Bizi Takip Edin

AMERİKA

Steve Bannon: Ukrayna’nın Trump’ın Vietnam’ı olma riski var

Yayınlanma

Donald Trump’ın eski baş stratejisti Steve Bannon, POLITICO’ya verdiği geniş kapsamlı bir mülakatta, yeni başkanın Ukrayna’dan “net bir kopuş” yapamama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ve tıpkı Richard Nixon’ın Vietnam’dan çekilme girişimlerinde olduğu gibi savaşın daha da derinlerine çekilebileceği uyarısında bulundu.

Bannon, ABD’nin Kiev’e yaptığı askeri yardımın sona erdirilmesini savunuyor ama eski patronunun, Amerikan savunma sanayii, Avrupalılar ve hatta Bannon’ın artık yanlış yönlendirildiğini savunduğu kendi arkadaşlarından oluşan beklenmedik bir ittifak tarafından kurulan tuzağa düşmesinden korkuyor.

Bunlar arasında Trump’ın Ukrayna ve Rusya özel temsilcisi olarak seçtiği emekli ABD’li general Keith Kellogg da var.

Bannon, “Eğer dikkatli olmazsak, bu Trump’ın Vietnam’ına dönüşecek. Richard Nixon’ın başına gelen de buydu. Sonunda savaşı sahiplendi ve savaş Lyndon Johnson’ın değil onun savaşı olarak tarihe geçti,” dedi.

Kellogg, üç yıldır süren savaşı sona erdirecek herhangi bir anlaşmanın, Rusya’nın tekrar savaş başlatmayacağından emin olmak için Ukrayna için sağlam güvenlik garantileri içermesi gerektiğini savunuyor.

Yine Kellogg düzgün bir anlaşmaya varılması için Moskova’ya baskı yapmak üzere ABD askeri yardımının sürdürülmesinden söz ediyor.

Kellogg ile dostluğuna rağmen Bannon, bu tür bir gecikmenin ABD’nin kazanılamayacağına ve Amerika’nın ulusal çıkarlarına uygun olmadığına inandığı bir savaşın daha da derinlerine çekilmesi riskini artıracağını düşünüyor.

POLITICO’ya göre Bannon perde arkasında, Trump’ın bugün yapacağı başkanlık konuşmasında savaşı hızla sona erdireceğini ilan etmesi için hararetli bir lobi faaliyeti yürütüyor.

Bannon günlük radyo programında ve podcast’inde bu açıklamanın ilk günden yapılması için kampanya yürütüyor. Eski danışman, “Pazartesi günü bir şey olması, bir duyuru yapılması için şu anda çıldırıyorum. Çünkü Kellogg bunun 100 gün süreceğini söylerken, eski dış politika uzmanları altı ay diyor,” dedi.

Trump’ın Ukrayna lideri Volodimir Zelenskiy’e, “Şehirde yeni bir şerif var ve bir anlaşma yapacağız ve bunu hızlı bir şekilde yapacağız,” demesi gerektiğini savunuyor.

Bannon’a göre Zelenskiy, Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu, Hamas ile rehineler karşılığında ateşkes anlaşmasını kabul etmeye nasıl zorladığını da not etmeli.

Avrupa-ABD ilişkileri hakkında da konuşan Bannon, Avrupa’nın Trump’ın ikinci döneminin “ne kadar önemli olacağını takdir ettiğini düşünmediğini” söyledi.

Avrupalılar ve transatlantik ittifak hakkında sert konuşan Bannon, “NATO’ya bakarsanız, savaşmaya hazır Avrupalılardan oluşan iki muharip tümeni bir araya getirebileceğini sanmıyorum,” diyerek NATO’nun bir ittifak olmaktan ziyade bir Amerikan himayesine dönüştüğünden şikayet etti.

Bannon, Avrupa’nın erken emeklilik ve tam sağlık hizmetlerini “bedel ödemeden aldığını” çünkü “kendi savunmaları için ödeme yapmadığını” ileri sürdü. 

Bannon aynı zamanda Rusya lideri Vladimir Putin’in de hayranı olmadığını vurguladı. Eski danışman, “Putin kötü bir adam. Hem de çok kötü bir adam. KGB de kötü adamlar. Ama Rusya’nın Avrupa üzerindeki etkisi konusunda endişelenerek geceleri uykularım kaçmıyor,” dedi.

Rusya’nın ordularının “Kiev’e bile ulaşamadığını,” “Harkov’u bile alamadığını” savunan Bannon, Avrupalıların da Rusya’yı gerçek bir tehdit olarak görmediklerini ileri sürerek, “Görselerdi oyuna çok daha fazla para ve asker sokarlardı,” diye devam etti.

