Rusya
Rusya ekonomisinde stagflasyon tartışması: Uzmanlar ne diyor?

Rusya’da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüme hızının Şubat 2025’te keskin düşüşle yıllık yüzde 0,8’e gerilemesi, uzmanlar arasında stagflasyon tartışmalarını alevlendirdi. İktisadi Kalkınma Bakanlığı durumu artık yıl etkisine bağlarken, TsMAKP gibi bazı kurumlar ekonomide durgunluğa geçişin başladığını savunuyor. Diğer uzmanlar ise yavaşlamanın geçici olduğunu ve Merkez Bankası’nın politikalarının etkisiyle ekonominin soğuduğunu belirtiyor.
Rusya’da Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) büyüme hızı, Şubat 2025’te keskin bir düşüşle yıllık bazda yüzde 0,8’e geriledi. Ocak ayında bu oran yüzde 3 seviyesindeydi.
İktisadi Kalkınma Bakanlığı, bu yavaşlamayı takvim etkisine bağladı: Şubat 2024’ün artık yıl nedeniyle bir gün fazla olmasının istatistikleri etkilediğini belirtti.
Bakanlık, “nu faktör hariç tutulduğunda, şubat ayındaki ekonomik büyüme hızının ocak ayı ile karşılaştırılabilir olacağını” ifade etti.
Ancak bazı ekonomistler, ekonomik aktivitede yavaşlama ve hatta stagflasyon belirtilerinin ortaya çıktığına dikkat çekiyor.
Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) ekonomistleri, Dmitriy Belousov liderliğinde, ocak ayı verilerini analiz ederek mart ayında Rus ekonomisinde durgunluğa geçişin şekillendiğini yazdı.
Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği Başkanı Aleksandr Şohin, bu ayın başında yaptığı açıklamada, “Ekonomideki yavaşlama artık gerçekleşmiş bir olgudur,” dedi ve “Açıkçası, tabiri caizse, sıfır büyümeye doğru gidiyoruz,” demişti.
İktisadi Klakınma Bakanı Maksim Reşetnikov da daha önce ekonomide soğuma belirtileri olduğunu ifade etmişti.
Reşetnikov, bu belirtiler arasında bazı sektörlerde büyüme hızının yavaşlamasını, büyümenin genele yayılmamasını, iş dünyasının sipariş hacmindeki daralmayı ve para politikasının sıkılaşmasını saymıştı.
TsMAKP uzmanları, “Bugün için kilit açık soru, durgunluğa yakın dinamiklerin kalıcı olup olmayacağı veya üretimdeki düşüşün devam edip etmeyeceğidir,” değerlendirmesinde bulundu.
Stagflasyon lehine argümanlar
TsMAKP ekonomistleri, 21 Mart tarihli makroekonomik eğilimler analizinde, “Ocak ayındaki yüksek frekanslı ekonomik dinamik verileri, Rus ekonomisinde durgunluğun oluştuğunu gösteriyor: Aralık ayındaki sıçrama (+yüzde 4,5) kalıcı olmadı; ocak ayındaki düzeltme ekonomik aktiviteyi Mayıs-Kasım seviyesine geri getirdi,” diye belirtti.
Dmitriy Belousov, RBK‘ya yaptığı açıklamada, TsMAKP’nin tahminlerine göre yıllık GSYİH dinamiklerinin yüzde 1,3 civarında, belki biraz daha yüksek olacağını söyledi. Belousov, bunun önceki yılın sonuçlarına kıyasla “önemli bir yavaşlama” olduğunu belirtti ve “Yavaşlama zaten başladı; bu, ekonomik faaliyet türlerinden ve sanayi büyümesinin yapısından görülebilir,” diye ekledi.
Derecelendirme kuruluşu Expert RA’nın baş ekonomisti Anton Tabah, “Yüzde 4,1’lik büyümenin ardından (yıl sonunda) yüzde 1,5’lik GSYİH büyümesi, bu stagflasyon değil de nedir?” diye sordu.
Tabah, 2025’te tam olarak böyle bir dinamiğin kaydedileceğini tahmin ediyor ve “Şu anda ekonomide bize vaat edilen soğuma var. Merkez Bankası ekonomiyi aşağı yukarı bu şekilde soğutmak istiyordu,” dedi.
Rusya Merkez Bankası’nın orta vadeli tahminine göre, 2025’te GSYİH dinamiklerinin yüzde 1 ila 2 aralığında olması bekleniyor.
Merkez Bankası, politika faizi tartışmalarının ardından yayımladığı son özetinde, 21 Mart’taki toplantıya katılanların 2025’in ilk çeyreğinde ekonomideki pozitif üretim açığının (yani aşırı ısınmanın, talebin arzı aşmasının) muhtemelen daralmaya başladığı sonucuna vardıklarını bildirdi.
Merkez Bankası’na göre, aşırı ısınma geçen yılın ana enflasyonist faktörlerinden biriydi.
Rosstat verilerine göre, geçen yıl fiyatlar yüzde 9,5 arttı. Politika faizi 2024 yazından bu yana yüzde 16’dan yüzde 21’e yükseltildi.
