Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya’da yabancı yatırımcıların mülklerine el konulabilecek

Yayınlanma

Rusya hükümeti, ABD ve diğer bazı ülkelerin ‘hasmane eylemlerine’ yanıt olarak, yabancı varlıklara el koyma mekanizmasını öngören yasa tasarısını onayladı. Tasarı, Rusya’nın yurt dışında el konulan varlıklarının tazmini için ABD’nin Rusya’daki mülklerinin kullanılmasını öngören kararname kapsamında hazırlandı.

Rusya hükümetinin yasa tasarıları komisyonu, ABD ve diğer bazı ülkelerin Rusya’ya ve Rusya Merkez Bankası’na yönelik ‘hasmane eylemlerine’ yanıt olarak, yabancı varlıklara el koyma mekanizmasını öngören yasa tasarısını onayladı.

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan tasarı, Tahkim Usul Kanunu’nda ve “Değerleme Faaliyetleri Hakkında” ve “İcra Takibi Hakkında” kanunlarda değişiklik yapıyor.

RBK gazetesinin hükümet ve komisyon kaynaklarına dayandırdığı bilgiye göre, komisyon toplantısı 3 Şubat’ta gerçekleşti.

Adalet Bakanlığı’nın açıklama notunda belirttiği üzere, “hasım ülkeler” tarafından tartışılan Rusya’nın varlıklarına el konulması planı, yalnızca uluslararası hukukun değil, aynı zamanda Rusya Federasyonu’nun mülk sahibi ve alacaklı olarak haklarının da ağır bir ihlali.

Bu nedenle söz konusu ülkeler, verilen zararı tazmin etme yükümlülüğü taşıyor. Yasa tasarısının hazırlanması, Rus mahkemelerine, yurt dışında el konulan Rus varlıklarının neden olduğu kayıpları telafi etmek için ABD’nin Rusya’daki mülklerini kullanma hakkı veren Vladimir Putin’in kararnamesinin uygulanması kapsamında başlatıldı.

BGP Litigation Uyum ve Yaptırım Hukuku Uygulaması kıdemli avukatı Mariya Udodova, hükümet komisyonu tarafından onaylanan mekanizmanın, Nisan 2024’te kabul edilen bir Amerikan yasasına yanıt olduğunu belirtti.

Udodova, “Bu yasa, Rus egemen varlıklarına mahkeme kararı olmaksızın el konulmasına izin veriyor, ancak şimdilik ‘uykuda’ kalıyor,” diye vurguladı ve ekledi: “İki mekanizma arasındaki temel fark, Amerikan versiyonunda yalnızca egemen varlıklara el konulabilmesidir. Rus versiyonu ise Rusya’da bulunan hem kamuya ait hem de özel varlıklara el konulmasına izin veriyor.”

Rusya’nın yurt dışındaki egemen varlıkları, ağırlıklı olarak devlet tahvilleri ve banka hesaplarından oluşuyor.

Bu bağlamda, Adalet Bakanlığı, hasım ülkelere ve bu ülkelerin vatandaşlarına karşı dava açmak için birkaç olası gerekçe sıralıyor:

— Yabancı devletlerin, Rusya’ya ait devlet tahvillerine veya bunlardan elde edilen gelirlere el konulması şeklinde sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesi.

— Yaptırım rejimi kapsamında faaliyet gösteren bankalar, saklama kuruluşları ve diğer finansal piyasa katılımcıları tarafından Rus hesaplarının bloke edilmesi.

– Rusya’nın varlıklarını kaybetmesine yol açan kararlar sonucunda maddi zarara neden olunması.

— Varlıklar hakkında bilgi aktarımı, gerekli işlemlerin yapılmaması veya Rusya’nın mülkiyetinin rızası olmaksızın yabancı devletlerin tasarrufuna geçmesini sağlayan işlemlerin gerçekleştirilmesi gibi yollarla Rus varlıklarına el konulmasına karışan özel şahısların zarara ortak olması.

