Bizi Takip Edin

Amerika

ABD’de risk sermayesi fonları son 6 yılın en düşük seviyesinde

Yayınlanma

ABD’li risk sermayesi (VC) şirketlerinin topladığı fon miktarı, 2023’te altı yılın en düşük seviyesine ulaştı ve bu, azalan nakit rezervlerine sahip startuplar ve hayatta kalmak için bu tür bir desteğe bağımlı olan yeni işletmeler için kötü bir işaret.

PitchBook ve Ulusal Risk Sermayesi Birliği tarafından yapılan analize göre, 2023’te ABD’li VC’ler tarafından toplanan 67 milyar dolar, 2017’den bu yana en düşük yıllık toplam ve 2022’de toplanan 173 milyar dolardan yüzde 60’lık bir düşüşü temsil ediyor.

Küresel olarak, 2023’te risk sermayesi yatırımcıları 2015’ten bu yana en düşük sermaye seviyesi artırımına imza attı.

Keskin düşüş, son 18 ayda finansman sıkıntısı yaşayan startuplar üzerindeki baskıyı artırıyor. VC’ler, özel teknoloji şirketlerinin hisseleri düşerken, destekledikleri işletmelere daha fazla nakit akıtmak konusunda isteksiz.

VC’ler, kendi ortakları arasında yer alan emeklilik fonları, sigorta fonları ve üniversite bağışları ve vakıfları gibi kurumsal yatırımcılar riskli teknolojiye yönelik fon akışını artan faiz oranları nedeniyle geri çekildikçe, yeni fonlar toplamak için zorlu bir mücadeleye giriştiler.

PitchBook ve NVCA’ya göre, geçen yıl ABD’de startup çıkışlarının yarattığı değer, 2021’deki 797 milyar dolarlık zirveye kıyasla sadece 61,5 milyar dolardı. Avrupa’da, start-up çıkış değeri yıl boyunca 12 milyar avronun altında kaldı ve bu on yılın en düşük seviyesi.

PitchBook’a göre, geçen yıl nakit toplayan yaklaşık her altı startuptan biri değerlemelerini düşürdü. Bu hareket, büyümeyi her şeyin üzerinde tutan yatırımcılar için olumlu değil.

Amerika

Trump yönetimi, 200 bin Ukraynalıyı sınır dışı edecek

Yayınlanma

Donald Trump yönetiminin, aralarında 200 bin Ukraynalının da bulunduğu 700 bin göçmeni “gönüllü sınır dışı etme” planı hazırladığı bildirildi. The Washington Post’un haberine göre 250 milyon dolarlık plan, geçici koruma statüsündeki kişileri hedef alıyor ve insan hakları örgütlerince tepki gördü.

ABD’de Donald Trump yönetiminin, Rusya ile savaştan kaçan 200 bin Ukraynalı da dahil olmak üzere toplam 700 bin göçmeni “gönüllü sınır dışı etme” planı üzerinde çalıştığı bildirildi.

The Washington Post‘un yönetim içi belgelere dayandırdığı haberine göre, söz konusu planın hayata geçirilmesi için 250 milyon dolar bütçe ayrılması ve bu meblağın Mülteci ve Göçmen Acil Yardım Fonlarından (MRA) sağlanması öngörülüyor.

Planda Ukraynalıların yanı sıra Haitililer, Afganlar, Filistinliler, Libyalılar, Sudanlılar, Suriyeliler ve Yemenliler de yer alıyor.

Söz konusu kişiler, ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerinin mümkün olmaması durumunda ABD’de ikamet etmelerine ve çalışmalarına olanak tanıyan geçici koruma statüsüne (TPS) sahip bulunuyor.

Plan, eski üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ve insan hakları örgütleri tarafından sert bir dille tepki gördü.

Örgütleri, bu adımın “insanlık dışı” olduğunu ve “Amerikan değerleriyle çeliştiğini” belirterek, korumaya muhtaç kişilerin ölüm tehlikesi bulunan bölgelere geri gönderilmeye zorlanacağını vurguladı.

Ayrıca, uzmanlar yardım programları için ayrılan fonların sınır dışı işlemleri için kullanılmasının yasallığı konusunda da şüphelerini dile getirdi.

Söz konusu belgelerin, ABD İç Güvenlik Bakanlığının (DHS) 5 Mayıs’ta ülkelerine dönmeyi kabul eden göçmenlere 1000’er dolar ödeme yapılacağını duyurmasından önce hazırlandığı belirtildi.

DHS Sözcüsü Trisha McLaughlin, belgelerin gerçekliğini doğrulamakla birlikte, bunların “artık güncelliğini yitirdiğini” ifade etti.

McLaughlin, İç Güvenlik Bakanı Kristie Noem’in Ukrayna ve Haiti vatandaşları için geçici koruma statüsünün iptali konusunda henüz “nihai” bir karar almadığını da sözlerine ekledi.

McLaughlin ayrıca, DHS ve Dışişleri Bakanlığının şu anda ABD’de yasal olarak bulunma imkânını kaybetmiş göçmenlerle ilgilendiğini belirtti.

