RUSYA
Reuters: Rusya vatandaşları, Türkiye’yi toplu halde terk etmeye başladı

Reuters ajansının haberine göre Türkiye’de yaşayan Rusya vatandaşları, oturum izinlerine yaşanan sorunlar ve mali zorluklar nedeniyle ülkeyi terk ederek ‘daha istikrarlı’ Sırbistan ve Karadağ’a gittiklerini bildirdi.
Habere göre, Ukrayna’ya dönük askeri müdahale sırasında ülkeyi terk ederek Türkiye’ye gelen Ruslar, oturma izinleri ile ilgili sorunlar ve mali zorluklar nedeniyle toplu halde başka ülkelere gitmeye başladı.
Resmi istatistiklere atıfta bulunan ajans, Türkiye’de oturum iznine sahip Rusların sayısının 154 bin olduğu 2022 yılı sonuna kıyasla bu ay 96 bine gerilediğini belirtti.
Ayrıca ülkede Rusya vatandaşları tarafından kurulan şirket sayısı da azaldı ve 2022’de 140 olan rakam geçen yıl 68’e düştü.
Reuters, ülkeyi terk eden ya da terk edenleri tanıyan dokuz Rusya vatandaşıyla konuştu. Söz konusu kişiler, Türkiye’den sonra Sırbistan ve Karadağ’a geçtiklerini kaydetti.
Ruslar, oturum izinlerini yenileyememenin yanı sıra yaptırımlar nedeniyle bankalarla sorunlar yaşıyor ve Türkiye’de nisan ayında yüzde 70’e ulaşan yüksek enflasyon nedeniyle sıkıntı çekiyor.
Ajansa konuşan 46 yaşındaki bilişim uzmanı Dmitriy, “Türkiye’de geleceğinize dair tahminde bulunmanız mümkün değil,” dedi.
Eylül 2022’de ülkenin kısmi seferberlik ilan etmesinin ardından St. Petersburg’dan ayrıldığını ve eşi ve dört yaşındaki oğluyla birlikte İstanbul’a geldiğini dile getiren Dmitriy, Ocak 2023’te oturma izni başvurusunun reddedildiğini ve ailesiyle birlikte ‘ekonomik ve siyasi olarak daha istikrarlı’ Karadağ’a gitmek zorunda kaldığını ifade etti.
Rusya’da hakkında siyasi dava açıldıktan sonra Rusya’yı terk eden 35 yaşındaki Kirill Alekseyev de Türkiye’de kalmanın son derece pahalı olduğunu ve oturum izni almak için 2 bin dolar ödemek zorunda kaldığını kaydetti.
İstanbul’a gelen Ruslara barınma ve hukuki destek sağlayan Ark projesinin koordinatörü Eva Rapoport da Türkiye’yi terk edenler arasında yer aldı.
Pek çok kişinin bürokratik sorunlar nedeniyle ülkeyi terk ettiğini ve sistemin ‘yabancılara karşı daha düşman’ hale gelip gelmeyeceğinin belirsiz olduğunu savunan Rapoport, ayrıca Türkiye’deki siyasi atmosferden hoşnut olmadığını dile getirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Ayşem Biriz Karaçay, ajansa verdiği demeçte “Türkiye şu anda çok fazla yabancıyı kabul etmek istemiyor,” ifadelerini kullandı.
Karaçay, ülkeyi terk eden Rusların varış noktaları arasında sadece Balkan ülkelerinin değil, Arjantin ve Brezilya gibi Latin Amerika ülkelerinin de olduğuna dikkat çekti.
Rusya vatandaşlarının Türkiye’de oturum izni başvurusunda bulunurken veya sürelerini uzatırken karşılaştıkları zorluklar arasında, satın alınan gayrimenkulün maliyet eşiğinin 200 bin dolara yükseltilmesi (daha önce 50 ila 75 bin dolardı), ek belgelerin istenmesi (özellikle ulusal elektronik bildirim sistemi adresi) bulunuyor.
