin Rusya’nın çıkarlarına uygun olmayacağını, ancak “suç eğilimlerinin” oluşmasına izin verilmemesi gerektiğini söyledi.
TASS ajansının aktardığına göre Lavrov, mevcut işgücü açığı göz önüne alındığında, işçi göçmenlerin sayısını azaltmaya yönelik tedbirlerin Rusya’daki kalkınma planlarını “daha az gerçekçi hale getirebileceğini” kaydetti.
“Ancak sorunun ikinci kısmı da Rus yasalarına uyulması ve işçi göçmenler arasında suç eğilimlerinin oluşmasına izin verilmemesi,” diye belirten bakan, “Bu tür vakalarla karşılaşılıyor,” diye ekledi.
Geçen yılın mayıs ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Özbekistanlı mevkidaşı Şevket Mirziyoyev ile yaptığı görüşmelerin ardından, Moskova’nın Taşkent ile tüm güncel göç konularında işbirliğine hazır olduğunu belirtti.
Putin, Rusya’da bulunan yaklaşık 1 milyon Özbekistan vatandaşına insana yakışır çalışma koşulları sağlanacağını vaat etti.
Rusya İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 2025 yılının başından bu yana kolluk kuvvetleri 1374 sahte göç belgesi vakası tespit etti.
Bu rakam, 2024 yılının aynı dönemine göre yüzde 41,6 daha yüksek.
Şubat ayında İçişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gorovoy, şu anda Rusya topraklarında yaklaşık 670 bin yasa dışı göçmen bulunduğunu söyledi. Bunların büyük çoğunluğunu kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
2024 baharından bu yana Rusya’da göç politikasında yeni bir sıkılaştırma dalgası başladı.
Bir dizi Rusya oblastı, göçmenlerin eğitim ve sağlık alanlarındaki görevlerde çalışmalarını yasaklamak dahil olmak üzere göçmenlerin çalışmasına kısıtlamalar getirdi.
Ayrıca, 5 Şubat 2025’ten itibaren Rusya’da “kontrol altındaki kişiler sicili” adı verilen bir içişleri veri tabanı faaliyete geçti.
Bu veri tabanına Rusya’da yasa dışı olarak bulunan yabancıların bilgileri kaydediliyor.
Sicilde yer alan yabancılar için özel bir sınır dışı etme rejimi uygulanıyor ve belirli hak ve özgürlüklere kısıtlamalar getiriliyor.
Örneğin, evlilik akdi yapma veya feshetme, araç kaydı yapma ve kullanma yasakları bulunuyor.
Yabancılar ve belgesiz göçmenler, Rusya’daki kalışlarını 30 Nisan’a kadar yasallaştırmak zorunda, aksi takdirde ülkeyi terk etmek durumunda kalacaklar.
Fakat 21 Nisan’da Kırgızistan Dışişleri Bakanlığı, Rus tarafıyla yapılan görüşmeler sonucunda bu sürenin 10 Eylül’e kadar uzatılacağının vaat edildiğini bildirdi.
1 Nisan’dan itibaren göçmen çocukları okula kabul edilmeden önce Rusça bilgisi testine tabi tutulmaya başlandı. Sınav sözlü ve yazılı formatta yapılacak.
Birinci sınıf öğrencileri istisna tutulacak; onlar için sadece sözlü kısım uygulanacak.
Çocuk testi geçemezse, eğitime kabul edilmeyecek. Sınava üç ay sonra tekrar girilebilecek.
Rusya
Rusya, Çin’e doğalgaz indirimini artırdı

Rusya İktisadi Kalkınma Bakanlığı’na göre Rusya, Çin’e sattığı doğalgazda indirimi neredeyse yüzde 40’a çıkardı. Gazprom’un Çin’e yönelik fiyatı düşerken, Avrupa ve Türkiye’ye yönelik fiyatı artacak.
Rusya, Çin’e sattığı doğalgazda indirimi neredeyse yüzde 40’a çıkardı. Reuters haber ajansının, Rusya İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın hazırladığı güncellenmiş sosyo-ekonomik kalkınma tahminine dayandırdığı haberine göre, Rusya hükümeti Çin için doğalgaz fiyatını daha da düşürmeyi planlıyor.
Geçen yıl, 2019’da faaliyete geçen Sibirya’nın Gücü boru hattı üzerinden yapılan Gazprom sevkiyatları Çin’e bin metreküp başına 267,6 dolara mal oldu.
Bu fiyat, Avrupa ve Türkiye’deki müşterilerin ödediği fiyattan (bin metreküp başına 376,9 dolar) yüzde 30 daha düşüktü.
İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın verilerine göre, 2025 yılında Gazprom’un Çin’e sattığı doğalgazın fiyatı 247,3 dolara düşerken, Avrupa ve Türkiye’deki alıcılar için bin metreküp başına 403 dolara yükselecek. Böylece indirim yüzde 39’a ulaşacak ve bin metreküp başına 150 doları aşacak.
Hükümet, 2026 yılı için Çin’e yönelik doğalgaz fiyatında bin metreküp başına 241,8 dolara kadar daha küçük bir düşüş planlıyor.
Bakanlığın tahminine göre, doğalgaz ihracat fiyatındaki düşüş ve petrol fiyatlarındaki keskin gerileme, ekonominin döviz gelirlerini olumsuz etkileyecek.
Bu yıl yurt dışına yapılan hidrokarbon satışları, planlanan 236 milyar dolar yerine ülkeye 200 milyar dolar getirecek.
Bakanlık, 2026 yılında döviz gelirlerinin ilk tahminlerin 9 milyar dolar altında kalacağını kabul ediyor.
Geçen yıl Gazprom, Çin’e 31 milyar metreküp doğalgaz sevk etti ve bu yıl Sibirya’nın Gücü boru hattını yıllık 38 milyar metreküp olan proje kapasitesine ulaştırdı.
Ancak bu miktar, doğalgaz devinin savaş öncesi Avrupa Birliği’ne yaptığı ve zirvede 200 milyar metreküpe ulaşan ihracatının yüzde 20’sinden azını telafi ediyor.
O zamandan beri Gazprom’un bir zamanlar en büyük pazarı olan Avrupa’ya sevkiyatları neredeyse 7 kat azalarak 1970’lerin ikinci yarısından bu yana en düşük seviyeye —2023’te 28 milyar metreküp ve 2024’te 32 milyar metreküp— geriledi.
Sonuç olarak, bir zamanlar 1 trilyon dolar piyasa değerine ulaşma hedefi olan güçlü devlet şirketi Gazprom, 2023 yılında uluslararası muhasebe standartlarına göre tarihinin en büyük zararını kaydetti.
Ana ihracat gelir kaynağını kaybettikten sonra ayakta kalabilmek için Gazprom, genel merkezinde 1,4 bin çalışanı işten çıkarıyor ve ihracat birimi Gazprom Eksport’u fiilen dağıtıyor.
Reuters‘ın aktardığına göre, bu birimde sadece birkaç kişi kaldı ve onlar da Gazprom’a 18 milyar dolarlık dava açan Avrupa’daki eski müşterilerle hukuki mücadele yürütüyor.
BCS analisti Ronald Smith, Ukrayna üzerinden transitin durmasının Gazprom’u yıllık yaklaşık 10 milyar metreküp ihracattan mahrum bırakacağını tahmin ediyor.
Smith’in tahminine göre, şirket bu yıl Avrupa ve Türkiye’ye 40 milyar metreküp doğalgaz sevk edecek; bu, bir önceki yıla göre yüzde 20 daha az.
Smith, Çin’e yapılan sevkiyatlar dahil Gazprom’un toplam ihracatının 78 milyar metreküp olacağını ve önümüzdeki üç yıl içinde büyüme beklentisi olmadığını belirtiyor.
Gazprom’un kendi tahminlerine göre, 2025-2034 yılları arasında şirketin bütçesindeki toplam açık 15 trilyon rubleye (mevcut kurla yaklaşık 179 milyar dolar) ulaşacak.
-
Söyleşi2 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Dünya Basını1 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?