İlk stagflasyon belirtileri
TsMAKP ekonomistleri, mart ayı analizlerinde düzeltmenin “neredeyse genele yayılan bir karakter” taşıdığını belirterek, bunun öncelikle gerçekleştiği birkaç sektörü vurguladı:
— Sanayi
TsMAKP, sanayi üretimi açısından durgunluğa geçişin “fiilen gerçekleştiğini” belirtti. Rosstat verilerine göre, ocak ayında üretimdeki keskin düşüş (mevsimsellikten arındırılmış olarak aralık ayına göre eksi yüzde 3,2), hem aralık ayındaki sıçramayı (+yüzde 2,4) hem de önceki iki aydaki artışın büyük kısmını sildi.
Uzmanlar, “Sonuç olarak, üretim hacmi yaklaşık olarak sonbahar başındaki seviyeye geri döndü,” dedi.
İktisadi Kalkınma Bakanlığı’na göre, şubat ayında mevsimsel ve takvimsel faktörler göz önüne alındığında sanayi üretimi ocak ayına göre yüzde 0,4 arttı. TsMAKP, 2024 sonundaki sanayi “ısınmasının” büyük ölçüde savunma sanayii ile ilgili sektörlerdeki siparişlerin kapatılmasını yansıttığını açıklıyor.
Ocak ayında üretimin 2024’ün üçüncü çeyreğine özgü seviyelere döndüğünü, sivil sektörlerde ise durgunluğun neredeyse 2023 ortasından beri gözlemlendiğini iddia ediyorlar.
— Yatırımlar
TsMAKP, özel sektörün yatırım faaliyetlerinde durgunluk gözlendiğini belirtiyor. GSYİH’nin gelir yapısında, ücretlerin ana yatırım kaynağı olan brüt kârı belirgin şekilde baskıladığı, bazı sektörlerde kârlılığın “paranın maliyeti” ile eşitlendiği veya altına düştüğü, bunun da özel yatırımları caydırdığı ifade ediliyor.
Ayrıca, 2024 sonuna doğru yatırım malları arzında durgunluk başladı; özellikle temel inşaat malzemeleri arzında yavaş bir düşüş gözlendi.
TsMAKP, “Gelecekte (Rusya Merkez Bankası’nın benzeri görülmemiş derecede yüksek politika faizi koşullarında) yatırım endeksinde negatif bir düzeltme beklenmelidir,” tahmininde bulunuyor.
Rosstat’ın son verilerine göre, 2024’ün dördüncü çeyreğinde sabit sermaye yatırımları yıllık bazda yüzde 4,9 artarken, yılın tamamında artış yüzde 7,4 oldu.
TsMAKP, dördüncü çeyrekteki pozitif dinamiğin “mevsimsel normların ötesine geçen büyük inşaat projelerinin teslim edildiğini” gösterdiğini ve “hesaplama kaynaklı bir fenomen” olduğunu düşünüyor.
Tabah, yatırım dinamiklerini analiz ederken, “Yatırımların yüzde 80’inin işletmelerin kendi kaynaklarından veya şu ya da bu şekilde bütçe paralarından yapıldığını akılda tutmak gerekir,” diye dikkat çekiyor ve “Bu nedenle faiz oranları burada daha az rol oynuyor, beklentiler çok daha önemli. Size haklı olarak soğuma ve yavaşlama vaat ediliyorsa, neden aktif olarak yatırım yapasınız ki?” diye ekliyor.
Diğer yandan PSB Varlık Yönetimi baş analisti Aleksandr Golovtsov, yatırım faaliyetlerindeki yavaşlamanın, yıl başından beri istikrarlı bir şekilde düşen demiryolu yükleme hacimleriyle de kanıtlandığını söylüyor.
Golovtsov, “İlk çeyrek sonunda gösterge geçen yılki seviyenin yüzde 6 altına düştü; bu, 2024’teki yüzde 3’lük düşüşe kıyasla belirgin bir derinleşme. Ve en çok düşen yüklemeler tam da yatırım niteliğindeki mallar; inşaat malzemeleri ve demir metaller,” diye dikkat çekiyor.
Golovtsov, yatırım faaliyetlerindeki yavaşlamanın petrol ve metal fiyatlarındaki düşüşle açıklanabileceğini düşünüyor; ruble bazında bu fiyatlar zaten bir yıl önceki seviyelerin yüzde 10 ila 20 altında.
Golovtsov, “Enflasyonist operasyonel maliyet artışı göz önüne alındığında, bu durum hammadde sektörlerindeki birçok yatırım projesini ekonomik olarak verimsiz hâle getiriyor,” diyor.
— Tüketici davranışları
Bunun yanı sıra TsMAKP, mart ayı itibarıyla tüketici davranışlarında durgunluğun belirgin olduğunu düşünüyor. Ocak ayı itibarıyla tüketimin “biraz düştüğünü ve önceki artışı dengelediğini” belirten merkez ekonomistleri, mevsimsellikten arındırılmış olarak yüzde 0,8’lik bir daralma hesapladı.
Düşüşün büyük ölçüde gıda dışı mal satışlarında (eksi yüzde 1,5) yoğunlaştığı ve önemli ölçüde “otomobil satışlarındaki çöküşle” bağlantılı olduğu belirtildi.
