Avrupa
Ukrayna, termik santrallerinin neredeyse tamamını kaybetti

Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, Rusya’nın Ukrayna’daki termik enerji üretiminin neredeyse yüzde 90’ını tahrip ettiğini açıkladı. Ukrayna, Polonya, Slovakya ve Romanya’dan elektrik tedarik ediyor ve Avrupa’dan destek alarak kışa hazırlanmak için enerji altyapısını onarmaya çalışıyor.
Ukrayna Başbakanı Denis Şmigal, Rus güçlerinin Ukrayna’daki termik enerji üretiminin neredeyse yüzde 90’ını yok ettiğini kaydetti.
Şmigal, Telegram kanalında yaptığı açıklamada, “Rusya’nın saldırıları, Ukrayna’daki tüm termik enerji santrallerini hedef aldı ve neredeyse yüzde 90’ını tahrip etti ya da hasara uğrattı,” ifadelerini kullandı.
Başbakana göre, cephe hattı ve sınır bölgelerinde enerji altyapısının yeniden kurulması için çalışmalar devam ediyor.
Bu bölgelere kojenerasyon ekipmanları, modüler kazan daireleri ve güç jeneratörleri getiriliyor.
Şmigal, enerji ihtiyacının önemli bir kısmının kojenerasyon üniteleriyle karşılandığını belirterek, “Şu anda 182 ünite kuruldu ve bunların 83’ü faaliyette. Kalan ünitelerin tamamı yıl sonuna kadar devreye alınacak,” dedi.
Eylül ayının ortasında, Ukrayna’nın ulusal enerji şirketi Ukrenergo, Avrupa Birliği ülkelerinden enerji açığı nedeniyle acil elektrik tedarikine başlamalarını talep etmişti. Açığın giderilmesi için Polonya, Slovakya ve Romanya’dan Ukrayna’ya elektrik aktarımı yapılıyor.
Rusya, ilkbaharda Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırılarına yeniden başladı. Daha önce insansız hava araçları ve füze saldırılarıyla ağırlıklı olarak elektrik dağıtım trafolarını hedef alan Rusya, şimdi enerji santrallerine yoğun bombardıman düzenliyor.
DTEK CEO’su Maksim Timçenko, bu saldırıların amacının “santralleri tamamen yok etmek” olduğunu ve bir santralin kısa sürede yeniden inşa edilemeyeceğini söylemişti.
Son altı ayda Ukrayna’nın Dnipro Hidroelektrik Santrali, Kiev oblastındaki Tripolska santrali, Harkov oblastındaki Zmiyivska santrali ve Vinnitsya oblastındaki Ladijinska santrali zarar gördü ya da tahrip edildi. Ukrenergo, bazı tesislerin kış başlamadan önce onarılmasının imkânsız olduğunu bildirdi.
Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, haziran ayında yaptığı açıklamada, Rusya’nın termik santrallerin yüzde 80’ini tahrip ettiğini ifade etmişti. Zelenskiy, Avrupalı ortaklarını kış gelmeden önce Ukrayna’nın enerji altyapısını mümkün olan en kısa sürede onarmaya çağırmıştı.
Başbakan Şmigal, Ukrayna Enerji Destek Fonu’na yabancı devletler tarafından toplam 560 milyon avro bağış yapıldığını ve bu fonla 170 MW kapasiteli ekipman satın alındığını belirtti.
Avrupa
AB, Rus petrolünün üçüncü ülkeler üzerinden ithalatını yasaklamaya hazırlanıyor

Avrupa Komisyonu, Rusya’ya yönelik 18. yaptırım paketi kapsamında, Rus ham petrolünden üretilen petrol ürünlerinin ithalatına tam yasak getirmeyi teklif ediyor. Komisyon, Rus petrolünün üçüncü ülkeler üzerinden AB’ye girişini engellemeyi ve varil başına uygulanan tavan fiyatı 60 dolardan 45 dolara düşürmeyi hedefliyor.
