Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump, ekonomi programını savundu

Yayınlanma

ABD’de Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, ABD ekonomisini fahiş gümrük vergisi artışları ve Merkez Bankası (Fed) ile daha doğrudan istişare yoluyla elden geçirme planlarını savunarak, gündeminin enflasyonu körükleyeceği ve ulusal borcu artıracağı tahminlerine rağmen politikalarının önemli bir büyümeyle sonuçlanacağını iddia etti.

Bloomberg Genel Yayın Yönetmeni John Micklethwait’e salı günü Chicago Ekonomi Kulübü’nde verdiği mülakatta Trump, “[Tarife artışının] Çok büyük bir etkisi olacak, olumlu bir etkisi olacak,” dedi.

Bir saat süren görüşme boyunca Trump, ekonomistlerin, politikalarının ekonomi üzerinde net negatif bir etki yaratacağı ve maliyetleri ABD’li tüketicilere yansıtacağı yönündeki tahminlerini reddetti.

Trump’ın gümrük vergisi yoluyla şirketleri ABD’ye döndürme planı

Eski başkan, önerdiği gümrük vergilerinin tedarik zincirlerini bozabileceği ya da küçük işletmeleri sıkıştırabileceği ihtimalini göz ardı ederek, şirketlerin vergilerden kaçınmak için üretimi hızla ABD’ye geri döndüreceğini savundu.

Trump, milyonlarca “belgesiz” göçmeni sınır dışı etme planlarının etkisinin de yasal göçle dengeleneceğini savundu.

Liderliğinin müttefiklerden öfke yerine sadakat uyandıracağını ileri süren Trump, “Hepimiz büyümeden yanayız. Şirketleri ülkemize geri getireceğiz,” dedi.

Bloomberg’e göre Cumhuriyetçi adayın iddiaları, yabancı mallara uygulanan gümrük vergilerinin önemli ölçüde artırılmasının “burada sahip olduğumuz şirketleri ve buraya taşınacak yeni şirketleri” koruyacağı yönündeki argümanını alkışlayan katılımcılar tarafından sıcak bir şekilde karşılandı.

Salon yaklaşık 600 kişi ve Trump kampanyası çalışanlarından oluşan büyük bir grupla doluydu. Salonda bulunan yöneticiler arasında geleneksel olarak Cumhuriyetçilere oy veren Chicago merkezli bir aile olan Duchossois Capital Management’ın başkanı Ashley Duchossois da vardı.

Eski Belediye Başkanı Rahm Emanuel döneminde Chicago’nun mali işler müdürü olan Carole Brown da kulübün bir üyesi olarak katıldı.

Fed tartışması alevleniyor

Trump, Oval Ofis’e geri dönmesi halinde, Federal Rezerv’de daha fazla nüfuz arayışı da dahil olmak üzere, ilk dönemindeki “norm yıkıcı” taktiklerin çoğunu izleyeceğini belirtti.

Eski Başkan, Fed Başkanı Jerome Powell’ı görevden almaya çalışıp çalışmayacağına ilişkin bir soruyu geçiştirirken, bir başkanın merkez bankası başkanına faiz oranlarının nasıl değişmesi gerektiğini düşündüğünü söylemesinin “adil bir oyun” olduğunu söyledi.

“Eğer sağduyulu ve çok iyi bir başkansanız, en azından onunla konuşabilmelisiniz,” diyen Trump, bir başkanın değişimi zorunlu kılabileceğine inanmadığını da sözlerine ekledi.

Trump ayrıca Fed’i yönetme işiyle de alay ederek, “Hükümetteki en büyük iş bu. Ayda bir ofise geliyorsunuz ve ‘hadi yazı tura atalım’ diyorsunuz ve herkes sizden bir Tanrı gibi bahsediyor,” ifadelerini kullandı.

Trump federal borcu kapatabilecek mi?

Trump ayrıca, Cumhuriyetçilerin başkanlık kampanyalarının uzun süredir odak noktası olan federal bütçe açığı konusundaki endişeleri de reddetti ve ekonomik programının, vergi mükelleflerine maliyetinden daha fazla getiri sağlayacağını savundu.

Eski başkan, agresif bir deregülasyon kampanyası yürütme, süresi dolan vergi indirimlerini yenileme, kurumlar vergisi oranını %21’den %15’e düşürme ve yerli üretimi desteklemek için yeni vergi indirimleri ve avantajları sunma sözü verdi.

Bu vaatler, önde gelen Wall Street yöneticileri ve şirket liderleri tarafından alkışlandı.

Bloomberg’e göre bazı yatırımcılar Trump’ın politikalarının ABD’yi daha fazla borç, daha yüksek enflasyon ve faiz oranları ile baş başa bırakacağını düşünüyor. Amerika’nın yıllık bütçe açığı halihazırda 2 trilyon dolara yakın.

