Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Trump kabinesi Çin’i fentanil krizinden sorumlu tutarak karşılık vermeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Donald Trump’ın iktidara gelişi, Amerika’nın fentanil krizine yaklaşımında ve narkotik yetkililerinin bu krizin çözümünün önündeki en büyük engel olduğunu iddia ettiği Çin konusumda bir sarsıntıya işaret ediyor.

Seçilmiş Cumhuriyetçi başkanın geçiş ekibindeki danışmanlar, fentanil konusunda Pekin’e karşı Demokrat Joe Biden’ın benimsediğinden çok daha agresif bir duruş sergilenmesini savunuyor.

Trump daha şimdiden uyuşturucu akışını durdurmak için tercih ettiği silaha başvuracağının sinyallerini veriyor: gümrük vergileri.

Pazartesi günü sosyal paylaşım ağı Truth Social’da yaptığı paylaşımlarda Çin’den gelen mallara %10, Meksika ve Kanada’dan gelen mallara ise %25 ek gümrük vergisi getirme sözü verdi. Trump bu ülkelerin başta fentanil olmak üzere yasadışı uyuşturucuların ABD’ye girişini engellemek için yeterince güçlü adımlar atmadıklarını iddia etti. Uyuşturucu akışının durdurulması konusunda Çin ile yaptığı birçok görüşmenin “boşa gittiğini” savundu.

Trump’ın danışmanları da aynı şekilde fentanil ticaretiyle bağlantılı olduğu iddia edilen Çinli finans kuruluşlarına ABD yaptırımları uygulanması için bastırıyor. Nihai karar verici Trump olacaktır.

ABD’li yetkililer, Çin’in Meksikalı kartellerin fentanil üretmek için kullandığı kimyasal öncüllerin başlıca kaynağı olduğunu, Çinli kara para aklayıcılarının ise uluslararası uyuşturucu ticaretinde kilit oyuncular haline geldiğini iddia ediyor. Biden yönetimi her ikisini de engellemek için geçtiğimiz yıldan bu yana Pekin ile müzakereler yürütüyor. Bazı ABD güvenlik yetkilileri ise ABD’nin Çin üzerindeki baskıyı artırması gerektiğini söylüyor.

Çin uzmanı ve George W. Bush yönetiminin eski ulusal güvenlik yetkilisi Steve Yates, Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Bunları yapmadığınız zaman paspas olursunuz” dedi. Seçilmiş başkanın geçiş ekibinde resmi olarak yer almayan Yates, Trump’ın çevresine fentanil politikası konusunda danışmanlık yaptı. Son on yılda, aralarında Yates’in geçen yıl ölen kızının da bulunduğu 400.000’den fazla Amerikalı aşırı dozda sentetik opioid nedeniyle hayatını kaybetti.

Yates ve Trump ekibine danışmanlık yapan diğerleri Washington’un Pekin’in dikkatini çekmesinin en hızlı ve kesin yollarından birinin kara para aklayanlar ve yolsuzluğa bulaşmış kimyasal madde satıcılarıyla iş yapan Çin bankalarına yaptırım uygulamak olduğunu söylüyor.

Columbia Üniversitesi’nden yaptırım uzmanı Edward Fishman’a göre, ABD yaptırımlarına maruz kalan yabancı bankalar Amerikan finans kurumlarıyla ilişki kuramıyor ya da ABD dolarına erişemiyor, bu da uluslararası iş yapma kabiliyetlerini ciddi şekilde kısıtlıyor. Reuters’a konuşan Fishman, Washington’un yaptırım uygulanan bankalardaki ABD varlıklarını da dondurabileceğini söyledi.

Eski bir ABD kara para aklamayla mücadele yetkilisi olan David Asher’e göre bu, İran ve Rusya gibi bazı ABD düşmanlarının ülkelerindeki finans kuruluşlarına karşı kullanılan güçlü bir silah, ancak Meksika ve Çin’deki uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı bankalara karşı hiç kullanılmadı.

Reuters’a yaptığı değerlendirmede, “Tüm bankacıları vurmanız gerekiyor. Bu çok basit bir şey” diyen Asher, şu anda Washington’daki muhafazakar düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olarak görev yapıyor.