— Yaptırımlar nedeniyle Rusya’ya karşı yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınan bir kuruluşla aynı gruba dahil olan şirketlerin müteselsil sorumluluğu.

– Özel kişilerin, örneğin bu varlıklar kullanılarak oluşturulan bir fondan para alarak, Rus varlıklarına el konulmasından haksız kazanç elde etmesi.

Bu gerekçelerden herhangi biri, “Rusya’nın çıkarlarını korumak” amacıyla bir davanın konusu olabilir.

Bu tür davalarda davacı, Rusya Federasyonu (varlıkların hak sahibi veya belirli bir hükümet organı tarafından temsil edilir) veya Merkez Bankası olabilir.

Davalılar ise, “Amerika Birleşik Devletleri’nin ve diğer yabancı devletlerin dostane olmayan eylemlerine karşı önlemler hakkında” yasa tasarısına göre belirlenen devletler olabilir.

Bu, davalılar listesine yalnızca ABD’nin değil, diğer ülkelerin de dahil edilebileceği anlamına geliyor.

BBNP Hukuk Bürosu’nun yönetici ortağı Maksim Baraşev, yasa tasarısını yorumlarken, “Rusya’da mülkü bulunan yabancı girişimciler, yabancı iştirakler ve diğer kişiler, Rusya’nın yurt dışındaki mülklerinin el konulmasına dolaylı olarak karışmaları nedeniyle bu mülklerinden zorla mahrum bırakılabilirler,” ifadelerini kullandı.

Rusya’da devletleşme hamlesi: Servet dağılımında yeni bir sayfa mı?

RUSYA

Biden’ın ‘veda yaptırımları’ Rusya ekonomisini nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

ABD’nin Rus petrolüne yönelik yeni yaptırımlarının, ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık ihracat kaybına yol açabileceği ve dolar kurunu 130 rublenin üzerine çıkarabileceği öngörülüyor. Yaptırımlar nedeniyle Rusya’nın petrol ihracat gelirlerinin azalması ve enflasyonun artması bekleniyor.

Eski ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin “veda hediyesi” olarak Rus petrolüne uyguladığı yeni yaptırımlar, Rusya ekonomisine milyarlarca dolarlık ihracat geliri kaybına neden olacak ve dolar kurunun 130 rublenin üzerine çıkmasına yol açacak.

Savunma Bakanı Andrey Belousov’un kardeşinin yönettiği ve hükümete yakınlığıyla bilinen Makroekonomik Analiz ve Tahmin Merkezi’nin (TsMAK) hesaplamalarına göre, Gazprom Neft ve Surgutneftegaz’ın yanı sıra 180’den fazla “gölge filo” tankerini hedef alan yaptırımların sıkılaştırılması, Rusya’ya döviz girişini önümüzdeki üç yıl içinde 156 milyar dolar azaltacak.

Merkezdeki uzmanlar, petrol ve petrol ürünleri ihracatındaki düşüş ve Rus petrol şirketlerinin vermek zorunda kalacağı ek indirimler nedeniyle ekonominin 2025’te 47 milyar dolar, 2026’da 57 milyar dolar ve 2027’de 52 milyar dolar kayıp yaşayacağını öngörüyor.

Bu durum, rublenin daha da değer kaybetmesine neden olacak ve ortalama dolar kuru bu yıl 108,3 rubleye, 2026’da 124,9 rubleye ve 2027’de 132,2 rubleye yükselecek.

TsMAK’a göre, yaptırımlar olmasaydı doların bu yıl 99,2 ruble, gelecek yıl 105,7 ruble ve bir sonraki yıl 109,4 ruble olması bekleniyordu.

Dolayısıyla, Rus petrolüne yönelik yeni önlemler, üç yıl içinde Rus para biriminin değerini 23 ruble düşürecek.

