Rusya
Putin: Bu savaşı biz başlatmadık

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 27. St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) çerçevesinde uluslararası haber ajanslarının yöneticileriyle yaptığı görüşmede, Ukrayna’daki savaşın Rusya yüzünden değil 2014’teki darbeden sonra başladığını söyledi.
RIA Novosti‘nin aktardığına göre Putin, yaptığı açıklamada “Bu savaşı biz başlatmadık, savaş 2014 yılında bir darbe ve darbeyi kabul etmeyenleri silah kullanarak ezme girişimlerinin ardından başladı,” dedi.
Rusya’nın Ukrayna’da barışçıl bir çözüm için bir formül bulmak amacıyla her türlü çabayı gösterdiğini kaydeden Putin, “Rusya barışçıl yollarla bir çözüm formülü bulmak için her türlü çabayı sarf etti; 2015 Minsk’te Minsk anlaşmaları olarak adlandırılan ve tesadüfen BM Güvenlik Konseyi kararıyla yasal olarak oluşturulan anlaşmaları imzaladık,” ifadelerini kullandı.
Rusya lideri, bunun anlaşmanın uygulanmasını gerekli kıldığını ancak Ukrayna’nın askeri yaklaşımı benimsemeye karar verdiğini de sözlerine ekledi.
Washington’un Ukrayna’da anayasaya aykırı bir şekilde yönetime el konulmasını kışkırttığına ve bu nedenle şu anda orada yaşananlardan eşit derecede sorumlu olduğuna dikkat çeken Putin, “Yaşananlardan, [Ukrayna’da] iktidarın anayasaya aykırı bir şekilde ele geçirilmesini provoke eden ekiple birlikte ABD de sorumludur. Sonucun ne olduğu hakkında daha fazla şey söylememe gerek var mı?” diye konuştu.
Rus gazetecilere yönelik engellemeler
Rusyalı gazetecilerin Batı’nın her yerinde engellendiğini ve gözdağına maruz kaldığını belirten Putin, şöyle devam etti: “Gazetecilerimiz nerede çalışmaya çalışırlarsa çalışsınlar, her yerde engelleniyorlar. Her yerde, yani çalışanlar korkutuluyor, banka hesapları kapatılıyor, ulaşım araçları ellerinden alınıyor.”
Rus medya temsilcilerinin yaptığı tek şeyin küresel olaylara dair Moskova’nın bakış açısını anlatmak olduğunu vurgulayan Putin, “Medya temsilcilerimizin ve Rusyalı meslektaşlarınızın yaptığı tek şey, dünyada, ülkemizde ve Avrupa’da meydana gelen belirli süreçlere ilişkin bizim bakış açımızı anlatmak,” diye ekledi.
Clooney Vakfı, Rus gazeteciler hakkında tutuklama emri istedi
Ukrayna’daki kayıplar
Bunun yanı sıra Putin, Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmalarda yaşadığı kayıpların Kiev’in kayıplarından birkaç kat daha az olduğunu, geri dönülemez personel kaybı oranının ise bire beş olduğunun altını çizdi.
Rusya lideri, “Özellikle telafisi mümkün olmayan kayıplar söz konusu olduğunda, kayıplarımızın Ukrayna tarafının kayıplarından kesinlikle birkaç kat daha az olduğunu biliyorum,” değerlendirmesini yaptı.
Putin ayrıca Ukrayna ordusunun ayda yaklaşık 50 bin asker kaybettiğini söyledi. Savaş esirleriyle ilgili olarak Putin, toplam 1348 Rus asker ve subayının Kiev tarafından esir alındığını, Rusya’nın ise şu anda 6 bin 465 Ukraynalı askeri esir tuttuğunu ifade etti.
Bu arada, Rusya’nın istihbarat verilerine göre Kiev’in geçen ay seferberlik sırasında yaklaşık 50 bin asker topladığını söyleyen Putin, Kiev’in kayıplarını telafi etmeyi amaçladığını, zira ‘topyekûn seferberliğin’ bile sorunlarını çözemeyeceğini sözlerine ekledi.