“Çin bizi aptal sanıyor”

Trump bu maliyetlerin bir kısmını telafi etmek için hem ABD’nin hem müttefiklerini hem de hasımlarını, Çin’den yapılan ithalata %60 ve dünyanın geri kalanına %10 gümrük vergisi de dahil olmak üzere, genel gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti.

Trump, gümrük vergilerinin Çin ve diğer ülkelerin ABD’yi otomotiv sektörü gibi kilit endüstrileri tehdit eden ürünlerle doldurmasını önlemede “muazzam” yardımcı olacağını söyledi.

Trump, “Çin bizim aptal bir ülke olduğumuzu düşünüyor. Hem de çok aptal bir ülke. Birilerinin sonunda akıllandığına inanamıyorlar,” dedi.

Trump, Amerikan ekonomisinin büyümesinin tek yolunun “gümrük vergisi tehdidi” olduğunu da sözlerine ekledi.

“Düzensiz” göç yerine “yasal” göç önerisi

Göç konusunda Trump, önerdiği göçmen baskınlarının işgücü arzını daraltabileceğinden endişe eden iş dünyasının endişelerini kabul etti.

Fakat Trump, bu göçmenlerin yerine ülkeye “yasal yollardan” gelen insanları koyacağını belirtti.

Trump, “Birçok insanın ülkemize gelmesini istiyorum ama yasal olarak gelmelerini istiyorum,” dedi.

Trump ilk döneminde ülkeye giren göçmen sayısını azaltacak ve yüksek vasıflı işçilere öncelik verecek göçmenlik politikaları önermişti.

AMERİKA

Google, yapay zeka veri merkezlerine güç sağlamak için nükleer reaktörler istiyor

Yayınlanma

ABD’li teknoloji devi Google pazartesi günü yaptığı açıklamada, veri merkezlerini işletmek için nükleer enerji işine girmeyi planladığını açıkladı.

Google, Kaliforniya merkezli Kairos Power ile 2030 yılına kadar küçük modüler reaktörleri (SMR) çevrimiçi hale getirmek ve 2035 yılına kadar ek reaktör dağıtımları yapmak için bir anlaşma yaptığını duyurdu.

Anlaşmanın mali detayları açıklanmadı ve Google’ın santrallerin inşasını ortaklaşa mı finanse edeceği yoksa tamamlandıktan sonra sadece elektrik mi satın alacağı henüz belli değil.

Duyuru ile Google, yapay zeka (AI) gelişiminin tetiklediği yüksek elektrik talebiyle başa çıkmak için nükleer enerjiye yönelen en son teknoloji şirketi oldu.

Google’ın enerji ve iklimden sorumlu kıdemli direktörü bir brifing sırasında, “Nükleer enerjinin temiz büyümemizi desteklemede ve yapay zekanın ilerlemesine yardımcı olmada kritik bir rol oynayacağına inanıyoruz. Şebekenin, bu teknolojilerin geliştirilmesini destekleyebilecek bu tür temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına ihtiyacı var,” dedi.

ABD tarihinin en büyük nükleer kazasına konu olan reaktör, Microsoft’a enerji sağlayacak

Büyük Teknoloji nükleere geçiyor

Microsoft gibi diğer şirketler nükleer enerjiye çoktan yatırım yaptı.

Amerika tarihinin en kötü nükleer kazasının yaşandığı Three Mile Island’ın Microsoft’a enerji sağlamak üzere yeniden faaliyete geçmesi bekleniyor

Kairos Power, Google’a sağlayacağı küçük modüler reaktörlerin (SMR) su yerine erimiş florür tuzları ile soğutulduğuna işaret ederek, bu tasarımın geleneksel reaktörlerden daha güvenli olduğunu çünkü soğutucunun kaynamadığını savundu.

SMR’ler Microsoft’un kurucusu Bill Gates gibi büyük yatırımcılar tarafından desteklenen öncü yeni bir teknoloji olarak görülse de, teknoloji henüz gelişmekte ve yasal onaydan yoksun.

Veri merkezleri Google’ın emisyonlarını artırıyor

ABD’li teknoloji şirketleri son zamanlarda “iklim-nötr” operasyonlar için taahhütlerde bulundular.

Büyük Teknoloji, son yıllarda yenilenebilir enerjiye giderek daha fazla bel bağlasa da yapay zekanın giderek artan elektrik talebi bu modeli sürdürülemez hale getirdi.

Google yöneticisi Michael Terrell bir blog yazısında, “Genel olarak bu anlaşma, ABD elektrik şebekelerine 500 MW’a kadar yeni 7/24 karbonsuz güç sağlayacak ve daha fazla topluluğun temiz ve uygun fiyatlı nükleer enerjiden yararlanmasına yardımcı olacak,” dedi.

