Bizi Takip Edin

AVRUPA

Ulusal Birlik lideri Bardella’dan iş dünyasına “istikrar” vaadi

Yayınlanma

Fransa’nın Ulusal Birlik (RN) partisinin başkanı ve başbakan adayı Jordan Bardella, partisinin erken seçimleri kazanması halinde ekonomi konusunda “çok fazla pragmatizm” vaat ederken, “İslamcılığa” karşı “kültürel bir savaş” vereceğini ve AB bütçesinde indirim sağlayacağını söyledi.

RN’nin 28 yaşındaki lideri Financial Times’a (FT) verdiği mülakatta, Ulusal Meclis seçimlerinde salt çoğunluğu kazanacağından emin olduğunu, bunun da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’u potansiyel olarak düşman bir mevkidaşıyla “birlikte yaşama” ya da iktidar paylaşımı hükümetine zorlayacağını söyledi.

“Fransızların değişime hazır olduğunu düşünüyorum,” diyen Bardella, ülkenin “yedi yıldır acımasızca yönetilen Macronizmden kurtulmak” istediğini de sözlerine ekledi.

Bardella ayrıca seçim zaferinin “siyasi ağırlığını” kullanarak Fransa’nın AB bütçesine yaptığı katkıyı 2 milyar avro azaltmayı taahhüt etti ve “Bir indirim almak istiyorum,” dedi.

Anketlerde RN önde gidiyor

Ifop’a göre standart lider Marine Le Pen liderliğindeki RN ve sağcı müttefikleri, 30 Haziran ve 7 Temmuz’da yapılacak iki turlu seçim öncesinde anketlerde yüzde 36 oy oranıyla önde gidiyor. Sol ittifak Yeni Halk Cephesi (NFP) yüzde 28,5, Macron’un Ensemble grubu ise yüzde 21 oy oranına sahip. Anketörler 577 üyeli Ulusal Meclis için kesin sandalye tahminleri yapmak için henüz çok erken olduğunu söylüyor. Bazı anketler RN’nin 289 milletvekiliyle salt çoğunluğa yakın olduğunu gösteriyor.

Parti, Nazi gaz odalarını “tarihin bir detayı” olarak nitelendirdiği için nefret söyleminden hüküm giyen babası Jean-Marie Le Pen tarafından 1970’lerde kurulan hareketi “arındırmak” için uğraşan Marine Le Pen’in on yıllık çabasının meyvelerini topluyor.

Le Pen’in en güvendiği yardımcısı olan Bardella, RN’nin “yönetmeye hazır” olduğunu savunuyor.

Ekonomide “pragmatizm” vurgusu; Ukrayna’ya desteğe devam

Gergin piyasaları ve patronları rahatlatmak amacıyla partinin büyük harcamalar içeren ekonomik programını küçülten Bardella, “Bence ekonomi politikası, iş dünyasına güven ve istikrar sağlamak için bir avuç temel inanç ve çok sayıda pragmatizmden oluşuyor,” diyerek “piyasalara” güven aşılamaya çalıştı.

Bardella, Rusya ile gerilimin tırmanmasına yol açmadığı sürece Ukrayna’ya askeri destek sağlamaya kararlı olduğunu söyledi. FT’ye göre RN daha önce güçlü “Rusya yanlısı” görüşlere sahipti fakat savaşın ardından Kiev’i açıkça destekledi.

Ukrayna’nın AB ve NATO’ya katılmasına karşı çıkmaya devam eden parti, geçen yıl Fransa’nın Ukrayna ile imzaladığı güvenlik anlaşmasına ilişkin oylamada da çekimser kalmıştı.

Bardella, “Benim pozisyonum değişti. Bir daha da değişmeyecek,” dedi. Bununla birlikte, gelecek yıl Ukrayna’ya sağlamaya istekli olacağı yardımın seviyesi hakkında bilgi vermedi. Fransa’nın ikili güvenlik anlaşması bu yıl 3 milyar avro askeri destek öngörüyor.

Göçle mücadele: Doğuştan vatandaşlık hakkını kaldırma planı

Bununla birlikte RN göç konusundaki sert yaklaşımını sürdürüyor. Bardella, RN’nin önümüzdeki yıllarda bir referandum yoluyla Fransız anayasasını elden geçirmeyi ve sosyal konut ve diğer sosyal yardımlar için yabancılar yerine vatandaşlar için bir “ulusal tercih” oluşturmayı hedeflediğini söyledi.