Avrupa Komisyonu, Rusya’ya yönelik hazırlanan 18. yaptırım paketi çerçevesinde, Rus ham petrolünden üretilen petrol ürünlerinin satın alınmasına tam yasak getirmeyi teklif etti.
Rusya’dan doğrudan sevkiyatlara yönelik ambargo Şubat 2023’ten bu yana yürürlükte olmasına rağmen, üçüncü ülkelerdeki şirketlerin daha ucuz Rus petrolünü alıp işledikten sonra Avrupa’ya satmasının önünde bir engel bulunmuyordu.
Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen, 18. yaptırım paketinde yer alan önlemleri duyururken, “Rus petrolünün ‘arka kapıdan’ AB’ye girmesini engellemek istiyoruz. Rus petrolü bazlı rafine ürünlerin ithalatına yasak getiriyoruz,” ifadelerini kullandı.
Paketin Rus petrol ihracatına yönelik en büyük darbeyi ise varil başına uygulanan tavan fiyatın 60 dolardan 45 dolara düşürülmesi hedefiyle vurması bekleniyor.
Hindistan ve Türkiye kilit rol oynuyor
Mevcut durumda Hindistan ve Türkiye’deki şirketler, AB’ye dizel ve diğer petrol ürünlerinin tedarikinde aktif bir rol oynuyor.
Bu yılın ilk çeyreğinde bu iki ülke, Rusya’dan günde toplam 1,8 milyon varil ham petrol satın alırken, AB de bu ülkelerden yaklaşık 450 bin varil çeşitli yakıt ithal etti.
AB’ye ulaşan tüm ürünler Rus ham petrolü kaynaklı olmasa da bu operasyonlar, ham maddeyi indirimli alıp piyasa fiyatından satan rafineriler için oldukça kârlı.
Dahası, Hindistan’ın en büyük rafineri şirketlerinden biri olan Nayara Energy’nin (eski adıyla Essar Oil) yüzde 49 hissesi Rus enerji devi Rosneft’e ait.
AB, Rus petrolüne tavan fiyatı düşürüyor ve Kuzey Akım’ı yasaklıyor
Yaptırımları aşmak mümkün mü?
Ancak Avrupa Birliği’nin Rus hidrokarbonlarının önünü tamamen kesmesi kolay olmayacak. Mevcut durumda bile aracıların yasakları çeşitli yöntemlerle aştığı biliniyor.
Örneğin, ham petrol sevkiyatları sırasında Rus petrolü denizde başka bir tankere aktarılabiliyor veya diğer ülkelerden gelen farklı türdeki petrollerle karıştırılabiliyor.
Türkiye’nin ambargoya rağmen AB’ye Rus petrolü tedarik etmeyi başardığı da belirtiliyor. AB’nin yaptırım kuralları, “önemli ölçüde işlenmiş” olmaları koşuluyla Rus petrolünden elde edilen ürünlerin satın alınmasına izin veriyor.
Fakat, Demokrasi Araştırmaları Merkezi ve Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi’nin bir yıl önceki değerlendirmesine göre, Türkiye’deki bazı petrol terminalleri, herhangi bir işleme kapasitesine sahip olmamalarına rağmen Rusya’dan petrol ve yakıt alımlarını büyük ölçüde artırırken, aynı zamanda AB’ye ihracatlarını da kayda değer ölçüde yükseltti.
Ambargonun başladığı Şubat 2023 başından Şubat 2024 sonuna kadar olan dönemde Türkiye, bir önceki aynı döneme kıyasla yüzde 105 artışla toplam 17,6 milyar avro değerinde Rus petrol ürünü ithal etti.
Aynı dönemde Türkiye’nin AB’ye yakıt ihracatı ise yüzde 107 oranında fırladı.
