Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya’nın göç politikası nasıl değişti?

Yayınlanma

2024 yılında Rusya, göç politikasını sertleştirerek yasa dışı göçmenlere uygulanan yaptırımları ve cezaları artırdı. Bu değişiklikler, yabancı vatandaşların yüzde oranında yükselen suç oranlarına karşı alınan önlemler ve Vladimir Putin tarafından imzalanan yeni yasalarla şekillendi.

Bu yıl Rusya makamları, ülkedeki göç politikasını sertleştirme yönünd adımlar atmaya başladı. Bu gelişme, mart ayında Crocus City Hall konser salonunda gerçekleşen terör saldırısından sonra yaşandı.

Saldırıyla ilgili açılan davanın sanıkları, çoğunluğu Tacikistanlı olmak üzere yabancı uyruklu kişilerdi. Rusya Soruşturma Komitesi’nin verilerine göre, 2024 yılının ilk sekiz ayında yabancılar 26 binden fazla suç işledi; bu, 2023 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 12 oranında artış anlamına geliyor. Yasa dışı göçmenler tarafından işlenen suçların sayısı ise 2 bin 880’den 8 bin 59’a yükseldi.

Bu yıl, Vladimir Putin göçmenlerin gözetim altındaki şahıslar listesi üzerinden takip edilmesini öngören bir yasayı imzaladı. Bu tedbir, Rusya’da yasal zemini olmadan bulunan yabancı uyruklu kişilere uygulanıyor.

Veriler, sınırın yasa dışı geçildiği, vize ya da oturma izninin iptal edildiği tarihten itibaren bu listeye ekleniyor. Gözetim altındaki şahıslar listesine alındıktan sonra, farklı bir yasaya göre göçmenler banka hesabı açamıyor ve diğer kredi işlemlerini yapamıyor. Tek istisnayı, zorunlu ödemelerin yapılması için para transferi imkânı oluşturuyor.

Bu yıl ayrıca, bir grup tarafından veya ağır suçlar işlemek amacıyla yasa dışı göç tertip etmek “özellikle ağır suç” kategorisine alındı. Suçu işleyen şahıslar artık sekiz ila 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılabiliyor; önceki kanunda en yüksek ceza yedi yıldı.

Crocus City Hall: Bildiklerimiz ve bilmediklerimiz

Aynı zamanda, 3 milyon ila 5 milyon ruble arasında para cezasına çarptırılma, 10 yıla kadar belirli görevlere getirilme hakkının elinden alınması ve mal varlığının müsadere edilmesi de mümkün hale geldi.

Bunun yanı sıra, yasa dışı şekilde Rusya’da bulunan bir yabancının suç işlemesi, cezayı ağırlaştıran bir durum olarak kabul ediliyor. Devlet Başkanı tarafından imzalanan başka bir yasa, İçişleri Bakanlığı’na göçmenleri mahkeme kararı olmadan sınır dışı etme hakkı tanıyor. Daha önce bu yetki yalnızca mahkeme ve sınır koruma servisi tarafından kullanılabiliyordu.

2024 yılında, göçmen statüsü için sahte belge düzenleme hizmeti sunan internet sitelerini yargı kararı olmaksızın engelleme uygulaması yürürlüğe girdi.

Yabancıların sahte şekilde kaydedilmesi ve ikamet kaydı yaptırılmasıyla ilgili suçlarda, iki ila altı yıl arasında hapis cezası öngörülüyor. Geçici oturma izni, artık ancak bir Rusya vatandaşıyla evliliğin üçüncü yılında, basitleştirilmiş usulde verilebiliyor; bu uygulama da göçmenler arasındaki sahte evliliklerin önüne geçmeyi amaçlıyor.

Yabancıların gireceği sınavlarla ilgili olarak, 2024 yılında aracı şirketlerin bu sınavların organizasyonuna ya da kabulüne katılması tamamen yasaklandı.

Gelecek yıldan itibaren ise Rusça bilmeyen göçmen çocukları okula kabul edilmeyecek. Çocuğun eğitim kurumuna kaydı öncesinde, Rusya’da yasal olarak bulunup bulunmadığı ve dil seviyesinin yeterliliği kontrol edilecek.