2023 yılında Google’ın veri merkezleri ve ofisleri tarafından kullanılan enerjinin %64’ü CO2 içermiyordu, fakat şirketin CO2 emisyonları yine de bir yıl içinde %13 arttı.

Veri merkezlerinin enerji tüketimi Google’ın artan emisyonlarında önemli bir rol oynuyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk’tan Donald Trump’ın kampanyasına 75 milyon dolar bağış

Yayınlanma

Milyarder SpaceX ve Tesla CEO’su Elon Musk, yeni bir kampanya finansman dosyasına göre geçtiğimiz çeyrekte Donald Trump’ın başkanlık kampanyasını destekleyen “süper PAC”ine (Siyasi Eylem Komitesi) 75 milyon dolar civarında para aktardı.

Salı günü Federal Seçim Komisyonuna sunulan dosyaya göre, dünyanın en zengin insanı Musk, Trump yanlısı America PAC’in tek bağışçısıydı. Musk grubu yaz aylarında kurdu ve önemli başkanlık eyaletlerinde ve bir düzineden fazla Temsilciler Meclisi yarışında seçmenlerle teması finanse etti.

Öte yandan bu meblağ Musk’ı bu dönemdeki en büyük Trump yanlısı bağışçı yapmaya yetmedi. Uzun süredir Cumhuriyetçilerin “mega bağışçısı” olan Miriam Adelson, Trump’ı destekleyen bir başka süper PAC olan Preserve America’ya 95 milyon dolar verirken, Wyoming bankeri Timothy Mellon da üçüncü bir süper PAC olan Make America Great Again Inc’ye 125 milyon dolar verdi.

America PAC, ağustos ortasından eylül sonuna kadar bağımsız harcamalar için 65,8 milyon dolar harcadığını ve bunun 60 milyon dolardan fazlasının başkanlık yarışına gittiğini bildirdi.

Paralarının çoğunu televizyon reklamlarına harcayan Preserve America ve MAGA Inc’nin aksine, America PAC’in harcamaları çoğunlukla seçmenlere kapı kapı dolaşarak ve posta yoluyla ulaşmaya odaklanıyor.

Musk, Trump’a destek için sahaya da indi

America PAC, Cumhuriyetçilerin kritik eyaletlerde oy toplama çabalarına yardımcı oluyor ve kısa süre önce Wisconsin’de Trump’ın müttefiki bir başka PAC olan Turning Point Action ile operasyonlarını birleştirdi.

Musk, bu ayın başlarında kendisine yönelik ilk suikast girişiminin gerçekleştiği Butler, Pennsylvania’ya dönüşü sırasında eski başkanla birlikte görünmek de dahil olmak üzere Trump için yollara düşmeye de başladı.

Ayrıca kısa bir süre önce, yedi temel eyaletteki olası Trump seçmenlerini belirlemeye yardımcı olan kişilere 47 dolar ödeyecek bir America PAC programını açıkladı.

Harris harcamalarda Trump’ın önünde

Demokratların başkan adayı Kamala Harris, İşçi Bayramı’ndan bu yana son düzlükte seçimi belirleyecek olan yedi eyalette de Trump’ın kampanyasından daha fazla harcama yapıyor. AdImpact’e göre, Harris’in bu süre zarfında yaptığı medya satın alımlarının toplamı 314 milyon dolar, Trump’ınki ise 173 milyon dolar.

Harris’in mali avantajı, seçmen seferberliği operasyonlarının yürütülmesine yardımcı olmak üzere 2.000’den fazla ücretli çalışanla 330’dan fazla saha ofisi açmasına da olanak sağladı.

Anketlerin kafa kafaya olduğu bir ortamda kampanyaların ne kadar harcama yapması gerektiği belirleyici olabilir.

Preserve America’nın milyarder ABC Supply sahibi Diane Hendricks, Home Depot kurucu ortağı Bernard Marcus ve yatırım bankacısı Warren Stephens gibi diğer büyük Cumhuriyetçi bağışçılardan bağış aldığı 2020’nin aksine, süper PAC diğer bağışçılardan yalnızca 85.402 dolar aldı.

Adelson’un Trump’a desteği Yahudi oyları için kritik

Miriam Adelson ön seçimlerde tarafsız kaldı fakat Cumhuriyetçi adaylığı garantiledikten kısa bir süre sonra Trump’ı desteklemeye başladı.

Mayıs ayında Trump’ın kampanyasına ve Cumhuriyetçi Partiye yasaların izin verdiği en yüksek miktar olan 844.600 dolar bağışta bulundu ve kendi süper PAC’ine de 5 milyon dolar aktardı.

