Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Xi, ŞİÖ liderlerini ‘dış müdahalelere’ karşı direnmeye çağırdı

Yayınlanma

Çin lideri Xi Jinping perşembe günü, Batı’ya karşı bir denge unsuru olarak görülen Avrasya güvenlik bloğu ŞİÖ’nün toplantısında bölge liderlerini “dış müdahaleye” karşı direnmeye çağırdı.

Şanghay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) Kazakistan’daki yıllık liderler zirvesinde konuşan Xi, üye devletleri “müdahale ve bölünmenin gerçek meydan okuması” karşısında “birliğin gücünü pekiştirmeye” davet etti.

Çin devlet televizyonu CCTV’nin aktardığına göre Xi, “Dış müdahalelere direnmek için birlikte çalışmalı… ve kendi geleceğimizi, kaderimizi, bölgesel barış ve kalkınmayı kendi ellerimizle sağlam bir şekilde kavramalıyız” dedi.

Xi, 10 üyeli bloğun iç farklılıkları barışçıl bir şekilde ele alması, ortak zemin araması ve zorlukları işbirliği içinde çözmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

2001 yılında Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Özbekistan tarafından terörle mücadele ve sınır güvenliğini artırmak amacıyla kurulan ŞİÖ, Orta Asya’ya odaklanan bölgesel bir güvenlik örgütünden ABD ve müttefiklerinin başını çektiği Batılı kurumlara karşı jeopolitik bir denge unsuruna dönüşüyor.

Perşembe günü, Belarus, İran’ın geçen yıl tam üye olmasının ardından ŞİÖ’ye katılan en son devlet oldu. Blok ilk genişlemesini 2017 yılında Hindistan ve Pakistan’ı kapsayacak şekilde gerçekleştirdi.

Xi zirvede “Soğuk Savaş zihniyetinin gerçek tehdidi” olarak adlandırdığı cepheleşmeye karşı uyarıda bulundu ve üye devletleri “güvenlik temelimizi korumaya” çağırdı.

Ayrıca, ABD’nin Çin’den gelen kilit teknolojileri kısıtlamak için benimsediği stratejiye atıfta bulunarak, ülkeleri “yüksek çitli küçük bahçelerin gerçek riskleri” karşısında kalkınma hakkını korumaya çağırdı.

Çin lideri bilimsel ve teknolojik inovasyonun ortaklaşa teşvik edilmesi ve sanayi ve tedarik zincirlerinin istikrar ve düzgünlüğünün korunması gerektiğini vurguladı.

Çin-Rusya uyumu

Zirve öncesinde ŞİÖ’nün genişlemesini sağlayan iki lider Xi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir araya gelerek ülkelerinin derinleşen uyumunu selamladılar.

Putin ikili görüşme öncesinde yaptığı açılış konuşmasında Rusya-Çin ilişkilerinin “tarihlerinin en iyi döneminden” geçtiğini ve dünya için “dengeleyici” bir güç olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Putin çarşamba günü Xi’ye “Küresel meselelerde Rusya-Çin işbirliği uluslararası sahnede ana dengeleyici faktör olarak hizmet ediyor ve bunu daha da geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.

Rusya Devlet Başkanı ayrıca Moskova ve Pekin’in ŞİÖ’nün kuruluşundaki rollerinin altını çizdi ve son yıllardaki hızlı genişlemesine dikkat çekti.

Putin, “Katılımcı sayısı arttıkça … ŞİÖ de çok kutuplu adil bir dünya düzeninin temel direklerinden biri olarak daha büyük bir rol kazandı” dedi.

Putin’in mayıs ayında Pekin’e yaptığı ziyaretin ardından iki liderin iki ay içinde ikinci kez yüz yüze görüştüğü toplantı, Rusya Devlet Başkanı’nın Kuzey Kore ile önemli bir savunma anlaşması imzalamasından kısa bir süre sonra gerçekleşti.

ABD ve Avrupa’yı oldukça rahatsız eden Çin ve Rusya işbirliği, Putin ve Xi’nin, Rus liderin Pekin’i ziyaret ettiği Şubat 2022’de, “sınır tanımayan” bir ortaklık ilan etmelerinden bu yana siyasi, ekonomik ve askeri olarak daha da derinleşti.

Çin, Avrupa Birliği’ni geride bırakarak Rusya’nın en büyük ticaret ortağı haline geldi ve ağır yaptırımlara maruz kalan ekonomisine önemli bir can simidi sundu.

Çarşamba günü yaptığı açılış konuşmasında Xi, Putin’e Çin ve Rusya’nın “çalkantı ve değişimlerle dolu uluslararası bir durum karşısında kalıcı dostluklarını korumaya devam etmeleri” gerektiğini söyledi.

Xi ayrıca Çin-Rusya ilişkilerindeki “eşsiz değeri” selamlayarak iki ülkeyi “meşru hak ve çıkarlarını” ve “uluslararası ilişkileri yöneten temel normları” korumak için yeni çabalar sarf etmeye çağırdı.

Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Xi, “Çin ve Rusya kapsamlı stratejik koordinasyonu güçlendirmeye, dış müdahalelere karşı çıkmaya ve bölgesel huzur ve istikrarı ortaklaşa korumaya devam etmelidir” dedi.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English