Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Tayvan lideri New York’a doğru yola çıktı, Pekin uyardı

Yayınlanma

Tayvan lideri Tsai Ing-wen ABD’ye de “uğrayacağı” Orta Amerika ziyaretini başlattı.

Guatemala ve Belize’ye yapacağı 10 günlük resmi ziyaret programı kapsamında ‘transit’ güzergahtaki New York ve Los Angles’a uğrayacak olan Tsai Ing-wen, yola çıkmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, “Tayvan’ın dünyaya açılma kararlılığı daha da güçlenecek” dedi.

Bugün geç saatlerde New York’a inmesi beklenen Tsai’nin 1 Nisan’da Guatemala’yı ve 3 Nisan’da Belize’yi ziyaret etmesi planlanıyor. Tayvan Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne göre Tsai, 7 Nisan’da Tayvan’a dönmeden önce Los Angeles’a geçiş yapacak.

Tsai Ing-wen’in Los Angeles’ta ABD Meclis Başkanı Kevin McCarthy ile de görüşmesi bekleniyor.

Çin’den ‘kararlılıkla karşılık verme’ sözü

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, Tsai’nin McCarthy ile görüşmesi halinde, bunun “Tayvan Boğazı’ndaki barış ve istikrarı sabote edecek başka bir provokasyon” olacağını belirterek, “kararlılıkla karşılık verme” sözü verdi ve Pekin’in, bu hareketi “egemenliğinin ihlali” olarak göreceğini kaydetti.

Sözcü Mao Ning, “Aşırı tepki veren Çin tarafı değil, Tayvan’da ayrılıkçı güçleri desteklemek için göz yuman ABD tarafıdır” dedi.

Pekin, Tsai’nin ABD ziyaretinin duyurulmasından sonra karşı çıkmış ve Çinli yetkililer, Dışişleri Bakanlığı ve Pekin’deki ABD Büyükelçiliği’ne önleyici protestolarda bulunmuştu.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, Pekin’in ABD ve Tayvanlı yetkililer arasında her türlü temasa karşı olduğunu söylemiş ve Washington’a “ABD-Tayvan ilişkilerini yükseltmeyi bırakması” çağrısı yapmıştı.

Wang, gezisinin gerçek amacının ABD üzerinden geçiş yapmak olmadığını, bunun yerine “Tayvan’ın bağımsızlığı”nı savunan ayrılıkçı faaliyetler için bir atılım yapmak olduğunu belirtmişti.

Washington: Rutin geçiş

Tsai’nin gelişinden önce, Biden yönetiminin üst düzey yetkilileri, Tayvanlı yetkililerin ABD üzerinden geçişlerinin rutin olduğunu ve Çin’in “yaklaşan bu geçişi Tayvan’ı hedef alan saldırgan veya zorlayıcı faaliyetler yürütmek için bir bahane olarak kullanmaması” gerektiğini söyledi.

Yetkililer, Washington’un Pekin’i Çin’in tek hükümeti olarak tanıdığı ABD’nin “tek Çin” politikasında “herhangi bir değişiklik olmadığını” savundular.

Pekin eski Tayvan liderini ağırlıyor

Diğer yandan Tayvan’ın önceki lideri Ma Ying-jeou, halefi Tsai Ing-wen’in ABD ve Orta Amerika ülkelerine yapacağı gezi öncesinde Çin’e ziyaret gerçekleştiriyor.

Ma, yanında üniversite öğrencileri ve öğretim üyelerinden oluşan 30 kişilik heyetle Çin’in Şanghay şehrine gitti.

Ma ve beraberindeki heyeti, Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Şanghay Parti Komitesi yetkilileri karşıladı.

Ayrıca, Ma’nın ziyareti, Tayvan’ı tanıyan az sayıdaki ülkeden biri olan Honduras’ın Taipei ile diplomatik ilişkilerini keserek Çin’i resmen tanıdığını açıklamasının ardından geldi.

Tsai, yurtdışı gezisiyle Çin ile gerilimlerin arttığı bir dönemde Ada’ya uluslararası ve diplomatik desteği güçlendirmeyi amaçlarken, Pekin de karşı diplomatik hamlelerle Tsai’nin alanını kısıtlıyor.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English