Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Afrika turuna başladı

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu yılki ilk Afrika turuna başladı. Lavrov’un ziyaretleri, bu kez Batı ve Orta Afrika ülkelerini kapsıyor.

Pazartesi gecesi Gine’nin başkentine varan Lavrov, Dışişleri Bakanlığı’na gitti ve burada mevkidaşı Morissanda Kouyate tarafından karşılandı.

“Sizinle tanışmak benim için büyük bir zevk” diyerek sözlerine başlayan Kouyate, “Sizi bir dost, hatta bir kardeş olarak karşılıyorum,” dedi.

Bakan, Rus ortakların ziyaretinin Gine için büyük bir onur olduğunu vurgulayarak “Gine Cumhuriyeti’ne, bağımsız bir ülkeye hoş geldiniz,” ifadesini kullandı.

Kouyate, “Sömürgeciler bizi mümkün olan her şekilde cezalandırmak istiyorlardı; demiryollarımızı, telekomünikasyonumuzu, paramızı elimizden aldılar,” anımsatmasını yaptı.

Ancak Gineli bakan, ülkenin SSCB ile ilişkilerine büyük saygı duyduğunu belirttikten sonra geçmişi bir kenara bırakarak ikili ilişkiler de dahil olmak üzere geleceğe odaklandıklarını söyledi.

Boksit yataklarının geliştirilmesiyle ilgilenenler de dahil olmak üzere Rusya’dan bir dizi şirketin ülkede faaliyet gösterirken ve kar ederken diğer yandan da ülkenin kalkınmasına katkılarının daha da büyük olabileceğini kaydeden Kouyate, “Gine’nin hala normal yolları, su kaynağı ve elektriği yok,” dedi.

Lavrov ise yaptığı açıklamada “Ülkeniz dekolonizasyon sürecinin ön saflarında yer aldı ve bu baskıdan ilk kurtulanlardan biri oldu,” diye konuştu.

Lavrov, “Gine’de faaliyet gösteren şirketlerimiz hükümetinizin yarattığı iyi koşullardan faydalanıyor,” diye konuştu.

Rus şirketlerinin sosyal sorumluluğa her zaman özel bir önem verdiğini de dile getiren Lavrov, Gine’deki yatırım payı bakımından en büyük olan Rus şirketi olan Rusal’ın boksit madenciliği ve binlerce Gineliye istihdam sağlamanın yanı sıra ‘son derece önemli ve anlamlı bir sosyal program’ uyguladığını ifade etti.

“Genel olarak, karşılıklı ticaret hacmine ilişkin iyi göstergelerimiz var,” diye özetleyen bakan, iki ülkenin jeolojik keşif, maden kaynaklarının geliştirilmesi, altyapı, balıkçılık, tarım ve enerji gibi alanlarda beklentileri olduğunu da sözlerine ekledi.

Sergey Lavrov, Gineli mevkidaşı ile yaptığı görüşmelerin ardından Geçici Cumhurbaşkanı Mamady Doumbouya tarafından kabul edildi.

Doumbouya, düzenlediği basın toplantısında Rus ortaklarına Gine’nin ‘Rusya’ya dost kalmaya devam edeceği’ konusunda güvence verdi.

Bakan, ülkedeki iktidar değişikliğinin ardından Conakry’nin Rusya ile ikili ilişkilerde üstlendiği taahhütlere bağlı kaldığını ve Moskova ile ‘anlaşmaları yeni gerçeklere uyacak şekilde uyarladığını’ vurguladı.

Bu arada Mamady Doumbouya’nın durumu hâlâ soru işaretleri yaratıyor.

Rusya’nın Asya ve Afrika ile ithalat ve ihracatı arttı

Gine’deki askeri darbe

Seçkin bir özel kuvvetler birliğine komuta eden albay, 2021 yılında darbe sonucunda Gine’de iktidara gelmişti.

Darbeciler iktidarı ele geçirdikten sonra Cumhurbaşkanı Alpha Condé’yi tutukladı, parlamentoyu ve hükümeti feshetti ve anayasayı hükümsüz ilan ederek yerine geçici bir tüzük koydu.

Bir ay sonra Mamady Doumbouya, geçiş dönemi için Gine Cumhurbaşkanı olarak yemin etti ve gelecekte cumhurbaşkanlığı için yarışmayacağını ancak seçimler yapılana kadar iktidarda kalmayı amaçladığını belirtti.

Darbeye bölgesel kuruluşlardan tepki geldi. Gine, Afrika Birliği üyeliğini kaybetti ve Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun (ECOWAS) yaptırımları altına girdi.

Bu durum yeni yetkilileri bir geçiş programı geliştirmekten bahsetmeye ve politikacılar, sivil toplum temsilcileri ve endüstri liderleriyle müzakere etmeye sevk etti.

Sonuç olarak ordu, ülkede seçimler yapılana kadar, 2024 yılı sonuna kadar iktidarda kalacağını açıkladı. Ancak bu bahar Gine’nin yeni başbakanı Amadou Ba, geçiş döneminin en az 2025 yılına kadar erteleneceğini açıkladı.

Ba’ya göre mevcut yetkililer henüz hedeflerine ulaşamadılar ve ‘ekonomiyi, mali durumu ve siyasi durumu istikrara kavuşturmak için hala çalışmaları’ gerekiyor.

Rusya’ya göre Afrika ayrı bir “kutup” oluyor

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English