Avrupa
Almanya’nın nadir toprak ve mıknatıs ithalatçıları Çin’in kısıtlamaları gevşetmesini bekliyor

Almanya’nın nadir toprak mineralleri ve mıknatıs ithalatçıları, Pekin’in geçen hafta Avrupa şirketlerine yönelik ihracat onaylarını hızlandıracağını açıklamasının ardından ayrıntıları merakla bekliyor.
İki önemli ithalatçı Nikkei Asia‘ya, Washington’un geniş kapsamlı ticaret tarifelerine misilleme olarak 4 Nisan’da uygulamaya konulan yedi nadir toprak elementi üzerindeki Çin’in ihracat kontrollerinin, yaklaşık iki ay boyunca Almanya’ya neredeyse tüm tedariki kesintiye uğrattığını söyledi. Çin’in bu emtialar üzerinde neredeyse tekel konumunda olması nedeniyle bazı şirketler stoklarını tüketti.
ABD salı günü gazetecilere, Londra’da iki gün süren görüşmelerin ardından, Çin’in nadir toprak ihracat kısıtlamalarıyla ilgili bir anlaşmazlığın her iki tarafça çözüldüğünü söyledi, ancak ayrıntılara girmedi.
Nadir topraklar, elektrikli koltuklar, direksiyon simitleri, frenler, silecekler ve hatta ses sistemlerinde kullanılan elektronik üreticileri ve otomobil üreticileri için çok önemli. Yüksek sıcaklıklara dayanıklılıkları nedeniyle silah yapımında da kullanılıyorlar.
Pekin’in 4 Nisan’daki açıklamasından bu yana, Çinli yetkililer Alman Sanayi Federasyonu’nun şeffaf ve net olmadığını belirttiği süreçler içinde nadiren ihracat izni verdi. Çin, Avrupa’nın özellikle Hollanda’nın ASML şirketi tarafından üretilen yarı iletken üretim ekipmanlarına yönelik teknoloji ihracat kısıtlamalarını gevşetmesini istiyor.
Şu ana kadar Alman otomobil üreticileri, elektronik üreticileri gibi daha küçük üreticiler kadar kötü etkilenmedi. Volkswagen ve Mercedes-Benz gibi şirketler Çin’de büyük üretim tesislerine sahip ve nadir toprak elementlerini genellikle doğrudan tedarik ediyor. Bu kargaşanın ortasında Volkswagen, sınırlı sayıda ithalat izni aldığını doğruladığını açıkladı.
Berlin merkezli fiziksel hammadde ithalatçısı ve tüccarı Noble Elements için süreç çok daha zorlu geçti.
Genel Müdür Andreas Kroll, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “Dysprosium sipariş ettik, ancak limandan hiç çıkmadı, bu yüzden için ödediğimiz 100.000 doları orada bloke etmek istemediğimiz için siparişi hafif nadir toprak elementleri, neodim ve praseodim olarak değiştirdik” dedi.
Çin’in neredeyse tamamen kontrolü altında olan disprosiyum, Pekin’in ihracat kontrollerine tabi olan ağır nadir toprak elementlerinden biridir. Elektrikli araç motorlarında ve rüzgar türbin jeneratörlerinde kullanılan kalıcı mıknatıslar için talep görmektedir. Noble Elements’ın verilerine göre, 4 Haziran’a kadar geçen iki ayda toptan satış fiyatı %50’nin üzerinde artışla kilogram başına 550 avroya (808 dolar) yükseldi.
Kalıcı mıknatıslar için de hayati öneme sahip neodim ve praseodim fiyatları da, Çinli üreticilerin satış kayıplarını telafi etmek için bu daha hafif nadir toprak elementlerinin fiyatlarını artırmasının ardından şu anda yükseliyor.
Kroll, Çinli yetkililerin askeri teçhizat üretimini önlemek için amaçlanan işleme yöntemlerinin ve nihai kullanım amacının resimli bir şekilde gösterilmesini talep ettiğini söyledi.
