Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya Deniz Kuvvetleri, nükleer savaşa “yüksek düzeyde” hazır

Yayınlanma

Rusya Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Aleksandr Moyseyev, Pasifik Filosu denizaltılarında hizmet veren ülkenin en güçlü silahının kullanıma “son derece hazır” olduğunu açıkladı.

RIA Novosti‘nin haberine göre Moyseyev, Kamçatka’daki bir üste düzenlenen törende Talnah Konsantrasyon Filosu’nun nükleer enerjiyle çalışan stratejik denizaltı füze kruvazörlerine Nahimov Nişanı’nı takdim etti.

Moyseyev, nükleer füzelerle donatılmış nükleer güçlü kruvazörlerden oluşan 25. denizaltı tümeninin Rusya’nın güvenliğini sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Yetkili, “Bu güçlerin yönetimiyle doğrudan ilgileniyorum ve gemilerin bu görevleri nasıl yerine getirdiğini yakından takip ediyorum. Unutulmamalıdır ki bunlar modern araçlardır. Tamamen farklı bir teknoloji seviyesine sahipler. Her şeyden önce, en yüksek teknik güvenilirliğe sahip silahlarla donatıldılar. Silahları kullanmaya hazır olma durumundan bahsetmeme gerek bile yok, son derece yüksek bir seviyede,” diye konuştu.

Deniz Kuvvetleri Komutanı, mevcut denizaltı mürettebatlarının, Rusya devletinin kuruluşu sırasında düşmanı denizlerde alt eden atalarının bıraktığı zafer geleneklerini layıkıyla sürdürdüğünü de sözlerine ekledi.

Şu anda Rusya Donanmasında nükleer başlıklı füzelerle donatılmış 14 stratejik denizaltı bulunuyor.

Bunlardan yedisi Kuzey Filosunda, altısı Pasifik Filosunda görev yapıyor. Ayrıca seyir füzelerine sahip nükleer enerjiyle çalışan 12 denizaltı ve Kuzey Filosunun bir parçası olan 10 özel amaçlı nükleer enerjiyle çalışan denizaltı mevcut.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre deniz tabanlı füzeler Rusya’nın stratejik nükleer güçlerinin yaklaşık üçte birini oluşturuyor.

Filo, 80 adet Sineva kıtalararası balistik füze (her biri 4 savaş başlığı) ve 96 Bulava füzesi (6 savaş başlığı) ile donatılmış durumda.

Rusya, Sovyet döneminden bu yana ilk nükleer denemeye hazır olduğunu açıkladı

RUSYA

Moskova Belediye Başkanı, Rusya’nın demografi krizinden SBKP’yi sorumlu tuttu

Yayınlanma

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Rusya’nın günümüzde yaşadığı demografik sorunlardan Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ni (SBKP) sorumlu tuttu.

Sobyanin, Komünist Parti politikalarının Sovyetler Birliği’nin dağılmasına ve derin bir sosyo-ekonomik krize yol açtığını iddia etti.

Komünist Parti’nin Moskova Şehir Duması’ndaki grup başkanı Nikolay Zubrilin’in çok çocuklu ailelere yönelik yetersiz destek eleştirisine yanıt veren Sobyanin, “SSCB’nin çöküşünden sonra insanlar korkunç bir durumda kaldı ve doğum oranı Büyük Anayurt Savaşı seviyelerine düştü,” dedi.

Sobyanin ayrıca şunları ekledi: “Bugün, o dönemde oluşan demografik çukur bizi içine çekiyor. Bu, Moskova ve ülke için ciddi bir meydan okuma. Devlet Başkanı, bu sorunun ciddi ve somut bir şekilde ele alınmasını istiyor. Moskova, çok çocuklu ailelere yılda 100 milyar rubleden fazla harcıyor.”

‘Nüfus kaybı ulusal güvenlik sorunudur’

Bununla beraber Rusya Bilimler Akademisi Merkezi Ekonomik ve Matematiksel Araştırma Enstitüsü Direktörü Albert Bahtizin, Rusya nüfusunun yılda 500–600 bin kişi azaldığını ve bunun bir felaket ile ulusal güvenlik tehdidi olduğunu söyledi.

Bahtizin, Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 21. yüzyılın sonuna kadar Rusya nüfusunun göçmenlere rağmen 120 milyona düşeceğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü’yle bağlantılı bir enstitünün daha karamsar öngörülerine göre bu rakam 106 milyona kadar düşebilir.

Rosstat verilerine göre, Rusya’da doğum oranları 2014 yılından beri düşüşte. 2023 yılında doğan çocuk sayısı 1,264 milyon ile 1999’dan bu yana en düşük seviyeye indi ve 2014’e kıyasla üçte bir oranında azaldı.

2024 yılının ilk yarısında yeni doğan bebek sayısı yüzde 3 daha azalarak 599,6 bine düştü ve bu, gözlemlenen en düşük seviye oldu. Toplam doğurganlık oranı şu anda kadın başına yalnızca 1,4 çocuk.

Temmuz ayında Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bu oranı “korkutucu derecede düşük” olarak nitelendirmiş ve nüfus kaybının her yıl devam ettiğini vurgulamıştı.

Öte yandan Ukrayna’daki askeri müdahale nedeniyle vatandaşlar ülkeden daha yoğun bir şekilde ayrılmaya başladı. En büyük göç dalgası 2022’de gerçekleşti.

