Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşü ve Ukrayna’daki savaşı müzakerelerle sona erdirme planı, Güney Kore yönetiminin Kiev’e silah tedariki konusunu yeniden değerlendirmesine yol açabilir.

Bloomberg’e konuşan ismi belirtilmeyen Güney Koreli bir yetkili, ülkenin silahlı çatışma bölgelerine ölümcül silah gönderilmesini yasaklayan ve uzun süredir devam eden politikayı yeniden gözden geçirebileceğini belirtti.

Yetkili, bu kararın, ABD’de başkanlık seçimini kazanan liderin tutumuna bağlı olacağını ifade etti.

Başka bir hükümet yetkilisi ise Seul’ün, Trump’ın Ukrayna konusundaki yaklaşımının diğer ülkelerin Kiev’e desteğini nasıl etkileyebileceğini incelediğini söyledi.

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Seok-yeol, kısa bir süre önce Ukrayna’ya doğrudan mühimmat göndermeyi düşünmeye hazır olduklarını belirtmişti.

7 Kasım’da yaptığı açıklamada Yoon, bu seçeneği tamamen dışlamadıklarını dile getirerek, şu ifadeleri kullanmıştı: “Şimdi, Kuzey Korelilerin Rusya’nın yanında Ukrayna’ya karşı savaşa katılım derecesine bağlı olarak destek stratejimizi adım adım ayarlayacağız. Bu, Kiev’e silah sağlama olasılığını göz ardı etmediğimiz anlamına geliyor.”

Fakat Seul’deki Kuzey Kore Çalışmaları Üniversitesi’nden siyaset bilimi profesörü Kim Jeong, Trump’ın çatışmayı nasıl yönetmek istediğinin netleşmeden böyle bir adım atılma ihtimalinin düşük olduğunu savundu.

Kim, “NATO üyesi bile olmayan Güney Kore’nin müdahale etmesi, Trump’ın çatışmadan çekilmek istemesiyle beraber oldukça garip bir durum olur,” değerlendirmesini yaptı.

Güney Kore hükümeti, Bloomberg’in sorularına yanıt olarak, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki olası askeri işbirliği senaryolarını dikkatle incelediklerini ve buna karşı önlemler alacaklarını kaydetti.

Açıklamada, “Bu süreçte müttefiklerimiz ve ortaklarımızla yakın koordinasyon içinde olacağız,” ifadelerine yer verildi.

Güney Kore, Kuzey Kore birliklerinin konuşlandırılmasının ardından Ukrayna’yı silahlandırma seçeneğini değerlendiriyor

Rusya, Havana’daki ikili görüşmeler sırasında Küba’ya 60 milyon dolarlık dizel sevkiyatı yapacağını duyurdu.

Doğrudan Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından onaylanan bu yardım, Küba’nın enerji sektörünü istikrara kavuşturma amaçlı uluslararası çabaların devamı olarak öne çıkıyor.

Yakıt sevkiyatına dair açıklama, Havana’da gerçekleşen Hükümetlerarası Ekonomik-Ticari ve Bilimsel-Teknik İşbirliği Komisyonu Eş Başkanları Toplantısı sırasında yapıldı.

Toplantıya, Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitriy Çernişenko ve Küba Başbakan Yardımcısı Ricardo Cabrisas başkanlık etti.

Çernişenko, görüşmede şu açıklamada bulundu: “Devlet Başkanımız Vladimir Putin’in talimatları doğrultusunda, Rusya kardeş Küba’ya enerji sektöründeki mevcut durumla bağlantılı olarak acil yardım sağlamaya hazırdır.”

Rusya’nın yardımı, 18 Ekim’de Küba’nın elektrik sisteminde meydana gelen ve ülkenin büyük bir bölümünü yaklaşık 72 saat boyunca elektriksiz bırakan büyük çöküşün ardından geldi.

Elektrik tedariki, 21 Ekim sabahı erken saatlere kadar tam olarak yeniden sağlanamamıştı.

Kübalı enerji yetkililerinin 1 Kasım’da yayınladıkları son rapora göre, ulusal şebekede yeni bir kesinti olasılığını dışlamamalarına rağmen, adada elektrik üretiminde açık devam ediyor.

Küba’da elektrik şebekesi yine çöktü: Krizin arka planında ne var?

Ukrayna’nın İsrail Büyükelçisi Yevgeniy Korniçuk, İsrail’in Kiev’e yaptığı yardım çerçevesinde hava tehditlerine karşı bir erken uyarı sistemi oluşturmak için gerekli tüm desteği sağladığını ve Kiev’in şu anda bu teknolojiyi hayata geçirmenin son aşamalarında olduğunu söyledi.

Interfax‘ın haberine göre Korniçuk, Beşinci Kiev Yahudi Forumu’nda yaptığı açıklamada, bu erken uyarı sisteminin bazı bölümlerinin Ukrayna’da halihazırda faaliyete geçmiş durumda olduğunu belirtti.

Bunların arasında özellikle İsrail yapımı üç boyutlu radarlar bulunuyor.

Büyükelçi, “Bu bir sır değil. Ordu bugün bunları (radarları) zaten kullanıyor. Ve gerektiğinde büyük miktarlarda satın almak için oldukça uygun durumdalar,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Korniçuk, Ukrayna ve İsrail’in ortak bir düşmanla mücadele ettiğini zira iki ülkedeki savaşların “tek bir merkezden koordine edildiğini” ifade etti.

Ayrıca Korniçuk, Ukrayna ve İsrail’in ortak müttefiklere sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Korniçuk, İsrail’in, Ukrayna’nın Suudi Arabistan ile dostane ilişkileri kapsamında arabuluculuk yapma potansiyelinden de yararlanabileceğine işaret etti.

Eski İsrail Başbakanı Bennett: ABD, Ukrayna savaşının bitmesini istemedi