Eylül ayında Trump’la birlikte katıldığı “antisemitizm” konulu bir etkinlikte, eski başkanın kaybetmesi halinde suçun çoğunun kendisini desteklemeyen Yahudi seçmenlere ait olacağını söylemesi tartışmalara yol açmıştı.

Trump ayrıca İsrail’in varlığını sürdürmesinin seçimi kazanıp kazanmamasına bağlı olabileceğini de söylemişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer ve hava üsleri üzerinde gizemli İHA’lar uçmaya başladı

Yayınlanma

ABD’deki askeri ve nükleer tesislerin üzerinde gizemli drone uçuşları gerçekleşiyor. Ordu, bu dronların kim tarafından ve ne amaçla kullanıldığını henüz belirleyemedi. Özellikle Virginia ve Nevada’da yoğunlaşan olaylar ulusal güvenlik endişelerini artırırken, Pentagon ve diğer yetkililer çözüm arayışında.

The Wall Street Journal‘a konuşan askeri yetkililer, geçen yıl ABD hava üsleri ve nükleer tesisleri üzerinde “gizemli” drone uçuşlarının kaydedildiğini belirtti.

ABD Hava Kuvvetleri Generali Mark Kelly, Aralık 2023’te 17 gece boyunca kendisinin ve diğer subayların, Virginia kıyısındaki Langley Hava Kuvvetleri Üssü üzerinde dronların hava sahasını ihlal etmesini izlediğini aktardı.

Bu üs, ABD’nin en gelişmiş savaş uçaklarından F-22 Raptor’a ev sahipliği yapıyor.

Kelly’nin ifadesine göre, drone hareketliliği genellikle gün batımından 45 dakika ila bir saat sonra başlıyordu. Yaklaşık 6 metre uzunluğundaki bu insansız hava araçları, üs üzerinde 900 ila 1200 metre yükseklikte, saatte 160 kilometreden fazla hızla ardı ardına uçuyordu.

Bu insansız hava araçları, Chesapeake Körfezi boyunca güneye, dünyanın en büyük deniz limanlarından birinin bulunduğu ve ABD Donanması’nın SEAL Team Six üssüne ev sahipliği yapan Norfolk’a doğru ilerliyordu.

Ordu, bu dronların “tehlikeyi göze alan amatörlere mi yoksa düşman kuvvetlerine mi” ait olduğunu belirleyemedi, zira gece uçuşları sırasında takip edilemedi.

Bazı yetkililer, bu uçuşların ABD’nin tepkisini test etmek amacıyla Rusya veya Çin tarafından gerçekleştiriliyor olabileceğini öne sürdü.

Bunun sonucunda, Langley Hava Kuvvetleri Üssü’nün komutanları, dron sürüsüyle çarpışma korkusuyla gece eğitim uçuşlarını iptal etmek ve F-22 savaş uçaklarını başka bir üsse taşımak zorunda kaldı.

Bu olaylardan birkaç ay önce, Ekim 2023’te, Nevada’daki bir Enerji Bakanlığı nükleer tesisinin üzerinde de birkaç gün boyunca beş drone görüldü. ABD yetkilileri, bu dronları kimin uçurduğunu ve ne amaç taşıdıklarını hâlâ çözememişti.

Benzer vakalar ABD’nin farklı bölgelerinde de kaydedildi. Bu yılın ocak ayında Kaliforniya’daki Edwards Hava Kuvvetleri Üssü yakınlarında da insansız hava araçları tespit edildi ve bu durum ulusal güvenlik endişelerini daha da artırdı.

Wall Street Journal‘a konuşan askeri yetkililer, ağustos ve eylül aylarında da üs yakınlarında dronların görüldüğünü bildirdi.

Gazetenin hatırlattığına göre, ABD’deki federal yasalar, acil bir tehdit oluşturmadıkları sürece askeri üslerin yakınındaki insansız hava araçlarının düşürülmesini yasaklıyor.

Fakat bu olaylar, Başkan Joe Biden’ın da dikkatini çekti ve Beyaz Saray’da yapılan bir toplantıda masaya yatırıldı. Pentagon, FBI ve diğer kurumlar, bu olaylara yönelik olası açıklamaları araştırıyor ve tehditlere nasıl yanıt verileceğini değerlendiriyor.

Öte yandan Washington yönetimi, stratejik bölgelerdeki dronları etkisiz hale getirme konusunda orduya “daha fazla hareket serbestisi” tanınması için ısrarcı.

Wall Street Journal, ABD’deki askeri ve nükleer tesisler üzerinde uçan dronlarla ilgili sorunun, ordunun bunları takip etme ve ülkenin ulusal güvenliğine yönelik olası tehditler hakkında daha fazla bilgi edinme çabalarına rağmen henüz çözülemediğine dikkat çekti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English