İlk dalga, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının hemen ardından baharda başladı; ikinci dalga ise mobilizasyon ilanı sonrası sonbaharda yaşandı. Re: Russia projesine göre, savaşın başlamasından bu yana 817 bin ila 922 bin kişi Rusya’yı terk etti. Bu, 1920’lerde yaşanan büyük göçten bu yana en büyük çıkış olarak kaydedildi.

BM’den Rusya’nın demografi sorununa dair karamsar tahmin

Okumaya Devam Et

RUSYA

Mihail Hazin: Finansal feodalizm çöküş sürecinde

Yayınlanma

Mihail Hazin, son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik olayları değerlendirdi. Rusya ekonomisinin geleceğini etkileyen ‘finansal feodalizm’ sisteminin çöküşüne dikkat çeken Hazin, yaşanan gelişmeleri 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’na benzetti.

Rusya’nın önde gelen iktisatçılarından Mihail Hazin, Govorıt Moskva’ya verdiği röportajda, Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun Moskova ziyaretiyle Rus şehirlerine yapılan saldırılar arasındaki çarpıcı zamanlama ilişkisinden bahsetti. Hazin, “Kiev’in Fico’nun Putin’e gideceğini kesinlikle bildiğini” vurguladı ve bu tür olayların bir tesadüften çok, geniş kapsamlı bir planın parçası olduğunu ifade etti.

Hazin, yaşanan olayların yalnızca haber değeri taşıyan unsurlar olmadığını, derinlemesine incelenmesi gerektiğini belirterek, “Bu nedenle, konuyu farklı uzmanlarla tartışmak gerekiyor,” dedi.

Mihail Hazin, finansal feodalizm olarak adlandırdığı ekonomik sistemin çöküş sürecine girdiğini öne sürdü. Reaganomics döneminden itibaren inşa edilen bu sistemin, küresel finans düzenini şekillendirdiğini belirten Hazin, “Bu sistem, merkezi bir otoriteye dayalı olduğu için dış koşullar değiştiğinde çok yavaş tepki verir, bazen hiç tepki vermez. Sonuç olarak da sistem çökmeye başlar,” ifadelerini kullandı.

Hazin’e göre finansal feodalizmin temelinde, para basım mekanizmasına dayalı bir kontrol sistemi bulunuyor. Ancak bu model, 17. yüzyılda Viyana Konferansı’yla yıkılan eski kapitalizm düzenine benzer şekilde artık sürdürülemez hale geldi.

Hazin, bugünkü durumu 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’na benzetti. O dönemde feodal beylerin yerine ulus-devletlerin politik arenada yeni aktörler olarak ortaya çıktığını belirten Hazin, günümüzde finansal feodalizm sisteminin de benzer bir dönüşümle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Hazin, bu süreçte zenginliğin yalnızca para basma yetkisiyle sınırlı olamayacağını vurguladı.

Hazin, “Bugün yaşananlar, 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’nın bir benzeridir. Hikâye uzun ve sonuçları çok geniş kapsamlıdır,” diye ekledi.

Slovakya Başbakanı Fico’dan Kremlin’e sürpriz ziyaret

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın paralel ithalat hacmi azaldı

Yayınlanma

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Anton Alihanov, Rusya’ya paralel ithalat yoluyla sağlanan ürün hacminin aylık 4 milyar dolardan 3 milyar dolara düştüğünü açıkladı. Bakanlık, 2025’in ilk çeyreğinde ürün listesini yeniden gözden geçirmeyi ve ithalat edilen ürün sayısını azaltmaya devam etmeyi planlıyor.

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Anton Alihanov, paralel ithalat yoluyla sağlanan ürün hacminin, aylık 4 milyar dolardan 3 milyar dolara düştüğünü duyurdu.

2025 yılının ilk çeyreğinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ilgili ürün listesini gözden geçirmeyi ve ürün sayısını azaltmaya devam etmeyi planlıyor.

Alihanov’a göre, ithal edilen ürün hacmindeki azalma özellikle giyim, ayakkabı ve elektronik segmentlerinde belirginleşti.

TASS ajansının haberine göre Bakan, bunun yerli üretimin gelişmesi ve piyasaya yeni yüksek kaliteli Rus ürünleri girmesiyle katkıda bulunduğuna inanıyor. Ayrıca, dost ülkelerden gelen ürünlerin sayısı giderek artıyor.

Alihanov, listeden muafiyetlerin dikkatlice yapılması gerektiğini vurgulayarak, ürün kıtlığına yol açmamak ve yerli sektörlere zarar vermemek için dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Paralel ithalatın yaptırımları aşmak için bir araç olduğunu kaydeden Alihanov, yabancı üreticiler Rusya pazarına geri dönerse veya ürünleri tamamen Rus benzerleri veya dost ülkelerden gelen ürünlerle değiştirilirse, böyle bir mekanizmaya ihtiyaç kalmayacağını ifade etti.

Paralel ithalat, telif hakkı sahibinin veya üreticinin izni olmadan orijinal ürünlerin ülkeye ithalatını öngörüyor.

Söz konusu mekanizma, batı yaptırımlarına yanıt olarak Rusya’da 29 Mart 2022 tarihinde devreye girmişti.

Rusya’da liberal muhalefet: bir “vaka çalışması”, bir siyasi analiz, bir gelecek tahmini

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English