Rusya Devlet Başkanı, “ABD yönetimi [Ukrayna’da] seferberlik eşiğinin kademeli olarak 25’ten 23’e, ardından 20’ye ve nihayet 18 yıla indirilmesinde ya da tek seferde 18 yaşa indirilmesinde ısrar ediyor. Halihazırda 17 yaşındaki erkek çocukların askeri kayıtlara geçirilmesi gerekiyor,” yorumunu yaptı.
Putin, Rusya’ya zarar vermeye çalışanların, kendilerine daha fazla zarar verdiklerini anlamaları gerektiğine işaret etti.
Çatışma bölgelerine silah temini üzerine
Putin, bir çatışma bölgesine silah tedarik etmenin her zaman kötü, tehlikeli ve ciddi bir adım olduğunu belirtti.
Rusya lideri, “Çatışma bölgesine silah tedariki her zaman kötüdür. Üstelik bu silahları tedarik edenlerin sadece silah tedarik etmekle kalmayıp bu silahları kontrol etmelerinden kaynaklanıyorsa. Bu da çok ciddi ve çok tehlikeli bir adımdır,” dedi.
Almanya’nın Ukrayna’ya füze tedariki üzerine
Putin, Berlin’in Kiev’e füze tedarik etmesinin Moskova ile ilişkilerini ‘tamamen’ bozacağını vurguladı.
Rusya lideri, “Alman yapımı ilk tanklar Ukrayna topraklarında göründüğünde, bu Rusya’da ahlaki ve etik bir şok yarattı. Zira Rusya toplumunda Federal Cumhuriyet’e yönelik tutum her zaman son derece iyi olmuştur. Şimdi, yakında Rusya topraklarındaki hedefleri vuracak bir tür füzenin ortaya çıkacağını söylediklerinde, bu elbette Rusya-Almanya ilişkilerini tamamen yok edecektir,” diye konuştu.
Alman yönetiminde hiç kimsenin kendi yurttaşlarının çıkarlarını korumadığını belirten Putin, Almanya’nın enformasyon politikaları ve savunma alanlarında ‘okyanus ötesindeki’ üst akla bağımlı olduğunu savundu.
Alman milletvekili Dağdelen: NATO, Ukrayna’ya asker göndermek için bahane arıyor
Ukrayna’ya uzun menzilli füze tedariki
Diğer yandan Putin, Rusya’nın Ukrayna’ya uzun menzilli silah tedarikine tepkisinin asimetrik olabileceğini kaydetti.
Rusya Devlet Başkanı, “Birileri topraklarımıza saldırmak ve bize sorun yaratmak için savaş bölgesine bu tür silahlar tedarik etmeyi mümkün görüyorsa, o zaman neden dünyanın hassas tesislerine saldırılar düzenlenecek bölgelerine aynı sınıftan silahlarımızı tedarik etme hakkına sahip olmadığımızı düşünüyoruz… Cevap asimetrik olabilir. Bunu düşüneceğiz,” ifadesini kullandı.
Putin, Rusya’nın başka ülkelerin kendisine karşı savaşa sürüklendiğini görürse, benzer şekilde hareket etme hakkını saklı tutacağını da sözlerine ekledi.
ABD başkanlık seçimleri üzerine
Putin, Rusya’nın Amerikan halkı tarafından seçilen herhangi bir ABD başkanıyla çalışacağını söyledi.
Putin, “Bizim için nihai sonucun çok da önemli olmadığına inanıyoruz. Rusya, Amerikan halkı tarafından seçilecek herhangi bir ABD başkanı ile çalışacaktır,” diye konuştu.
