Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Netanyahu’nun ‘bütçe’ sınavı

Yayınlanma

Netanyahu’nun aşırı sağcı ortakları, talepleri konusunda adım atılması için bu ay sonunda yapılacak 2023-2024 bütçesi oylamasını koz olarak kullanıyor. Bütçe 29 Mayıs’a kadar Meclis’te kabul edilmezse hükümet otomatik olarak düşecek ve erken seçime gidilecek. Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, İsrail ordusunun Gazze’de ateşkesi kabul etmesine karşı çıkarken Birleşik Tevrat Yahudiliği, hükümeti Haredilerin zorunlu askerlikten muaf tutulması konusunda adım atmaya zorluyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu, bir yandan yargı reformuna karşı düzenlenen kitlesel eylemlerle sınanırken diğer yandan koalisyon ortaklarının tehditleriyle başa çıkmak zorunda.

Yargı düzenlemesine tepki gösteren İsrailliler, bugün protestoların 18’inci haftasında yine sokaklara ve meydanlara indi. Başta Tel Aviv olmak üzere Batı Kudüs, Hayfa gibi kentlerdeki gösterilere binlerce İsrailli katıldı. Ellerinde İsrail bayraklarıyla “demokrasi” sloganları atan göstericiler, koalisyon hükümetindeki aşırı sağcı politikacıları eleştiren dövizler taşıdı.

İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin’in 5 Ocak’ta duyurduğu yargı reformu, Yüksek Mahkeme’nin yetkilerini sınırlandırma ve iktidarın yargı atamalarında söz sahibi olması gibi değişiklikler içeriyor. Netanyahu, 27 Mart’ta, ülke çapında giderek artan kitlesel protestolara ve grevlere neden olan yargı düzenlemesini ertelediğini açıklamıştı.

Yargı reformuna karşı Tel Aviv’de gösteri düzenleyen bir grup, Ayalon otoyolunu trafiğe kapattı. İsrail polisi ile bazı göstericiler arasında gerginlik yaşandı. Foto: Mostafa Alkharouf / AA

Muafiyet yasası

Ancak bu açıklama eylemleri durdurmaya yetmedi. İsrailliler, Netanyahu’nun taktik olarak düzenlemeyi rafa kaldırdığını ve kısa süre içinde yeniden gündeme getireceğini düşünüyor. Nitekim yargı reformunun kendisi gibi Netanyahu’nun destekleri karşılığında koalisyon ortaklarına verdiği bazı “sözler” de doğrudan yargı reformu ile bağlantılı. O sözlerden biri de ultra-Ortodoks Yahudilerin (Haredi) askerlik hizmetinden muaf tutulmasının önünü açacak yasa tasarısı.

Önce yargı reformu

İsrail’de büyük çoğunluğu dini gerekçelerle askere gitmeyi reddeden Harediler, 9 milyon civarındaki ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor. Askerliğin kadınlar ve erkekler için 3 yıl zorunlu olduğu İsrail’de Ultra Ortodoks Yahudilik inanca sahip Harediler, 26 yaşına kadar Tevrat Kursları’nda (Yeşiva) eğitim aldıklarında askerlikten muaf tutuluyor. Ultra Ortodoks partiler, zorunlu askerlikten muafiyet yaşının 26’dan 21’e düşürülmesini talep ediyor ancak ordu buna karşı çıkıyor.

Netanyahu, hükümet kurulurken Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği partileriyle yaptığı anlaşmalarda söz konusu muafiyet yasası için söz vermişti. Ancak yargı reformu nedeniyle başlayan protestolar, muafiyet yasasının da gecikmesine neden oldu. Çünkü yargı reformu yasalaşmadan yani hükümet Yüksek Yargıyı denetim altına almadan muafiyet yasasının Meclis’te kabul edilse dahi eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle Yüksek Yargı’dan döneceği ve yasalaşmayacağına kesin gözü ile bakılıyor.

Protestolar nedeniyle yargı reformunu rafa kaldıran Netanyahu, Haredi partiler tarafından muafiyet yasası için bu ay sonuna kadar adım atmaya zorlanıyor. Birleşik Tevrat Yahudiliği lideri ve İnşaat ve İskân Bakanı Yitzhak Goldknopf yasanın geçmemesi halinde koalisyonunun çökebileceği uyarısında bulundu. Goldknopf’un haftalık Mishpacha dergisine verdiği söyleşinin başlığında “taslak karara bağlanmazsa hükümet dağılır” ifadesi yer aldı.