RN ayrıca Fransa’da yabancı ebeveynlerden doğan kişiler için doğuştan vatandaşlık hakkını sona erdirmek için bu yaz bir yasa çıkarmayı planlıyor.

Bu, 1515’ten beri var olan ve şu anda yabancı doğumlu ebeveynlere sahip olanların 18 yaşında resmi olarak vatandaşlık talep etmelerini gerektiren bir uygulama.

Bardella, Fransa’nın doğuştan vatandaşlık yaklaşımının, küresel çatışmalar, iklim değişikliği ve demografinin “kitlesel göçmen gelişlerine” yol açacağı göz önüne alındığında “artık mantıklı olmadığını” savundu ve “Ülkemizdeki göçün kontrolünü geri almak niyetindeyim,” dedi.

“İslamcılıkla mücadele” Bardella için birinci sırada

RN ayrıca, “İslamcı ideolojilerle mücadele etmek” hedefini güden bir yasa teklifi getirmeyi planlıyor. Tasarı, camilerin kapatılmasını ve radikalleştiği düşünülen imamların sınır dışı edilmesini kolaylaştıracak tedbirleri ve İslamcı ideolojinin “kendi içinde açık ve gösterişli bir onayını teşkil eden” kıyafetlerin yasaklanmasını içeriyor.

Bardella bu yasağın çeşitli peçe türlerini ve “burkini” ya da tepeden tırnağa mayo olarak adlandırılan giysileri de kapsayacağını söyledi. RN lideri, “Peçe Fransız toplumunda arzu edilen bir şey değil. Bu mücadele kısmen yasal bir mücadele olmakla birlikte, aynı zamanda sürdürülmesi gereken kültürel bir mücadeledir,” iddiasında bulundu.

RN’nin beyin göçüyle mücadele için 30 yaşın altındakilerin gelir vergisinin düşürülmesi ve Macron’un emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkarmasının “prensipte” iptali gibi bazı ekonomik önerileri henüz finanse edilmedi ve ayrıntılardan yoksun kaldı.

Ulusal Birlik lideri Brüksel ile çatışma değil müzakere istiyor

Bardella sonbaharda harcama önceliklerine karar vermeden önce kamu maliyesini denetlemek istiyor. Fakat RN’nin iktidara gelmesi halinde ilk icraatının, yılda 12 milyar abroya mal olacağını söylediği enerji ve benzin üzerindeki katma değer vergisini düşürerek işçi sınıfının alım gücünü artırmak olacağını söyledi.

Finansmanın, enerji şirketlerinin “beklenmedik” kârlarının vergilendirilmesinden, deniz taşımacılığı şirketlerinin vergi boşluklarının kapatılmasından ve Fransa’nın AB bütçesine yıllık katkısının 2 milyar avro kesilmesinden sağlanacağını söyledi.

RN programı, KDV’nin düşürülmesi, AB’nin elektrik piyasasından çekilme ve kamu ihalelerinde Fransız şirketlerine ayrıcalıklı muamele gibi birçok konuda AB kurallarına aykırı olabilir.

Bununla birlikte Bardella, Brüksel ile savaşa girme niyetinde olmadığını söyledi ve “Ben sadece Fransa’nın kendi çıkarlarını savunmasını istiyorum. On yılı aşkın bir süredir Fransa Avrupa sahnesinde bunu yapmaktan vazgeçti,” dedi.

Tek taraflı hareket edip etmeyeceği sorusuna ise, seçimlerde aldığı yetkiyi koz olarak kullanarak bütçe ve diğer konularda Avrupa Komisyonu ile müzakere edeceğini söyledi.

AVRUPA

İtalya’nın Kardeşleri ile Hukuk ve Adalet anlaştı

Yayınlanma

Polonya Basın Ajansı’nın (PAP) bildirdiğine göre Polonya’nın muhafazakâr Hukuk ve Adalet (PiS) partisi, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni’nin Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri – FdI) partisi ile Avrupa Parlamentosu’ndaki (AP) siyasi ailesi olan Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri Grubu (ECR) içindeki görevlerin paylaşımı konusunda anlaşmaya vardı.