Bannon 2025 yılını Franklin D. Roosevelt’in ilk seçildiği ve New Deal’ı başlattığı 1932 yılına benzetti.

“Bizim [seçim] koalisyonumuz 2016’dakinden çok daha büyük, çok daha geniş, çok daha derin” diyen Bannon, ‘idari devletin yapısökümü’ de dahil olmak üzere daha fazlasının yapılabileceğini söyledi.

Trump’ın Grönland’ı satın alma planına da destek veren Bannon, eski bir deniz harp subayı olarak Amerikan anavatanının hem Rusya hem de Çin’e karşı güvende olmasını sağlamak için Kuzey Kutbunu çok önemli gördüğünü söyledi.

Bannon, “Trump Grönland’ı işgal etmeyecek. Buna gerek yok. Bağımsızlık için oy kullanacaklar ve sonra da ABD’ye katılmak için oy kullanacaklar,” dedi.

Aynı şekilde Panama Kanalının kontrolünü ele geçirmenin de Amerikan savunması için önemli olduğunu ileri süren eski danışman, “Panama’daki insanlar oradaki elitler tarafından kazıklandı. Temelde anlaşmalar yapıyorlar. Bu açık bir sır. ÇKP [Çin Komünist Partisi] ile anlaşmalar yaptılar. Satın alındılar ve paraları ödendi ve kanalı onlara devrettiler. Bu iş bitiyor,” iddiasında bulundu.

Çok sayıda Avrupalı liderin kendilerini Winston Churchill gibi gördüğünü savunan Johnson, özellikle “savaş suçlusu” olarak nitelendirdiği eski İngiliz Muhafazakâr lider Boris Johnson’a dikkat çekti.

Ukrayna savaşının Avrupa’nın son birkaç yıldaki en önemli başarısızlığı olduğuna işaret eden Bannon, “Bunun nedeni de Boris Johnson ve [Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel] Macron gibi kendi savunmaları için ödeme yapmayan fantezicilere sahip olmamız. Büyük adam olmak istiyorlar. Hepsi başkalarının parasıyla ve başkalarının hayatıyla Winston Churchill olmak istiyor,” ifadelerini kullandı.

Bannon’un şu anda Trump üzerinde ne kadar etkili olduğu bilinmiyor. İkili, Bannon’ın gazeteci Michael Wolff’un kitabında yayınlanan yorumlarında Trump’ın ailesini eleştirmesi, başkanın zekasıyla alay etmesi ve Beyaz Saray’ın işleyişini eleştirmesinin ardından anlaşmazlığa düştü. Trump Bannon’ı reddetti ve onu “aklını kaçırmakla” suçladı.

Fakat ikili bir yıldan kısa bir süre sonra aralarını düzeltti ve Trump Bannon’ı “en iyi öğrencilerimden biri” olarak nitelendirdi ve onunla çalışmayı “sevdiğini” söyledi.

Öte yandan yakın zamanda Elon Musk ile kavgaya tutuşan Bannon, teknoloji milyarderinin meziyetlerini de kabul etmek zorunda kaldı.

Musk’ın “rastgele bir unsur” olabileceğinden şikayet ederken, seçimlerde Trump’a verdiği para ve desteğin önemli olduğunu söyledi ve Musk’ın Avrupa üzerinde büyük bir etkisi olacağını öngördü.

Bannon, “Avrupa’nın ona hazır olduğunu sanmıyorum. Elinde iki taktik nükleer silah var: sınırsız para ve sosyal medya platformu. Önemli olan şeyleri yönlendirebilir ve diğer herkesi ezebilir,” diye ekledi.

Bannon’a göre Musk, ABD’de olduğu gibi tam anlamıyla devreye girerse, Avrupa kıtasında onun saldırısına dayanabilecek merkez sağ ya da merkez sol bir hükümet bulunmuyor.

AMERİKA

Trump, ABD Hazinesine yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, bir sentlik madeni para üretiminin artan maliyetini gerekçe göstererek Hazine Bakanlığına yeni madeni para basımını durdurma talimatı verdiğini söyledi.

Trump Truth Social’da, “Amerika Birleşik Devletleri çok uzun zamandır bize 2 sentten daha pahalıya mal olan bozuk paralar basıyor. Bu çok büyük bir israf! ABD Hazine Bakanıma yeni kuruş üretimini durdurması talimatını verdim,” diye yazdı.

Trump paylaşımında, “Her seferinde bir kuruş bile olsa, büyük ulusumuzun bütçesinden israfı söküp atalım,” dedi.

Trump kampanyası sırasında peniyi ortadan kaldırma arzusundan bahsetmemişti. Fakat Elon Musk’ın başında bulunduğu Devlet Verimliliği Departmanı (DOGE), geçen ay X’te kuruşun maliyetini vurgulayan bir gönderide bu ihtimali gündeme getirmişti.

