Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Netanyahu: Rehineler acı çekiyor ancak ölmüyorlar

Yayınlanma

İsrail kabine toplantısında Mossad Direktörü, Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı özellikle kadın rehineler için ateşkes ve esir takası anlaşmasında fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söyledi. Başbakan Netanyahu’nun ise “Rehineler acı çekiyor ama ölmüyorlar” dediğini aktardı.

İsrail basınında yer alan haberlere göre Mossad Başkanı David Barnea basına kapalı yapılan güvenlik kabinesi toplantısında, Hamas’ın elindeki genç kadın rehinelerin yeni bir rehine anlaşması çerçevesi için bekleyecek zamanları olmadığını söyledi.

Ulaştırma Bakanı Miri Regev’in de 10. ayına giren rehinelerin durumuyla ilgili olarak “Bu toplumda açık bir yara. 7 Ekim’de IDF ve Şin Bet tarafından korunmayan vatandaşlarımıza ve kamuoyuna karşı sorumluluğumuz var” dediği aktarıldı. Regev’in “Mükemmel bir anlaşma yok ama burada kaçırılmaması gereken bir fırsat var” dediği bildirildi.

İstihbarat Bakanı Gila Gamliel’in kadın rehinelerin esaret altında tecavüze uğramış olabileceği iddialarına atıfta bulunarak “Kadınlar dokuz ay sonra doğum yapabilir ve bu telafi edemeyeceğiniz bir felakettir” dediği aktarıldı.

Gamliel’in Başbakan Netanyahu’ya, Hamas yok edilmeden önce çatışmaları sona erdirecek herhangi bir anlaşmaya karşı çıkan ve bunu engellemek için gerekirse hükümeti devirmekle tehdit eden Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in tehditlerini görmezden gelmesi için baskı yaptığı aktarıldı.

Gamliel’in Başbakana “Bu anlaşma sizin anlaşmanız, Ben Gvir ve Smotrich’in çeşitli koalisyon tehditleriyle ilgilenmeden sonuna kadar ilerlemeniz gerekiyor” dediği belirtildi.

Gamliel’in sözleri üzerine Ben-Gvir’in “Böyle devam ederse odayı terk edeceğim” diye çıkıştığı ve Gamliel’in üst düzey güvenlik kabinesinin üyesi olmadığına dikkat çektiği aktarıldı. Haberlere göre Ben Gvir, “Hanımefendi sadece bir gözlemci. Ona haddini bildirmenin zamanı geldi. Likud’un pozisyonunu bile temsil etmiyor ve söylemleri kabul edilemez” dedi.

Ben-Gvir’in sözlerine üzerine Gamliel’in toplantıdan çıkmak için hamle yaptığı sırada Netanyahu’nun durdurduğu ve siyasi baskıdan endişesi olmadığında ısrar ettiği kaydedildi.

Ynet haber sitesi Netanyahu’nun “Endişelenmemeliyiz. Asıl endişelenmesi gereken Hamas. Rehineler acı çekiyor ama ölmüyorlar” dediğini aktardı.

Şu anda masada olan anlaşma, Gazze’de ateşkes karşılığında İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını öngörüyor. Dün İsrail hükümetinde koalisyon ortağı Ultra Ortodoks Yahudi Şas Partisi, Netanyahu’ya, Hamas ile esir takası yapma çağrısında bulunmuştu.

“Israel Today” gazetesinin haberine göre, İsrail Meclisindeki 120 sandalyeden 11’ine sahip Haredi parti, Netanyahu’ya gönderdiği mektupta Hamas ile anlaşma imzalamanın zamanının geldiğini belirtmiş ve Başbakanı koalisyon içindeki anlaşmaya karşı çıkanlardan korkmamaya çağırmıştı.

Netanyahu’nun şu an masada olan anlaşma için pozisyonunu sertleştirdiği belirtiliyor. Müzakerelerde iki konuda anlaşmazlık yaşandığı iddia ediliyor. İlki Gazze’nin güneyinden kuzeyindeki evlerine dönecek Filistinliler ikincisi ise Mısır sınırından Gazze’ye silah sokulmasının engellenmesi.

Haaretz gazetesinin haberine göre İsrail müzakere heyetinin başkanı da olan Mossad Direktörü Barnea ile Netanyahu’nun bu iki konuda yaşadıkları anlaşmazlık kabine toplantısında da gündeme geldi.