Merkez, “Rublenin hızlanan değer kaybı sayesinde enflasyon oranı artacak,” değerlendirmesini yaptı. Fiyat artış hızları, bu yıl yaptırımsız senaryoyu yüzde 1, 2026’da yüzde 0,6 ve 2027’de yüzde 0,2 aşacak. Bu da Merkez Bankası’nı politika faizini yıllık yüzde 23’e kadar yükseltmeye zorlayacak ve bu, 2002’den bu yana görülen en yüksek seviye olacak.

Enflasyonun hızlanması nedeniyle Rusya yurttaşları gelirlerinin reel olarak yüzde 0,9’unu kaybedecek, tüketimlerini yüzde 1,3 ve perakende mal alımlarını yüzde 1,5 azaltmak zorunda kalacak.

TsMAK’ın tahminlerine göre, ekonomi genel olarak GSYİH’nin yüzde 0,7’sini veya 2024 GSYİH hacmine göre 1,4 trilyon ruble kaybedecek.

Merkezdeki uzmanlar raporlarında, Rusya ekonomisi için dış ekonomik ortamın kötüleşme risklerinin “önemli ölçüde arttığını” vurguluyor. Doğrudan yaptırımların yanı sıra, ABD, kısıtlayıcı önlemlere uymaları için aracılar üzerindeki etkisini artırıyor.

Ayrıca TsMAK, ABD Başkanı Donald Trump’ın “ABD’de petrol üretiminde gözle görülür bir artış ilan ettiğini ve bunun dünya piyasalarındaki petrol fiyatlarını olumsuz etkileyebileceğini” belirtiyor.

Alfa Bank’ın tahminlerine göre, yeni yaptırımlar nedeniyle Rusya, günlük 800 bin varile kadar petrol ihracatını kaybedebilir; bu da deniz limanlarından tankerlerle taşınan tüm hacimlerin yaklaşık üçte birine denk geliyor.

Alman Uluslararası Güvenlik İşleri Enstitüsü’nden araştırmacı Janis Kluge, bunun bütçe için GSYİH gelirlerinin yüzde 1’i kadar bir kayıp anlamına geleceğini tahmin ediyor.

Nakit olarak, hazine yaklaşık 2 trilyon ruble veya Maliye Bakanlığı’nın bu yıl için planladığı petrol ve doğalgaz gelirlerinin (10,9 trilyon ruble) yüzde 18’ini kaybedebilir.

Biden’ın “veda yaptırımları” ayrıca Rusya için kilit öneme sahip iki petrol rafinerisini (Omsk ve Moskova), Rosneft’in amiral gemisi projesi olan Vostok Oil’in (Vankor Oil) operatörünü, Baltık LNG projesinin yapılarını, Gazprom’un Baltık Denizi’ndeki iki LNG tesisini, 30 petrol hizmet şirketini ve Rus petrol ve doğalgaz sektörünün 6 üst düzey yöneticisini hedef aldı. Batı kısıtlamaları altındaki “gölge filosu” gemilerinin sayısı 270’i aştı.

S&P Global’in verilerine göre, “kara listelerde” Rusya’dan deniz yoluyla yapılan petrol ihracatının yarısını veya günde 1,5 milyon varil taşıyan tankerler yer alıyor; yaklaşık 1 milyonu Çin’e ve yaklaşık 500 bini Hindistan’a gidiyor.

Rusya’nın petrol ihracatı ABD yaptırımları sonrası düşüşte

Okumaya Devam Et

RUSYA

Nebenzya: Rusya, Trump’ın Ukrayna söylemlerini takip ediyor ancak somut sinyal yok

Yayınlanma

Rusya BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, ülkesinin ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna ile ilgili söylemlerini yakından izlediğini ancak diyalog için henüz somut bir sinyal almadıklarını belirtti. Nebenzya, Rusya’nın eşit ve karşılıklı saygı temelinde diyaloğa açık olduğunu vurgulayarak, Trump yönetiminin Ukrayna konusunda net bir pozisyon belirlemesini beklediklerini ifade etti.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, RIA Novosti haber ajansına verdiği röportajda Moskova’nın, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya ilişkin söylemlerini yakından takip ettiğini, ancak diyaloğun yeniden başlaması için henüz “somut sinyaller” almadığını kaydetti.