Likud Partisi’nin Birleşik Tevrat Yahudiliği partisi ile temasta olduğu ve söz konusu yasanın Bütçe’den sonra Meclis’e getirilmesi için iknaya çalıştığı belirtiliyor.

Ben-Gvir ateşkes ilanına itiraz ediyor

Netanyahu’nun başını ağrıtan bir diğer konu ise Gazze’de ilan edilen ateşkes nedeniyle Ulusal Güvenlik Bakanı ve Yahudi Gücü Partisi lideri Itamar Ben-Gvir’in Meclis’teki oylamaları boykot edeceğini duyurması oldu.

İsrail hapishanesinde 87 gündür açlık grevinde olan Filistinli tutuklu Hıdır Adnan’ın Salı sabahı hayatını kaybetmesinin ardından abluka altındaki Gazze Şeridi’nden İsrail yönüne 30’dan fazla roket atıldı.  Roket atışlarına karşı İsrail savaş uçakları da Gazze’yi bombardımana tuttu. Dün sabah saatlerinde Gazze Şeridi’ndeki direniş grupları ile İsrail arasında ateşkes sağlandığı açıklandı. Ateşkes kararına karşı çıkan Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir, hükümetin Gazze’ye “yumuşak” yaklaşımı üzerine Meclis’teki oylamaları boykot edeceğini duyurdu. Netanyahu’nun partisi Likud ise Ben-Gvir’e tepki göstererek, “İsrail’in önündeki hassas ve kapsamlı güvenlik meselelerinin emniyet otoriteleri, ordu, Savunma Bakanı ve Başbakan tarafından yönetildiği”ni açıkladı. Likud’un açıklamasında, “Bu tartışmalara taraf Başbakan bu konulara karar verir. Eğer ki Ben-Gvir bunu beğenmiyorsa hükümette kalmak zorunda değil” ifadelerine yer verildi.

İsrail basını, Likud partisinden isimlerin daha önce de Ben-Gvir’in çıkışlarına tepki gösterdiğini ancak ilk defa partinin kurum olarak bu konuda açıklama yaptığına dikkat çekti. Krizin büyümesi üzerine Dini Siyonizm Partisi lideri ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich; Netanyahu ve Ben-Gvir’i aralarındaki anlaşmazlığı çözmeye ve 4 ay önce iktidara gelen sağcı hükümeti devirmemeye çağırdı. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından video yayınlanan Smotrich, “Teröre verilecek en büyük ödülün, mükemmel olmasa da iyi bir hükümetin devrilmesi” olduğunu savundu.

Netanyahu ve partisi Likud, anlaşmazlıkları bütçe sonrasına bırakmak için koalisyon bileşenlerini iknaya çalışıyor. Nitekim Netanyahu koalisyonunun 1 Haziran’da ayakta kalması 29 Mayıs’a kadar bütçeyi Meclis’ten geçirmesine bağlı.

ORTADOĞU

Hamaney: Vatandaşların neden sandığa gitmediği araştırılmalı

Yayınlanma

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 28 Haziran’da yapılan cumhurbaşkanı seçiminde rekor düşük katılımın ardından yaptığı açıklamada oy kullanmayan yüzde 60’lık kesimin ülke yönetimine karşı olduğunu düşünmenin doğru olmadığını söyledi.

İran devlet televizyonuna göre, Hamaney, başkent Tahran’daki konutunda Şehid Mutahhari İlahiyat Yüksekokulunun yöneticilerini kabul ettiği toplantıda konuşma yaptı.

Hamaney’in gündeminde geçen hafta yapılan tarihin en düşük katılımlı cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Uzmanlar katılımın düşük olmasının siyasete duyulan hayal kırıklığının bir göstergesi olduğunu düşünürken Hamaney, “Seçimlerin ilk aşamasına katılım beklenenden az ve tahminlerin aksine gerçekleşti. Bunun nedenleri, siyasetçiler ve sosyologlar tarafından araştırılmalıdır” dedi.

