Cumhuriyetçilerin başkan adayı Donald Trump, ABD başkanlık seçimlerinde Kamala Harris’e yardım eden “yasadışı yabancı kampanya katkıları ve müdahalesi” iddiasıyla İngiliz İşçi Partisi’ne karşı yasal şikayette bulundu.
Trump’ın kampanyası tarafından bağımsız Federal Seçim Komisyonuna (FEC) yapılan şikâyette İşçi Partisi, Demokrat başkan adayının seçim kampanyasına yardımcı olmak üzere strateji uzmanları ve çalışanlar göndermekle suçlanıyor ve Harris’in bu yardımı kabul ettiği belirtiliyor.
Financial Times’ın (FT) aktardığına göre Trump kampanyasının avukatları FEC’e pazartesi günü gönderdikleri mektupta Amerikan Devrimine atıfta bulunarak, “İngiliz hükümetinin temsilcileri daha önce Amerika’da kapı kapı dolaşmaya çalıştığında, bu onlar için iyi sonuçlanmadı,” dedi.
Trump’ın hukuk ekibi, Starmer’ın özel kalem müdürü Morgan McSweeney, strateji müdürü Deborah Mattinson ve Downing Street’in (Başbakanlık Ofisi) iletişim müdürü Matthew Doyle’un da aralarında bulunduğu İşçi Partisi yetkililerinin geçtiğimiz aylarda Harris’in kampanyasına danışmanlık yapmak üzere ABD’ye gittiğine dair basında çıkan haberlere atıfta bulundu.
Cumhuriyetçi adayın avukatları yabancı müdahale iddiasıyla derhal soruşturma istedi
Şikayette ayrıca, İşçi Partisi’nin operasyonlardan sorumlu yöneticisi Sofia Patel’in LinkedIn’den sildiği ve “yaklaşık 100” mevcut ve eski İşçi Partisi çalışanının Demokrat başkan yardımcısı Harris’in seçilmesine yardımcı olmak üzere önümüzdeki haftalarda ABD’ye gideceğini yazdığı bir gönderiye de atıfta bulunuluyor.
Trump’ın avukatları bu tür desteklerin yabancı aktörlerin “katkıları” anlamına geldiğini ve ABD kampanya finansmanı yasalarını ihlal ettiğini savunuyor.
Cumhuriyetçi adayın avukatları, hem İşçi Partisi’nin hem de Harris’in kampanyasının seçimlere “bariz yabancı müdahalesi” olarak tanımladıkları durumla ilgili olarak “derhal soruşturma başlatılmasını” talep etti.
Starmer: Parti üyelerimiz boş zamanlarında gönüllü olarak ABD’ye gidiyor
Fakat Starmer salı günü geç saatlerde Samoa’daki İngiliz Milletler Topluluğu zirvesine giderken gazetecilere parti üyelerinin “hemen hemen her seçimde [ABD’ye] gittiklerini” söyledi ve “Bunu boş zamanlarında yapıyorlar, gönüllü olarak yapıyorlar,” iddiasında bulundu.
Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesinin İşçi Partili Başkanı Emily Thornberry, BBC’ye verdiği demeçte, “Aslında İngiliz politikacıların Amerika’ya gidip Amerikalılara nasıl oy kullanmaları gerektiğini anlatmalarının pek bir faydası olduğunu düşünmüyorum,” dedi ve “Amerikalı bir politikacının buraya gelip bana nasıl oy kullanacağımı söylemesinden hoşlanmayacağını” da sözlerine ekledi.
Trump’ın kampanyasının eş başkanı Susie Wiles, “Amerikalılar iki hafta içinde, 1776’da reddettiğimiz büyük hükümet baskısını bir kez daha reddedecek,” diyerek Bağımsızlık Savaşına atıfta bulundu.
Wiles, Harris’in kampanyasının “bocaladığını” ve “radikal mesajını güçlendirmek için yabancı etki arayışında olduğunu” savundu.
Musk ve Farage da topa girdi
Trump’ın önemli bağışçılarından biri olan ve aktif olarak Trump için kampanya yürüten milyarder Elon Musk da geçen hafta sosyal medya platformu X’te İşçi Partisi aktivistlerinin Harris için yaptığı çalışmaların “yasadışı” olduğunu iddia etmişti.
Bu yıl Trump için kampanya yürüten Birleşik Krallık Reform Partisi lideri ve milletvekili Nigel Farage da, “Bu, iktidardaki İşçi Partisi’nin doğrudan seçim müdahalesidir ve Trump kazanırsa özellikle aptalcadır. Tüm bunların parasını kim ödüyor?” diye sormuştu.
İngiliz Milletler Topluluğu zirvesine giderken Starmer gazetecilere yaptığı açıklamada, İşçi Partisi’nin Harris’e verdiği destek konusundaki tartışmanın Trump ile olan ilişkilerini tehlikeye attığına inanmadığını söyledi ve iki adamın akşam yemeğinde “iyi bir ilişki kurduklarını” söyledi.
Başbakan, “İyi ve yapıcı bir görüşme yaptık ve tabii ki Birleşik Krallık başbakanı olarak Amerikan halkı seçimlerde kimi başkan olarak seçerse onunla çalışacağım, ki bu seçimlere çok az kaldı,” diye ekledi.