Rusya’nın ABD’deki siyasi sürece müdahale etmediğini ve etmeyeceğini söyleyen Putin, ABD’nin iç siyasi mücadelelerle ‘kendi kendini yaktığına’ dikkat çekti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın eski usul bir politikacı olduğunu ve öngörülebilir olduğunu kaydeden Putin, “Sayın Biden hakkındaki açıklamamı herkesin şüpheyle karşıladığını daha önce de söylemiştim, ancak bu açıklamada Başkan Biden’a yönelik bir tür gizli saldırı da gördüler, ancak kendisi gerçekten eski usul bir politikacı,” değerlendirmesini yaptı.
Avrupa Birliği ile ilişkiler
Rusya lideri, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin kendilerine daha fazla güvenmeleri ve ulusal çıkarlarını korumak için daha fazla cesarete sahip olmaları halinde sorunlara çözüm bulmanın mümkün olacağını vurguladı.
Putin, “Kendilerine daha fazla güven duymaları ve ulusal çıkarlarını korumak için daha fazla cesaret göstermeleri halinde [AB liderleriyle sorunlara çözüm bulmak] mümkün,” diye ekledi.
Washington’un ekonomi politikası üzerine
Rusya Devlet Başkanı, ABD yönetiminin ekonomi politikasında birbiri ardına hatalar yaptığını dile getirerek “Uluslararası politika alanında, iç politikada ve aynı zamanda ekonomi politikasında, bugünkü yönetimin birbiri ardına hatalar yaptığını düşünüyorum,” diye konuştu.
Washington’un küresel liberalizmin lideri olma arzusunun devleti içeriden çökerttiğini vurgulayan Putin, şunları söyledi: “ABD’de kimsenin Ukrayna’yı umursamadığı konusunda bana katılacağınızı düşünüyorum, Ukrayna ve Ukrayna halkı ile değil, kendi üstünlüklerini ellerinde tutmakla ilgileniyorlar.”
Donald Trump’ın iktidara gelmesi halinde ABD’nin Kiev politikasında herhangi bir değişiklik olup olmayacağını söylemenin zor olduğunu belirten Putin, ABD’nin şu anda üstünlük pozisyonuna zarar vereceği düşüncesiyle Rusya’nın başarısını engellemeye çalıştığını da sözlerine ekledi.
Rusya-Çin ilişkileri üzerine
Bunun yanı sıra Putin, Rusya ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin durumsal olmadığını ve derin, karşılıklı çıkarlara dayandığını vurguladı.
Rusya lideri, “[Çin ve Rusya arasındaki] ikili ilişkilere gelince, bunların durumsal nitelikte olmadığına dikkatinizi çekmek isterim. Bu ilişkiler derin ve karşılıklı çıkarlara dayanıyor,” diye konuştu.
Putin, Çin’in Rusya’nın başlıca ticaret ortağı olduğu 15 yıl boyunca Moskova ile Pekin’in ilişkilerini fırsatçı dünya olaylarına değil, karşılıklı çıkarlara dayalı olarak inşa ettiklerini kaydetti.
Moskova ile Pekin arasında uçak üretimi ve yapay zeka da dahil olmak üzere yüksek teknoloji ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik beklentileri de ele alan Putin, “Yüksek teknolojiler alanında da iyi beklentilerimiz var,” dedi.
Putin, Rusya ile Çin’in savunma sanayi işbirliğini sürdürdüğünü ve Moskova’nın Pekin’e sunacak bir şeyleri olduğunu belirtti.
Rusya lideri, “Askeri-teknik iş birliği üzerinde çalışıyoruz. Burada Çinli dostlarımıza sunabileceğimiz bir şeyler var. Çinli dostlarımız da bu alanda birlikte çalışmak istiyorlar,” bilgisini verdi.
Putin ayrıca Rusya ve Çin’in ortak tatbikatlar gerçekleştirdiğini ve gerçekleştirmeye devam edeceğini kaydetti.
