Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump’a suikast girişimi: İlk bulgular, ilk tepkiler

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı ve kasım ayında yapılacan başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump’a Pennsylvania’daki bir mitinginde suikast girişiminde bulunuldu.

FBI, suikast girişiminde bulunan silahlı saldırganın 20 yaşındaki Thomas Matthew Crooks olduğunu tespit etti. Bethel Park, Pennsylvania doğumlu Crooks, Pittsburgh’un hemen yakınındaki Butler’da düzenlenen bir mitingde, biri Trump’ın kulağını sıyıran kurşunlar sıktı. New York Post’a konuşan kaynaklar Crooks’un Butler Farm Show alanındaki sahneden 130 metreden daha uzakta bir üretim tesisinin çatısına yerleştirildiğini söyledi.

Saldırgan, gizli Servis keskin nişancıları tarafından öldürüldü. Crooks’un kullandığı AR tarzı bir tüfek daha sonra ele geçirildi.

Eyalet seçmen durumu kayıtlarına göre Crooks kayıtlı bir Cumhuriyetçiydi ve Joe Biden’ın başkanlık yemini ettiği gün olan 20 Ocak 2021’de, “ActBlue” isimli liberal siyasi eylem komitesine 15 dolarlık tekil bir bağış yapmıştı.

Bağış sırasında Crooks 17 yaşındaydı. Kayıtlara göre, aynı yılın eylül ayında 18 yaşına girdikten sonra Cumhuriyetçi Parti üyesi olarak oy kullanmak üzere kaydoldu.

Crooks’un Cumhuriyetçilerin başkan adayına neden ateş açtığı belirsiz.

ABD medyasına göre, şüpheli tetikçi Thomas Matthew Crooks’un evine onlarca ABD kolluk kuvveti aracı yerleştirildi ve Alkol, Tütün, Ateşli Silahlar ve Patlayıcılar Bürosu’ndan ajanlar ile bir bomba imha ekibi olay yerinde bulunuyor.

New York Times’a göre, eski başkanın Pennsylvania’daki bir miting sırasında uğradığı saldırıdan saatler sonra, onlarca Trump destekçisi Manhattan’daki Trump Tower’ın önünde toplandı.

Silah sesleri duyulduğunda Manhattan’daki evinde mitingi izlemekte olan 59 yaşındaki Christine Randall hemen Trump Tower’a girriğini söyleyerek, “Gerçekten ölmüş olabileceğini düşündüm. Ağlamaya başladım. Ayağa kalktığında çok mutlu oldum,” dedi.

Trump’tan ilk açıklama

Trump, Truth Social’dan yaptığı ilk açıklamada, sağ kulağının üst kısmını delen bir kurşunla vurulduğunu söyledi ve “hızlı hareket ettikleri için” kolluk kuvvetlerine teşekkür etti

Trump, “bir vızıltı sesi, silah sesleri” duyduğunu ve hemen ardından “kurşunun derisini parçaladığını hissettiğini” söyledi. 

Trump sosyal medya platformu Truth Social’da, “Amerika Birleşik Devletleri Gizli Servisine ve tüm Kolluk Kuvvetlerine Butler, Pennsylvania’da meydana gelen silahlı saldırıya gösterdikleri hızlı müdahale için teşekkür etmek istiyorum,” diye yazdı.

Mitingde öldürülen kişinin ailesine ve ağır yaralanan bir başka kişinin ailesine başsağlığı dileklerimi ileten eski başkan, “Ülkemizde böyle bir eylemin gerçekleşmesi inanılmaz. Şu anda ölü olan saldırgan hakkında hiçbir şey bilinmiyor. Sağ kulağımın üst kısmını delen bir kurşunla vuruldum. Bir şeylerin ters gittiğini hemen anladım çünkü bir vızıltı sesi, silah sesi duydum ve kurşunun derimi parçaladığını hissettim. Çok fazla kanama oldu, o zaman ne olduğunu anladım. TANRI AMERİKA’YI KORUSUN!” dedi

Elon Musk suikastten önce bağış yaptı, suikastten sonra tam destek açıkladı

Tesla ve SpaceX kurucusu milyarder Elon Musk, dün Donald Trump’ın Beyaz Saray’a seçilmesi için çalışan bir “süper siyasi eylem komitesine” bağışta bulunarak ilk kez açıktan eski başkana destek vereceğinin sinyalini vermişti.