Kroll, “[Çin’in son güvenceleri göz önüne alındığında] lisanslama sürecinin artık daha hızlı hale gelmesi bekleniyor, ancak asıl sorun, testlerin ne kadar kapsamlı yapılacağına bağlı olacak olan sivil kullanım kanıtıdır” dedi ve Pekin’in çip teknolojisi ihracatı konusunda Avrupa’nın tutumunu göz önünde bulunduracağını da sözlerine ekledi.
Çin’in nadir toprak elementleri ihracat kısıtlamaları Avrupa otomotiv sektörünü vurdu
Avrupa
Alman Sosyal Demokrat Partisinden Rusya ile müzakere çağrısı

Almanya’da Sosyal Demokrat Partinin (SDP) önde gelen bazı üyeleri, ülkenin dış ve güvenlik politikasının acilen gözden geçirilmesini talep etti. Stern dergisinin haberine göre, Rusya ile müzakere çağrısı yapan siyasetçiler, savunma harcamalarının artırılmasına ve Almanya’ya yeni Amerikan füzeleri konuşlandırılmasına karşı çıktı.
Almanya’da Sosyal Demokrat Partinin (SDP) bazı temsilcileri, ülkenin dış ve güvenlik politikasının acilen gözden geçirilmesini talep etti.
Stern dergisinin, onlarca önde gelen sosyal demokrat tarafından imzalanan bir manifestoya dayandırdığı haberine göre grup, Alman ordusunun (Bundeswehr) yeniden silahlandırılmasına alternatif olarak Rusya ile müzakere yapılması çağrısında bulundu ve yeni Amerikan orta menzilli füzelerinin Alman topraklarına konuşlandırılmasına karşı çıktı.
Savunma harcamalarındaki artışa karşı çıktılar
Manifestoda, “Askeri alarm söylemi ve büyük ölçekli yeniden silahlanma programları artık Almanya ve Avrupa için güvenlik yaratmıyor, aksine istikrarsızlığa ve NATO ile Rusya arasında karşılıklı tehdit algısının artmasına yol açıyor” ifadelerine yer verildi.
SDP üyeleri, Rusya ile yakınlaşma çağrısında bulunurken, manifestoda bunun “tüm Avrupa devletlerinin diplomatik çabalarını yoğunlaştırmasını” gerektirdiği belirtildi.
Belgede, “Ukrayna’nın uluslararası hukuk kapsamındaki taleplerine verilen destek, Avrupa’daki herkesin meşru güvenlik ve istikrar çıkarlarıyla ilişkilendirilmelidir” denildi.
Bu bağlamda, ateşkesin ardından Rusya ile diyaloğu yeniden başlatmak için “son derece zor bir girişimde” bulunulması gerektiği vurgulandı.
Manifestonun yazarları ayrıca, savunma harcamalarının planlanan şekilde artırılmasına da karşı çıkarak, güvenlik politikası açısından savunma bütçesinin yıllara yayılan bir şekilde GSYİH’nin yüzde 3,5 veya yüzde 5’ine çıkarılması için hiçbir neden olmadığını savundu.
Manifestonun zamanlaması dikkat çekti
Stern dergisi, SDP’nin seçim yenilgisinin ardından yeni bir programı tartışmak üzere haziran sonunda bir federal parti toplantısı düzenlemeyi planladığına dikkat çekti.
Neredeyse aynı zamanda gerçekleşecek olan NATO zirvesinde ise Almanya’nın savunma harcamalarını önemli ölçüde artırma taahhüdünde bulunması bekleniyor.
Almanya’nın eski şansölyesi Olaf Scholz, 23 Şubat’ta SDP’nin Bundestag (parlamento) seçimlerindeki yenilgisini kabul etmişti.
Erken seçimler, Bundestag’ın 16 Aralık 2024’te Scholz’a güvensizlik oyu vermesinin ardından kararlaştırılmıştı.
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını2 hafta önce
FP: ABD anlaşma değil teslimiyet istiyor
-
Asya1 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını3 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Dünya Basını1 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Görüş1 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2