Yönetimdeki tartışmalara aşina bir kaynak, ülkede Taliban’ın yönetimde olmasına rağmen, sınır dışı edilecek ilk grupta Afganların yer alacağını bildirdi.

ABD makamları, Ukraynalılara ilk kez 2022 yılında Rusya’nın savaşı başlatmasının ardından Başkan Joe Biden döneminde geçici koruma statüsü vermişti.

Trump ise Beyaz Saray’a döndükten sonra DHS’e insani sığınma programlarını daraltma talimatı içeren bir kararname yayımlamıştı.

CBS News, 19 Şubat’ta Washington’un daha önce ülkeye girişlerine izin verilen Ukrayna ve Latin Amerika ülkeleri vatandaşlarının tüm göçmenlik başvurularını askıya aldığını duyurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, güvenlik risklerinin önemli olduğunu kabul ederek Amerikan vatandaşlarına Ukrayna’yı ziyaret etmemelerini tavsiye ediyor.

Uluslararası hukuk ise mültecilerin hayatları veya özgürlükleri tehdit altındaysa ülkelerine geri gönderilmemesi gerektiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Göç Örgütü de sınır dışı etme planına karşı çıkıyor.

Batı basını, Trump-Putin görüşmesini değerlendirdi

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump, Rusya’ya karşı Graham’ın yaptırım tasarısını destekleyebilir

Yayınlanma

Bloomberg’in haberine göre, ABD Başkan Trump, Rusya’nın Ukrayna konusunda taviz vermemesi durumunda Senatör Graham’ın sert yaptırımlar içeren yasa tasarısını destekleyebilir. Trump’ın bu konuyu bugün Putin ile yapacağı görüşmede dile getirmesi ve tasarının yüzde 500’lük gümrük vergilerini içermesi bekleniyor.

Bloomberg‘in “duruma aşina” Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberine göre, Amerikalı yetkililer, AB’deki mevkidaşlarını, ABD Başkanı Donald Trump’ın, “Rusya’nın taviz vermemesi” hâlinde Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham tarafından hazırlanan yaptırım yasa tasarısını desteklemeyi düşündüğü konusunda özel olarak uyardı.

Yetkililere göre Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı telefon görüşmesinde bu girişimin onaylanmasını engelleyemeyeceğini söyleyebilir.

Graham, Trump’ın kilit müttefiklerinden biri olarak biliniyor. Senatör, Rusya’nın Ukrayna ile barış görüşmelerini reddetmesi durumuna karşı nisanda Rusya ekonomisi için “yıkıcı” olarak nitelendirdiği bir önlem paketi hazırlamıştı.

Tasarı özellikle, Moskova’dan petrol, petrol ürünleri, doğalgaz, uranyum ve diğer malları satın alan ülkelere yüzde 500’lük gümrük vergisi uygulanmasını içeriyor.

Cumhuriyetçi senatör, senatörlerin çoğunluğunun desteğini aldığını ve yakın zamanda barış anlaşmasına varılamaması hâlinde “kararlı adımlar atacağını” iddia etmişti.

Dün Dışişleri Bakanı Marco Rubio, CBS‘e verdiği mülakatta, ABD’nin yaklaşık iki aydır Ukrayna’daki çatışmanın çözümünde ilerleme kaydedilmemesi durumunda Rusya’yı yaptırımların sıkılaştırılacağı konusunda defalarca uyardığını vurguladı.

Rubio’nun belirttiğine göre Beyaz Saray, Kongre’den müzakere sürecinin gidişatını görmek için “biraz zaman istedi”.

Dışişleri Bakanı, Kongre üyelerinin yaptırımları sıkılaştırmak için çaba gösterdiğini ve yönetimin onları “durduramayacağını ve kontrol edemeyeceğini” de sözlerine ekledi.

Trump, Putin ile 19 Mayıs Türkiye saatiyle 17.00’de bir telefon görüşmesi yapacağını ve bu görüşmede ateşkes ile ticareti ele almayı planladığını duyurmuştu.

ABD Başkanı, görüşmenin ardından Ukrayna’da ateşkes sağlanmasını umduğunu ifade etti. Trump bugün ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ve “çeşitli NATO üyeleriyle” de görüşmeler yapacak.

Bu gelişmeler, Moskova ile Kiev arasında 2022’den bu yana İstanbul’da yapılan ilk doğrudan görüşmelerin ardından geldi.

Görüşmelerin yeniden başlatılması girişimini Putin yapmıştı. Zelenskiy, Putin’i “şahsen” bekleyeceğini vadetmiş ancak Kremlin, Putin’in toplantıya katılmayacağını açıklamış ve Zelenskiy de katılımını iptal etmişti.

15 Mayıs’ta Ukrayna Devlet Başkanı ve Ukrayna heyeti üyeleri Ankara’ya uçmuş, Zelenskiy Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştü.

Aynı günün erken saatlerinde Rus heyeti İstanbul’a varmıştı. Ukrayna heyeti ise öğleden sonra görüşme yerine gelmiş ve toplantı 16 Mayıs’a ertelenmişti.