Konuya aşina olan ve planlarını detaylandırmak için isimlerinin açıklanmasını istemeyen kişilerin Bloomberg’e aktardığına göre Musk, America PAC adlı düşük profilli bir gruba katkıda bulundu.

Musk’ın ne kadar bağış yaptığı belli değil, fakat bu kişiler rakamı oldukça büyük bir meblağ olarak nitelendiriyor. PAC’ın bir sonraki bağışçı listesini 15 Temmuz’da açıklaması gerekiyor.

Suikast girişiminden sonra ise Musk X’te Trump’ın kanlar içindeki fotoğrafını paylaşarak başkanlık seçimlerinde eski başkana “tam destek” verdiğini ilan etti.

Milyarder Bill Ackman da eski başkana destek açıkladı

Milyarder hedge fon yöneticisi Bill Ackman, Trump’ın vurulmasından kısa bir süre sonra, Biden’a karşı rövanşında eski başkana destek vereceğini ilan etti.

Ackman, sosyal medya platformu X’te yaptığı açıklamada, “@realDonaldTrump’ı resmen destekleyeceğim. Sizi temin ederim ki bu kararı dikkatli, mantıklı ve mümkün olduğunca çok ampirik veriye dayanarak verdim,” dedi.

Pershing Square Capital Management’ın CEO’su ve portföy yöneticisi kısa süre önce Trump’la birkaç saat geçirdiğini söyledi fakat desteğinin arkasındaki gerekçeyi açıklamadı.

Ackman’ın desteğinde Cumartesi günkü silahlı saldırıdan bahsedilmedi. Daha sonraki bir paylaşımında ise buna atıfta bulundu ve “Demokrasimiz için tehlikeli bir anın ortasındayız,” dedi.

Aralarında risk sermayedarları David Sacks ve Shaun Maguire’ın da bulunduğu bazı teknoloji yatırımcıları sosyal medya üzerinden eski başkana desteklerini yinelediler.

Sacks, X’te “Amerika’da Donald Trump’tan daha cesur bir adam yok,” diye yazdı.

Risk sermayesi şirketi Andreessen Horowitz’in kurucu ortağı Marc Andreessen, olayın ardından X’te şifreli bir Amerikan bayrağı resmi yayınladı.

Henüz herhangi bir 2024 adayını kamuoyu önünde desteklemedi, fakat Biden yönetimini eleştirdi.

Biden ve Demokratlardan kınamalar

Başkan Joe Biden cumartesi gecesi kısa bir açıklama yaparak Trump’la henüz konuşmadığını ancak yakında konuşmayı umduğunu söyledi.

“Amerika’da bu tür şiddete yer olmadığını” söyleyen Biden, “Bu iğrenç bir şey. İğrenç bir şey. Bu ülkeyi birleştirmek zorunda olmamızın nedenlerinden biri de bu. Bunun olmasına izin veremezsiniz. Biz böyle olamayız. Buna göz yumamayız,” dedi.

Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, “Eski Başkan Trump güvende olduğu için Tanrıya şükrediyorum. Bu korkunç olayla ilgili daha fazla ayrıntı öğrendikçe, eski Başkan’ın bugünkü mitingine katılan herkesin zarar görmemesi için dua edelim,” dedi.

Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer ve Temsilciler Meclisi Azınlık Lideri Hakeem Jeffries de silahlı saldırının ardından sosyal medyada siyasi şiddeti kınayan açıklamalar yayınladılar.

Dünya liderlerinden ilk tepkiler

Trump’a yönelik suikast girişimine birçok dünya lideri de tepki gösterdi.

Çin, Trump’ın vurulmasından “endişe duyduğunu” söyledi. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Çin Devlet Başkanı Xi Jinping Trump’a geçmiş olsun dileklerini iletti.

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Kiev’e silah sağlanması için ABD’de oy kullananlara seslenerek, “Rusya Devlet Başkanına yönelik saldırıları” körüklediğini söylediği Kiev’e verilen desteği kınadı.

