Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin, Şoygu’nun iki yardımcısını görevden aldı

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi’nin iki başkan yardımcısı Yevgeniy Anoşin ve Nail Muhitov’un görevden alınmasını öngören kararnameleri imzaladı.

Her iki belge de 8 Temmuz’da Putin tarafından imzalandı. Muhitov, halen Güvenlik Konseyi’nin internet sitesinde sekreter yardımcısı vekili olarak listelenirken, Anoşin görevdekiler arasında yer almıyor.

Muhitov, Güvenlik Konseyi’ne 2015 yılında bir önceki başkan Nikolay Patruşev’in yardımcısı olarak katıldı. Bundan önce, 2012’den beri petrol şirketi Rosneft’in güvenlik departmanının başındaydı ve ondan önce de Federal Güvenlik Teşkilatı’nın (FSB) iç güvenlik departmanının başkan yardımcısıydı.

Muhitov, Şubat 2023’te kısmi seferberlikten kaçmak amacıyla yurt dışına gidenlerin ülkeye çelme taktığını söylemişti.

Anoşin, Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcılığı görevine Ocak 2023’ün sonunda başladı. Anoşin, göreve atanmadan önce Güvenlik Konseyi aygıtının basın sözcüsü olarak görev yapıyordu.

Kremlin’den bir kaynak TASS ajansına yaptığı açıklamada Anoşin’in şu anda başkanlık yardımcılığı görevini yürüten Patruşev ile birlikte çalışmaya başladığını bildirdi.

Patruşev, mayıs ayında Güvenlik Konseyi Başkanlığı görevinden ayrılmış ve yerine eski Savunma Bakanı Sergey Şoygu getirilmişti.

TASS‘tan bir kaynağa göre Anoşin, yeni görevinde ulusal denizcilik politikasının yaygınlaştırılmasından ve medya ile etkileşimden sorumlu olacak.

Muhitov ise Kremlin’in ulusal denizcilik politikası müdürlüğünde çalışmaya başlayacak.

Rusya Savunma Bakanlığı personel dairesi başkanı rüşvet suçlamasıyla tutuklandı

RUSYA

Rusya’nın en büyük e-ticaret şirketi Wildberries’te ‘çarşı karıştı’: Russ Group ile birleşmede şaibe iddiaları

Yayınlanma

Rusya’nın en zengin kadını Tatyana Bakalçuk, ülkenin en büyük e-ticaret şirketi Wildberries’in ‘ele geçirilmesi’ olarak nitelendirdiği durumla mücadele etmek için Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov’un yardımını isteyen eşi ve iş ortağı Vladislav Bakalçuk’tan boşanacağını açıkladı.

Wildberries’i 2004 yılında kuran ve tahmini serveti 7,4 milyar dolar olan Tatyana Bakalçuk, salı günü geç saatlerde Telegram kanalında yayımladığı video mesajında “Boşanma işlemlerinin başladığını teyit ediyorum,” açıklamasını yaptı.

Vladislav Bakalçuk, daha sonra devlet medyasına yaptığı açıklamada, çiftin evlilik öncesi sözleşme imzalamadığını ve mülklerini ikiye bölmek zorunda kalacaklarını kaydetti.

Tatyana Bakalçuk, mal paylaşımı konusunda yorum yapmadı ve sadece kocasının Wildberries’in resmi olarak yüzde 1’ine sahip olduğu bilgisini verdi.

Bakalçuk’un infiale neden olan açıklaması, Kadirov’un Vladislav Bakalçuk ile yaptığı ve Çeçen liderin ‘Tatyana’yı aileye geri verme ve meşru bir işi koruma’ sözü verdiği konuşmanın videosunu paylaşmasının ardından geldi.

Söz konusu videoda Kadirov ve Vladislav Bakalçuk, açık hava reklam firması Russ Group’u Wildberries’i ‘birleşme kisvesi altında ele geçirmekle’ suçladı.

Wildberries ve Russ Group geçtiğimiz ay RWB adı altında ortak bir dijital ticaret platformu oluşturmak üzere birleştiklerini duyurmuştu.

Russ Group’tan Robert Mirzoyan’ın RWB’nin genel müdürü, Tatyana Bakalçuk’un ise genel müdürü olması bekleniyor.

RBK gazetesi anlaşmayı, eşit ortaklar arasında bir birleşme olarak sunulduğu için ‘son derece garip’ olarak nitelendirdi.