Görüşmelerin sonucunda taraflar, ateşkes konusundaki görüşlerini paylaşma ve “1000’e 1000” esir takası yapma konusunda anlaşmıştı.

Reuters‘ın aktardığına göre, İstanbul’daki görüşmelerde ilerleme kaydedilememesi nedeniyle ABD’de Graham’ın yasa tasarısına destek artıyor.

Politico ise kaynaklara dayandırdığı haberinde, AB’de Rusya’ya karşı “cezalandırıcı gümrük vergilerinin” tartışıldığını yazdı.

Moskova, Batı’nın her türlü kısıtlamasını yasa dışı olarak değerlendiriyor ve kaldırılmasında ısrar ediyor. Kremlin, Rusya ile “ültimatom diliyle” konuşulamayacağını vurgulamıştı.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump yönetiminden karışık tarife sinyalleri

Yayınlanma

ABD’de Trump yönetimi tarifeler nedeniyle tetiklenen enflasyon korkularını kısmen kabul etmek zorunda kaldı.

Bir zamanlar tarife kaynaklı maliyet artışlarını görmezden gelerek fiyatları sabit tutacağına söz veren Walmart gibi şirketler bile artık bu maliyetleri müşterilere yansıtmaktan başka çareleri olmadığını söylüyor.

Yale Bütçe Laboratuvarı’na göre, Trump’ın neredeyse bir asırdır en yüksek seviyeye ulaşan küresel gümrük vergileri, ortalama bir hane halkının yıllık 2.300 doların üzerinde bir maliyete katlanmasına neden olacak.

Araştırmaya göre, 2025 tarifeleri giyim ve tekstil sektörlerini orantısız bir şekilde etkileyecek ve tüketiciler kısa vadede ayakkabı fiyatlarında %15, giyim fiyatlarında ise %14 artışla karşı karşıya kalacak. Ayakkabı ve giyim fiyatları uzun vadede sırasıyla %19 ve %16 daha yüksek kalacak.

Yine Yale’e göre ABD reel GSYİH büyümesi, 2025 yılına kadar uygulanacak tüm gümrük vergileriyle -0,7 puan düşecek. Uzun vadede, ABD ekonomisi sürekli olarak %0,4 küçülerek, 2024 yılında yıllık 110 milyar dolarlık bir kayıp yaşayacak.

Enflasyon şimdilik ılımlı seyredebilir, fakat uzmanlar fiyatların yükselmesinin sadece an meselesi olduğuna dair giderek daha fazla ikna oluyorlar.

Walmart bu hafta fiyatları artıracağını açıkladıktan sonra, Başkan Trump, Truth Social’da şirketin “gümrük vergilerini üstlenmesini” istedi ve bu açıklama bir nevi “taviz” olarak görüldü.

Hazine Bakanı Scott Bessent daha sonra pazar günü televizyon programlarına çıkarak Walmart’ın bazı vergileri üstleneceğini, fakat tüketicilerin de bedelini ödemesi gerektiğini söyledi.

Oysa Ticaret Bakanı Howard Lutnick, 11 Mayıs günü yaptığı açıklamada, tüketicilerin ticaret vergilerinin maliyetini ödemesi gerektiği yönündeki “aptalca argümanları” bırakmak gerektiğini ısrarla söylemişti.

Beyaz Saray sözcüsü Kush Desai yaptığı açıklamada, “Yönetim, dünyanın en iyi ve en büyük piyasa ekonomisi olan Amerika Birleşik Devletleri’nin, ticaret ortaklarına nihai olarak gümrük vergilerinin maliyetini yükleme gücüne sahip olduğunu ısrarla savunmuştur,” dedi.

Verilerin kendilerini haklı çıkardığını ileri süren Deai, özellikle Çin’e uygulanan gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesinden bu yana, üç aydır enflasyon rakamlarının “beklentilerin altında seyrettiğini” söyledi.

Sözcü, “Düşük enflasyon, güçlü istihdam raporları ve trilyonlarca dolarlık tarihi yatırım taahhütleri, Başkan Trump’ın gümrük vergileri, hızlı deregülasyon, vergi indirimleri ve yerli enerji üretimi gündeminin Amerika’nın büyüklüğünü geri kazanmak için zemin hazırladığını kanıtlıyor,” diye konuştu.

Bessent pazar günü, gümrük vergileri nedeniyle tüketici fiyatlarının artabileceğini fakat insanlar benzin fiyatlarındaki düşüşten daha büyük faydalar göreceklerini ileri sürdü.

Bakan, bunun tüketiciler için fiilen bir vergi indirimi olduğunu ve enflasyonu kontrol altında tutmaya yardımcı olacağını savundu.

Ortalama bir Amerikan aracının yılda 500 galondan biraz daha az benzin kullandığı ve galon başına benzin fiyatının bir yıl öncesine göre bugün 40 sentten biraz daha ucuz olduğu düşünülürse, ortalama bir sürücü yıllık olarak araç başına yaklaşık 200 dolar tasarruf edecek.

Fakat bu, Yale ve diğer bütçe uzmanlarının gümrük vergilerinin hane halkına mal olacağı tahmininin çok küçük bir kısmı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English