PiS ve FdI, sırasıyla 20 ve 24 AP üyesi ile milli-muhafazakâr ECR grubunun en büyük iki ulusal partisi konumunda.

Yeni üyelerin katılımıyla ECR kısa bir süre önce Avrupa Parlamentosu’nun en büyük üçüncü grubu haline gelmişti.

Tahminler, üye partilerden herhangi birini, özellikle de PiS kadar büyük bir partiyi kaybetmemesi koşuluyla, bu durumun devam edeceğini gösteriyor.

Fakat düne kadar PiS’in ECR’nin bir parçası olarak kalması hiçbir şekilde kesin değildi.

Perşembe günü basında çıkan haberlerde, partinin Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Fidesz’i tarafından, eski Çekya başbakanı Andrej Babiš’in ANO hareketi ve Jansa’nın Slovenya Demokratik Partisi’nin (SDS) de yer alacağı yeni bir gruba katılmaya ikna edildiği öne sürüldü.

PiS, Le Pen ve Orban’ı da istemiş

PAP, PiS’in FdI ile uzlaşmaya vardığını ve gruptaki liderlik pozisyonlarını kendi aralarında paylaşarak uzlaşmanın yolunu açtığını bildirdi.

Grup resmi olarak oluşturulacak ve yeni başkan, son tarihten bir gün önce, önümüzdeki salı günü (3 Temmuz) seçilecek.

Euractiv’e konuşan çeşitli kaynaklar, çarşamba günü grubun oluşumuna ilişkin görüşmelerin önce kesintiye uğradığını ve ileri bir saate ertelendiğini, ardından da Polonya heyetinin boykotu nedeniyle iptal edildiğini söyledi.

PiS heyeti çarşamba günü (26 Haziran) toplantıya katılmış fakat ulusal partiler arasındaki gerginlik nedeniyle görüşmeler yapılamamıştı. Ayrıca PiS üyeleri liderlik pozisyonlarına kimin atanacağı konusunda da kendi içlerinde bölünmüş durumdaydı.

PiS, diğer hususların yanı sıra Fidesz ve Marine Le Pen’in Fransız Ulusal Birlik’inin ECR’ye kabul edilmesini talep etti.

“Meloni’nin dışlanması PiS’e cesaret verdi”

Toplantıya devam edilmemiş olsa da PiS nihayetinde FdI ile uzlaşmayı başardı ve Polonya grubun iki başkan yardımcılığı pozisyonundan birini aldı ve grubun genel sekreterliği de dahil olmak üzere halihazırda sahip olduğu diğer bazı pozisyonları korudu.

Fidesz’in üyeliği şu an için söz konusu değil ancak kaynaklar gelecekte bu konunun tekrar gündeme gelebileceğini söylüyor.

Euractiv Polonya’nın ulaştığı PiS, PAP’ın haberlerini ne doğruladı ne de yalanladı.

Bu arada İtalyan delegasyonu PAP’a yaptığı açıklamada PiS’in taleplerinin en başından beri grubun genişlemesiyle ilgili olmadığını, sadece Avrupa Konseyi’nin AB’nin üst düzey görevlerini müzakere ederken Meloni’yi dışlamasından cesaret alarak Polonya’nın gruptaki konumunu güçlendirmeye yönelik bir girişim olduğuna inandığını söyledi.

İtalyan bir AP üyesi, “Polonya delegasyonu Meloni’nin yenilgisinden bir şeyler kazanabileceğine karar verdi. Bu onun mezarı üzerinde bir dans,” dedi.

Yeni bir sağ AP grubu ihtimali artıyor

Öte yandan ANO hareketinin lideri, eski başbakan Andrej Babiš, geçen hafta Liberallerin saflarından ayrılan partisinin Avrupa Parlamentosu’nda yeni bir grup kuracağını söyledi fakat partinin kiminle işbirliği yapacağı henüz belli değil.

Babiš, 27 Haziran Perşembe günü Instagram hesabından yaptığı açıklamada, “Avrupa Parlamentosu’nda göçe karşı ve Yeşil Mutabakat’ta bir değişiklik için yeni bir grup kuracağız. Yakında daha fazlasını öğreneceksiniz,” dedi.
ANO hareketi geçen hafta liberal Renew grubundan ve ALDE partisinden ayrıldığını duyurmuş, Babiš ise hareketinin artık bu gruplarda kendi gündemini sürdüremeyeceğini savunmuştu.