Russ Group’un 27,9 milyar rublelik (300 milyon dolar) gelirine karşılık geçen yıl 538,7 milyar ruble (2,7 milyar dolar) gelir elde eden Wildberries, Russ Group’tan 20 kat daha büyük.

Bununla beraber Kadirov, salı günü yaptığı açıklamada “Bu apaçık ve küstahça bir mala çökmedir,” dedi.

Kadirov’un birleşmeye karşı çıkması, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in anlaşmaya verdiği destek göz önüne alındığında beklenmedik bir durum.

Konuya ilişkin basında çıkan haberlerde, Bakalçuk ve Mirzoyan’ın birleşmeyi Putin’e, SWIFT’i atlatarak Amazon, Alphabet ve Alibaba gibi küresel devlere rakip olacak ‘dünyanın en büyük ruble tabanlı dijital bankacılık ağı ve ödeme sistemini’ yaratmanın bir yolu olarak sundukları öne sürüldü.

Rusya, Ukrayna’ya dönük askeri müdahalesine karşılık olarak Batı yaptırımlarının bir parçası olarak SWIFT’ten koparılmıştı.

Kadirov daha fazla ayrıntıya girmeden, “Bu baskın sürecinin iplerinin Levan ve Robert Mirzoyan kardeşlerin yanı sıra birkaç tanınmış Kafkasyalının elinde olduğunu biliyorum. Bu ölçekte bir sahtekarlığı görmezden gelemem, bu yüzden elimden gelen her şeyi yapacağım ve sonuna kadar gideceğim,” yorumunu yaptı.

Diğer yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, dün düzenlediği basın toplantısında konuya dair soruya ‘aile işlerine ve özellikle de iş ilişkilerine karışmadıkları’ şeklinde yanıt verdi.

TASS ajansının aktardığına göre Peskov, “Bize gerçekten de Devlet Başkanı’nın [birleşmeyi] destekleme talimatı soruldu. Biz sadece destekleyebiliriz. Biz uygulayıcı değiliz. Bu kurumsal eyleme bağlı,” diye ekledi.

ŞİÖ birleşik bir ödeme sistemi üzerinde çalışıyor

Okumaya Devam Et

RUSYA

Urallarda kurye grevi: Rusya’nın emek dünyasında yeni bir dönem mi?

Yayınlanma

Yazar

Son günlerde Rusya’nın Yekaterinburg kentindeki Ozon perakende sitesinin kuryeleri greve başladı. Özellikle kuryeler ürünlerin geç teslim edilmesiyle karşı karşıya kaldıklarını ve bu nedenle gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Ozon, Rusya’nın en büyük e-ticaret firmaları arasında. Şirketin 2023 yılındaki geliri 424 milyar rubleydi. Data Insight’a göre, 2023 yılında Ozon’un sitesi ayda 316 milyon kez ziyaret edildi.

Grev olgusu 1990’lardan bu yana Rusya’da pek alışıldık bir olgu değil. Fakat geçtiğimiz yıllarda, “iste gelsin” ekonomisinin Batı’daki benzer türden süreçleri de gözlemlenmişti. Nitekim pandemi zamanında uygulanan “kapanmalar”, teknoloji tekellerinin distopik bir gelecek kurgulamasına neden olacak teknolojik ve iktisadi gelişmeleri hızlandırdı. Buna, “kapanma” döneminde Amerikan teknoloji devlerinin kârlarına kâr katmaları da eklenebilir. Bundan Rusya’daki Ozon ve Wildberries gibi e-ticaret tekelleri de azade değil. Bu gibi devasa örgütlenmelerin “hayatı kolaylaştıran” uygulamaları, aslında korkunç bir emek sömürüsünün üzerinde yükseliyor.


Urallarda kurye grevi: Serbest çalışanlar protesto gücüne dönüşüyor

Sergey Aksyonov, Svobodnaya Pressa

22 Temmuz 2024

21 Temmuz’da Yekaterinburg’da Ozon araç kuryeleri gayri resmi bir grev düzenledi. E1 adlı yerel portal, ilgili videoyu yayımladı ve kuryelerin toplu halde sefere çıkmayı reddettiklerini bildirdi. Eyleme yaklaşık 70 kişi katıldı. Videoyu kayda alan muhabir, “Herkes arabaları geri getiriyor. Küçük bir olay olsa da bir zafer. Harika bir an. Güzel insanlar. Sonunda!” diyerek Ozon deposunda yaşananları duygusal bir şekilde yorumladı.