Tabah, “Doğrudan bütçe finansmanına bağlı olmayan sektörleri saymazsak, karşılanmamış tüketici talebinin önceki iki yılda tamamen karşılandığını söyleyebiliriz,” diyor.
Sonuç olarak, arz tarafındaki kısıtlamalar “önemli ölçüde yumuşadı.” Golovtsov, ayrıca kredi verme hacmindeki daralmanın tüketici talebini azalttığını ve bunun GSYİH’nin yaklaşık yüzde 2’sine eşdeğer olduğunu tahmin ediyor.
Golovtsov, “Doğrusu, bu azalma esas olarak dayanıklı tüketim mallarını etkiliyor ki bunların büyük bir kısmı ithal. Otomobillerin yanı sıra, elektronik ve ev aletleri satışlarında da daralma sinyalleri alıyoruz,” diye belirtiyor.
Sberbank Finansal Analiz Merkezi Başkanı ve Kıdemli Yönetici Direktör Mihail Matovnikov da son üç aydır ülke genelinde kredilendirmede daralma kaydedildiğini ve bunun “iç talebi azaltan oldukça güçlü bir faktör” olduğunu doğruluyor.
— İş gücü piyasası
İş gücü piyasasında geçen yılın sonunda oluşan eğilimler pekişti: İşsizlik oranı tarihsel olarak en düşük seviyeye yakın bir düzeyde istikrar kazanırken, iş gücü talebi tarihsel olarak en yüksek seviyeye yakın seyrediyor.
TsMAKP, “Bu eğilimler, düşük işsizlik seviyesi ve yüksek iş gücü talebi nedeniyle kendi başlarına neredeyse zararsız olsalar da, dolaylı olarak Rus ekonomisinin durgunluğa geçtiğine işaret ediyor,” görüşünde.
Rosstat verilerine göre, şubat ayı sonunda işsizlik oranı (mevsimsellikten arındırılmamış) ocak ayına göre değişmeyerek yüzde 2,4 oldu.
Stagflasyon aleyhine argümanlar
RBK’nın görüşüne başvurduğu analistlerin bir kısmı, Rusya ekonomisinde stagflasyon olduğu yönündeki sonuçlara katılmıyor.
VTB Grubu baş ekonomisti Rodion Latıpov, “Stagflasyon eğiliminin başladığına dair söylentiler bize göre abartılı,” dedi. ACRA Yönetim Kurulu Başkanı Sergey Dubinin, şubat dinamiklerinin “durgunluğa işaret etmediğine” inanıyor.
Matovnikov, 2025 başında yeni politika faizi seviyesine adaptasyon için tipik olan “kısa vadeli bir ekonomik yavaşlama” yaşandığını, ancak ekonominin daha sonra tekrar büyümeye başlayacağını düşünüyor.
Matovnikov, “Büyük ihtimalle, yıl genelinde GSYİH büyüme hızı yüzde 0,8’den daha yüksek olacak,” diyor.
Stagflasyon senaryosu karşıtlarının argümanları şu tezlere dayanıyor:
— Takvim faktörü
Latıpov, şubat ayında GSYİH dinamiklerinde “teknik takvim faktörünün” rol oynadığını belirtiyor. Latıpov, “Geçen yıl artık yıldı, bu da birçok üretim sürecinin sürekliliği göz önüne alındığında aritmetik olarak yıllık büyüme değerlerinden yaklaşık 3 puan düşürüyor,” diye tahmin ediyor.
Dubinin, ekonomik dinamiklerde “mevsimselliğin, hatta belki de yakıt tüketimindeki değişiklikle birlikte hava koşullarının” etkili olmuş olabileceğini kabul ediyor.
Dubinin’e göre, sonuç çıkarmak için en azından 2025’in iki çeyreklik dinamiklerini analiz etmek gerekiyor.
Golovtsov, “Takvim faktörü olmadan şubat ayı ekonomik büyümesi yaklaşık yıllık yüzde 3 olarak tahmin edilebilir,” diyor.
Golovtsov, Şubat 2024’teki fazladan takvim günü düzeltmesiyle Rus sanayisindeki büyümenin de yıllık bazda yaklaşık yüzde 3 olduğunu düşünüyor.
— Konjonktürel nedenler
Latıpov, ekonomik aktivitedeki zayıflığın iç talep sektörlerinde değil, ihracata yönelik sektörlerin dinamiklerinde kendini gösterdiğini belirtiyor.
Ekonomist, verileri mevsimsel ve takvimsel faktörlerden arındırıldığında, yavaşlamanın öncelikle ihracata yönelik sektörlerde, yani madencilikte görüldüğünü ifade ediyor. Madencilik dinamiklerinin OPEC+ kısıtlamaları gibi otonom dış faktörler tarafından belirlendiğini belirtiyor.
Matovnikov ise OPEC+ çerçevesindeki kotaların artırılmasının (üye ülkeler Mayıs ayından itibaren üretimi günde 411 bin varil artırma konusunda anlaştı) 2025’te ekonomik büyümeye olumlu etki katacağını öngörüyor.