Bununla beraber bazı bankalar (örneğin Denizbank) hesap açmak için Rusların oturum iznine sahip olmalarını şart koşmaya başladı ve kart almak isteyenlere yönelik koşulları sıkılaştırdı. Ayrıca çoğu banka, Rus şirketlerinin hesaplarını kapatmaya başladı.
RUSYA
Microsoft, Rusya’daki 13 ofisini kapattı

Amerikan teknoloji devi Microsoft, Rusya’daki varlığını azaltma kapsamında 13 şehirdeki ofislerini kapattı. TASS ajansının haberine göre, kapatmalar Aralık 2024-Ocak 2025 döneminde gerçekleşti, ancak şirket nedenini açıklamadı. Bu küçülmeye rağmen, Microsoft’un Rusya iştirakinin 2024 kârı artarken, 2025 başında Gazprombank gibi büyük şirketlerden milyonlarca rublelik davalarla karşı karşıya kaldı.
Amerikan teknoloji devi Microsoft, Rusya’daki varlığını azaltmaya devam ediyor.
TASS haber ajansının, şirketin Rusya’daki iştiraklerinden biri olan Microsoft’un Rusya’daki ayağının raporlarına dayandırdığı haberine göre, şirket Aralık 2024-Ocak 2025 döneminde Rusya’nın 13 şehrindeki şubelerini ve ayrı birimlerini kapattı.
Şirket, bu hamlelerin nedenine ilişkin açıklama yapmadı.
Geçtiğimiz aralık ayında St. Petersburg, Yekaterinburg, Kazan, Krasnodar, Nijniy Novgorod, Novosibirsk, Rostov-na-Donu ve Samara’daki şubeler kapatıldı.
Bu yılın ocak ayında ise Moskova, Vladivostok, Voronej, Krasnoyarsk ve Yaroslavl’daki beş birimin daha faaliyetlerine son verildi.
Microsoft, Moskova’daki merkez ofisini 2022 yazında kapatmış, Mart 2022’de Ukrayna’ya askeri müdahalenin başlamasının ardından Rusya’daki tüm operasyonlarını durdurmuştu.
Rusya Federal Vergi Teşkilatı verilerine göre, Microsoft’un ana Rusya iştiraki olan Microsoft Rusya LTD, 2024 yılında net kârını 2023’e kıyasla yüzde 38,9 artırarak 174,1 milyon rubleye çıkardı.
Cnews‘in haberine göre, Microsoft’un Rusya iştiraki, Ocak-Şubat 2025 döneminde yaklaşık 110 milyon ruble değerinde en az dört davayla karşı karşıya kaldı.
Geçen sene şirkete açılan davaların toplam tutarı ise 26,6 milyon rubleydi. Yılın başında Gazprombank, Microsoft Rusya’ya 91 milyon rublelik dava açtı.
Ayrıca, perakende zinciri Lenta (16 milyon ruble), Medsi Grubu (2,1 milyon ruble) ve Consist şirketi (960 bin ruble) de şirkete karşı hukuki süreç başlattı.
Microsoft, eylül ayında Rus şirketlerinin M365, O365, EMS ve Teams gibi bulut hizmetlerine olan aboneliklerini sonlandırmaya başlamıştı.
Daha öncesinde ise şirket, ABD yaptırımlarının sıkılaştırılması nedeniyle Rus kurumsal müşterilerinin Visio Online, Project Online ve Power BI gibi çözümlere erişimini kısıtlamıştı.
Daha önce IFORS Research tarafından yapılan araştırmaya göre, Moskovalılar arasında Microsoft ürünleri, şirketlerin Rusya pazarına geri dönmesi durumunda kullanacakları mal ve hizmetler arasında IKEA’dan sonra ikinci sırada yer almıştı.