Asher, Trump’ın geçiş dönemindeki çevrelerde dolaşan ve fentanil krizini ele almak için ABD’nin diplomatik, kolluk kuvvetleri ve mali gücünün tüm yönlerini içeren bir bütün hükümet görev gücü çağrısında bulunan bir ön plan hazırladı.

Reuters ile paylaşılan planın bazı bölümleri, karteller için para akladığı iddia edilen büyük Çin ve Meksika finans kuruluşlarına yönelik cezai suçlamalar; fentanil ticaretine karışan Çinli şirketlere ve kişilere yönelik kitlesel yaptırımlar; en çok aranan kaçakçılara yönelik artırılmış ödüller; Meksika kartellerine karşı siber savaş; ve ABD istihbarat teşkilatının terör örgütlerine yönelik savaşla orantılı olarak fentanile odaklanması çağrısında bulunuyor.

Çin: Karşılık veririz

Washington’daki Çin Büyükelçiliği sözcüsü, Biden yönetimiyle görüşmelerin yeniden başlamasından bu yana Çin’in yasadışı fentanil üretimi, kaçakçılığı ve suiistimalini önlemek için attığı çok sayıda adımı aktardı. Büyükelçilik, ABD’nin daha mücadeleci bir tutum takınması halinde Çin’in buna karşılık vereceği uyarısında bulundu.

Büyükelçilikten yapılan açıklamada “Çin’e yönelik yaptırımlar, karalamalar ve iftiralar sadece Çin-ABD uyuşturucu karşıtı işbirliğinin temelini zayıflatacaktır” denildi.

“Çin, ABD’nin tek taraflı yaptırımları keyfi olarak kullanmasına kesinlikle karşı çıkmaktadır ve meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla koruyacaktır” ifadeleri kullanıldı.

Çin’den ABD’ye: Kimse bu ticaret savaşını kazanamaz

Hem Demokratlar hem Cumhuriyetçiler daha fazlası için bastırıyor

Çin hükümetine yönelik düşmanlık Capitol Hill’de kök salmış durumda; hem Demokratlar hem de Cumhuriyetçiler, Pekin’e karşı ticari eylemleri, yaptırımları teşvik ediyor.

Uzmanlara göre, Trump’ın uyuşturucu nedeniyle Çin’e %10 gümrük vergisi uygulama sözü sadece bir açılış yaylım ateşi olabilir. Trump’ın Ticaret Bakanlığı’nı yönetmek ve ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’ni denetlemek için seçtiği Howard Lutnick, ekim ayında bir podcast röportajında “Çin’in Amerika’ya fentanil ile saldırdığını” söyledi ve Trump’ın Çin’e %200’e varan gümrük vergileri uygulayabileceğini öne sürdü.

Trump seçim kampanyası sırasında Meksika’daki uyuşturucu kartellerini terörist gruplar olarak tanımlama ve onları yok etmek için ABD ordusunu kullanma sözü verdi.

Ancak Trump’ın Çin mallarına yönelik gümrük vergilerinin ötesine geçmeye ve fentanil nedeniyle Çin bankalarına yaptırım uygulamak gibi daha güçlü adımlar atmaya istekli olup olmadığı net değil.

Trump’ın Pekin’le geçmişte yaşadığı anlaşmazlıkların merkezinde sentetik opioidler değil, Çin’in devasa ticaret fazlası vardı.

Reuters tarafından yönetiminin Çin üzerinde fentanil konusunda artan baskısının banka yaptırımlarını içerip içermeyeceği sorulan Trump geçiş ekibi sözcüsü Karoline Leavitt, Amerikalıların Trump’ı “ülkemize liderlik etmesi ve dünya çapında güç yoluyla barışı yeniden tesis etmesi için” yeniden seçtiğini söyledi. Trump’ın Beyaz Saray’a döndüğünde “tam da bunu yapmak için gerekli adımları atacağını” söyledi.

Trump’a yakın Cumhuriyetçi çevrelerde, Pekin’in sentetik opioid salgınını Amerikalılara zarar vermek için kullandığı, hatta tasarladığı konusunda giderek artan bir fikir birliği var. Temsilciler Meclisi’nin Çin’le ilgili seçkin komitesi tarafından nisan ayında yayınlanan ve bu ülkeyi fentanil krizinin “nihai coğrafi kaynağı” olarak nitelendiren iki partili bir rapora işaret ediyorlar. Raporda Pekin’in fentanil kimyasalları ihraç eden Çinli şirketlere vergi iadesi sağladığı ve uyuşturucu kaçakçılığıyla bağlantılı grupların, çabaları yurtdışına odaklandığı sürece faaliyet göstermelerine izin verdiği iddia ediliyor.