Türkiye ile ilişkiler
Türkiye ile ilişkilere ve ABD’nin ‘ikincil yaptırım’ tehditleri nedeniyle yaşanan sorunlara değinen Putin, şöyle devam etti:
“Türk hükümetinin ekonomik bloku son zamanlarda Batılı finans kuruluşlarından kredi, yatırım ve hibe almaya odaklanıyor. Bu muhtemelen kötü bir şey değil. Ama eğer bu Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasından kaynaklanıyorsa, o zaman Türk ekonomisinin kazancından çok kaybı olacaktır.”
Azerbaycan ile ilişkiler
Putin, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin başarılı, güvenilir ve pragmatik bir şekilde gelişmekte olduğunu, Bakü yönetiminin karşılıklı çıkara dayalı devletlerarası ilişkiler kurmaya kararlı olduğunu ifade etti.
Rusya lideri, “İlişkilerimiz başarılı, güvenilir ve son derece pragmatik bir şekilde gelişiyor. Azerbaycan yönetiminin devletlerarası ilişkileri tam olarak karşılıklı çıkar ve bir dereceye kadar birbirlerine sempati temelinde kurmaya kararlı olduğunu görüyoruz,” diye konuştu.
İkili ilişkilerin daha da geliştirilmesi için Rusya ile Azerbaycan arasındaki ulaşım altyapısının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Putin, şöyle devam etti: “Lojistik gelişimi açısından bu alanda yapılması gereken çok şey var. Kesinlikle haklısınız. Bu sadece Kuzey-Güney [uluslararası ulaşım koridoru] ile ilgili değil, diğer alanlarda da geçerli. Örneğin Rusya-Azerbaycan sınırının Dağıstan kesimindeki lojistik merkezler arasındaki bağlantı.”
Azerbaycan, Ermenistan sınırındaki dört köyde kontrolü ele geçirdi
Rusya’nın ekonomik büyümesi üzerine
Bununla beraber Putin, Rusya ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,4 oranında büyüdüğünü belirtti.
Rusya lideri, ekonomik sıralamadaki yerin kendi başına bir amaç olmadığını, önemli olanın ülkenin ekonomik büyüme hızını korumak olduğunu ve bunu da başardıklarını sözlerine ekledi.
Kuzey-Güney Koridoru
Arap devlet fonları da dahil olmak üzere yabancı yatırımcıların Kuzey-Güney uluslararası ulaşım koridoruna ilgi gösterdiklerini ve projenin oldukça karlı olacağını kaydeden Putin, şöyle devam etti: “Çok karlı olacağından, Arap egemen fonları da dahil olmak üzere bu projeye ilgi duyduklarını beyan eden yabancı yatırımcılar da var. Bu anlaşılabilir bir durum, zira egemen fonlar her zaman güvenilir yatırımlar ararlar. Bu güvenilir yatırımlardan biri, çünkü karlılığı sağlanacak ve garanti altına alınacak.”
Putin, projenin hayata geçirilmesinden ‘hiç şüphesi’ olmadığını vurguladı.
Putin: Kuzey-Güney koridoru geniş uluslararası işbirliğine örnek olmalı
Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz tedariki
Şu anda iki boru hattından sadece biri çalışır durumda olsa da Rusya, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz tedarik etmeye devam ediyor.
Putin, “Ukrayna toprakları üzerinden Avrupa’ya gaz tedarik etmeye devam ediyoruz. Biz tedarik ediyoruz. İki boru hattımız vardı. Ukrayna tarafı bunlardan birini kapattı, vanayı bozdu ve öylece kapattı. Oysa bunu yapmak için hiçbir neden yoktu. Sadece bir boru hattı kalmıştı. Her neyse, gazımız bunun üzerinden Avrupa’ya pompalanmaya devam ediyor,” dedi.
Ayrıca Putin, Avrupalı tüketicilerin TürkAkım boru hattı üzerinden de gaz aldığını anımsattı.