Gazetenin aktardığına göre, sürücülerin şikayetleri şöyle: “Ürünlerin geç teslim edilmesi, yüklemelerin sabah 10 ya da 11’de başlaması ve uzun mesafe rotalarının gece 12.00’ye kadar, hatta daha geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalması. Fazla mesai ödemelerinde gecikmeler, bazı kuryeler hiç ödeme almıyor. Parça başına 2 ruble ödenen hacimli ürünlerin ağırlığı 30 kilogramı aşabiliyor. İş hacmi artıyor, ödemeler yerinde sayıyor ama maaş sabit kalıyor.”

Grevdeki kuryeler, Moskova yönetiminden umutlu. Şirket, protestonun varlığını kabul ediyor ama durumu hafifletmeye çalışarak eylemin ölçeğinin iddia edildiği kadar büyük olmadığını vurguluyor. Ozon şirketi, TASS’a yaptığı açıklamada, “Bu sorunu halihazırda çözüyoruz, depo çalışanlarının sayısını artırıyoruz… Bölgedeki tüm kuryelerin vardiyaya çıkmadığına dair haberler de doğru değil. Şirket ortaklarının beşte birinden azı başvurdu,” dedi.

Bölgedeki ürün teslimatının felce uğraması ihtimali göz ardı edilmiyor, çünkü grev, E1’in haziran başında yazdığı yerel şubenin uzun süren krizinin ortasında patlak verdi (bazı müşterilere teslimat yarım aydan fazla gecikti). Daha önce, ürünleri teslim eden kamyon sürücüleri Koltsovo’daki Ozon deposunda bir hafta boyunca geceyi geçirerek, bekleme süresinden dolayı para kaybetmişti. Ancak o zaman grev yapılmamış, sürücüler medyaya şikâyet etmişti.

Ozon, sorunu hızla çözmek zorunda, zira teslimat hatası müşteri kaybına neden olacak. Bu arada şirket, daha önce böyle bir stres testinden geçmişti; St. Petersburg’daki kuryeleri maaşları nedeniyle greve gitmişti. Ozon’un başlıca rakibi Wildberries de benzer sorunlar yaşadı. Aşırı cezalar yüzünden şirketin Moskova’daki teslimat noktalarının sahipleri isyan çıkardı. Hatta Devlet Duması üyeleri bile duruma müdahale etti.

Örnek niteliğinde ve belki de en sert hadise, Aralık 2022’de Kurye Sendikası tarafından düzenlenen Yandex-Yemek şirketinin yüzlerce kuryesinin beş günlük grev girişimiydi. Protestocular, “sektörün tekelleşmesi” ve ceza sistemi nedeniyle ödemelerin azaltılmasından memnun değildi. Talepler arasında, kuryelerle iş sözleşmesi yapılması ve yaya kuryeler için teslimat bölgesinin 2 kilometreye düşürülmesi vardı.

Önerilen yöntemler, sendikal mücadele pratiğinde alışılmadık ve sertti. Yandex’in ortaklarına baskı yapmak için restoran kasalarını bloke etme niyeti, sert bir tepkiyi beraberinde getirdi. Sendika lideri Kirill Ukrayintsev yakalandı, gözaltı merkezine kondu ve Rusya Federasyonu Ceza Kanunu’nun 212. maddesinin 1. fıkrası uyarınca mahkûm edildi. Aynı zamanda, “yattığı süre göz önünde bulundurularak” mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

Bu nedenle, Yekaterinburg’daki Ozon araç kuryelerinin grevinin akıbeti belirsiz. Bir yandan, şirketin sorunu hızlı bir şekilde çözmesi için protestocuların taleplerini karşılaması gerekiyor. Öte yandan, SSCB’nin çöküşünden sonra yeniden tesis edilen “başkaldıranları” bastırma geleneği, yönetimi sonuna kadar direnmeye zorluyor.

Geçen gün tüccarlar da siyasi destek aldı. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, kuryelerin maaşlarında aşırı artışa izin verilmemesini talep etti. Kuryelerin [“Getir, git, karışma?”] mühendisler kadar kazanmaması gerektiğini dile getirdi. Gerçi sanayideki personel eksikliğinden yakındı ama iş dünyası elbette onun bu tavrını kendine makul olarak yorumluyor.

Dikkate değer olan, son yıllarda grev teşebbüslerinin ve diğer işçi haklarını savunma eylemlerinin en yüksek sesle, İngiliz bir iktisatçının terimiyle, “güvencesiz” istihdamda çalışan —kuryeler, şoförler, taksi şoförleri, mağaza görevlileri gibi, istikrarsız ücretleri olan, genelde iş ilişkilerinin tam veya kısmi gayri resmi olması ya da özel bir hukuki statü nedeniyle sosyal güvenceleri bulunmayan çalışanlar.— işçilerden gelmesi.

Bu özgünlük, bir süredir serbest meslek olarak kendini gösteriyor. Başbakan Mişustin’in deneyi başarılı oldu ve milyonlarca Rusyalı, emeklerini devletin gözünde “aklamak”, sağlık sigortası imkanına kavuşmak, hastalık izni almak ve isterlerse emeklilik katkılarında bulunmak için mütevazı bir vergi ödemeyi kabul ederek gri bölgeden çıktı. İşgücü piyasasında adeta bir devrim yaşandı.

Peki ya proletarya? Bilindik işçiler ortadan kaybolmadı, yalnızca ülkenin uzun yıllar süren sanayisizleşmesi nedeniyle sayıları ve istihdamdaki payları azaldı. Fakat haklarını şiddetle savundukları durumları hatırlamak neredeyse imkânsız. Çok mu yıprandılar acaba? Protesto etmek büyük bir risk mi taşıyor, hareket edersen Kirill Ukrayintsev gibi hapse mi atılırsın? Yine de kredi ödemek zorundasın, karın başının etini yiyor…

Geleneksel işçilerin protesto faaliyetlerinin zirvesi 2000’lerdi. O dönemde, Ford’un Vsevolojsk fabrikasındaki grevler Aleksey Etmanov’un öncü sendikası tarafından yürütüldü, Ural alüminyum eritme tesisindeki işçiler Sergey Kogan’ın Nabat sendikası tarafından şiddetle savunuldu, Profsvoboda’nın kurucusu Aleksandr Zaharkin Surgut mahkemelerinde mücadele verdi ve Alrosa işçilerinin haklarını koruma mücadelesi sendika lideri Valentin Urusov’a hapis cezası olarak geri döndü.

Bunların tamamı, ilgili yasa temelinde yeni kurulan sendikalar tarafından organize edilen protestolardı ve başlangıçta büyük sendika birliklerinden destek göremediler. Liderleri, kurallara net bir şekilde uyulursa hakikatin yanlarında olacağını düşünüyordu. Çoğu durumda hüsrana uğradılar. Yeni yaşam efendileri, ücretli çalışanlara serf gibi davrandı ve onları acımasızca “kırbaçladı”.

Geçmişe, Rusya’nın modern tarihinin en başına, Yeltsin dönemine bakarsak, büyük çaplı protestolardan hiç bahsedemeyiz. İçeriden alınan bilgilere göre, madencilerin Moskova’daki hükümet binasının önünde Gorbat Köprüsü’nde kasklarını yere vurarak gerçekleştirdikleri en meşhur gösteri, Boris Berezovskiy ile o zamanki Başbakan Yardımcısı Nemtsov arasındaki siyasi ihtilafın bir parçasıydı. Nihayetinde hiçbir şeyle sonuçlanmadı.

Bu nedenle, 1993’ten sonra işçi hakları mücadelesinde üç aşama ayırt edilebilir. Birincisi, kapitalizmin kurulması aşamasıydı; neredeyse hiç protesto yoktu ve Sovyet sonrası sendikalar Tüm Sendikalar Merkez Konseyi’nin mal varlığı üzerinden para kazandı. İkincisi, kapitalizmin gelişmesi ve yeni, özgür, ancak örgütsel olarak zayıf sendikaların ortaya çıkmasıydı; bu sendikaların faaliyetleri eninde sonunda bastırıldı. Üçüncüsü ise, günümüzdeki serbest çalışanların protestoları.

Serbest çalışanların özel bir statüsü var; bu statü, küçük ölçekte de olsa, esasen bir işvereninkine eşit. Nitekim Ozon gibi şirketler serbest çalışanları veya tek sahipli girişimcileri işe alırken, “Kurye ortakları arıyoruz,” der. Ortaklar! Hakikaten de stratejik olarak belirli bir işverene bağlı değiller, zira aynı anda birkaç işverenle çalışma ve duruma göre onları değiştirme imkanına sahipler. Serbestler.