Zaharova, “Belki de bu parayı Amerikan polisini ve Amerika Birleşik Devletleri’nde kanun ve düzeni sağlaması gereken diğer hizmetleri finanse etmek için kullanmak daha iyi olurdu,” diye ekledi.

Almanya Şansölyesi Olaf Scholz X’te yaptığı bir paylaşımda saldırıyı “alçakça” olarak nitelendirdi ve Trump’a acil şifalar dileyerek bu tür şiddet eylemlerinin demokrasiyi tehdit ettiğini belirtti.

Avusturya Şansölyesi Karl Nehammer X’te “suikast girişimi karşısında dehşete düştüğünü” ve “siyasi şiddetin toplumumuzda yeri olmadığını” belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, “Sara ve ben Başkan Trump’a yönelik açık saldırı karşısında şok olduk. Onun güvenliği ve hızlı iyileşmesi için dua ediyoruz,” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Trump’a yönelik suikast girişimini “şiddetle kınadığını” söylerken, “Türkiye olarak dost ve müttefik ABD halkının yanında olacağız,” dedi.

NATO Şefi Jens Stoltenberg suikast girişimi karşısında “şoke olduğunu” söyledi ve “NATO Müttefiklerinin özgürlüğümüzü ve değerlerimizi savunmak için birlikte durduğunu” vurguladı.

AMERİKA

Trump’ın “51. eyalet” şakası Kanada’yı karıştırdı

Yayınlanma

Kanada Maliye Bakanı Chrystia Freeland’ın, başkan seçilen Donald Trump’ın yaklaşan gümrük vergisi tehditleriyle en iyi nasıl başa çıkılacağı konusundaki uzlaşmaz farklılıkları gerekçe göstererek istifa etmesiyle Kanada siyaseti karıştı.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Trump ile olası bir gümrük vergisi savaşına ilişkin korkularla bağlantılı bir iç siyasi krizle karşı karşıya kalırken, Seçilmiş Başkan, Kanada’nın ABD’nin 51. eyaleti olmasının “harika bir fikir” olacağını söyleyerek şaka yapınca işler daha da karmaşık hale geldi.

Trump çarşamba günü Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, “Birçok Kanadalı Kanada’nın 51. Eyalet olmasını istiyor. Vergilerden ve askeri korumadan büyük ölçüde tasarruf edecekler. Bence bu harika bir fikir. 51. Devlet!!!” dedi.

Leger tarafından yapılan bir ankete göre Kanadalıların %13’ü ülkenin ABD’nin bir eyaleti olmasını istiyor.

Trump, Trudeau’ya “Kanada Valisi” demişti

Trump aynı şakayı kasım ayı sonlarında Mar-a-Lago tatil köyünde verdiği bir akşam yemeğinde de yapmış ve izleyicilerden kahkahalar yükselmişti.

Fox News’e göre seçilmiş başkan, iki ülkenin birleşmesinin fentanil kaçakçılığı konusundaki endişelerini gidereceğini ve büyük ölçüde ABD’nin güney sınırını etkileyen bir sorun olan yasadışı göç akışını durduracağını öne sürmüştü.

Daha sonra Trump, Truth Social’da yaptığı başka bir paylaşımda da Başbakan Justic Trudeau’yu Kanada’nın “valisi” olarak adlandırmıştı ki bu, normalde ABD eyaletlerinin liderleri tarafından kullanılan bir unvan.

Bakan Freeland, istifadan önce Trudeau ile atıştı

Freeland ve Trudeau, kısa bir süre önce açıklanan iki aylık tatil satış vergisi ve Freeland’ın “maliyetli bir siyasi hile” olarak nitelendirdiği Kanadalılara 250 Kanada doları (168 avro) çek verilmesi konusunda anlaşmazlığa düştü.

Freeland, Trump’ın Kasım ayında yaptığı ülkeye %25 gümrük vergisi uygulama tehdidi bağlamında da Kanada’nın bu tür politikaları kaldırayamayacağını savunuyordu.

Freeland istifa mektubunda, “Ülkemiz ciddi bir meydan okumayla karşı karşıya. Bu da mali barutumuzu bugünden kuru tutmak anlamına geliyor, böylece yaklaşan bir tarife savaşı için ihtiyaç duyabileceğimiz rezervlere sahip olabiliriz,” dedi.

