Avrupa
Rusya’dan doğalgaz tedariki kesildi: Transdinyester’de sanayi felç oldu

Transdinyester’de Rus gazı tedarikinin kesilmesiyle başlayan enerji krizi, sanayi işletmelerinin faaliyetlerini durdurmasına neden oldu. Yetkililer, durumun kontrol altında olduğunu ancak uzun süre çözülmemesi halinde geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Moldova ve Transdinyester, enerji krizine karşı olağanüstü önlemler alıyor.
Transdinyester’de Rus gazı tedarikinin durması ve bunun yol açtığı enerji açığı nedeniyle neredeyse tüm sanayi işletmeleri faaliyetlerini durdurdu.
Bölgenin İktisadi Kalkınma Bakanı Sergey Obolonik, “Kriz o kadar ciddi boyutlarda ki, hangi işletmelerin durduğunu saymaya gerek yok. Gıda güvenliğini sağlayanlar hariç tüm sanayi işletmeleri durdu,” ifadesini kullandı.
Obolonik, 5 Ocak’a kadar hane halkının ne kadar enerji tükettiğinin netleşeceğini belirtti. Ardından yetkililer, sanayinin ihtiyaçlarına ne kadar enerji ayrılabileceğini belirleyecek ve işletmelerin bitmiş ürünlerini sevk etmelerine yardımcı olacak.
Obolonik, şu an için durumun kontrol altında olduğunu, ancak “sorunun o kadar geniş kapsamlı olduğunu, uzun süre çözülmemesi halinde geri dönüşü olmayan değişikliklerle karşılaşılacağını” söyledi.
Yetkili, “Yani işletmeler yeniden başlama imkanını kaybedecek,” diye ekledi.
Rusya, 1 Ocak’ta Ukrayna üzerinden doğalgaz transitini durdurdu. Bu gelişme üzerine Transdinyester’e de gaz akışı kesildi.
Transdinyester, toprakları üzerinden Avrupa’ya gaz tedarik ediyordu. Gaz kesintisi nedeniyle Transdinyester’de bulunan ve Rus şirketi Inter RAO’ya ait olan Moldova GRES, kömüre geçti.
Yerel medyaya göre, yakıt stokları yaklaşık 20 Şubat’a kadar yetecek. Obolonik, sevkiyatının durmasından önce Transdinyester’in 13 milyon metreküp doğalaz rezervi yaptığını söyledi.
Obolonik, “Bu gaz hastaneler, toplu yemek hizmetleri (mümkün olan yerlerde), marketler ve çok katlı binalar (sadece yemek pişirmek için) için ayrıldı. Güneydeki stoklar yaklaşık 20 gün, kuzeyde ise 10 gün yetecek. Bu, tasarruflu kullanılırsa ve ocaklarla ısınmaya çalışılmazsa geçerli,” dedi.
Daha önce Tirasteploenergo, 1 Ocak’tan itibaren konutlara sıcak su ve ısıtma sağlanmasının durdurulduğunu açıklamıştı. Tiraspoltransgaz-Transdinyester ise çok katlı binalarda yemek pişirmek için kullanılan gazın, şebekedeki basınç kritik seviyeye düşene kadar kullanılabileceğini duyurdu.
Transdinyester, aralık ortasında enerji krizi tehdidi nedeniyle olağanüstü hâl ilan etti. Moldova ise enerji alanında olağanüstü hâl uygulamasına geçti.
Diğer yandan Moldovagaz’ın Genel Müdürü Vadim Ceban, şirketin 2025 yılı mart ayına kadar olan ısıtma sezonu için doğalgaz stoku yaptığını, ancak bunun sadece Dinyester Nehri’nin sağ kıyısındaki bölgeler için geçerli olduğunu belirtti. Transdinyester’in büyük kısmı nehrin sol kıyısında yer alıyor.
Ceban’a göre, “acil gaz alımı” yaz aylarından beri devam ediyordu. Ancak bu gaz, Rus gazından daha pahalıya mal oldu. Bu nedenle Moldova’da halka sunulan gaz tarifeleri, başbakanın bu ısıtma sezonunda gaz ve elektrik fiyatlarını değiştirmeme sözüne rağmen yüzde 28 oranında artırıldı.