Barnea, heyet ile Netanyahu arasındaki anlaşmazlığın, Başbakan’ın, Gazzelilerin güneyden kuzeye doğru hareketini izlemeye yönelik bir mekanizma kurulması yönündeki ısrarından kaynaklandığını, Netanyahu’nun müzakere heyetinin önerisi yerine kendi görüşünde ısrarcı davranmasının Hamas ile esir takası ve ateşkes müzakerelerini engelleyeceğini söyledi.

Walla’nın haberine göre ise Savunma Bakanı Yoav Gallant da Mossad Direktörü’ne destek çıktı ve tarafların Gazze’nin güneyinden kuzeye geçen Filistinlileri izleyecek bir aygıt konusunda anlaşmaya varma ihtimalinin düşük olduğu uyarısında bulundu. Mevcut anlaşma önerisinde sadece kuzeye geçen Filistinlilerin “geri dönerken silah taşımayacakları” belirtiliyor ancak bunun nasıl sağlanacağı belirtilmiyor. Savunma Bakanı ayrıca İsrail’in Mısır-Gazze sınırından kaçakçılığı izleme ekipmanları kullanarak önleyebileceği görüşünü tekrarladı ki bu seçeneğin müzakerelerde gündeme geldiği bildiriliyor.

Konuyla ilgili Kanal 12’nin haberine göre Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi da Barnea’yı destekleyerek Netanyahu’ya bu aşamada şartları değiştirmeye çalışmak yerine mevcut teklifle ilerlemesi çağrısında bulundu.

Haberde, güvenlik yetkililerinin kabinede bakanlara “yakın zamanda bir anlaşmaya varma ihtimalinin olduğunı”, çünkü Hamas’ın “savaşın başlamasından bu yana en zor durumda olduğunu” söylediği aktarıldı. Habere göre yetkililer, herhangi bir değişiklik yapılmadan onaylanması halinde mevcut teklifin bile sonuçlandırılmasının haftalar alabileceği uyarısında bulunarak anlaşma için mevcut fırsatın değerlendirilmesinin daha da önemli hale geldiğini söyledi.

Walla’ya göre Netanyahu, askeri baskıyı artırma stratejisine aykırı açıklamalar yapan güvenlik yetkililerini ve bakanları eleştirerek bunun İsrail’in müzakerelerdeki konumunu zayıflattığı uyarısında bulundu.

Netanyahu’nun, rehineleri kurtarmanın yolunun Hamas’a baskı yapmak olduğu iddiasını kabine toplantısında sıkça dile getirdiği aktarılıyor.

Mutabakat önerisi 3 aşamalı

İsrail ile Hamas arasında dolaylı müzakere edilen esir takası mutabakatı önerisi 3 aşamadan oluşuyor.

İlk aşamada; hemen ateşkes, kadın, yaşlı ve yaralı esirlerin serbest bırakılması, Filistinli esirlerin takas edilmesi, İsrail güçlerinin Gazze’de nüfus bulunan yerlerden çekilmesi, insani yardımın artması, temel hizmetlerin yeniden inşası, Filistinli sivillerin Gazze’nin kuzeyi dahil tüm Gazze Şeridi genelinde evlerine dönmesinin ve uluslararası toplumun gerekli konut katkısı yapmasının sağlanması öngörülüyor.

İlk aşama için müzakereler 6 haftadan fazla sürmesi halinde ateşkes müzakereleri bitene kadar devam edecek.

Tarafların anlaşmasının ardından ikinci aşamada, krizin nihai olarak sonlandırılması için geri kalan esirlerin tümünün serbest bırakılması ve İsrail’in tüm Gazze’den çekilmesi isteniyor.

Üçüncü aşamada, Gazze için birkaç yıla yayılan yeniden inşa planının başlatılması ve ölen esirlerin de cesetlerinin teslim edilmesi tasarlanıyor.

ORTADOĞU

UCM Hakiminden İsrail’in “tarafsızlık” sorgusuna yanıt

Yayınlanma

Beti Hohler

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail’in kendisi hakkındaki tarafsızlık sorgulamasına ilişkin İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki tutuklama kararını verecek dairenin yeni atanan üyesi Hâkim Beti Hohler’in yanıtını yayınladı.

İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkındaki tutuklama talebi kararını verecek hâkim heyetine yeni atanan Hohler, savcılıktaki geçmiş görevine ilişkin İsrail’in sorularını yanıtladı.

UCM Hakimi Hohler’in sunduğu detaylı yanıtla, İsrail’in yargı sürecini geciktirmeye ve hakimin tarafsızlığını sorgulama yönelik girişimi temelsiz kaldı.

