Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Politico: Ukrayna cephe hatlarının çökmesi riskiyle karşı karşıya

Yayınlanma

Politico‘da yer alan makaleye göre Ukrayna Silahlı Kuvvetleri, savaş alanında ‘felaketle’ karşı karşıya kaldıkça ve cephe hatları çöktükçe Batı’nın Ukrayna’ya verdiği askeri desteğin etkisi giderek azalıyor.

Gazeteye konuşan uzmanlar, ABD’li milyarder Elon Musk’ın, Moskova’nın Ukrayna topraklarının tamamını ele geçirme ‘şansı’ olmamasına rağmen, ‘çatışma ne kadar uzun sürerse, Rusya o kadar fazla toprak elde edecektir’ şeklindeki sözlerinin hem Ukrayna çevrelerinde hem de Batı’da öfkeye neden olduğunu belirtti.

Musk, daha öcne Ukrayna yönetimini defalarca bazı toprak tavizlerini kabul etmeye çağırmıştı.

Ancak Musk’ın öngörüleri bizzat Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy tarafından dile getirilen korkulara oldukça yakın.

Zelenskiy’e göre ABD, askeri çıkmazda olan Ukrayna için milyarlarca dolarlık bir yardım paketini yakın gelecekte onaylamazsa Ukrayna Silahlı Kuvvetleri ‘adım adım geri çekilmek’ zorunda kalacak ve bunun sonucunda bazı büyük şehirler Rusya ordusunun kontrolüne geçebilecek.

Makalede, Ukrayna Devlet Başkanı’nın yaptığı uyarıların Kiev’in büyük ölçüde bel bağladığı Washington’dan askeri yardım alabilmek için yürütülen diplomatik çabaların bir parçası olduğu belirtildi.

Ukrayna ordusunun sadece birkaç ay yetecek kadar silaha sahip olacağı ve 155 mm top mermilerinden hava savunma sistemlerine ve İHA’lara kadar hemen her konuda malzemelerin tükenmekte olduğu kaydedilen makalede, bunun yanı sıra Zelenskiy açısından en korkutucu haberin, ABD Kongresi yardım paketini onaylasa bile bunun savaş alanında bir çöküşü önlemeye yetmeyebileceği.

Gazeteye görüş bildiren bir üst düzey askeri yetkili, “(Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeriy) Zalujnıy, bunu bir ‘tek şans savaşı’ olaran nitelendirmişti. Rusya tarafı, bunlara karşı koymanın yollarını hızla bulduğu için silahlı sistemlerin çok çabuk geçerliliğini yitirdiğini vurguladı. Örneğin, Ukrayna ordusu [İngiltere ve Fransa tarafından tedarik edilen] Storm Shadow ve SCALP seyir füzelerini başarıyla kullandı, ancak sadece kısa bir süre için. Ruslar her zaman uyum sağlamanın yollarını bulur. Bizim ikinci bir şansımız yok,” ifadesini kullandı.

Yetkili, aynı zamanda savaşın başında İngiltere ve ABD’den tedarik edilen manuel güdümlü tanksavar füzelerinin tam zamanında gelerek Kiev’i istila edilmekten kurtardığını da sözlerine ekledi.

Bir başka üst düzey askeri yetkili ise F-16 savaş uçaklarını örnek göstererek, “Ancak çoğu zaman silahları zamanında alamıyoruz, artık işe yaramadıkları zaman geliyorlar,” diye yakındı. Yaklaşık onF-16’nın, pilotlar yaz sezonu için eğitimlerini tamamladıktan sonra muharebelere katılması planlanıyor.

Yetkili, “Her silahın bir zamanı vardır. F-16 savaş uçakları 2023’te işimize yarardı, bu yıl yaramazlar,” değerlendirmesini yaptı.

Ukraynalı bir subaya göre, Rusya’nın karşı koymaya hazır olması nedeniyle bazı silahlar kullanılamaz hale gelebilir.

Subay, “Son aylarda Kırım’ın kuzeyindeki Cankoy’a füze fırlatıldığını fark ettik, ancak patlayıcı savaş başlıkları yoktu. Amaçlarını anlamadık ama sonunda bunun bir menzil testi olduğu ortaya çıktı,” diye konuştu.

Rusya füze sistemlerini ve radar istasyonlarını vuruş alanını maksimize edecek ve F-16’ları cephe hattından ve lojistik merkezlerden uzak tutacak şekilde konuşlandırıyor.

Kaynak, Ukrayna ordusunun temel konvansiyonel silahlara ve insansız hava araçlarına ihtiyaç duyduğuna işaret etti.

Ukrayna ordusunun halihazırda 4 milyon mermiye ve 2 milyon insansız hava aracına ihtiyacı var. Ayrıca cephede ciddi bir asker açığı var.

Bu arada Kiev, Moskova’nın beklenen taarruzu öncesinde orduya asker alma sorunuyla karşı karşıya.

Kitlesel bir seferberlik tasarısının siyasi yansımalarından duyulan korku sürecin uzamasına neden oldu.