Nebenzya, Rusya’nın eşit ve karşılıklı saygı temelinde diyaloğa açık olduğunu belirterek, “Yeni yönetim Ukrayna çözümü konusunda net bir pozisyon formüle edip sunduğunda inceleyeceğiz. Şu an için sadece sloganlar duyuyoruz,” dedi.

Yetkili, Rusya’nın çatışmayı çözmek için defalarca girişimde bulunduğunu ve bu yöndeki şartların Haziran 2024’te Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından dile getirildiğini hatırlattı.

Nebenzya, konuşmasının devamında, meselenin çatışmanın temel nedenlerini ortadan kaldıracak ülkeler arasında güvenilir ve yasal olarak bağlayıcı anlaşmalar olması gerektiğini vurguladı.

Diplomat, “Dünya kamuoyu yakında Trump yönetiminin, eski ABD Başkanı Joe Biden’ın yaptığı hataları düzeltmeye ne kadar istekli olduğunu görecek,” diye konuştu.

9 Şubat’ta Donald Trump, New York Post gazetesine verdiği demeçte, Ukrayna’daki çatışmaları sona erdirme konusunda Vladimir Putin ile telefonda görüştüğünü söylemişti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise devlet başkanları arasındaki görüşmeyi “ne doğrulayabildi ne de yalanlayabildi.”

Okumaya Devam Et

RUSYA

Putin: Rusya, tarihin tahrif edilmesi ve neo-Nazizmle mücadeleye devam edecek

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Diplomatlar Günü dolayısıyla gönderdiği tebrik mesajında, Rusya’nın tarih tahrifatı ve neo-Nazizmle mücadeleye devam edeceğini belirtti. Putin, Rus diplomasisinin önceliklerinden birinin yurt dışındaki Rusya yurttaşlarının haklarını korumak olduğunu vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Diplomatlar Günü vesilesiyle Rusya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına ve emektarlarına gönderdiği tebrik telgrafında, Rusya’nın tarih tahrifatı girişimleri ve neo-Nazizm tezahürleriyle mücadeleye devam edeceğini belirtti.

Kremlin’in internet sitesinde yayımlanan telgrafın metninde şu ifadelere yer verildi: “Büyük Zafer’in 80. yıl dönümü olan bu yılda, Rus diplomatların tarih tahrifatına yönelik her türlü girişime, neo-Nazizm tezahürlerine, Rus düşmanlığına ve ulusal veya dini temeldeki diğer ayrımcılık biçimlerine karşı en aktif çalışmaları sürdüreceğinden şüphem yok.”

Devlet Başkanı, daha önce olduğu gibi, yurt dışındaki Rusyalıların haklarının korunmasına özel önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Putin, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın zorlu uluslararası ortamda “Rusya’nın meşru ulusal çıkarlarını kararlılıkla ve tutarlı bir şekilde savunduğuna, karşılıklı saygıya, uluslararası hukukun üstünlüğüne, eşit ve bölünmez güvenlik ilkelerine dayanan adil bir çok kutuplu dünya düzeni inşa etmek amacıyla dünya çoğunluğundaki devletlerle etkili işbirliği sağladığına” dikkat çekti.

Devlet Başkanı, “Rusya’nın BRICS başkanlığının verimli çalışmaları ve Kazan’daki birliğin zirvesinin başarısı bunun kanıtıdır,” diye ekledi.

Putin, 2024’te Rusya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarını mesleki bayramları dolayısıyla tebrik ederken, Moskova’ya karşı başlatılan hibrit savaş, kolektif Batı’nın Rusya’yı tecrit etme ve güvenliğini baltalama girişimleri koşullarında bakanlığın önünde oldukça zorlu ve önemli görevler olduğunu belirtmişti.

Devlet Başkanı, 2023’te de Rusya vatandaşlarının yurt dışında haklarının korunması ve neo-Nazizmle mücadelenin Rus diplomasisinin öncelikleri olduğunu vurgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English