Geçen hafta düzenlenen “Direkt Hat” basın toplantısında Vladimir Putin, göç politikası sorumluluğunun İçişleri Bakanlığı’nda kalacağını açıkladı. Devlet Başkanı, bakanlıkta göç konularıyla ilgilenecek ayrı bir birim kurulmasını önerdi. Bu birimin gelecekte bağımsız bir kurum hâline gelebileceğini de belirtti.

2024 yılında kabul edilen yasalar, teknik açıdan bakıldığında yaptırımların sertleştirilmesi anlamına gelse de Rusya Federal Göç İdaresinin (2016’da feshedildi) eski başkan yardımcısı Vyaçeslav Postavnin, Vedomosti gazetesine yaptığı açıklamada suç işleyenlerin arasında “yasal” göçmenlerin de bulunduğunu vurguluyor.

Devletin vizesiz giriş-çıkış rejiminde, Rusya’daki göçmenlerin iki engelle karşılaştığını belirtiyor: Göç kaydı ve resmî iş başvurusu süreci. Göçmen İşçileri Sendikası Merkez Komitesi Başkanı Rinat Karimov ise Duma’da insanların nasıl yasa dışı göçmen konumuna düştüğü üzerinde durulmadığını da ekledi.

Postavnin, “İş dünyası ve finans sektörü, ciddi bir iş gücü açığıyla karşı karşıya. Bir yanda iş gücümüz yetersiz, öte yanda çeşitli sebeplerle (örneğin, belgeler tam olmadığı için) iş bulamayan göçmenler var. Yasa dışı göçle mücadele ediyoruz ama iş piyasasını yeterli sayıda yabancı iş gücüyle destekleme hedefi gütmüyoruz,” ifadelerini kullandı.

Propozitum Avukatlık Bürosunun yönetici ortağı Dmitriy Galantsev de “2024’te göç yasalarındaki değişiklikler geniş kapsamlıydı ve çok sayıda düzenlemeyi etkiledi. Sonbaharda kabul edilen değişiklik paketi, Rusya Ceza Kanunu’nun çok nadiren reforme edilen genel kısmına yeni maddeler eklenmesine yol açtı,” diye belirtti.

Avukatlık Bürosu Asterisk’in yönetici ortağı Vladimir Hantimirov ise, göç politikasının sertleştirilmesinin öncelikle ekonominin ihtiyaçlarına göre mantıklı ve ölçülü olması gerektiğini söyledi.

Yasa dışı göçün engellenmesi ve göçmenlerin “kalitesinin” daha yüksek olması gerektiğini savunan Hantimirov, “Rusya’nın göçmenler açısından hem cazip olması hem de cezaların zorunlu ve kaçınılmaz olması, nihayetinde Rus vatandaşlarının güvenlik seviyesini yükseltecektir,” diye konuştu.

Bununla beraber Sosyolog, RANEPA (Rusya Devlet Başkanlığı’na bağlı Millî Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi) Göç ve Etnisite Araştırmaları Grubu Başkanı Yevgeniy Varşaver, göçmen karşıtı kampanyayla eşzamanlı olarak farklı türde “göçmen dostu” gelişmelerin de yaşandığına dikkat çekti.

Bunlar arasında, Hindistan, Bangladeş ve Vietnam gibi Rusya ile yeni donör ülkeler arasında şekillenmeye başlayan göç akışları bulunuyor. Ancak genel eğilimlerin hâlâ göçmen karşıtı olduğunu, göç modelinin değiştiğini vurguluyor. Varşaver, “Rusya artık, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki gibi iş gücü piyasasındaki sorunlu kısımları kapatacak ama kalıcı olarak yerleşmeyecek göçmenler istiyor,” yorumunu yaptı.

Ülkenin göçmen iş gücü piyasasında belli zorluklarla karşılaşacağına dikkat çeken uzman, “Göçmen iş gücünün maliyeti artacak; çünkü bu piyasaya girme ve orada kalma masrafları yükselecek,” diye ekledi.

Ayrıca Varşaver, Rusya’nın Orta Asya bölgesi gibi geleneksel göçmen kaynaklarına artık eskisi kadar sıcak bakmadığını ve uzak ülkelerden gelecek iş gücüyle ilgili de henüz tam bir çözüm bulunmadığını kaydetti.