Bu nedenle, protesto hareketinin temeli olarak bu kategorinin büyük potansiyeli var. Sadece grev uğruna grev yapmaktan bahsetmiyoruz. Ancak iş ilişkileri adil bir şekilde düzenlenmeli. Devlet sıradan insanların çıkarlarını çok fazla önemsemiyorsa, işveren onları sıkıştırıyorsa ve büyük sendika birliklerinin buna vakti yoksa —ticari faaliyetlerle meşgul olduklarından— geriye tek bir şey kalıyor: Yekaterinburg’da olduğu gibi, haklarını kendileri savunmak.

Şu ana kadar görünen o ki, “grevlerin” çoğu belirsiz bir şekilde istihdam edilenler tarafından organize ediliyor. Buna spontane grevler de dahil. Dijitalleşme, işverenlere de çalışanlara da avantajlar sağlıyor. Yine de kolektif yapılar olmadan hareket etmek mümkün değil. Belirli bir sorunu, yerel bir meseleyi çözmek mümkün, ancak ülke genelinde başarıyı sistematik olarak pekiştirmek için yasalarda değişiklik yapılması gerekiyor.

Yeni Emek Sendikası’nın operasyon merkezi başkanı Aleksey Nejivoy, “Serbest çalışanların köleye dönüşmemesi için kamu ve sendika örgütlerinin buna dahil olması gerekiyor. Yasaların yeni bir kodifikasyonuna, yeni çalışma ilişkilerine ihtiyacımız var. Dört taraflı, yani müşteri, çalışan, yüklenici ve sendikanın olduğu sözleşmeler gerekiyor,” dedi.

Bu, tüm solcular için önemli bir konu. Bu tür yenilikler milyonlarca Rus’u etkileyecek. Yekaterinburg’da ve diğer her yerde bekleniyorlar.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı, göçmen çalıştıran işverenlere vergilerin artırılmasını istedi

Yayınlanma

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, ülkenin göçmenleri işe almayı tercih eden işverenler için özel bir vergi belirlemesi gerektiğini söyledi.

Rossiyskaya Gazeta‘ya mülakat veren Bastrıkin, “Rusya’nın işgücü kaynaklarını kullanan girişimcileri ekonomik olarak motive etmek ve yabancı vatandaşların işgücünün kullanımı için ağır bir vergi sağlamak faydalı olacaktır,” dedi.

Bastrıkin, ayrıca işverenlere göçmen işçilere konut sağlama ve ulaşım masraflarını karşılama zorunluluğu getirme çağrısında bulundu.

Buna ek olarak yetkili, işletmelerin yasaları ihlal eden yabancı işçilerin sınır dışı edilmesi durumunda mali bir depozito oluşturması gerektiğini savundu.

Ayrıca Bastrıkin, göçmen işçilerin Rusya vatandaşları ile değiştirilmesi için bir yol haritası oluşturulması ve bu işçilere ‘makul düzeyde sosyal ve iş güvencesi’ sağlanması gerektiğine dikkat çekti.

Bu fikri hayata geçirmek için yurttaşlara ülke içinde resmi istihdam ve barınma imkanı sunan belirli bir tesise gitmelerinin teklif ediledeceği bir program geliştirilebileceğine işaret eden Bastrıkin, Rusya ekonomisinin göçmenlere yönelik gerçek ihtiyaçlarının analiz edilmesini ve ülkeye çalışmak için gelen yabancıların sayısının belirlenmesini önerdi.

Soruşturma Komitesi Başkanı’na göre bu, ‘ülkenin iç istikrarını tehdit eden faktörleri ortadan kaldırmak için etkili tedbirler’ geliştirmeyi mümkün kılacak.

Bastrıkin, bu ve diğer girişimleri 16 Temmuz’da alt parlamento kanadı Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin’e gönderdi.

Soruşturma Komitesi Başkanı daha önce de Rusya’daki göç politikasının gözden geçirilmesi ve ‘belki de siyasi, iktisadi ve milli sorunların iç kaynakların yardımıyla çözülmesinin mümkün kılınması’ çağrısında bulunmuştu.

Bastrıkin, yabancıları işe alırken milli güvenlik konularının ilk ve en önemli husus olması gerektiğini vurgulamıştı.

Bununla beraber Bastrıkin, bu yılın ilk dört ayında Moskova’ya 1,2 milyondan fazla göçmenin geldiğini, St Petersburg’a ise 860 bin göçmenin geldiğini iddia etmişti.

Rusya: Göçmenler ülkeye gelmeden önce çocuklarına Rusça öğretmeli

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English