ABD Darphanesi, eylül ayında sona eren 2024 mali yılında ürettiği yaklaşık 3,2 milyar peniden 85,3 milyon dolar kaybettiğini bildirdi. Bir önceki yıl 0,031 dolar olan her bir kuruş yaklaşık 0,037 dolara mal oldu.

Darphane nikelden de para kaybediyor; 0,05 dolarlık madeni paraların her birinin üretimi yaklaşık 0,14 dolara mal oluyor.

Trump’ın bir sentlik düşük madeni parayı tek taraflı olarak ortadan kaldırma gücüne sahip olup olmadığı belli değil. Madeni paraların boyutu ve metal içeriği de dahil olmak üzere para birimi özellikleri Kongre tarafından belirleniyor.

Kongre üyeleri bakır kaplamalı çinko madeni paraları hedef alan yasaları defalarca gündeme getirdi. Kongre Araştırma Servisine göre, yıllar boyunca yapılan teklifler peninin üretimini geçici olarak durdurmayı, tedavülden kaldırmayı ya da fiyatların en yakın beş sente yuvarlanmasını zorunlu kılmayı denedi.

Madeni paranın kaldırılmasını savunanlar maliyet tasarrufu, kasalarda daha hızlı ödeme ve bazı ülkelerin bir sentlik madeni paralarını çoktan kaldırmış olmalarını gerekçe gösteriyorlar. Örneğin Kanada, 2012 yılında madeni para basımını durdurmuştu.

Bu, ABD’nin en değersiz madeni parasını ortadan kaldırdığı ilk sefer olmayacak. Yarım sentlik madeni para 1857 yılında Kongre tarafından tedavülden kaldırılmıştı.

Trump’ın yeni yönetimi keskin bir şekilde maliyetleri azaltmaya odaklandı ve bu göreve getirilen Musk, 2 trilyon dolarlık tasarruf hedefini belirlemeye çalışırken tüm kurumları ve federal işgücünün büyük bölümünü hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump savunma harcamalarından milyarlarca dolar kesinti yapma sözü verdi

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Elon Musk’ın öncülük ettiği devlet kurumlarının harcamalarını kısma çabasında bir sonraki büyük hedef olarak Pentagon bütçesinden milyarlarca dolar kesmeye çalışacağını söyledi.

Pazar günü verdiği bir mülakatta Trump, Musk’ın Hükümet Verimliliği Departmanı (DOGE) aracılığıyla yürüttüğü maliyet azaltma girişimini, federal mahkemelerde giderek artan aksaklıklar ve Demokratların yetkilerini aştığı yönündeki iddiaları ile karşı karşıya kalsa da destekledi.

Trump, Musk’ın şu ana kadar olası harcama kesintileri için federal hükümeti araştırmada “müthiş” ve “büyük bir yardımcı” olduğunu söyledi ve yıllık bütçesi yaklaşık 800 milyar dolar olan Savunma Bakanlığının milyarderin hedefinde olduğunu belirtti.

Trump, “Orduyu kontrol edelim. Milyarlarca, yüz milyarlarca dolarlık yolsuzluk ve suistimal bulacağız. Biliyorsunuz, halk beni bunun için seçti,” dedi.

Musk’ın Pentagon’da tasarruf arayışındaki potansiyel rolü, SpaceX ve yan kuruluşu Starlink şirketlerinin hükümetle sözleşmeleri olduğu göz önüne alındığında, potansiyel çıkar çatışmaları konusunda endişelere yol açıyor.

Fakat Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz, NBC’ye verdiği röportajda bu endişeleri bir kenara itti. Daha fazla ayrıntı vermese de Waltz, herhangi bir çatışmayı önlemek için “tüm uygun güvenlik duvarlarının” yerinde olacağını söyledi.

Waltz, “Amerikan halkı bu kadar şişkinliğe, israfa ve borca artık yeter dedi. Büyük beyinlere ve iş dünyasının liderlerine ihtiyacımız var ve bu liderler oraya gidip Pentagon’un satın alma sürecinde kesinlikle reform yapacaklar,” dedi.

Musk’ın başrolde olduğu Trump’ın ikinci yönetimi, bazı federal programları ve kurumları durma noktasına getirmek için agresif bir şekilde harekete geçti. 

Bununla birlikte cumartesi günü, New York’taki bir federal yargıç, DOGE ekibinin Hazine Bakanlığının ödeme verilerine erişim çabasını geçici olarak engelledi ve bunun Amerikalılara “onarılamaz zarar” verebilecek hassas kişisel bilgilerin ifşa edilmesine yol açabileceğini söyledi.