Muhalefetten ve iktidar partisinden erken seçim çağrısı

Kararının, Trudeau’nun bir hafta önce kendisine ülkenin maliye bakanı olarak kalmasını istemediğini söylemesinin ardından geldiğini söyledi. 

Hükümetin bütçesini sunmadan hemen önce gelen bu ayrılış, hükümeti zor durumda bıraktı ve Trudeau ile zaten kırılgan olan Liberal Parti’yi uçurumun kenarına getirdi.

Trudeau’nun partisinin üyeleri onu istifaya çağırırken, Kanada’nın üç muhalefet partisi lideri de pazartesi günü Trudeau’nun görevi bırakması gerektiğini söyledi.

Muhalefetteki Kanada Muhafazakâr Partisi lideri Pierre Poilievre de erken federal seçim çağrısında bulundu. Kanadalı siyasetçi, “Her şey kontrolden çıkmaya başladı. Bu şekilde devam edemeyiz,” dedi.

Olası Trump vergileri Kanada’yı felç edebilir

Kasım ayında Trump, yasadışı göç ve ABD’deki fetanil kriziyle mücadele etmek gerekçesiyle Kanada ve Meksika’dan ülkeye giren tüm ürünlere %25 oranında kapsamlı bir vergi uygulayacağını söylemişti.

Ekonomistler bu tür tarifelerin Kanada ekonomisine önemli ölçüde zarar vereceği uyarısında bulunuyor. ABD hükümetinin verilerine göre Kanada 2022 yılında ABD ithalatının yaklaşık 437 milyar dolarını gerçekleştirmiş ve aynı yıl ABD ihracatının da en büyük pazarı olmuştu.

Kanada toplam ihracatının yaklaşık %75’ini ABD’ye yapıyor.

Freeland, Trump’ın kasım ayında yaptığı açıklamanın ardından, “ABD’ye sattığımız şeyler gerçekten ihtiyaç duydukları şeyler. Onlara petrol satıyoruz, elektrik satıyoruz, kritik mineraller ve metaller satıyoruz,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Arjantin ile IMF arasında yeni program müzakereleri

Yayınlanma

Arjantin, Uluslararası Para Fonu ile mevcut 44 milyar dolarlık anlaşmanın yerini alacak yeni bir program arayışında.

Bloomberg’in aktardığına göre IMF Baş Sözcüsü Julie Kozack perşembe günü yaptığı açıklamada Javier Milei hükümetinin, selefinden devraldığı anlaşmanın son gözden geçirmelerini tamamlamak yerine yeni bir program üzerinde çalıştığını doğruladı.

Perşembe günü Washington’da bir basın toplantısı düzenleyen Kozack, “Yetkililer yeni bir programa geçmek istediklerini resmen ifade ettiler ve müzakereler şu anda devam ediyor,” dedi.

Arjantin ile IMF arasındaki görüşmeler, Ekonomi Bakanı Luis Caputo’nun ofisinden ve merkez bankasından yetkililerden oluşan bir ekibin bu ayın başlarında fon temsilcileriyle görüşmek üzere Washington’a gitmesinin ardından ivme kazandı.

Arjantin’in bir sonraki IMF programına ilişkin müzakerelerdeki temel soru, kurumun Milei’ye 44 milyar dolarlık yükü devretmenin ötesinde ek finansman sağlayıp sağlamayacağı ve ne kadar sağlayacağı. 

Arjantin lideri bu yılın başlarında 15 milyar doları telaffuz etmiş fakat son zamanlarda bu rakama atıfta bulunmamıştı. Caputo bu hafta yaptığı açıklamada yeni fonların programın bir parçası olmasını beklediğini söyledi.

Kabul edildiğinde bu, ülkenin 1958’den bu yana kuruluşla yaptığı 23’üncü, 2018’den bu yana ise üçüncü program olacak.

IMF’nin Arjantin’deki sicili, on yıllar boyunca yapılan pek çok anlaşmanın ekonomiyi toparlayamaması ve birbiri ardına gelen hükümetlerin küresel borç verici kurumun parasını harcarken program hedeflerini sıklıkla ihlal etmesi nedeniyle kötü.