— İnşaat büyümesi ve dolayısıyla yatırımlar
Latıpov, bazı iç talep sektörlerinde hızlanma gözlemlenebileceğini, bunun için inşaat sektöründeki üretim artışına bakmanın yeterli olduğunu söylüyor.
Latıpov, “İnşaat sektöründeki üretim şubat ayında yıllık bazda yüzde 11,9 gibi etkileyici bir artış gösterdi (artık yılın takvim etkisi hariç, bu etkiyle artış daha da çarpıcı olurdu),” diye belirtiyor.
Latıpov, inşaat dinamiklerinin yatırım faaliyetleri için “iyi bir vekil gösterge” (proxy) olduğunu ekliyor: Sabit sermaye yatırımlarının bileşiminde yaklaşık yarısını bina ve yapı inşaatları oluşturuyor.
Latıpov, “Bu nedenle, bu yılın şubat ayında yatırım faaliyetlerinde önemli bir hızlanma olduğunu söylemek daha doğru olur,” sonucuna varıyor.
— Bütçe harcamalarının gecikmeli etkisi
Dubinin, şubat ayında bütçe harcamalarıyla ilgili “özgün bir durum” yaşandığını söylüyor. Dubinin, “Harcamalar bütçeden ayrıldı, ancak henüz kullanılmayıp işletmelerin hesaplarında birikiyordu. Öncelikle savunma sanayii için ödenen büyük avans, bir süreliğine serbest para olarak bekliyor,” diyor ve bu durumun üst üste üçüncü yıldır yaşandığını belirtiyor.
Maliye Bakanlığı’nın ön tahminine göre, 2025 Ocak-Şubat dönemi sonunda federal bütçe açığı 2,7 trilyon ruble veya GSYİH’nin yüzde 1,3’ü olarak gerçekleşti.
Bakanlığın internet sitesinde, “Bu durum temel olarak bu yılın ocak ayındaki harcamaların önden finanse edilmesinden kaynaklanmaktadır,” denildi.
Orta vadeli riskler
Gazetenin görüştüğü ekonomistler, şu anda çoğu uzman ve yetkili merci tarafından tahmin edilen yüzde 1,5 ila 2 aralığındaki GSYİH artış seviyelerinin Rus ekonomisi için garanti olmadığını, belirli risklerin gerçekleşmesi durumunda dinamiklerin daha ılımlı olabileceğini düşünüyor.
Risk faktörlerinden biri, kuruluşların sermaye yatırımları konusundaki belirsizlik. Belousov, “Yatırımlardaki yavaşlamanın ne kadar ciddi olacağını bilmiyoruz,” diyor.
Ayrıca, gümrük vergisi savaşları koşullarında Rusya’dan yapılan ihracatın ne olacağı da bilinmiyor. Ekonomist, “Bize [ABD tarafından] gümrük vergisi uygulanmadı, ancak bizden oldukça aktif olarak mal alan ana ticaret ortaklarımıza uygulandı,” dedi.
Diğer yandna Golovtsov, son aylarda ek bir yavaşlama faktörünün rublenin eş zamanlı olarak güçlenmesi ve hammadde fiyatlarının dünya genelinde düşmesi olduğunu belirtiyor.
Golovtsov, “Dolar başına yaklaşık 85 ruble kur ve varil başına yaklaşık 55 dolar Ural petrolü fiyatıyla, ekonominin GSYİH’nin yüzde 1’i kadar daha yavaşlama riski gerçekten var,” değerlendirmesini yapıyor.
Tabah, büyük ihtimalle 2025 ortasına doğru, hatta belki ikinci yarıyılda “gerçekten dibe ulaşılacağını, ardından nispeten düşük büyüme döneminin geleceğini” belirtiyor.
Ekonomist, 2025’ten itibaren artan vergi yükü ve işletmelerin “açıkça daha az parası olması” gerçeği karşısında “tam bir durgunluğa sürüklenmeyi” önlemek için para politikası gevşeme döngüsünün zamanında başlatılmasının önemli olduğunu düşünüyor.
Tabah, “Ekim 1917’deki dede Lenin’i hatırlıyorum: ‘Dün erkendi, yarın geç olacak.’ Gecikme olmaması için Merkez Bankası’nın para politikasını zamanında gevşetmeye başlaması gerekiyor,” diyerek sözlerini tamamladı.
Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, dün yaptığı açıklamada, bankanın politika faizini ancak “enflasyonda emin ve istikrarlı bir yavaşlama” görüldükten sonra düşürmeye başlayabileceğini ve şimdilik “ihtiyatlı davranacağını” belirtmişti.
Rusya
Rus şirketleri yaptırımların hafifletilmesi ihtimalini değerlendirdi

Rusya’daki sanayi işletmelerinin çoğu, yabancı üreticilerin geri dönmesiyle rekabetin artması riskine rağmen, olası yaptırım iptalini olumlu veya nötr karşılıyor. İşletmeler en çok ekipman ve malzeme tedarikinin yeniden başlamasını beklerken, en büyük endişeleri ise ithal ürünlerle rekabetin geri dönmesi. Uzmanlar, ithal ikamesinde ilerleme kaydedildiğini ancak rekabetin yerli üreticilerin gelişimi için önemli olduğunu belirtiyor.