Putin, “Kuzey Akım boru hatlarından biri yok edildi. Tanrı’ya şükür bir diğeri hala sağlam, peki Almanya neden gazımızı bu boru hattı üzerinden almak istemiyor? Biri bana bunu açıklayabilir mi? Burada mantık nerede? Ukrayna’dan geçirebiliyorlar, Türkiye’den geçirebiliyorlar ama Baltık Denizi’nden geçiremiyorlar, öyle mi? Bu nasıl bir hezeyandır?” dedi.
Gazze’deki katliamlar üzerine
Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumun bir savaştan ziyade sivil nüfusun tamamen yok edilmesi olduğuna dikkat çeken Putin, “İsrail’in uğradığı terör saldırısına karşılık olarak Gazze’de şu anda yaşananlar savaşa pek benzemiyor. Görünen, sivil nüfusun tamamen yok edilmesidir,” diye vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı, bunun Washington’un Filistin krizini çözme konusunu tekeline almasından kaynaklandığına işaret etti.
Putin, “Bunun, ABD’nin İsrail-Filistin çözümünü tekeline alma ve bu karmaşık meseleyi birlikte çözmek için özel olarak oluşturulan tüm uluslararası araçları bir kenara itme politikasının bir sonucu olduğuna inanıyoruz… Belki de ABD yönetiminden birileri, bu konuda ne kadar az görüş olursa sonuç almanın o kadar kolay olacağına inanıyor, ancak açıkça yanılıyorlar,” diye konuştu.
Rus lider, Moskova’nın hem bölgedeki hem de İslam dünyasındaki siyasi ağırlığı nedeniyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu krizin çözümüne katkıda bulunacağına inandığını ve Moskova’nın da Erdoğan’a yardımcı olmak için elinden geleni yapacağını kaydetti.
Terör söz konusu olduğunda Rusya’nın her türlüsüne karşı olduğunu dile getiren Putin, “Elbette, herhangi bir yerde ve herhangi bir ülkede sivillere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere terörün her türlüsüne karşıyız,” ifadelerini kullandı.
Bu arada Rusya Devlet Başkanı, Rusya’nın Gazze Şeridi konusundaki tutumunun siyasi koşullara bağlı olmadığını ve Sovyetler Birliği’nin Filistin devletini 1988’de tanıdığı göz önüne alındığında Sovyet döneminden bu yana değişmediğini anımsattı.
Rusya’nın çözümde öncü bir rol oynamaması gerektiğini, ancak katkıda bulunabileceğini de vurgulayan Putin, şöyle devam etti: “Rusya’nın öncü bir rol oynaması önemli mi? Bence değil. Bu çatışmaya dahil olan ve meydana gelen olaylar üzerinde büyük etkisi olan pek çok aktör var, ancak İsrail ile son 10 yılda gelişen ilişkilerimizi, geleneksel ilişkilerimizi ve Müslüman Arap dünyası ile çok güvene dayalı ilişkilerimizi göz önünde bulundurarak elbette çözüm girişimlerine katkıda bulunabiliriz.”
ABD ateşkes önerilerini veto etmeseydi Gazze Şeridi’deki savaşın çoktan sona ermiş olacağını ifade eden Putin, “BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes konusunda birkaç kez girişimde bulunduk. ABD engelliyor, veto ediyor. Dayanışma içinde çalışsaydık bir anlaşmaya varabilirdik, bu doğru senaryo olurdu. Şimdiye kadar bu mümkün olmadı,” diye ekledi.
Rusya’nın güvenliği üzerine
Aynı zamanda Putin, ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün tehdit edilmesi halinde Rusya’nın elindeki tüm araçları kullanacağını duyurdu.
Rusya lideri, “Bizim bir nükleer doktrinimiz var, bakın orada ne yazıyor. Birilerinin eylemleri egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tehdit ederse, elimizdeki tüm araçları kullanmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz,” değerlendirmesini yaptı.
Rusya’yı sürekli olarak nükleer silah kullanmakla tehdit etmekle suçlamaya çalıştıklarını, ancak bunun doğru olmadığını anımsatan Putin, şöyle devam etti: “Bu çok zor bir konu. ABD, İkinci Dünya Savaşı’nda Hiroşima, Nagazaki, 20 kiloton nükleer silah kullanan tek ülkedir. Bizim taktik nükleer silahlarımız 70 ila 75 kiloton, taktik nükleer silahlar. Sadece kullanımını değil, kullanma tehdidini bile gündeme getirmeyelim.”
Rusya
Rusya, Alman büyükelçiyi dışişleri bakanlığına çağırdı

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın Rus gazetecilere yönelik eylemlerine karşılık olarak Moskova’daki Alman Büyükelçisi Alexander Lambsdorff’u bakanlığa çağırdı. Bakanlık, Berlin’in basın özgürlüğü konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek misilleme önlemleri alınacağını duyurdu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Almanya’nın ülkedeki Rus gazetecilere yönelik eylemlerine karşılık olarak Almanya’nın Moskova Büyükelçisi Alexander Lambsdorff’u bakanlığa çağırdığını duyurdu.
Bakanlık kaynaklarına dayandırılan haberlere göre, görüşmede Büyükelçi Lambsdorff’a Berlin’in tutumuna karşı alınacak misilleme önlemleri bildirilecek.
Rus haber ajansı RIA Novosti‘nin bakanlık temsilcisine dayandırdığı haberinde, “Dışişleri Bakanlığı, Lambsdorff’a Almanya Federal Cumhuriyeti’ndeki Rus gazetecilere yönelik zulme karşı alınacak misilleme önlemlerini açıklayacak,” ifadeleri kullanıldı.
Zaharova: Çağrılarımız görmezden geliniyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, 26 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, Berlin’in Rus gazetecilere yönelik eylemlerine yanıt olarak Alman büyükelçinin bakanlığa çağrılacağını halihazırda belirtmişti.
Zaharova, Moskova’nın basın mensuplarına yönelik keyfi uygulamaların durdurulması ve basın özgürlüğünün korunması ile görüş çoğulculuğunun sağlanması konusundaki yükümlülüklere uyulması yönündeki çağrılarının Alman tarafınca ısrarla görmezden gelindiğini vurguladı.
Sözcü, 19 Haziran’da yaptığı bir başka açıklamada ise Rusya’nın, Rossiya Segodnya medya grubunun Berlin temsilciliği başkanı Sergey Feoktistov’a yönelik baskılar nedeniyle misilleme önlemleri almayı planladığı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Zaharova, Moskova’nın benzer adımlar atma olasılığına karşı başkentteki Alman gazetecilerin durumunu değerlendirdiğini de sözlerine eklemişti. Zaharova’ya göre Almanya, Rus basın mensuplarını bilinçli olarak enformasyon alanının dışına itiyor.
Temsilcinin ülkeyi terk etmesi engellendi
Olayların merkezindeki isim olan Rossiya Segodnya temsilcisi Sergey Feoktistov, 6 Haziran’da yaptığı açıklamada, 19 Ağustos’a kadar Almanya’yı terk etmesi istenmesine rağmen Berlin havalimanında uçağa binmesinin engellendiğini bildirmişti.
Feoktistov ayrıca, Alman polis memurlarının Berlin’deki ailesinin evine gelerek eşinin ve yedi yaşındaki kızının pasaportlarına el koyduğunu da anlatmıştı.
Rusya, Almanya ile 1996 tarihli askeri anlaşmayı sonlandırma kararı aldı
Rusya
Rusya’ya komşu ülkeler giden malların kontrolünü sertleştirdi

Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Ermenistan, yaptırım kapsamındaki ürünlerin Rusya’ya tedarikine yönelik gümrük kontrollerini önemli ölçüde sıkılaştırdı. Bu durum, özellikle elektronik ve otomotiv parçaları gibi ürünlerin teslimat sürelerinde ciddi gecikmelere yol açarken, Rus şirketleri alternatif güzergahlar aramaya başladı.