RUSYA
Rusya’da Çubays’ın kurduğu devlet şirketi Rosnano temerrüde düştü

Rus devlet şirketi Rosnano, devlet garantili tahvil ihracına ilişkin kupon ödemesini zamanında yapamayarak teknik temerrüde düştü. Interfax haber ajansının aktardığına göre, şirket 1 milyar rublelik ödemenin teknik nedenlerle geciktiğini ve 10 gün içinde yapılacağını belirtirken, geçmişte de mali zorluklar yaşamış ve eski yöneticileri hakkında yolsuzluk soruşturmaları açılmıştı. Rosnano’nun eski yöneticisi Anatoliy Çubays dönemindeki faaliyetlerinden kaynaklanan toplam zararın 200 milyar rubleye ulaştığı tahmin ediliyor.
Interfax haber ajansının şirketin açıklamasına dayandırdığı haberine göre Rus devlet şirketi Rosnano, devlet garantili tahvil ihracında teknik temerrüde düştü.
Şirketin 31 Mart’ta tahvil sahiplerine 1 milyar ruble tutarında kupon ödemesi yapması gerekiyordu ancak yatırımcılar bu ödemeyi alamadı.
Rosnano’dan yapılan açıklamada, ödemenin “10 gün içinde” gerçekleştirileceği ve gecikmenin nedeninin “kupon geliri ödemesi için teknik bir mekanizma geliştirilmesi” olduğu belirtildi.
Şirket, söz konusu mekanizmanın ne olduğu veya neden şimdi gerekli hâle geldiği konusunda ise ek bilgi paylaşmadı.
Teknik temerrüde düşen tahvillerin, şirketin 2027 vadeli ve 13,4 milyar ruble hacimli 08 serisi olduğu kaydedildi.
Rosnano, Kasım 2021’de de borçları nedeniyle temerrüdün eşiğine gelmiş, ancak devlet tarafından kurtarılmıştı.
İki yıl sonra devlet şirketi, o dönemde yaklaşık 100 milyar rubleye ulaşan net borcunu ödeyecek kaynağı olmadığı için iflasa yakın olduğunu duyurmuştu.
Geçen yılın mayıs ayında Rosnano, hesaplarındaki paranın yalnızca kısa vadeli (gelecek yıl vadesi dolacak) borçları kapatmaya yeteceği, fakat ilerisi için sorunlar öngördüğü uyarısında bulunmuştu.
Şirket, borcun ve hizmet maliyetlerinin “varlıklarla yeterince karşılanamayabileceğini” belirtmişti.
2007 yılında inovasyonu geliştirmek amacıyla kurulan ve 10 yıl içinde Rusya’da trilyon ruble büyüklüğünde bir nano-endüstri yaratma vaadinde bulunan Rosnano, 2010-2021 yılları arasında 100 milyar rubleden fazla net zarar etti.
Sonuç olarak, devletin şirkete yaptığı 130 milyar rublelik sermaye katkısının neredeyse tamamı kaybedildi.
2008’den 2020’ye kadar 12 yıl boyunca Rosnano’yu yöneten ve Boris Yeltsin döneminde özelleştirmelerden sorumlu yetkili olan Anatoliy Çubays, Mart 2022’de Rusya’yı terk etti.
Çubays’ın ayrılmasının ardından aralarında Çubays’ın doğrudan yardımcılarının da bulunduğu en az 10 eski üst düzey yönetici hakkında davalar açıldı.
Bu yöneticiler arasında yatırım direktörü Nail Gubayev (179 milyon ruble zimmete geçirme suçlamasıyla), yatırım faaliyetleri yönetici direktörü Andrey Gorkov (198,5 milyon ruble dolandırıcılık ve 700 milyon ruble yetkiyi kötüye kullanma suçlamalarıyla) ve Rosnano’nun ortağı Oleg Dyaçenko (Lüksemburg merkezli Fonds Rusnano Capital’dan 50 milyon dolar çalmakla) bulunuyor.