Rusya’daki işletmelerin çoğu, yabancı üreticilerin geri dönmesiyle rekabetin artması riskine rağmen, ülkeye yönelik yaptırımların olası kaldırılmasını olumlu veya nötr olarak değerlendiriyor.
Rusya Bilimler Akademisi Ulusal Ekonomik Tahmin Enstitüsü’nden iktisatçı Sergey Tsuhlo, Finans Üniversitesi’nde düzenlenen ekonomi istatistikleri ve analitiği konulu konferansta sanayi işletmeleri anketini sundu.
Tsuhlo, her ay sanayicilerle anketler düzenleyerek sanayi iyimserlik endeksini hesaplıyor.
Tsuhlo, mart sonunda yaptığı açıklamada, Rusya sanayisinin duyarlılığını yansıtan bu göstergenin şubat-mart aylarında sıfır değerlerini koruyarak “donma noktasında” kaldığını belirtmişti.
Nisan anketine, işletmelerin yaptırımların kaldırılmasının olası sonuçlarını nasıl değerlendirdikleri, bundan ne gibi riskler ve olumlu etkiler bekledikleri hakkında sorular dahil edildi.
Katılımcıların yüzde 54’ü yaptırımların kaldırılmasının sonuçlarını olumlu, yüzde 26’sı ise nötr olarak değerlendirdi. Yaklaşık her beş işletmeden biri olumsuz görüş bildirdi: Yüzde 18’i orta derecede olumsuz, yüzde 1’i ise kesinlikle olumsuz bir değerlendirme yaptı.
Şirketlerin yaptırımların hafiflemesine bakışı
RBK gazetesinin haberine göre Tsuhlo, Rus sanayisinin yaptırımlara yönelik “ikili doğasına” dikkat çekti. İktisatçı, “Bir yandan ithal parça, ekipman ve malzeme tedarikine bağımlı, diğer yandan geri dönen ithalatla rekabet etmek zorunda kalacak,” diye açıkladı.
Tsuhlo, buna rağmen yaptırımların kaldırılmasının sonuçlarına ilişkin olumlu değerlendirmelerin ağır bastığını ve işletmelerin eksilerden çok artılar gördüğünü dile getirdi.
Sanayicilerin yaklaşık dörtte üçünün beklediği ana olumlu etki, ekipman, yedek parça ve teknoloji tedarikinin yeniden sağlanması oldu.
Neredeyse aynı oranda (yüzde 72) katılımcı, ithal bileşen ve malzeme tedarikinin yeniden başlamasını bekliyor.
İlk üç beklentiyi, ihracat-ithalat işlemleri için normal ödeme sistemlerinin yeniden kurulması beklentisi tamamlıyor; bunu katılımcıların yüzde 45’i istiyor.
Diğer olumlu sonuçlar arasında katılımcıların en sık belirttiği beklentiler; önceki teknolojik zincirlerin ve ürün kalitesinin yeniden sağlanması (yüzde 33), ihracat talebinin ve lojistik zincirlerinin yeniden kurulması (yüzde 32) oldu.
İşletmeler ayrıca, ithalatın geri dönmesiyle birlikte ithal ikamesi ekipman fiyatlarının düşeceğine inanıyor: Rus malı ekipmanlar için bu beklenti yüzde 30, Çin malı ekipmanlar için ise yüzde 27 seviyesinde.
İşletmelerin ana risk olarak gördüğü şey, kendi ürünleriyle rekabet eden ithalatın pazarlara geri dönmesi.
Katılımcıların yüzde 39’u bu tür endişelerini dile getirdi. Tsuhlo, “Ancak genel olarak, ithalatla rekabetin de olmasının o kadar da kötü olmadığını düşünüyorum,” dedi.
Yaptırımların kaldırılmasının diğer sıkça dile getirilen olumsuz yönleri arasında, Rus işletmelerinin ürünlerine yönelik ithal ikamesi talebinin azalması (yüzde 21) ve şu anda ihtiyaç duyulan yerli ithal ikamesi ürünlerinin piyasadan dışlanması (yüzde 19) yer alıyor.
Sanayicilerin sadece yüzde 14’ü Çinli ve diğer yabancı ithal ikamesi ürünlerinin piyasadan çekilmesinden endişe duyuyor.
Ankete katılan işletmelerin yüzde 8’i, artan rekabet ortamında kendi üretim maliyetlerinin ve fiyatlarının artabileceğini göz ardı etmiyor.
Yaptırım sürecine ilişkin beklentiler gerçekleşti mi?
Tsuhlo, raporunda ayrıca Rus sanayicilerinin yaptırımların uygulanması ve yabancı ithalatçıların çekilmesine ilişkin beklentileriyle mevcut durumu karşılaştırdı ve Nisan 2022 ile Mart 2025 anket sonuçlarını kıyasladı.
Yaptırımların en yaygın sonucu, Rusya’da veya dost ülkelerde alternatif tedarikçilerin bulunmaması nedeniyle üretim maliyetlerinin ve fiyatların artması olmaya devam ediyor: 2022’de bunu yüzde 64 belirtirken, üç yıl sonra bu oran yüzde 60 oldu.