Oy kullanmayan yüzde 60’lık kesime işaret eden Hamaney, “Bazı insanlar, bazı yetkilileri ve hatta İslami sistemi sevmeyebilir ancak oy vermeyen herkesin bu kişilerle aynı fikri paylaştığı düşüncesi tamamen yanlıştır” ifadelerini kullandı.

Hamaney, “İslam’ı, İslam Cumhuriyeti’ni seven ve ülkenin kalkınmasını isteyenler, bunu seçimlere katılarak göstermelidir. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci aşaması çok önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Anayasayı Koruyucular Konseyinin reformist adayların birçoğunu elemesinin halkın sandığa gitme oranını düşürdüğü yaygın olarak kabul ediliyor. Bu durum, rejimin meşruiyeti ve halk ile arasının açılması tartışmalarına yol açıyor.

Geçen hafta cuma günü yapılan 14’üncü dönem cumhurbaşkanı seçiminde adaylardan hiçbiri yüzde 50’yi geçemeyince seçimi önde tamamlayan reformist aday Mesud Pezeşkiyan ile muhafazakâr aday Said Celili, ikinci tura kalmıştı.

Yüzde 40 katılım oranıyla ülke tarihindeki en düşük katılımlı cumhurbaşkanı seçimi olan birinci turda Pezeşkiyan, oyların yüzde 42,5’ini alırken Celili’nin oyu yüzde 38,6 oldu.

İbrahim Reisi’nin cumhurbaşkanı seçildiği Haziran 2021 seçimlerinde ülke genelinde katılım yüzde 48,8 idi. 1 Mart’ta düzenlenen genel seçimlerde katılım oranı daha da geriledi ve ülke genelinde yüzde 41’e düştü.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail ve BM’den “Starlink” girişimi

Yayınlanma

Birleşmiş Milletler, yardım çalışmalarının devamı için Gazze’de Starlink internet uydularını kullanmak amacıyla İsrail ile görüşmeler yürütülüyor. Hamas’ın güç kazanabileceğinden endişe duyan İsrail, BM’den bazı güvenceler istedi. BM, İsrail’in talebini yerine getirmeye hazırlanıyor.

Axios’tan Barak Ravid’in üç İsrailli ve bir BM yetkilisine dayandırdığı habere göre İsrail ve Birleşmiş Milletler (BM) Elon Musk’ın SpaceX Starlink internet sisteminin Gazze’de BM yardım görevlilerinin güvenliğini artırma planının bir parçası olarak konuşlandırılmasını müzakere ediyor.

BM, İsrail’e sistemin, Gazze’de yardım dağıtımının devam edebilmesi için gereklilik olduğunu söyledi. İsrail ise sistemin Hamas’ın eline geçmesinden ve İsrail istihbaratının, Hamas’ı izlemesini zorlaştırarak İsrail’e yönelik koordineli saldırı riskini artırmasından endişe duyuyor.

Yardım çalışanlarının İsrail hava saldırılarına hedef olması üzerinde BM, haziran ayında Gazze’deki operasyonlarının büyük bölümünü askıya aldı. Bu durum Gazze’de ihtiyaç sahibi Filistinlilere ulaşan yardım miktarında keskin bir düşüşe yol açtı ve insani krizi daha da derinleştirdi.

Axios’a konuşan İsrailli yetkililer, İsrail hükümetinin BM’nin yardım operasyonlarını askıya alma kararını BM liderliği tarafından yönlendirilen ve savaşı sona erdirmesi için İsrail üzerindeki baskıyı artırmayı amaçlayan siyasi bir hamle olarak gördüğünü söyledi. BM yetkilileri bunu özel olarak yalanladı.

ABD’li yetkililer, Biden yönetiminin taraflar arasında arabuluculuk yapmaya çalıştığını, İsrail’e BM’nin güvenlik endişelerinin gerçek olduğunu vurgularken bir yandan da bir çözüm üzerinde çalışmaya başladığını söyledi.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Matthew Miller geçen hafta yaptığı bir açıklamada “BM’nin insani yardım ulaştırmak için karşı karşıya olduğu bazı güvenlik sorunlarını aşmak için son birkaç gündür çeşitli BM ve İsrail hükümetinin çeşitli bileşenleri arasında bir dizi görüşmeye katıldık” dedi ancak Starlink’ten özellikle bahsetmedi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, konunun İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın geçen hafta Washington’a yaptığı ziyaret sırasında gündeme geldiğini söyledi.