Brüksel’de basına yansıyan haberlere göre Babiš, Macaristan Başbakanı Viktor Orbán’ın Fidesz partisi, Slovenya’nın SDS partisi ve Polonya’nın PiS partisi ile güçlerini birleştirebilir, ancak bunların hiçbiri doğrulanmadı.
ANO’ya yakın kaynaklar geçtiğimiz günlerde yeni grupta Marine Le Pen’in RN ya da Geert Wilders’in Hollanda Özgürlük Partisi’nin yer alacağını öne sürmüştü.

Fakat her iki parti de halen AP2de sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) fraksiyonunun bir parçası ve bu iki partinin ilgilenip ilgilenmeyeceği şimdilik belirsiz.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy’in eski yardımcısı Kirill Timoşenko’ya yolsuzluk baskını

Yayınlanma

Ukrayna Ulusal Yolsuzlukla Mücadele Bürosu (NABU) görevlileri, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in eski yardımcısı, Savunma Bakan danışmanı ve Büyük İnşaat Projesi eski sorumlusu Kirill Timoşenko’nun evinde arama yaptı.

Ukrayinska Pravda gazetesinin haberine göre yayımlanan fotoğraflarda Timoşenko’nun NABU dedektifleri tarafından bir araca bindirildiği görüldü.

Telegram kanalından açıklamada bulunan NABU, Timoşenko’nun henüz gözaltına alınmadığını ve soruşturmanın devam ettiğini belirtti.

Daha sonra Timoşenko’nun kendisi de evinin arandığını doğruladı, ancak bunların ‘kendisinin hiçbir ilgisinin olmadığı bir davayla ilgili’ olduğunu belirtti.

Timoşenko, “Kanun uygulayıcıların sunduğu tüm gereklilikleri yerine getirdim, bana karşı hiçbir suçlama yok,” ifadesini kullandı.

‘Büyük İnşaat’, Zelenskiy yönetimi tarafından 2020 yılında başlatılan bir projeydi. Amacı sosyal, ulaşım ve spor altyapısını geliştirmekti. Zelenskiy, daha sonra beş yıl içinde 25 bin kilometrelik yolu yenileme ve düzinelerce inşaat projesini tamamlama sözü vermişti.

Timoşenko, devlet başkan yardımcısı olarak görev yaparken (Mayıs 2019’dan Ocak 2023’e kadar) projeye nezaret etti.

Fakat ‘Büyük İnşaat’, kartelcilik, şişirilmiş fiyatlar ve ihalelerin yerli şirketler yerine yabancı şirketlere verilmesi nedeniyle defalarca eleştirildi. Eski Maliye Bakanı İgor Umanskiy, Rusya’nın askeri müdahalesinin başlamasından önce bile proje bütçesinin yaklaşık yüzde 40’ının zimmete geçirildiğini söylemişti.

Ukrayinska Pravda, Timoşenko’nun evindeki aramalardan önce basın mensuplarının devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın eski başkanı ve eski Yerel İdareler Kalkınma Bakanı Aleksey Çernişev’in aranması yönünde emir alan NABU’nun, büro başkanı Semyon Krivonos’un kararıyla aramayı gerçekleştirmediğine dair bir soruşturma yürüttüğünü kaydetti.

Daha önce Krivonos, NABU’ya olası sızıntılarla ilgili soruşturmanın bir parçası olarak sorgulanması gereken Verhovna Rada’nın yolsuzlukla mücadele komisyonu toplantısına katılmamıştı.

Strana‘nın haberine göre dava mayıs ayından bu yana devam ediyor ve Büyük İnşaat projesindeki yolsuzlukla alakalı. Daha sonra NABU’nun üst düzey çalışanlarının yolsuzluk soruşturmasında şüphelilere bilgi aktardığı ve onları yaklaşan aramalar konusunda uyardığı ortaya çıktı.

Sızıntı iddiaları, müfettişlerin soruşturma altındaki işadamı Yuriy Golik’e ait bir telefonu ele geçirmelerinin ardından ortaya çıktı.