Alternatif tedarikçilerin yokluğu endişesi de önemini koruyor; 2022’de işletmelerin yüzde 62’si bu konudan bahsederken, 2025’te bu oran yüzde 55’e geriledi.
2022 beklentileri ile 2025 gerçekliği arasındaki en büyük fark, ithal hammadde ve bileşenlerin ikame edilememesi nedeniyle üretimde olası bir düşüşün değerlendirilmesinde ortaya çıktı.
Yaptırım baskısının başlangıcında işletmelerin yüzde 34’ü bu tür endişelerini dile getirirken, bu yılın mart ayında bu riskten sadece yüzde 9’u bahsediyor.
Ayrıca, mevcut ithal ekipmanın bakımı ve onarımı yapılamadığı için durması veya değiştirilmesi endişesi taşıyanların oranı yarı yarıya azaldı (yüzde 40’tan yüzde 20’ye).
Rus iş dünyasının 2022 baharında dile getirdiği yaptırımlardan kaynaklanan olumlu beklentiler gerçekleşti: O dönemde işletmelerin yüzde 36’sı kendi ürünlerine yönelik ithal ikamesi talebinin artmasını beklerken, 2025’te bunu belirtenlerin oranı yüzde 41’e yükseldi.
Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği’nin ocak ayında yaptığı anket, 2024 sonu itibarıyla yaptırımlardan kaynaklanan kısıtlamalardan şu veya bu şekilde etkilenen işletmelerin oranının azaldığını gösterdi.
Özellikle, ithalat kısıtlamaları nedeniyle yeni ekipman satın alamadığını belirtenlerin oranı (ikinci çeyrekte yüzde 29’dan dördüncü çeyrekte yüzde 15’e) ve yabancı karşı taraflarla ödeme yapamadığını belirtenlerin oranı (ikinci çeyrekte yüzde 28’den yüzde 15’e) düştü.
Diğer yandan yılın ilk yarısında ankete katılan şirketlerin yüzde 20’si yaptırımların faaliyetleri üzerindeki etkisinden bahsederken, yıl sonuna doğru bu oran yüzde 14’e geriledi.
Makroekonomik Analiz ve Kısa Vadeli Tahmin Merkezi (TsMAKP) Reel Sektör Gelişim Analizi ve Tahmini Yönü Başkanı Vladimir Salnikov ise, yaptırımların etkisini ruble kuruna benzetiyor: “Sanayide kimine zayıf ruble, kimine güçlü ruble daha iyi gelir, kimine ise arada bir şey ya da fark etmez.”
Salnikov, “Her şey duruma, farklı sektörlerdeki işletmelerin çalıştığı modellere bağlı. Örneğin, erişilemez hale gelen veya hâlâ karmaşık yollarla temin edilmesi gereken bileşenleri kullanan biri için ithalatın yeniden başlaması elbette bir artı olacaktır. Ama bazılarının da gerçekten rakipleri ortaya çıkacak,” diye ekliyor.
Rusya’dan çekilen ABD’li şirketler 300 milyar doları aşan kayba uğradı
İthal ikamesi ne kadar başarılı?
Danışmanlık şirketi ATK+ Proje Yöneticisi Andrey Kusik de, ithal ikamesi süreçlerinin Rus üreticilerin yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azalttığını, ancak sermaye yoğun sektörlerde (örneğin elektronik, otomotiv bileşenleri ve endüstriyel ekipman üretimi) ithalat payının düşürülmesinin hâlâ önemli bir zorluk olmaya devam ettiğini söylüyor.
Uzman, işletmelerin büyük ölçüde adapte olduğunu, satın alma stratejilerini yeniden yönlendirdiğini ve bazı şirketlerin, özellikle Merkez Bankası’nın yüksek faiz oranı bağlamında, daha önce satın alınan ekipmanın ömrünü mümkün olduğunca uzatmaya çalıştığını ekliyor.
Kusik, “Bu koşullarda işletmeler genellikle üç tedarik kanalı kullanıyor: paralel ithalat, OEM çözümleri ve analoglarının satın alınması ve tersine mühendisliğin geliştirilmesi,” diyor.
OEM (original equipment manufacturer—orijinal ekipman üreticisi), orijinal üreticiden müşterinin markası altında mal üretimi anlamına geliyor.
Bunun yanı sıra mühendislik merkezi Kronstadt’ın Operasyon Direktörü Aleksandr Tretyakov, örneğin petrol ve doğalgaz sektöründe, jeolojik araştırma ve sonraki saha geliştirme için kullanılan bazı ekipman pozisyonlarında yerlileştirme oranının yüzde 85 ila 90’a yaklaştığını, ithal ikamesi açısından ana “büyüme alanlarının” ise gaz türbinleri (gaz sıkıştırma ve elektrik üretimi için) olarak kaldığını belirtiyor.
Tretyakov, petrol arıtma kompleksinde kontrol vanaları ve pompa ürünlerinde yerlileştirme seviyesinin arttığını ve “daha yavaş hızlarda da olsa kompresör teknolojisi ve yüksek güçlü buhar türbinlerinde de büyüme sağlandığını” ifade ediyor.