Pekin söz konusu rapordaki iddiaları defalarca reddetti. Çin Büyükelçiliği yaptığı açıklamada “Çin’in fentanili ABD’yi stratejik olarak zayıflatmak için bir araç olarak kullandığı fikri gerçeklere ve realiteye tamamen aykırıdır” dedi.

Trump Çin, Kanada ve Meksika’ya yeni gümrük vergileri getireceğini ilan etti

DİPLOMASİ

Trump’ın yemin törenine kimler katılacak?

Yayınlanma

İkinci kez ABD Başkanı seçilen Donald Trump, 20 Ocak’ta yemin ederek görevine başlayacak.

ABD’de başkanların yemin töreni davetli listeleri, kendi ittifak unsurlarını ve önceliklerini yansıtması açısından önemli.

Bu nedenle Trump’ın davetli listesi, hem içeride hem de dışarıda “Amerika’yı Yeniden Büyük Yap” (MAGA) hareketinin ikinci döneminde hangi unsurlara yaslanacağını göstermesi bakımından hayli tipik.

Örneğin “Trump 2.0”ın içeride Silikon Vadisi-Büyük Teknoloji zenginleri ile işbirliğinin bir göstergesi olarak X, Tesla ve SpaceX’in sahibi Elon Musk, Amazon’un kurucusu Jeff Bezos ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg’in yanı sıra dünyanın dört bir yanından teknoloji patronları da yemin törenine katılacak. Fransız milyarder ve teknoloji girişimcisi Xavier Niel eşiyle birlikte törende hazır bulunacak.

Trump’ın Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von Leyen’e davet göndermemesi manidar olmakla birlikte başkanın müttefik algısını yansıtıyor. AB’yi törende Washington Büyükelçisi Jovita Neliupšienė temsil edecek.

Örneğin Almanya söz konusu olduğunda, Elon Musk’ın yeni gözdesi Almanya için Alternatif’in (AfD) eş başkanı ve şansölye adayı Alice Weidel’e bir davetiye gönderildi.

Weidel’in ofisi POLITICO’ya 23 Şubat’taki seçimler öncesinde yoğun bir kampanya programı nedeniyle katılamayacağını söyledi. Partinin perşembe günü yaptığı açıklamaya göre ise, Weidel’in yerine partinin eş lideri Tino Chrupalla törene katılacak.

Almanya’nın muhafazakârları, CDU’nun dış politika sözcüsü Jürgen Hardt’ı Washington’a gönderiyor. Berlin’in ABD elçisi Andreas Michaelis de toplantıya katılacak.

Trump’ın geçiş ekibi Birleşik Krallık’tan sadece ülkenin ABD Büyükelçisi Karen Pierce’ı değil aynı zamanda Reform Partisi lideri Nigel Farage’ı da davet etti.

Trump’ın yakın müttefiki Musk ile kamuoyu önünde yaşadığı tartışmaya rağmen, sert Brexit yanlısı Farage toplantıya katılacağını teyit etti.

Fransa’dan, göçmen karşıtı politikacı ve eski cumhurbaşkanı adayı Eric Zemmour, ortağı Avrupalı milletvekili ve AP’deki Egemen Uluslar Avrupa’sından Sarah Knafo gibi katılımını teyit etti. Fransa’nın Washington Büyükelçisi Laurent Bili de davet edildi ve törene katılacak.

Fakat ilginç bir şekilde, Ulusal Birlik liderleri Marine Le Pen ve Jordan Bardella Trump’ın yemin törenine çağrılmadılar.

AB devlet liderleri arasında sadece İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin etkinliğe şahsen davet edildiği şimdiye kadar teyit edildi.

Meloni, bu ayın başlarında Roma’da düzenlediği yıllık basın toplantısında davetini bizzat teyit etti ve “programına göre bunu değerlendirdiğini” belirtti. Meloni, “Eğer gelebilirsem, katılmaktan mutluluk duyarım,” dedi.

Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın törene davet edildiği yönündeki haberlere rağmen Macar hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs çarşamba günü iddiaları yalanlayarak ne Orbán’ın ne de herhangi bir Macar hükümet yetkilisinin davet aldığını belirtti.

Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunun yeni seçilen lideri Mateusz Morawiecki de etkinliğe katılacak ve etkinlik için bir ECR delegasyonu hazırlamayı planladığını açıkladı.

Belçikalı Flaman milliyetçisi parti Vlaams Belang’dan Tom Van Grieken de törende yerini alacak. Hollanda’nın Özgürlük Partisi’nin lideri Geert Wilders’e de davet gittiği belirtiliyor.

Güney Amerika’daki ünlü Trump müttefikleri olan Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei ile eski Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro da törenin davetlileri arasında.

Davetliler arasındaki sürpriz isim ise Çin Devlet Başkanı Xi Jinping. Xi’nin etkinliğe üst düzey bir yetkili göndererek Trump’a bir “iyi niyet mesajı” vermek istediği düşünülüyor.

Financial Times’ın geçen haftaki haberine göre adaylar arasında Başkan Yardımcısı Han Zheng ve Dışişleri Bakanı Wang Yi bulunuyordu.

Çin’den gelen açıklamalara göre törene Han katılacak. Han’ın Çin liderlik yapısında büyük ölçüde sembolik bir rolü var.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan Moskova’da

Yayınlanma

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelerek iki ülkenin nükleer santral anlaşmalarını tamamlayabileceğine inandığını belirtti. Görüşme sırasında, savunma işbirliğini de içeren kapsamlı stratejik ortaklık anlaşması imzalandı.

İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Rus mevkidaşı Vladimir Putin ile bugün Moskova’da yaptığı görüşmede, İran’da bir nükleer santral inşasına yönelik anlaşmaların tamamlanabileceğine inandığını belirtti.

Görüşme, savunma alanında daha yakın işbirliğini içeren stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasından önce gerçekleşti.

Putin, temmuz ayında cumhurbaşkanlığı görevine gelen Pezeşkiyan’ı Kremlin’de ağırlamış ve “İşbirliğimizin tüm alanlarını görüşeceğiz ve kapsamlı bir stratejik ortaklık anlaşması imzalayacağız,” demişti.

Putin, “Bu anlaşma üzerinde uzun süredir çalışıyoruz ve bu çalışmaların tamamlanmasından çok memnunum,” diye eklemişti.

Aynı zamanda Rusya lideri, söz konusu anlaşmanın ticaret ve iktisadi ilişkileri daha da güçlendirmesi gerektiğini vurgulamıştı.

İran-Rusya ilişkilerinde yeni dönem

Rusya, Ukrayna’da İran yapımı insansız hava araçlarını geniş çapta kullanıyor ve ABD, eylül ayında Tahran’ı Rusya’ya balistik füze sağlamakla suçladı.

Tahran bu iddiaları reddederken, Kremlin İran füzeleri aldığını doğrulamasa da “hassas alanlarda” işbirliği yaptığını kabul ediyor.

Rusya’nın geçmişte İran’a S-300 hava savunma sistemleri sağladığı biliniyor ve İran medyasında, S-400 gibi daha gelişmiş sistemler ve Rus savaş uçakları satın alma isteği sıkça dile getiriliyor.

Pezeşkiyan, BRICS Zirvesi sırasında Kazan’da Putin ile bir araya gelmiş, Rusya Başbakanı Mihail Mişustin ile de ulaşım, enerji, eğitim, turizm ve kültür alanlarında işbirliğini derinleştirme konularını görüşmüştü.

Ayrıca İran’ın petrol sektörüne yönelik Batı yaptırımları da ele alınması bekleniyor.

Rusya, İran’ın ilk nükleer santrali olan ve 2013’te faaliyete geçen Buşehr santralini inşa etti. Aynı zamanda iki ek reaktör için de anlaşmalar bulunuyor.

Rusya ve İran liderlerinden ticaret ve savunma işbirliğinde yeni adımlar

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin Başkan Yardımcısı Han Zheng Trump’ın yemin törenine katılacak

Yayınlanma

Çin Devlet Başkan Yardımcısı Han Zheng, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın pazartesi günü Washington’da yapılacak yemin törenine katılacak. İlk kez üst düzey bir Çinli lider ABD’de böyle bir etkinlikte hazır bulunacak.