Rusya’ya göçmen akını son 10 yılın en düşük seviyesinde

RUSYA

Moskova Belediye Başkanı, Rusya’nın demografi krizinden SBKP’yi sorumlu tuttu

Yayınlanma

Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, Rusya’nın günümüzde yaşadığı demografik sorunlardan Sovyetler Birliği Komünist Partisi’ni (SBKP) sorumlu tuttu.

Sobyanin, Komünist Parti politikalarının Sovyetler Birliği’nin dağılmasına ve derin bir sosyo-ekonomik krize yol açtığını iddia etti.

Komünist Parti’nin Moskova Şehir Duması’ndaki grup başkanı Nikolay Zubrilin’in çok çocuklu ailelere yönelik yetersiz destek eleştirisine yanıt veren Sobyanin, “SSCB’nin çöküşünden sonra insanlar korkunç bir durumda kaldı ve doğum oranı Büyük Anayurt Savaşı seviyelerine düştü,” dedi.

Sobyanin ayrıca şunları ekledi: “Bugün, o dönemde oluşan demografik çukur bizi içine çekiyor. Bu, Moskova ve ülke için ciddi bir meydan okuma. Devlet Başkanı, bu sorunun ciddi ve somut bir şekilde ele alınmasını istiyor. Moskova, çok çocuklu ailelere yılda 100 milyar rubleden fazla harcıyor.”

‘Nüfus kaybı ulusal güvenlik sorunudur’

Bununla beraber Rusya Bilimler Akademisi Merkezi Ekonomik ve Matematiksel Araştırma Enstitüsü Direktörü Albert Bahtizin, Rusya nüfusunun yılda 500–600 bin kişi azaldığını ve bunun bir felaket ile ulusal güvenlik tehdidi olduğunu söyledi.

Bahtizin, Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre 21. yüzyılın sonuna kadar Rusya nüfusunun göçmenlere rağmen 120 milyona düşeceğini belirtti.

Dünya Sağlık Örgütü’yle bağlantılı bir enstitünün daha karamsar öngörülerine göre bu rakam 106 milyona kadar düşebilir.

Rosstat verilerine göre, Rusya’da doğum oranları 2014 yılından beri düşüşte. 2023 yılında doğan çocuk sayısı 1,264 milyon ile 1999’dan bu yana en düşük seviyeye indi ve 2014’e kıyasla üçte bir oranında azaldı.

2024 yılının ilk yarısında yeni doğan bebek sayısı yüzde 3 daha azalarak 599,6 bine düştü ve bu, gözlemlenen en düşük seviye oldu. Toplam doğurganlık oranı şu anda kadın başına yalnızca 1,4 çocuk.

Temmuz ayında Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bu oranı “korkutucu derecede düşük” olarak nitelendirmiş ve nüfus kaybının her yıl devam ettiğini vurgulamıştı.

Öte yandan Ukrayna’daki askeri müdahale nedeniyle vatandaşlar ülkeden daha yoğun bir şekilde ayrılmaya başladı. En büyük göç dalgası 2022’de gerçekleşti.

İlk dalga, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının hemen ardından baharda başladı; ikinci dalga ise mobilizasyon ilanı sonrası sonbaharda yaşandı. Re: Russia projesine göre, savaşın başlamasından bu yana 817 bin ila 922 bin kişi Rusya’yı terk etti. Bu, 1920’lerde yaşanan büyük göçten bu yana en büyük çıkış olarak kaydedildi.

BM’den Rusya’nın demografi sorununa dair karamsar tahmin

Okumaya Devam Et

RUSYA

Mihail Hazin: Finansal feodalizm çöküş sürecinde

Yayınlanma

Mihail Hazin, son dönemde yaşanan siyasi ve ekonomik olayları değerlendirdi. Rusya ekonomisinin geleceğini etkileyen ‘finansal feodalizm’ sisteminin çöküşüne dikkat çeken Hazin, yaşanan gelişmeleri 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’na benzetti.

Rusya’nın önde gelen iktisatçılarından Mihail Hazin, Govorıt Moskva’ya verdiği röportajda, Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun Moskova ziyaretiyle Rus şehirlerine yapılan saldırılar arasındaki çarpıcı zamanlama ilişkisinden bahsetti. Hazin, “Kiev’in Fico’nun Putin’e gideceğini kesinlikle bildiğini” vurguladı ve bu tür olayların bir tesadüften çok, geniş kapsamlı bir planın parçası olduğunu ifade etti.