Geçtiğimiz ocak ayında Rosnano İcra Direktörü Boris Podolskiy, Finans Yönetici Direktörü Artur Galstyan ve Muhasebe Metodolojisi, Vergilendirme ve Raporlama Direktörü Mariya Kasenkova gözaltına alındı.
Soruşturmaya göre söz konusu şahıslar, 2017 yılında bütçeden ek finansman almak amacıyla Rosnano’nun mali durumu hakkında devlete kasıtlı olarak yanlış bilgi verdi.
Rosnano’nun kendi değerlendirmesine göre, şirketin Çubays yönetimindeki faaliyetlerinden kaynaklanan toplam zarar 200 milyar rubleye ulaştı.
Rusya’da Yeltsin’in özelleştirme şefi Anatoliy Çubays’ın eski yardımcılarına gözaltı
RUSYA
Rus şirketleri yaptırımları aşmak için yurt dışında ‘gölge borsa’ kurdu

CASE Analitik Merkezi Başkanı Dmitriy Nekrasov’un raporuna göre, büyük Rus şirketleri yaptırımlar altında dış ticaret ödemelerini sürdürebilmek için Rusya dışında gayri resmi bir döviz piyasası oluşturdu. Bu sistemde, ihracatçılar döviz gelirlerinin bir kısmını yurt dışında tutarak, ithalatçıların ödemelerini özel kurlar üzerinden gerçekleştiriyor ve bu kurlar genellikle Merkez Bankası’nın resmi kurundan farklılık gösteriyor. Yetkililerin, ödemelerin devamlılığı için bu duruma göz yumduğu belirtiliyor.
Rusya merkezli CASE Analitik Merkezi Başkanı Dmitriy Nekrasov, Yaptırımlar Altında Uluslararası Ödemeler başlıklı raporunda, büyük Rus ihracatçılarının, ithalatçılarının, bankalarının ve aracıların yaptırımlar altında dış ticaret ödemelerini gerçekleştirmek amacıyla “Rusya dışında gayri resmi bir döviz borsası benzeri” bir yapı organize ettiğini yazdı.
Nekrasov, ödemelerin nasıl yapıldığını ve kurulan sistemlerin iş dünyası ve ekonomi üzerindeki maliyetlerini öğrenmek için yaklaşık 30 kişiyle görüştü.
Nekrasov’un iki katılımcının ifadelerine dayanarak aktardığına göre, sistem şu şekilde işliyor: Yaptırım altında olmayan büyük Rus ihracatçılarının hazine departmanları, “hasım” ülke para birimlerindeki ihracat gelirlerinin yüzde 80’e kadarını yurt dışındaki hesaplarda tutuyor.
Bu şirketlerin Rusya’da rubleye ihtiyacı olduğunda, belirli bir miktar dövizi satışa çıkarıyorlar ve bu bilgi büyük Rus ithalatçıları, bankalar ve aracılardan oluşan dar bir çevreye yayılıyor.
İhracatçı, Rusya’da örneğin büyük bir perakendeciden ruble alıyor ve bu perakendecinin alımlarını yurt dışındaki hesabında bulunan dövizle ödüyor.
İki katılımcının belirttiğine göre, bu “içeridekiler için” borsada, genellikle Merkez Bankası tarafından belirlenen resmi kurdan belirgin şekilde farklı olan kendi kuru oluşuyor.
Nekrasov, “Bu kur, bir anlamda Rus dış ticareti için gerçek efektif kuru daha iyi yansıtıyor,” değerlendirmesinde bulundu.
Genellikle bu kur, resmi kurdan daha yüksek oluyor: “Döviz alıcıları, Merkez Bankası kuruna ve Rusya’daki koşullara kıyasla ihracatçılara ek ödeme yapıyor.”
Ek ödemenin miktarı büyük ölçüde değişebiliyor. Katılımcılardan birine göre, bu genellikle yüzde 1,5 ila 2 seviyesinde olmakla birlikte, “bazı dönemlerde ek ödeme yüzde 5 civarında dalgalandı ve hatta yüzde 10’a ulaştı.”