Ardından konuyla ilgili New York’taki BM merkezinde konuyla ilgili bir dizi toplantı düzenlendiği kaydedildi. Habere göre görüşmeler sırasında BM yetkilileri sahadaki personeliyle daha sağlıklı iletişim kurabilmek için SpaceX Starlink uydu sistemini Gazze’ye yerleştirmek istediklerini söyledi. İsrailli yetkililer ise Hamas’ın geçmişte sofistike ve hassas iletişim ekipmanlarını ele geçirdiğini ve Starlink sistemini de ele geçirebileceğini söyledi. İsrail; BM’den sistemin ele geçirilmesi durumunda uzaktan devre dışı bırakılabileceği konusunda garanti istediler.

Bunun üzerine BM de sistemin uzaktan etkisiz hale getirilebileceğini göstermek ve İsrail güvenlik servislerinin endişelerini gidermek amacıyla İsrailli teknik uzmanlara sistemin sunumunu yapmak üzere İsrail’e bir ekip göndermeyi önerdi.

Axios’a konuşan üst düzey bir BM yetkilisi “BM güvenlik departmanından bir ekip, Gazze’deki BM operasyonlarıyla ilgili güvenlik konularında devam eden angajmanımızın bir parçası olarak İsrail’e gidiyor” dedi.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’den “UCM” adımı: Ben-Gvir’e “göstermelik” soruşturma

Yayınlanma

İsrail Devlet Savcısı Amit Aisman’ın, “Uluslararası Ceza Mahkemesini (UCM) memnun etmek” amacıyla Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir hakkında soruşturma açılmasına ilişkin adımlar attığı iddia edildi.

İsrail devlet televizyonu KAN’da yer alan habere göre, Aisman, Başsavcı Gali Baharav-Miara’dan “Gazze’deki Filistinlileri provoke ettiği şüphesiyle” Ben-Gvir hakkında adli soruşturma başlatılmasını istedi.

Süreci Başsavcı Miara’nın yürüttüğüne yer verilen haberde, Ben-Gvir’e yönelik soruşturma açılıp açılmayacağı hakkında henüz nihai bir karar alınmadığını, soruşturma açılması yönünde karar alınsa bile Ben Gvir’e karşı iddianame hazırlanması ihtimalinin uzak olduğuna dikkati çekildi.

Başsavcılık ofisi yetkililerinin görüşlerine yer verilen haberde, muhtemel soruşturmanın “hiçbir sonuca varmayacağı” değerlendirildi.

Uzmanlar, Devlet Savcısı Aisman’ın bu adımı “sadece UCM’yi ikna etmek için” attığını belirtti.

Haberde, Ben Gvir hakkında muhtemel soruşturmanın, “UCM’yi memnun etme ve İsrail yargı sisteminin bakanları soruşturduğunu gösterme” amacıyla başlatılan “göstermelik” bir girişim olduğuna ilişkin intibaların olduğuna yer verildi.

Ben-Gvir’den tepki

Aşırı sağcı görüşleriyle bilinen Ben-Gvir ise KAN’ın haberine ilişkin X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, “İnanılmaz. Savcı, İsrailli bir bakanı düşman ülkenin vatandaşlarını provoke etme şüphesiyle soruşturmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Ben-Gvir, İç güvenlik teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ile başsavcılığın, “Gazze’de suikast düzenleyeceğine İsrailli bir bakana suikast düzenlemeye çalıştıklarını, bunun başarılı olmayacağını” savundu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han, 20 Mayıs’ta, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” başvurusunda bulunduğunu bildirmişti.

Han, Netanyahu ve Gallant’ın 8 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’nde “savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan cezai sorumluluk taşıdığına inanmak için makul gerekçeler bulunduğunu” açıklamıştı.

Uluslararası bölgesel insan hakları mecralarında aynı şekilde Ben-Gvir hakkında da tekrarladığı provoke açıklamaları çerçevesinde benzer bir adım atılması çağrıları yükseliyor. Ben-Gvir, son olarak 30 Haziran’da yayımlanan videoda “Filistinli mahkumlar başlarından vurularak öldürülmeli” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English