Demokratlar da giderek daha fazla ses çıkarıyor. Demokrat Connecticut Senatörü Chris Murphy pazar günü ABC’ye verdiği demeçte “Bu, Watergate’ten bu yana ülkenin karşı karşıya kaldığı en ciddi anayasal krizdir. Başkan paranın nasıl ve nereye harcanacağına karar verebilmek istiyor ki siyasi dostlarını ödüllendirebilsin, siyasi düşmanlarını cezalandırabilsin. Bu demokrasinin içinin boşaltılmasıdır,” iddiasında bulundu.

En çok etkilenen federal kurumlar arasında dış yardımları yöneten USAID ve Tüketici Mali Koruma Bürosu yer alıyor. Trump ayrıca uzun zamandır muhafazakârların öfkesinin hedefi olan Eğitim Bakanlığını da ortadan kaldırma sözü verdi.

Kongredeki Cumhuriyetçiler, kanun koyucuların harcama yetkisi verme konusundaki anayasal rolünü zayıflatmasına rağmen, çok çeşitli federal programları durdurmak için harekete geçen Trump ve Musk’ın yanında yer aldılar.

Ohio Cumhuriyetçilerinden Mike Turner ABC’de yaptığı açıklamada Trump yönetiminin ABD’nin harcama politikalarına “eleştirel bir gözle” bakması gerektiğini çünkü ülkenin mali gidişatının “sürdürülemez” olduğunu söyledi. 

Bununla birlikte Turner, Musk’ın “daha ustaca” hareket edebileceğini de söyledi ve “Amerikan halkıyla daha profesyonel bir şekilde iletişim kurması gerekiyor,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını açıkladı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü tüm çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 25 gümrük vergisi getireceğini açıkladı ve ertesi gün karşılıklı gümrük vergisi uygulama planını detaylandırabileceğini de sözlerine ekledi.

Pazar günü Super Bowl için New Orleans’a giderken Air Force One’da gazetecilere konuşan Trump, “Amerika Birleşik Devletlerine gelen her çeliğe yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacak, alüminyuma da,” dedi.

Trump bu yeni vergilerin ne zaman yürürlüğe gireceğini belirtmedi. Fakat Trump yeni vergilerin, önceki yönetimi sırasında ABD-Meksika-Kanada Anlaşmasını imzaladığında ABD’den gelen çelik ve alüminyum tarifelerinden muaf tutulan Kanada ve Meksika da dahil olmak üzere tüm ülkelere uygulanacağını söyledi.

Trump Kanada için, “Neden başka bir ülkeyi koruyoruz?. Otomobil üretmelerine izin vermezsek … bir ülke olarak yaşayamazlar,” iddiasında bulundu.

ABD, ilk Trump yönetiminin 1962 Ticaret Genişleme Yasasının 232. Bölümü uyarınca 2018’de uygulamaya koyduğu, birçok ülkeye yönelik yüzde 25 çelik ve yüzde 10 alüminyum gümrük vergilerini sürdürüyor. Birçok ticaret ortağı bu vergilerin kaldırılması için müzakerelerde bulundu.

Kanada’daki Ontario Eyaleti Başbakanı Doug Ford pazar akşamı X’te yaptığı paylaşımda, “Önümüzdeki dört yıl böyle geçecek. Değişen oyun kuralları ve sürekli kaos, ekonomimizi riske atıyor,” dedi.

Trump pazar günü ayrıca önümüzdeki günlerde ticaret ortaklarına diğer ülkeler tarafından uygulanan vergilerle eşleşecek karşılıklı tarifeler uygulayacağını söyledi. Bu tarifelerin salı ya da çarşamba günü açıklanacağını ve “neredeyse hemen” yürürlüğe gireceğini söyledi.

Trump, “Eğer onlar bizden yüzde 130 vergi alıyorsa ve biz onlardan hiçbir şey almıyorsak. Bu böyle kalmayacak. Her ülkeye mütekabiliyet olacak,” dedi.

Trump cuma günü planını yinelemiş ve bu vergilerin tüm ithalatta genel bir gümrük vergisi yerine uygulanacağını öne sürmüştü; bu da seçim kampanyası sırasında tüm ithalattan yüzde 10 ila 20 arasında bir “temel” gümrük vergisi alınması önerisinden büyük bir geri dönüş anlamına geliyordu.

ABD, çoğu ülke için aynı tarifeleri uyguluyor, fakat ABD’nin tekil tarife oranları ürüne bağlı olarak değişiyor. Otomobillerde olduğu gibi bazı tarife oranları sadece yüzde 2,5 gibi düşük bir seviyede iken, giyim ve ayakkabı gibi diğer tarife oranları ise genellikle daha yüksek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English