Milei ve baş müzakerecisi Caputo’nun da IMF ile ilişkileri karışık. Başkan bu yılın başlarında fonun üst düzey yetkililerinden biri olan Rodrigo Valdes’i eleştirmiş, Valdes de müzakerelerden çekilmeyi tercih etmişti.

Caputo da 2018’deki ilk anlaşma sırasında IMF yetkilileriyle kur politikası konusunda anlaşmazlığa düşmüş ve o dönemde Arjantin’in maliye bakanı olarak kısa bir süre merkez bankası başkanlığı yaptıktan sonra istifa etmişti.

Bu arada IMF yönetimi bu yıl Milei ve Caputo’yu harcamaları kısmak, enflasyonu düşürmek ve ülkenin birçok döviz kuru arasındaki farkı kapatmakla övdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Cumhuriyetçilerin federal fon yasası Kongre’ye takıldı

Yayınlanma

ABD Temsilciler Meclisi, hükümetin kapanmasına sadece bir gün kala, dün gece federal fonların süresini uzatacak bir tasarıyı kabul edemedi. 

Harcama tedbirinin çökmesi, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın defalarca taktik değiştirmek zorunda kaldığı kaotik bir mücadelenin uzamasına neden oldu.

Trump destekli tasarı, 30’un üzerinde Cumhuriyetçi ve neredeyse tüm Demokratların karşı çıkmasıyla gerekli üçte iki çoğunluğu sağlayamadı.

Nihai oylamada 235 üye tasarı aleyhinde, 174 üye ise tasarı lehinde oy kullandı; 38 Cumhuriyetçi tasarı aleyhinde, iki Demokrat ise tasarı lehinde oy kullandı.

Cumhuriyetçi muhalefetin düzeyi, Cumhuriyetçi liderlerin tasarıyı başka bir süreç altında gündeme getirmekte zorlanacağına işaret ediyor. 

Johnson başlangıçta Demokrat liderlerle hükümetin finansmanını 14 Mart’a kadar uzatacak yaklaşık 1.550 sayfalık bir tasarı üzerinde anlaşmaya varmıştı. Tasarı, afet yardımı, çiftlik yardımı ve Kongre üyeleri için maaş zammı da dahil olmak üzere partiler üstü yasama öncelikleriyle doluydu. 

Fakat Cumhuriyetçilerin sağ kanadı, Trump’ın milyarder danışmanı Elon Musk’ın özellikle eleştirdiği tasarıya yüklendi ve nihayetinde Trump, tasarıyı engelledi.

Bunun üzerine Johnson tasarıyı yeniden yazmak için kolları sıvadı ve Trump’ın talep ettiği iki yıllık borç tavanı uzatma maddesini ekledi.

Trump NBC’ye verdiği demeçte borç tavanının kaldırılmasını desteklediğini ve bunun gerçekleşmesi için “öncülük etmeye” hazır olduğunu söylemişti.

Trump’ın Kongre’deki en güçlü destekçilerinden bazıları da dahil olmak üzere Cumhuriyetçiler, en azından Demokratlar görevdeyken borç tavanının yükseltilmesine tarihsel olarak karşı çıkmışlardı. Şimdi ise Trump, tavanı tamamen kaldırmaları için onları zorlayacağını söylüyor.

Demokratlar perşembe günü kapalı kapılar ardında yapılan bir toplantıda tasarıya karşı çıkma kararı aldılar.

Demokrat Temsilci Jamie Raskin, “Anlaşmada yer alan pek çok önemli şeyi yerle bir eden bu teklifle geri dönmek, özellikle de liderliğimize danışmadıkları için bir hakaret ve aşağılamadır,” dedi.

Gözden geçirilmiş tasarı bazı muhafazakâr bütçe açığı savunucuları için de yetersizdi ve Teksaslı Cumhuriyetçi Temsilci Chip Roy tasarıya karşı çıkanlar arasındaydı.

Borç tavanı, ABD Hazinesi tarafından üstlenilebilecek ulusal borç miktarına ilişkin yasal bir sınır ve böylece federal hükümetin halihazırda aldığı borca ek olarak daha fazla borç alarak ne kadar para ödeyebileceğini belirliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English