Kazakistan, Kırgızistan, Gürcistan ve Ermenistan, yaptırım uygulanan ürünlerin Rusya’ya sevkiyatına yönelik gümrük denetimlerini önemli ölçüde sıkılaştırdı.
Izvestiya gazetesine konuşan Rus iş dünyası temsilcileri, bu durumun teslimat sürelerinde ciddi artışlara neden olduğunu belirtirken, şu anda sadece Belarus üzerinden yapılan sevkiyatlarda gecikme yaşanmadığını bildirdi.
Anderida Financial Group’un kurucusu Aleksey Tarapovskiy, özellikle Kazakistan üzerinden yapılan teslimat sürelerinin ciddi şekilde uzadığına dikkat çekti.
Tarapovskiy, daha önce 10 ila 30 gün arasında süren teslimatların artık bir buçuk ayı bulduğunu ifade etti.
Elektronik ve çift kullanımlı ürünler mercek altında
Gecikmelerin öncelikli olarak elektronik tedarikini etkilediği, ancak otomotiv parçaları ve bileşenleri de dahil olmak üzere diğer ürün kategorilerini de seçici olarak kapsadığı belirtildi.
Alyans Traks şirketinin sahibi Aleksey İvanov, bu durumu doğrularken, Novasmart Ticari Direktörü Olga Şoall, sıkılaştırılmış kontrolün çift kullanımlı ürünleri de kapsadığını ekledi.
İmpaya Rus Ticari Direktörü Aleksey Razumovskiy, “Şu anda teknolojik ürünlere özel bir önem veriliyor. Sunucu ve bilişim altyapısı açığı koşullarında bu tür ürünler hem sivil hem de askeri amaçlarla kullanılabilir. Bu yüzden özellikle takip ediliyorlar. Ancak Gucci veya Louis Vuitton çantaları gibi markalı ürünler eskisi gibi geçmeye devam ediyor,” dedi.
Fiyatlar artacak, alternatif güzergahlar aranıyor
“Dost” ülkelerin gümrüklerinde yaşanan gecikmelerin, özellikle elektronik ve otomotiv bileşenleri segmentlerinde geçici kıtlıklara yol açabileceği öngörülüyor.
İvanov’a göre bu durum, tüketiciler için yaklaşık yüzde 10’luk bir fiyat artışına neden olacak. PEK şirketinin ortak sahibi ve direktör yardımcısı Vadim Filatov ise nakliyecilerin sınırdaki beklemeler nedeniyle günde 20 bin rubleye kadar kayıp yaşadığını belirtti.
Filatov, bu yılın ilk beş ayında lojistik maliyetlerinin yıllık bazda yüzde 25 arttığını da sözlerine ekledi.
Rus iş dünyası, bu gelişmeler üzerine alternatif tedarik kanallarını değerlendirmeye başladı. Ancak uzmanlar, tüm bu kanalların yeni lojistik ve yasal maliyetler içerdiğini vurguluyor.
Potansiyel transit merkezleri olarak Özbekistan ve Türkmenistan öne çıkarken, G.V. Plehanov Rusya Ekonomi Üniversitesi’nden Doçent Anastasiya Prikladova, gerekirse Moğolistan üzerinden de mal tedarikinin mümkün olabileceğini belirtti.
Batı baskısı ve gri ithalatla mücadele
Olga Şoall, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri tarafından gümrük kontrolünün sıkılaştırılmasının, Batı yaptırımlarının baskısı, 2024’te ortalama yüzde 30 artan transit akışları ve gri ithalat yöntemleriyle mücadele gibi faktörlerden kaynaklandığını kaydetti.