Rublenin iç ve dış kuru arasındaki bu tür farklar, piyasanın yeni yaptırımlara uyum sağladığı çalkantılı dönemlerde, örneğin geçen yılın ağustos ayında gözlemlendi.
Merkez Bankası o dönemde hangi kura yöneleceğini bilmediğini bile kabul etmişti.
Bağımsız petrol ve doğalgaz uzmanı Sergey Vakulenko da, paralel olarak ruble ödemelerinin Rusya’da, döviz ödemelerinin ise ülke dışında yapıldığı “havale” sistemini andıran benzer bir gayri resmi ödeme mekanizmasından bahsetmişti.
Vakulenko’nun verilerine göre, bu türden birkaç platform bulunuyor ve bu piyasa “hızla büyüyor ve güçleniyor.”
Vakulenko ayrıca ruble kurları arasında önemli farklılıklar olabileceğine dikkat çekiyor.
Yurt dışında kur, Rus ihracatçıları ve ithalatçılarının döviz arz ve talebinin dengesi ile bu “ticaret platformlarının” büyüklüğü ve likiditesine göre belirleniyor.
İç piyasada ise kur, dövizin Rusya’ya transfer kanallarının maliyeti ve kapasitesine bağlı.
Vakulenko, “Sonuç olarak, Moskova teslimli kur, belki yurt dışına tatile giden bireyler ve küçük işletmeler için geçerliliğini koruyor, ancak büyük ihracatçılar ve ithalatçılar için uygun değil,” sonucuna varıyor.
“Havale” sistemi çerçevesinde ortaya çıkan bu ticaret platformları hakkında güvenilir bilgi bulunmuyor.
Vakulenko, “Büyük ihtimalle gölgede kalmaya devam edecekler. Ciroları ve döviz kurlarının şeffaf hale gelmesi pek olası değil,” değerlendirmesini yapıyor.
Yetkililer ise bu duruma göz yumuyor zira ödemelerin bir şekilde yapılabilmesi daha önemli görülüyor.
Maliye Bakanı Anton Siluanov, Moskova Borsası’nda dolar ve avro işlemlerinin durdurulmasının ardından en büyük ihracatçılar için zorunlu döviz gelirinin ülkeye getirilmesi ve satışı normatifinin düşürülmesini, dış ticari faaliyet katılımcıları için “gelirin bir kısmının orada kalması ve ithal malların alımında kullanılmasının daha rahat olmasıyla” doğrudan açıklamıştı.
Ödemeler dengesi verilerine göre, geçen yıl Rus ihracatçıları yurt dışında on milyarlarca dolarlık döviz geliri bıraktı.
Rusya Merkez Bankası’nın yorumuna göre, yıl içinde “diğer finansal yatırımlar” 75 milyar doları aştı ve bunun önemli bir kısmı “dış ekonomik faaliyetlerdeki ödemelerde artan gecikmelerle” ilişkiliydi. Yani döviz henüz Rusya’ya geri dönmedi.
-
ORTADOĞU5 gün önce
Suriye İnsan Hakları Takip Komitesi: Sahil bölgesinde soykırım işlendi
-
DÜNYA BASINI1 hafta önce
Batı medyası ve siyasetinden temkinli İmamoğlu değerlendirmeleri
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Ekrem İmamoğlu’na gözaltı dünya medyasının gündeminde
-
GÖRÜŞ1 hafta önce
Sosyalizmin yeni dünya-sistemindeki yeri – 2
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Netanyahu’nun asıl hedefi
-
DİPLOMASİ6 gün önce
Politico: İmamoğlu’nun tutuklanmasına rağmen AB, Türkiye’ye para göndermeye devam edecek
-
DÜNYA BASINI2 hafta önce
Zelenskiy’in Batı’ya başarısız yolculuğu
-
GÖRÜŞ1 hafta önce
Husiler’in Savaşı: “Altıncı Orta Doğu Savaşı” ve Filistin Anlatısı