Strana, NABU’ya yönelik saldırının Ukrayna’nın iki ana yolsuzlukla mücadele yapısı olan NABU ile Yolsuzlukla Mücadele Kovuşturma Teşkilatı (SAP) arasındaki çatışmayla alakalı olduğunu kaydetti.

Gazeteye göre, mevcut NABU yönetimi, ‘Batı’nın himayesindeki’ bir dizi yetkiliyi görevden almış, bu da SAP yönetimini ve Batı yanlılarını kızdırmıştı.

Ukrayna ordusunda dev yolsuzluk: Rusya ordusu neden bu kadar hızlı ilerliyor?

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Meloni, partisinin gençlik kollarına ait video nedeniyle zorda

Yayınlanma

İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia’nın (İtalya’nın Kardeşleri – FdI), partinin gençlik grubu üyelerinin toplantılarında faşist diktatör Benito Mussolini’yi ve sağcı bazı tartışmalı isimleri övdüklerini ortaya çıkaran bir soruşturma üzerine haftalar süren sessizliğinin ardından, Senato Başkanı Ignazio La Russa eylemlerini kınarken, Meloni henüz bir yorum yapmadı.

Senato Başkanı ve FdI’nın kurucularından La Russa, Facebook’ta yaptığı paylaşımda her türlü ırkçılık ve antisemitizmi “kesin bir dille kınadığını” ifade etti ve olayların partinin değerlerine aykırı olduğunu ekledi.

İtalyan medya kuruluşu Fanpage, FdI gençlik kanadına yönelik bir soruşturma başlatmış ve Roma selamı veren, Mussolini’yi öven ve faşist sloganlar atan gençlerin gizli çekilmiş görüntülerini ortaya çıkarmıştı.

La Russa’nın açıklaması, soruşturmanın ikinci bölümünde Gioventù Nazionale’nin (Milliyetçi Gençlik) üst düzey bir liderinin gizli bir kamerada FdI Senatörü ve Roma Yahudi Cemaati eski sözcüsü Ester Mieli hakkında antisemitik ifadeler kullanırken yakalanmasının ardından geldi.

La Russa, “Gioventù Nazionale’nin bazı üyelerinin kabul edilemez sözlerinin kurbanı olan Senatör ve dostum Ester Mieli’ye en içten ve sevgi dolu dayanışma duygularımı iletiyorum,” diye yazdı.

FdI tutumunu değiştirdi

Çarşamba günü, FdI’nın örgütlenme sorumlusu Giovanni Donzelli’den de bir ton değişikliği geldi.

Donzelli ilk başta, “Solcu militan basının önyargılı soruşturmalarına itibar etmiyorum. Fratelli d’Italia’yı aşırılık yanlısı ve nostaljik bir hareket olarak gösterme çabası acınası bir durumdur,” demişti.

Fakat akşam saatlerinde, soruşturmanın ikinci bölümünün tamamlanmasının ardından U dönüşü yapıldı, hatta disiplin tedbirleri alınacağı duyuruldu.

Donzelli, “Tekrar ediyoruz: Fratelli d’Italia’da ırkçılara, aşırılık yanlılarına ve antisemitlere yer yoktur. Bugün yayınlanan videolarda yer alan ifadeler, kaydedilme ve ifşa edilme şekline rağmen, kabul edilemez ve siyasi hareketimizin değerleriyle bağdaşmamaktadır… Fratelli d’Italia sorumlulara karşı büyük bir kararlılıkla hareket edecektir,” dedi.

Meloni’den açıklama bekleniyor

Muhalefet, Giorgia Meloni’den Fanpage soruşturması hakkında yorum yapmasını talep etmeye devam ediyor.

Birçok kişi ayrıca, kendileri dışındaki tüm kanal ve gazetelerde yer aldığı üzere, kamu yayıncısı Rai’nin soruşturmayı yayınlamasını talep ediyor.

Buna cevaben, çeşitli dernek ve partiler çarşamba akşamı Rai’nin Torino’daki merkezinin önünde, kısa bir süre önce ulusal kamu yayıncısının soruşturmaya yer vermemesinden şikayet eden RaiNews24’ün yayın komitesiyle dayanışma amacıyla bir gösterim düzenledi.

“Rai’de göremiyorsak, Rai’de izleyelim” sloganıyla yola çıkan girişim, soruşturmanın ikinci bölümünü büyük bir ekranda yayınladı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English