Eski Genelkurmay Başkanı Zalujnıy, daha önce 500 bin askerin seferber edilmesini istemişti, fakat yapılan gözden geçirme sonucunda bu rakam düşürüldü ve Ukrayna ordusu çatışmalar için ‘iyi eğitimli’ gönüllü ve personel bekliyor.

Ancak bazı subaylar yeni Genelkurmay Başkanı Aleksandr Sırskiy’in yeterli sayıda asker olduğuna dair resmi açıklamalarının sadece siyasi bir oyun olduğuna inanıyor.

Bu durum, askere alınma yaşının düşürülmesi de dahil olmak üzere, askerlik çağındaki Ukraynalı erkekler için daha katı şartlar getirilmesine yol açtı.

Politico‘ya göre Ukrayna kitlesel bir seferberlik felaketiyle karşı karşıyayken, Rusya tüm kaynaklarını seferber ediyor ve muhtemelen ağustos ayı gibi erken bir tarihte büyük bir taarruza hazırlanıyor.

FT: ABD, Ukrayna’yı Rusya’nın petrol rafinerilerine yönelik saldırıları durdurmaya çağırdı

DİPLOMASİ

Dokuz NATO ülkesi Balkanlar’da tatbikata başlıyor

Yayınlanma

13-26 Ocak tarihleri arasında NATO üyesi dokuz ülke, Balkanlar’da ‘Steadfast Dart – 25’ tatbikatını gerçekleştirecek. Tatbikatta yaklaşık 10 bin kişilik kuvvet, doğu kanadını güçlendirme ve caydırıcılığı artırma amacıyla hava, kara, deniz ve özel kuvvetlerden oluşan birliklerle katılacak.

NATO’ya üye dokuz ülke, 13-26 Ocak tarihleri arasında Balkanlar’da “Steadfast Dart – 25” isimli tatbikat düzenleyecek. Bu bilgi, NATO’nun resmi internet sitesinde yer aldı.

Tatbikatın amacı, askeri birliklerin kapasitelerini, taraflar arasındaki uyumu ve operasyonel tepkime kabiliyetlerini sınayarak doğu kanadını savunma yeteneklerini güçlendirmek olarak açıklandı.

Tatbikata NATO’nun 9 üyesinden yaklaşık 10 bin kişilik müttefik reaksiyon kuvvetleri (ARF) katılacak. Hava, kara, deniz ve özel kuvvetler de tatbikatta yer alacak.

Tatbikat, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan’da gerçekleştirilecek. NATO tarafından yapılan açıklamada, bu tatbikatın “önemli bir caydırıcı etki sağlama konusunda NATO’nun çevikliğini ve kararlılığını göstermek” amacı taşıdığı vurgulandı.

Tatbikat, gerçek zamanlı reaksiyon kapasitesini sergileme işlevi de görecek.

10 Ocak’ta NATO ülkeleri, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın savunma harcamalarını GSYİH’nin yüzde 5’ine çıkarma önerisini reddetti. Fakat ülkeler, mevcut yüzde 2 seviyesinden harcamaların artırılmasına ihtiyaç olduğu konusunda hemfikir oldu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Musk ve Zuckerberg, AB dijital kurallarından memnun değil

Yayınlanma

X’in sahibi Elon Musk ve Meta’nın patronu Mark Zuckerberg geçtiğimiz hafta Avrupa siyasetine defalarca müdahale ederek AB’li siyasetçilerin ABD’li teknoloji devlerinin Kıtanın dijital kurallarına uyması gerektiği yönündeki çağrılarına sert çıktı.

Son gelişmeler arasında Zuckerberg’in AB’nin dijital düzenleyici çerçevesini “sansür” olarak nitelendirmesi ve rekabet politikasını “neredeyse bir gümrük tarifesine” benzetmesi yer alıyor.

Zuckerberg ayrıca cumartesi günü Trump destekçisi Joe Rogan ile yaptığı bir podcast röportajında, göreve gelecek Trump yönetimini ABD teknoloji endüstrisini AB’nin dijital düzenleyici çerçevesinin uygulanmasına karşı savunmaya çağırdı.

Hafta sonu AB liderlerinin tepkileri ise cılız kaldı. Almanya Dijital Bakanı Volker Wissing ve Fransa Dijital Bakanı Clara Chappaz, hükümetlerinin konuyu “ciddiye aldığını” söyledi ve AB’nin içerik denetleme yasası olan Dijital Hizmetler Yasasını (DSA) kapsamlı bir şekilde soruşturma, değerlendirme ve uygulama konusunda Avrupa Komisyonuna olan güvenlerini ifade etti.

Chappaz pazar günü yaptığı açıklamada AB yasalarının sağlam olduğunu ve Avrupalıların Komisyonun ABD’nin Büyük Teknolojisine etkili bir şekilde karşı koyacak araçlara sahip olduğuna güvenebileceklerini söyledi.

Zuckerberg’in Büyük Teknoloji’yi AB’nin dijital kural kitabından korumak için yeni ABD yönetimine başvurması ve Trump’ın AB mallarına %20’ye varan gümrük vergileri uygulama tehdidi, Komisyonun AB yasalarını etkili bir şekilde uygulama konusundaki siyasi kabiliyeti hakkında ciddi şüpheler uyandırıyor.

Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Henna Virkkunen, Zuckerberg ve Musk gibi ABD’li teknoloji patronlarının son eylemlerinin ihlal olarak değerlendirilmesi halinde, DSA’nın uygulanmasından sorumlu ekibinin AB’’nin içerik denetleme kurallarının ihlaline yönelik daha fazla soruşturma başlatabileceğini belirtti.

Zuckerberg, 7 Ocak’ta Meta’nın içerik denetleme politikalarında değişikliğe gittiğini duyurmuş ve bu hamlenin, Meta patronunun Trump karşısında attığı bir geri adım olduğu ileri sürülmüştü.

Buna cevaben Komisyon şu anda Meta tarafından Facebook ve Instagram için sunulan ve platformların nefret söylemi ve nefret içeren davranış tanımlarında yapılan değişikliklere odaklanan etki değerlendirmelerini inceliyor.

Meta’nın ABD’deki üçüncü taraf doğruluk kontrol programını sona erdirme kararı da, özellikle şirket henüz AB için benzer duyurular yapmadığı için endişelere yol açtı.

Fakat cuma günü France Info’ya verdiği bir röportajda Fransız Chappaz, Meta’nın DSA kapsamındaki AB içerik denetleme kurallarına uyacağından emin olduğunu ifade etti.

Komisyon, çocukların korunmasına ilişkin endişeler nedeniyle mayıs ayında Meta’nın Facebook ve Instagram platformları hakkında resmi bir soruşturma başlatmıştı.

Bu arada Elon Musk da, Almanları yaklaşan seçimlerde sağcı AfD’yi desteklemeye teşvik etmek için sosyal medya platformu X’i defalarca kullandı.

Musk geçtiğimiz perşembe günü X’te AfD lideri Alice Weidel ile röportaj yaparak tartışmaları daha da alevlendirdi.

Komisyon şu anda X tarafından DSA’nın tespit edilen altı ihlalini soruşturuyor; bunlar arasında doğrulama gereklilikleri, araştırmacılar için veri erişimi, reklam şeffaflığı, nefret söylemi politikaları, şiddet içeren içeriğin denetlenmesi ve platformun kullanıcı liderliğindeki doğruluk kontrol süreci ile ilgili ihlaller yer alıyor.

DSA kapsamında her bir ihlal, bir şirketin yıllık küresel cirosunun %6’sına kadar para cezasına neden olabilir.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Goldman Sachs: Petrol fiyatları 2025’te 90 doları görebilir

Yayınlanma

Goldman Sachs, ABD’nin Rusya ve İran’a yönelik yaptırımlarının Brent petrol fiyatını 2025’te 90 dolara yükseltebileceğini öngörüyor. 13 Ocak’ta Brent petrol fiyatı, 81,11 dolara ulaşarak son aylardaki en yüksek seviyeyi gördü.

Goldman Sachs Group Inc. analistlerine göre, Brent petrol fiyatları 2025 yılında varil başına 90 dolara ulaşabilir. Bu tahminin ardındaki temel neden, ABD’nin Rusya enerji sektörüne yönelik son yaptırımları olarak gösteriliyor.

Bloomberg tarafından yapılan bir ankette, uzmanlar bu yaptırımların fiyatlandırma üzerinde önemli bir rol oynayacağını belirtti.

İran ve Rusya’nın üretiminde düşüş bekleniyor

Goldman Sachs, Donald Trump yönetimi altında İran’a da yaptırımlar uygulanması hâlinde hem Rusya’nın üretiminde hem de İran’ın petrol arzında günlük 1 milyon varillik bir düşüş yaşanacağını öngörüyor.

İran, dünya petrol piyasasında büyük bir tedarikçi konumunda olduğundan, bu senaryonun küresel fiyatlar üzerinde ciddi bir etkisi olabileceği vurgulanıyor.

Goldman Sachs analistleri, tüm bu olumsuz etkenlere rağmen 2024 yılında Brent petrol fiyatlarının ortalama 76 dolar civarında seyretmesini bekliyor.

Benzer şekilde, RBC Capital Markets LLC’nin tahminlerine göre, 2024 yılı boyunca fiyatlar ortalama 80 dolar düzeyinde olacak.

RBC uzmanı Brian Leizen, enerji tedarik zincirinin önceki yıllarda birçok zorlu senaryoya rağmen beklentileri aştığını belirtti.

ABD’nin yeni yaptırımları petrol fiyatlarını hareketlendirdi

ABD, 10 Ocak’ta Rusya enerji sektörüne yönelik yeni yaptırımları devreye aldı. Bu yaptırımlar kapsamında Gazprom Neft ve Surgutneftegaz gibi büyük şirketlerin yanı sıra onlarca petrol hizmetleri şirketi ve Rus petrol ticareti yapan kuruluşlar hedef alındı.

Yaptırımların ardından, Brent petrol fiyatı 13 Ocak’ta 81,11 dolara çıkarak Ağustos 2024 sonundan bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Uzmanlar, bu yükselişin piyasada yeni dalgalanmalara yol açabileceği görüşünde.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English