Hazin, yaşanan olayların yalnızca haber değeri taşıyan unsurlar olmadığını, derinlemesine incelenmesi gerektiğini belirterek, “Bu nedenle, konuyu farklı uzmanlarla tartışmak gerekiyor,” dedi.

Mihail Hazin, finansal feodalizm olarak adlandırdığı ekonomik sistemin çöküş sürecine girdiğini öne sürdü. Reaganomics döneminden itibaren inşa edilen bu sistemin, küresel finans düzenini şekillendirdiğini belirten Hazin, “Bu sistem, merkezi bir otoriteye dayalı olduğu için dış koşullar değiştiğinde çok yavaş tepki verir, bazen hiç tepki vermez. Sonuç olarak da sistem çökmeye başlar,” ifadelerini kullandı.

Hazin’e göre finansal feodalizmin temelinde, para basım mekanizmasına dayalı bir kontrol sistemi bulunuyor. Ancak bu model, 17. yüzyılda Viyana Konferansı’yla yıkılan eski kapitalizm düzenine benzer şekilde artık sürdürülemez hale geldi.

Hazin, bugünkü durumu 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’na benzetti. O dönemde feodal beylerin yerine ulus-devletlerin politik arenada yeni aktörler olarak ortaya çıktığını belirten Hazin, günümüzde finansal feodalizm sisteminin de benzer bir dönüşümle karşı karşıya olduğunu ifade etti. Hazin, bu süreçte zenginliğin yalnızca para basma yetkisiyle sınırlı olamayacağını vurguladı.

Hazin, “Bugün yaşananlar, 17. yüzyıldaki Otuz Yıl Savaşları’nın bir benzeridir. Hikâye uzun ve sonuçları çok geniş kapsamlıdır,” diye ekledi.

Slovakya Başbakanı Fico’dan Kremlin’e sürpriz ziyaret

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın paralel ithalat hacmi azaldı

Yayınlanma

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Anton Alihanov, Rusya’ya paralel ithalat yoluyla sağlanan ürün hacminin aylık 4 milyar dolardan 3 milyar dolara düştüğünü açıkladı. Bakanlık, 2025’in ilk çeyreğinde ürün listesini yeniden gözden geçirmeyi ve ithalat edilen ürün sayısını azaltmaya devam etmeyi planlıyor.

Rusya Sanayi ve Ticaret Bakanı Anton Alihanov, paralel ithalat yoluyla sağlanan ürün hacminin, aylık 4 milyar dolardan 3 milyar dolara düştüğünü duyurdu.

2025 yılının ilk çeyreğinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ilgili ürün listesini gözden geçirmeyi ve ürün sayısını azaltmaya devam etmeyi planlıyor.

Alihanov’a göre, ithal edilen ürün hacmindeki azalma özellikle giyim, ayakkabı ve elektronik segmentlerinde belirginleşti.

TASS ajansının haberine göre Bakan, bunun yerli üretimin gelişmesi ve piyasaya yeni yüksek kaliteli Rus ürünleri girmesiyle katkıda bulunduğuna inanıyor. Ayrıca, dost ülkelerden gelen ürünlerin sayısı giderek artıyor.

Alihanov, listeden muafiyetlerin dikkatlice yapılması gerektiğini vurgulayarak, ürün kıtlığına yol açmamak ve yerli sektörlere zarar vermemek için dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Paralel ithalatın yaptırımları aşmak için bir araç olduğunu kaydeden Alihanov, yabancı üreticiler Rusya pazarına geri dönerse veya ürünleri tamamen Rus benzerleri veya dost ülkelerden gelen ürünlerle değiştirilirse, böyle bir mekanizmaya ihtiyaç kalmayacağını ifade etti.

Paralel ithalat, telif hakkı sahibinin veya üreticinin izni olmadan orijinal ürünlerin ülkeye ithalatını öngörüyor.

Söz konusu mekanizma, batı yaptırımlarına yanıt olarak Rusya’da 29 Mart 2022 tarihinde devreye girmişti.

Rusya’da liberal muhalefet: bir “vaka çalışması”, bir siyasi analiz, bir gelecek tahmini

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English