Tarafsızlık tartışması

Hohler’in UCM hakimliğine seçilmeden önce UCM Savcılık Ofisinde çalışmış olmasının, tarafsızlığına gölge düşürebileceğini öne süren İsrail Başsavcılığının UCM’ye yönelttiği sorulara verilen yanıtta, Filistin soruşturmasında görev almadığını belirtti. Hohler, savcılık bürosunda çalıştığı dönemde Filistin soruşturmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katılmadığını ve soruşturmada görev alan personelle çalışmadığını kaydetti.

Eski Mossad şefi savaş suçları soruşturması nedeniyle eski UCM savcısını tehdit etmiş

İsrailli yetkililer hakkında yürütülen soruşturmanın belgelerine, soruşturma planlarına, evraklarına, delillerine veya gizli belgelere hiçbir şekilde erişmediğini aktaran Hohler, bu bilgi ve belgelerin kendisine başka şekilde de getirilmediğini ifade etti.

Yanıtında UCM’deki tüm soruşturmalara erişim sağlayan bir konumda çalışmadığını anlatan Hohler, Savcılıktaki görevinde kendisine danışılan ve görüş bildirdiği konular içinde Filistin soruşturmasının yer almadığını vurguladı.

Hohler, ağırlıklı olarak Filipinler’deki olayların soruşturulmasında görev aldığını ve etkileşime girdiği soruşturmalar içinde Filistin’in yer almadığını belirtti.

ABD Temsilciler Meclisi, UCM’ye yaptırım yasasını geçirdi

Tarafsızlığından makul gerekçelerle şüphelenilen bir hâkimin görevinden çekilmesi gerektiğine inandığını aktaran Hohler, görevinin gerektirdiği özelliklerin farkında olduğunu kaydetti. Hohler, Savcılık Ofisini de konuya ilişkin elindeki bilgileri mahkemeye sunmaya davet etti.

UCM’deki süreci geciktirme çabaları

Önceki UCM Başsavcısı Fatou Bensouda 16 Ocak 2015’te, Filistin’deki duruma ilişkin ön inceleme başlattığını duyurmasının ardından, Aralık 2019’da soruşturma için gerekli kriterlerin karşılandığını açıklamasına rağmen, Filistin topraklarının nereyi kapsadığı ve mahkemenin hangi topraklarda işlenen suçlara bakabileceğinin tespit edilmesi için ön yargılama dairesinden görüş istemişti.

Söz konusu görüşün verilmesi sırasında birçok UCM ülkesi ve sivil toplum kuruluşunun (STK) sürece dahil olmasıyla yaklaşık 2 yıl sonunda, ön inceleme tamamlanmış ve soruşturma ancak 3 Mart 2021’de başlatılmıştı.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

UCM Başsavcılığının 20 Mayıs’ta Binyamin Netanyahu, Yoav Gallant ve üç Hamas lideri hakkında istediği tutuklama kararı talebi, İsrail ve müttefiklerinin sistematik engelleme çabalarıyla karşılaşmaya devam etti.

İngiltere’nin temmuzda başlattığı yetki itirazıyla yeni bir gecikme süreci başlamıştı. İngiltere’nin Filistin’in devlet statüsünü sorgulayarak UCM’nin yargı yetkisine itiraz etmesi ve daha sonra 64 ülke, kuruluş ve kişinin beyanlarının da sürece dahil edilmesiyle birlikte, tutuklama kararından önce yargılama yetkisi tartışmalarına girilmişti.

Bunun yanında Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı talebini incelemekle görevli bir numaralı Ön Yargılama Dairesinin başkanı Hâkim Julia Motoc’un “sağlık nedenleri ve adaletin düzgün işleyişini koruma ihtiyacı” gerekçesiyle görevinden çekildiği açıklanmıştı.

UCM, Motoc’un yerine Sloven Hâkim Beti Hohler’in atandığını bildirmişti.

İsrail’in hedefindeki UCM Başsavcısı’na “cinsel taciz” soruşturması

UCM’deki Filistin süreci devam ederken, Mahkeme Taraf Devletler Meclisi Başkanlığından yapılan açıklamada, Başsavcı Kerim Han hakkında Savcılık Ofisi çalışanlarından birine yönelik “uygunsuz davranış” iddialarının bağımsız bir komisyon tarafından incelendiği duyurulmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas’tan Gazze’nin yönetimi için “komite” önerisine şartlı onay

Yayınlanma

Hamas’ın siyasi büro üyesi Halil el-Hayye, El-Aksa televizyonuna yaptığı açıklamada Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması teklifini, bu komitenin tamamen yerel olması şartıyla kabul ettiklerini söyledi.

Hayye, Gazze’de ateşkes görüşmeleriyle ilgili açıklamasında “Masaya Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması yönünde bir fikir konuldu. Bu, Mısırlı kardeşlerimizin sunduğu bir öneri. Biz buna sorumlu bir yaklaşımla ve olumlu bir şekilde yanıt verdik. Komitenin Gazze’yi tamamen yerel bir şekilde yönetmesi ve oradaki günlük hayata dair her şeyi denetlemesi şartıyla bu öneriyi kabul ediyoruz” dedi.

Çin’de bir araya gelen Hamas ve El Fetih birleşme için diyaloğu sürdürme sözü verdi

Hamas ve Fetih hareketleri, bu ayın başında Gazze’nin yönetimi için bir komite kurulması ve ateşkes görüşmeleri çerçevesinde Mısır’ın başkenti Kahire’de bir araya gelmişti.

Hayye, Hamas ve İsrail arasında dolaylı olarak yürütülen ateşkes ve esir takası müzakerelerine ilişkin de “İsrail soykırımı durmadan esir takası olmayacak. Nitekim bu birbirine bağlı bir denklem. Biz tüm açıklıkla şunu söylüyoruz. Bu saldırganlığın durmasını istiyoruz. Herhangi bir esir takası olması için önce bu saldırılar durmalı” ifadelerini kullandı.

“Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkesi engelliyor”

Ateşkes anlaşmasına hazır olduklarını ancak İsrail’in de bu konuda gerçekten istekli olması gerektiğini belirten Hayye, “Ateşkes müzakerelerini harekete geçirmek için arabulucu ülkelerle temaslarımız sürüyor. Ancak Netanyahu, siyasi nedenlerle ateşkes müzakerelerinde ilerlemeyi engelliyor” diye konuştu.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde süren saldırılarının durdurulması için taraflar arasında uzun süredir dolaylı müzakereler yürütülüyor. Katar, ABD ve Mısır’la İsrail ve Hamas arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşmalarına arabuluculuk ediyor.

“Ya Philadelphia ya anlaşma”

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ve uluslararası kamuoyunda, siyasi nedenlerle Hamas ile esir takası anlaşması yapmamakla suçlanıyor. İsrail’in anlaşma taslağına eklediği maddelerin özellikle Mısır-Gazze sınır hattı Philadelphia Koridoru’nda kontrolünü sürdürme ısrarının müzakereleri zora soktuğu vurgulanıyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail Meclis kürsüsünden Netanyahu’ya “seri katil” dedi

Yayınlanma

Ayman Ode

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze’deki sivil ölümlerinden ötürü “barışın seri katilisin” diyen Filistin asıllı İsrail Meclisi (Knesset) üyesi Ayman Odeh zorla kürsüden uzaklaştırıldı.

Odeh, Knesset’teki konuşmasında, İsrail ordusunun Gazze’de, sivil ayırt etmeksizin düzenlediği saldırılardan dolayı Netanyahu’yu eleştirdi.

İsrail saldırılarında henüz yeni doğmuş ikiz bebeğini ve eşini, doğum belgesini almaya gittiği esnada düzenlenen saldırıda kaybeden Muhammed Ebu el-Kumsan’ın hikayesini anlatan Odeh, “Gazze’de sisteminizin öldürdüğü 17 bin 385 bebek var; bunların 825’i bir yaşın altında” dedi.

Netanyahu’ya Gazze öldürülen sivil, kadın ve çocuklara ilişkin sert eleştiriler yönelten Odeh sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze’de 35 bin 55 yetim bebek var. Hepsinin kanı peşinizi bırakmayacak ve yine de küstahlığınızla Uluslararası Ceza Mahkemesinde nasıl suçlandığınızı merak edeceksiniz. Binyamin Netanyahu senin düşüncen nedir? Düşüncen nedir? 30 yıldır barışın seri katili oldun.”

Konuşması yarıda kesilen Odeh’in Knesset’te bulunanlarca kürsüden uzaklaştırıldığı görüldü.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah’ta üç günlük ikiz bebeklerinin doğum belgesini almak için evinden çıkan Filistinli Muhammed Ebu el-Kumsan, eşini ve çocuklarını 13 Ağustos’ta İsrail saldırısında kaybetmişti.

Filistinli baba, bebeklerinin doğum belgesini almak için dışarı çıktıktan kısa bir süre sonra, İsrail ordusu sığındıkları evi bombalamıştı. Evde bulunan eşi ile Aysel ve Aser ismini verdikleri ikiz bebekleri ve kayınvalidesi saldırıda yaşamını yitirmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English