Rusya Yüksek Ekonomi Okulu (VŞE) Yapısal Politika Araştırmaları Merkezi Direktör Yardımcısı Anna Fedyunina, ithal ikamesindeki başarıların öncelikle düşük ve orta teknolojili sektörlerle ilgili olduğunu, ancak kendi üretimini organize etmeyi başaran yerlerde bile ürün kalitesinin genellikle ithal analoglarından düşük olduğunu düşünüyor.
Fedyunina, “Kalite sorunlarının daha sonra bu ürünleri tüketen sektörler için kısıtlamalara yol açması önemli. Bu durum özellikle, ithal ikamesi ürünlerinin sınırlı işlevsellik, daha kısa hizmet ömrü ve modern dijital arayüzlerin eksikliği ile karakterize edildiği takım tezgahları ve makine mühendisliğinin belirli alanları için geçerlidir,” diye belirtiyor.
Kusik, kısa vadede yaptırım rejiminin gevşetilmesinin gerçekten olumlu bir faktör olarak algılanacağını söylüyor; bu durum, özellikle yüksek teknolojili bileşenlere ve ekipmanlara erişim açısından üretim zincirlerindeki dar boğazları hızla giderme fırsatı sunacak.
Fakat uzman, uzun vadede, hem makro düzeyde devlet destek önlemleriyle hem de işletmeler düzeyinde sistematik çalışmalarla ithalat bağımlılığını azaltma politikasını sürdürmenin önemli olduğunu vurguluyor.
Fedyunina, rekabetin önemli olduğuna ve ithal ikamesinin çok uzun süre “izole” edilmesinin yerli ürünlerin rekabet gücüne ulaşmasını engellediğine inanıyor.
Fedyunina, “İthal ikamesinin uygulanmasına ilişkin yabancı deneyimlere dayanarak, yerli üreticileri yabancı rakiplerle ‘çarpıştırma’ görevinin, genellikle yerli şirketlerin kalitesi ve başarıları üzerinde son derece olumlu bir etkisi olduğunu görüyoruz,” diyor.
Rusya
Rusya’da kamulaştırma dalgası demiryolu sektörüne ulaştı

Rusya’da savaşın başlamasının ardından hız kazanan ve değeri 2 trilyon rubleyi aşan şirketleri kapsayan özel işletmeleri kamulaştırma dalgası, demiryolu taşımacılığı sektörüne ulaştı. Yekaterinburg Oktyabrskiy Bölge Mahkemesi, Başsavcılığın talebi üzerine, ülkenin en büyük vagon sahiplerinden ve LNG ile petrokimya taşımacılığında lider olan Vektor Rail grubuna ait 12 şirketin devlet mülkiyetine geçirilmesine karar verdi. Mahkeme, eski Rus Demiryolları Başkan Yardımcısı Salman Babayev, oğulları ve iş ortağı Aleksey Tayçer’den 30,1 milyar ruble tahsil edilmesine hükmetti.
Rusya’da savaşın başlamasının ardından hız kazanan ve değeri 2 trilyon rubleyi aşan şirketleri kapsayan özel işletmeleri kamulaştırma dalgası, demiryolu taşımacılığı sektörüne ulaştı.
Kommersant gazetesinin haberine göre, Yekaterinburg Oktyabrskiy Bölge Mahkemesi, Başsavcılığın talebi üzerine, ülkenin en büyük vagon sahiplerinden ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ile petrokimya taşımacılığında lider olan Vektor Rail grubuna ait 12 şirketin devlet mülkiyetine geçirilmesine karar verdi.
RBK gazetesinin mahkeme kararına aşina bir kaynağa dayandırdığı haberine göre mahkeme, şirketin sahipleri olan eski RJD Başkan Yardımcısı Salman Babayev, oğulları ve iş ortağı Aleksey Tayçer’den 30,1 milyar ruble tahsil edilmesine hükmetti.
Kaynak, kamulaştırılan varlıkların toplam değerinin 242 milyar ruble, yani güncel kurla 2,9 milyar dolar olduğunu belirtti.
Mahkemenin kapalı oturumda görüştüğü davada Başsavcılık, eski sahiplerin Rus Demiryollarındaki görevlerini devlete zarar veren sözleşmeler yapmak ve yasa dışı şahsi kazanç elde etmek için kullandıklarını iddia etti.
Savcıların değerlendirmesine göre, Rus Demiryollarının iştiraki Federal Kargo Şirketi, Tayçer ve Babayev’in eylemleri sonucunda 8,6 milyar ruble zarar gördü ve ayrıca vagon kiralama sözleşmelerinde yüzde 15 fazla ödeme yaptı.
Başsavcı İgor Krasnov, mart ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin’e sunduğu raporda, son yıllarda yürütülen kamulaştırma kampanyasının hazineye 2,4 trilyon ruble değerinde varlık kazandırdığını bildirdi.
Krasnov, savcılık çalışanlarını “özel işletmelerin devlet çıkarlarına aykırı kullanılmasını önlemeye” çağırarak, bu şirketlerden bazılarının Ukrayna ordusunu finanse ettiğini söyledi.
Kamulaştırılan işletmelerin çoğunluğu gıda sanayii (19 şirket), gayrimenkul işlemleri (12 şirket) ve ticaret (6 şirket) sektörlerinde faaliyet gösteriyordu.