Avrupa
Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.
Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.
Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.
Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.
junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.
Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.
Avrupa
AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.
Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.
Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.
Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.
Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor.
Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.
Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.
2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.
Avrupa
Moldova: Rusya, Transdinyester’e 10 bin asker konuşlandırmayı planlıyor

Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı olan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını iddia etti. Recean, Moskova’nın bu amaçla eylül ayındaki parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı hedeflediğini öne sürdü.
Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan etmiş olan Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını öne sürdü.
Financial Times‘a konuşan Recean, bu bilginin istihbarat verilerine dayandığını ve Kremlin’in bu hamle için eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı amaçladığını iddi etti.
Başbakan Recean, “Bu, Moldova demokrasisini baltalamaya yönelik devasa bir çaba. Onlar [Ruslar] Transdinyester bölgesindeki askeri varlıklarını güçlendirmek istiyorlar,” dedi.
Recean, Moskova’nın müdahalesinin “internet propagandası ve partilere ile seçmenlere yönelik yasa dışı para transferlerini içerdiğini” savundu.
Recean’a göre, Rusya 2024 yılında nüfuz kampanyalarına Moldova’nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1’ine denk gelen bir meblağ harcadı ve bu durum, AB’ye katılım referandumunun sadece yüzde 0,7’lik bir oy farkıyla geçmesine neden oldu.
Başbakan, “10 bin askerin Ukrayna’nın güneybatı kesimi ile NATO üyesi olan Romanya üzerinde ne tür bir etki ve baskı oluşturacağını tahmin edebilirsiniz,” diye ekledi.
Transdinyester’deki mevcut Rus askeri varlığı
Rusya’nın halihazırda 33 yıldır ayrılıkçıların kontrolünde olan Transdinyester’de az sayıda askeri bulunuyor.
Ancak, bu bölgenin denize çıkışı olmaması ve Ukrayna ile Moldova tarafından çevrelenmiş olması nedeniyle Rusya’nın buraya ek asker göndermesi mümkün görünmüyor.
2023 yılında bölgenin Rusya Federasyonu’ndaki temsilcilik başkanı Leonid Manakov, bölgede 450 Rus barış gücü askerinin konuşlu olduğunu ve toplamda 3 bin 100’e kadar asker yerleştirilebileceğini söylemişti.
Bölgede ayrıca, barış gücü operasyonuna destek sağlayan ve Sovyetler Birliği döneminden kalma 20 bin ton mühimmatın bulunduğu depoları koruyan yaklaşık 1000 kişilik bir Rusya Operasyonel Asker Grubu da bulunuyor.
Moldova’nın talepleri
Moldova, defalarca Kremlin’den, bölgenin “işgalci güçler” ve “ulusal güvenlik tehdidi” olarak algıladığı askerlerini Transdinyester’den çekmesini talep etti.
Benzer bir çağrıyı içeren bir karar Birleşmiş Milletler’de (BM) kabul edilmiş, ancak Rusya bu kararı uygulamayı reddetmişti.
Tiraspol, Moskova’ya çağrıda bulunmuştu
Geçen yılın şubat ayında Tiraspol, Kişinev’in “baskısı”, “soykırım politikası” ve “dilin zorla dayatılması” nedeniyle Moskova’dan müdahale talebinde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna’da savaşı başlatma kararından bahsederken benzer ifadeler kullanmıştı. Bu durum, benzer bir senaryonun Moldova’ya karşı da devreye sokulabileceği yönünde tahminlere yol açtı.
Savaşın başlamasının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun NATO’ya “can attığı” için Moldova’nın “bir sonraki Ukrayna” olabileceği konusunda defalarca uyarıda bulunmuş ve Rusya’nın “Transdinyester’de yaşayan 220 bin vatandaşının bir başka Batı macerasının kurbanı olmasına izin vermeyeceğini” beyan etmişti.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Görüş2 hafta önce
Rusya ile müzakerelerde aklıselimin galip gelme ihtimali
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa6 gün önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor