Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump tutuklanacak mı?

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı Donald Trump, hakkındaki belki de en tuhaf suçlama nedeniyle tutuklanma tehdidi ile karşı karşıya.

İddiaya göre, Trump bir zamanlar porno yıldızları ile para karşılığı cinsel ilişkiye giriyordu. 2006 yılında da benzer bir ilişkiye girdiği Stormy Daniels’a, 2016’daki başkanlık kampanyası sırasında 130 bin dolarlık ‘sus payı’ ödemesi yasa ihlali olarak değerlendiriliyor.

Trump’a yapılan suçlama, ya ödemenin ‘kampanya katkısı’ olarak usulüne uygun şekilde açıklanmamış olması ya da ödeme için kampanya fonlarının kullanılmış olması. 

Wall Street Journal’ın ilk kez 2018’de gündeme getirdiği olayın baş kahramanı, eski başkanın o dönemki avukatı Michael Cohen, ödemeyi kendi cebinden yaptığını söylemişti. Trump da önce Cohen’in yaptığı ödemeden haberdar olmadığını savunmuş, ama sonrasında avukatının kendisini ‘Stormy anlaşmasında temsil ettiğini’ kabul etmişti. Trump’ın sonraki avukatı Rudy Giuliani de Trump’ın Cohen’in ödediği parayı ona tekrar verdiğini söylemişti.

Trump’a karşı bunun dışında üç dava daha sürüyor. Bunlardan biri Georgia seçimlerine müdahale iddiası, diğer ikisi ise 6 Ocak 2021’deki Kongre baskınına dahli meselesi.

Gerçekten tutuklanabilir mi?

Kampanya fonu davasında, davayı açan Manhattan savcısı Alvin L. Bragg’in Demokrat Partili olması eski başkandan gelen ‘karar siyasi’ suçlamalarına meşruiyet kazandırıyor.

New York Times’ta yer alan bir habere göre, Trump’a karşı açılan davanın daha önce denenmemiş bir hukuki teoriye dayanma ihtimali bulunuyor.

Hukuk uzmanlarına göre, New York savcıları daha önce bir başkanlık seçimi ya da herhangi bir federal kampanya ile ilgili bir davada iş kayıtlarında tahrifat suçlamasını eyalet seçim yasasının ihlali ile birleştirmemişti.

Bu henüz keşfedilmemiş bir alan olduğu için, bir yargıcın davayı düşürmesi ya da ağır suçu kabahate indirmesi mümkün görünüyor.

Trump’ın suçlu bulunması halinde en fazla dört yıl hapis cezasına çarptırılabileceği, fakat hapis cezasının zorunlu olmayacağı belirtiliyor.

Trump’tan eylem çağrısı

Trump ise soruşturmayı, kendisi başkan olmadan önce başlayan ve kendisine karşı yürütülen bir ‘cadı avı’ olarak nitelendiriyor. 

Bragg’i siyasetten beslenen bir ‘ırkçı’ olmakla suçlayan eski başkan, Daniels ile bir ilişkisi olduğunu da reddediyor.

Hafta sonu sosyal paylaşım ağı Truth Social’da yaptığı bir paylaşımda Trump, tutuklanmasının yakın olduğunu ilan ederek destekçilerine “PROTESTO EDİN, ULUSUMUZU GERİ ALIN!” çağrısında bulundu.

Trump’ın sözcüsü yaptığı açıklamada çağrıyı yumuşatarak, “Manhattan’daki savcının Cadı Avını bir üst seviyeye taşımaya karar verdiğine dair bir bildirim yok. Başkan Trump haklı olarak kendi masumiyetini ve adaletsizlik sistemimizin silah haline getirildiğini vurgulamaktadır,” dedi.

Cumhuriyetçilerden Trump’a destek

Trump döneminde Başkan Yardımcısı olan Mike Pence, ABD’ye verdiği mülakatta eski başkanın tutuklanmasının ‘siyasi bir kovuşturma’ olacağını söyledi.

Pence, olası tutuklanma haberlerini, ‘radikal solun’ önceliklerinin bir göstergesi olarak gördüğünü söyledi.

Trump’ın protesto çağrısına karşı çıkmayan Pence, ‘Amerikan halkının barışçıl bir şekilde toplanmak için anayasal bir hakka sahip olduğunu’ belirtti fakat herhangi bir gösterinin ‘barışçıl ve yasal bir şekilde’ gerçekleşmesi gerektiğini vurguladı.

Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy attığı bir tweette olası tutuklamayı, “Başkan Trump’a karşı siyasi intikam peşinde koşarken şiddet suçlularını serbest bırakan radikal bir savcının yetkisini çirkin bir şekilde kötüye kullanması” olarak nitelendirdi.

Güvenlik önlemleri artırıldı

Donald Trump’ın tutuklanma olasılığı ve taraftarlarının eylem yapması ihtimaline karşı New York, Washington DC ve Los Angeles’taki kolluk kuvvetlerinin varlığı artırılıyor.

Pazartesi günü Manhattan Ceza Mahkemesinin önüne çelik bariyerler yerleştirildi. ABD medyasının yaygın beklentisine göre bu hafta suçlamaların yapılması halinde Trump’ın suçlanacağı, parmak izinin alınacağı ve fotoğrafının çekileceği yer burası olacak.

Kentteki Trump Tower’ın etrafında da polis varlığının arttığı görüldü.

CBS’e konuşan bir polis kaynağı, sivil dedektifler de dahil olmak üzere New York Polis Departmanının (NYPD) tüm üyelerine Salı günü üniformalarını giymeleri emri verildiğini ve harekete geçmek üzere hazır bekletildiklerini söyledi.

Yine CBS’e konuşan bir Kongre kaynağı, Washington DC’deki Capitol Hill’de (ABD Kongresi) vekilleri koruyan Capitol Polisi’nin Salı günü bir acil durum bildirisi yayınlamayı planladığını söyledi.

LA Times gazetesinin haberine göre Los Angeles’ta LAPD ve federal yetkililer Salı günü federal bir binanın dışında Trump yanlısı bir protestoya hazırlanıyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English