Çin Dışişleri Bakanlığı duyuruyu cuma sabahı, yemin töreninden üç gün önce yaptı.

Kasım ayında basında çıkan haberlere göre Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ‘i törene katılmaya davet etmişti.

Bakanlık, “Diyalog ve iletişimi geliştirmek, farklılıkları uygun şekilde yönetmek, karşılıklı yarar sağlayan işbirliğini genişletmek, istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ilişkisini ortaklaşa sürdürmek ve iki ülkenin birbiriyle iyi geçinmesi için doğru yolu bulmak için yeni ABD hükümetiyle birlikte çalışmaya hazırız” dedi.

Pekin’deki Renmin Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler profesörü olan Diao Daming, yabancı bir devlet başkanının yemin törenine özel bir elçinin katılmasının Çin’in diplomatik uygulamalarına uygun olduğunu ancak bu kez üst düzey bir liderin gönderilmesinin Çin’in ABD ile ilişkilerin istikrara kavuşturulmasına verdiği önemi yansıttığını söyledi.

South China Morning Post’a konuşan Diao, “Bu Çin’in Çin-ABD ilişkilerinin istikrara kavuşturulmasına verdiği büyük önemi yansıtıyor. İlişkilerin bir sonraki aşaması için iyi bir başlangıç noktası oluşturuyor ve Çin ile ABD arasında daha fazla etkileşime katkıda bulunacak” dedi.

Daha önce Çin mallarına yüzde 60’a varan ek gümrük vergileri uygulama tehdidinde bulunan Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü öncesinde dünyanın ikinci büyük ekonomisine nasıl yaklaşacağı konusunda spekülasyonlar sürüyor.

Trump bu ay yaptığı açıklamada Xi ile temsilcileri aracılığıyla görüştüğünü ve “muhtemelen çok iyi anlaşacaklarına” inandığını söyledi.

Bu arada Çin de geçtiğimiz haftalarda yeni yönetime yönelik politikasının tonu hakkında bazı işaretler verdi. Aralık ayında Xi “diyaloğu sürdürmek” istediğini söylerken, bir gümrük vergisi ya da teknoloji savaşının “kazananı olmayacağı” uyarısında bulundu.

Çin’in en üst düzey diplomatı Wang Yi de “Çin ve ABD birbirleriyle işbirliği yaptıkları sürece birlikte pek çok büyük iş başarabileceklerini” söyledi.

Pazartesi günü Komünist Parti’nin yayın organı People’s Daily’de yer alan bir yorumda, yeni yönetime açık bir mesaj olarak “her iki ülke ve dünya için sorumlu eylemler” çağrısında bulunuldu ve Çin-ABD işbirliği pastasının “daha da büyütülebileceği” belirtildi.

Bazı gözlemciler daha önce Trump’ın ikinci döneminin ilk 100 gününün Çin yönetiminin Trump’la temas kurması ve gerilimin bir anda tırmanmasını önlemesi için önemli bir fırsat penceresi olabileceğini öne sürmüştü.

Han yabancı devlet törenlerinde Çin’i temsil ediyor

Han son yıllarda bir dizi yabancı devlet töreninde Çin’i temsil etti. Ekim ayında Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto’nun Jakarta’daki yemin törenine Xi’nin özel temsilcisi olarak katıldı ve Kral Charles’ın taç giyme töreninde de hazır bulundu.

Washington’da 1874 yılına kadar uzanan kayıtlar, yabancı devlet başkanları ve diplomatların katılımı yaygın olmasına rağmen, Pekin’in de benimsediği bir uygulama olarak, hiçbir yabancı devlet başkanının ABD başkanlık yemin törenine katılmadığını gösteriyor.

2009 yılında dönemin ABD Büyükelçisi Zhou Wenzhong, Çin hükümetinin temsilcisi olarak Barack Obama’nın yemin törenine katılmıştı. Zhou’nun halefi Cui Tiankai 2021 yılında Joe Biden’ı göreve başlaması dolayısıyla tebrik etmiş ancak törene katılıp katılmadığını belirtmemişti.

Ancak Trump’ın göreve başlama töreni, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin de aralarında bulunduğu konuklarla küresel bir etkinliğe dönüşüyor.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar ve Japon mevkidaşı Takeshi Iwaya da törene katılacaklarını teyit ettiler.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English