Prikladova, “dost” ülkeler üzerinden transit geçişle ilgili benzer sorunların 2022’de de yaşandığını ancak hızla çözüldüğünü hatırlattı.
Prikladova, bu kez de durumun benzer bir senaryoyla istikrara kavuşacağına dair umudunu dile getirdi.
Rusya
Rusya Maliye Bakanı: Ekonomide durgunluk değil, soğuma yaşanıyor

Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, ülke ekonomisinde bir durgunluk olmadığını, bunun yerine ‘planlı bir soğuma’ yaşandığını belirtti. Siluanov, Rusya’nın G20 ülkeleri arasında en iyi borç ve bütçe açığı göstergelerinden bazılarına sahip olduğunu ve ekonomik büyümenin birçok ülkeyi aştığını vurguladı.
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, ülke ekonomisinde bir durgunluk olmadığını, mevcut durumun “planlı bir soğuma” olduğunu açıkladı.
Siluanov, Rusya’nın ekonomik büyüme hızının son iki yılda birçok ülkeyi geride bıraktığını da sözlerine ekledi.
RT sunucusu Rick Sanchez’e verdiği röportajda konuşan Siluanov, Rusya’nın Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYİH) oranla yüzde 15’lik borç seviyesiyle G20 ülkeleri arasında en iyi göstergelerden birine sahip olduğunu belirtti.
Bakan, geçen yılki bütçe açığının GSYİH’nin yüzde 1,7’si ile en düşük seviyelerden biri olduğunu ifade ederek, “Sorumlu maliye politikası işliyor,” dedi.
Bakan Siluanov, Rusya ekonomisinin büyüme oranının son iki yılda yüzde 4’ü aştığını ve bu rakamın çoğu ülkenin göstergesinden daha yüksek olduğunu vurguladı.
Ayrıca, halkın reel gelirlerinin 2024 yılında yüzde 7’den fazla arttığını kaydetti.
Rusya Başbakan Yardımcısı Novak: Merkez Bankası faiz indirimine gitmeli
Bakanlar arasında görüş ayrılığı
Öte yandan İktisadi Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov, 19 Haziran’da St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda düzenlenen bir oturumda, iş dünyasının hissiyatına göre Rusya’nın durgunluğun “eşiğinde” olduğunu söylemişti.
Siluanov ise o dönemde ekonominin durumunu “soğuma” olarak değerlendirmiş ve “bunun ardından her zaman yaz gelir” yorumunu yapmıştı.
Merkez Bankası da ‘soğuma’ diyor
Rusya Merkez Bankası Para Politikası Dairesi Başkanı Andrey Gangan da Rusya’da şu anda bir durgunluk olmadığını, sadece ekonomik büyüme hızında kademeli bir yavaşlama gözlemlendiğini belirtmişti.
Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina ise 19 Haziran’da yaptığı açıklamada, ekonominin “aşırı ısınmadan çıkış” durumunda olduğunu ifade etmişti.
-
Görüş2 hafta önce
Çin, İsrail’i Kınamaktan Daha Fazlasını Yapabilir mi?
-
Ortadoğu2 hafta önce
İsrail’de hangi ‘halk’ yaşıyor?
-
Diplomasi2 hafta önce
Çinli akademisyen İsrail-İran savaşını Harici’ye değerlendirdi: İran, Çin için stratejik öneme sahip
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savunma sanayiinde ‘Amerikan malı’ baskısı geri tepiyor
-
Avrupa2 hafta önce
Merz: İsrail hepimizin kirli işlerini yapıyor
-
Dünya Basını6 gün önce
Sınıfsız modern para teorisi muhasebedir
-
Dünya Basını2 hafta önce
Foreign Policy: Çin İran’ı Destekliyor, İsrail’i Kınıyor
-
Görüş2 hafta önce
İsrail’in ‘Bildiği Şeytan” ile İşi Bitti mi?