Kamulaştırmanın en sık görülen nedenleri ise yolsuzlukla mücadele mevzuatının ihlali (29 şirket), 90’lardaki yasa dışı özelleştirme (8 şirket), zararın karşılanması (11 şirket) ve aşırılık yanlısı faaliyetlere (2 şirket) veya aşırılık yanlısı bir birliğe (3 şirket) katılım oldu.
Şirketlerin en az yüzde 64’ü hakkında kamulaştırma kararlarının kapalı oturumlarda alındığı belirtildi.
Fakat PF Capital şirketinden iktisatçı Yevgeniy Nadorşin, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda ekonominin yavaşlaması ve yeni Batı yaptırımları nedeniyle hazinenin gelirlerinin yetersiz kalacağını düşündüğü için yetkililerin özel mülkiyete el koymayı hızlandırdığını iddia etti.
Üç yıllık savaş boyunca bütçe 9 trilyon ruble açık biriktirdi ve bu açığı kapatmak için Varlık Fonu’nun serbest kaynaklarının üçte ikisi harcandı.
Bu yıl Maliye Bakanlığı, doğalgaz gelirlerinde keskin bir düşüşle karşı karşıya kaldı: Şubat ve mart aylarında, bütçede öngörülen varil başına 70 dolar yerine 55 dolardan satılan Rusya’nın Ural petrolünün fiyatındaki düşüşün ardından gelirler yüzde 18 azaldı.
Profesör Katasonov: Rusya’da ‘büyük devletleştirme’ zamanı geldi
Rusya
Moskova’da üst düzey Rus general bombalı saldırıda hayatını kaybetti

Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkan Yardımcısı Korgeneral Yaroslav Moskalik, bu sabah Moskova oblastına bağlı Balaşiha şehrinde aracının patlaması sonucu hayatını kaybetti. Olayın, aracın içine yerleştirilen el yapımı patlayıcının uzaktan kumandayla infilak ettirilmesiyle gerçekleştiği belirtildi. Soruşturma Komitesi, olayın cinayet ve yasa dışı patlayıcı madde ticareti kapsamında soruşturulduğunu bildirdi.
Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Hrekat Dairesi Başkan Yardımcısı Korgeneral Yaroslav Moskalik, bu sabah Moskova oblastına bağlı Balaşiha şehrindeki Aviatorov bölgesinde, bir binanın yanında aracının patlaması sonucu yaşamını yitirdi.
Telegram kanalları Mash, Baza ve Shot’un haberine göre, Nesterov Bulvarı 2 numaralı apartmanın civarına park edilmiş bir Volkswagen Golf marka araç, askeri yetkilinin yanından geçtiği sırada infilak etti.
Shot’un iddiasına göre, aracın içine yerleştirilen el yapımı patlayıcı uzaktan kumandayla harekete geçirildi. Patlayıcının, etkili unsurlarla güçlendirildiği belirtildi.
Kaynaklara göre patlama o kadar güçlüydü ki, yakındaki binanın birkaç katındaki pencereler hasar gördü.
Rusya Soruşturma Komitesi, Moskalik’in ölümünü doğruladı ve Ceza Kanunu’nun 105 (cinayet) ve 222,1 (yasa dışı patlayıcı madde ticareti) maddeleri kapsamında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
Moskalik, 2015 yılında “Normandiya formatı” çerçevesinde Ukrayna ile yapılan müzakerelere katılmıştı.
Ayrıca Rusya’nın Suriye’deki askeri operasyonuyla ilgili konularda sözcü olarak görev yapmıştı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kendisine 2021 yılında korgeneral rütbesini vermişti.
Mash’ın verilerine göre, patlayan Volkswagen marka araç, bu yılın ocak ayı sonundan bu yana en az üç kez el değiştirdi.
Araç ilk olarak 35 yaşındaki Margarita V.’ye aitti. Margarita V., aracı 1995 doğumlu bir Azerbaycan vatandaşına devretti.
Bu kişi de aracı neredeyse hemen 26 yaşındaki Andrey P.’ye sattı. Andrey P. ise bir hafta sonra yabancı plakalı aracı Ukrayna’nın Sumi şehrinden 40 yaşındaki Ignat K.’ye sattı.
Geçen yılın sonunda Moskova’da, Ryazanskiy Bulvarı’nda meydana gelen bir patlamada, Rusya Silahlı Kuvvetleri Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Koruma Birlikleri Komutanı Korgeneral İgor Kirillov ve yardımcısı hayatını kaybetmişti.
Olayda, el yapımı patlayıcı, bir konut binasının girişinde duran bir elektrikli scooter’ın gidonuna takılmıştı.
Patlamadan bir gün sonra FSB, 29 yaşındaki bir Özbekistan vatandaşını gözaltına aldı.
Gözaltına alınan kişi, kameraya yaptığı açıklamada, Kirillov’u Ukrayna Güvenlik Teşkilatı’nın (SBU) talimatıyla havaya uçurduğunu belirtmişti.
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu2 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Avrupa2 gün önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya’nın Berlin Büyükelçisi: ‘Ukrayna’da yabancı askerlerin konuşlandırılması kabul edilemez’