Asya
Çin’in üçüncü plenumu ‘modernleşmenin ilerletilmesi’ çağrısıyla başlıyor

Çin Komünist Partisi yetkilileri pazartesiden perşembeye kadar sürecek olan 20. Merkez Komitesi’nin üçüncü genel kurulu toplantısı için, üçüncü plenum olarak da biliniyor, Pekin’de bir araya geliyor.
Çin devlet gazetesi Global Times, toplantının “reformun kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesine yönelik öncelikleri nasıl belirleyeceğini, uzun vadeli ekonomik kalkınma için nasıl bir plan çizeceğini ve ülkenin Çin modernleşmesine doğru yürüyüşünde nasıl yeni bir sayfa açacağını” izlediklerini yazdı.
Toplantı, Çin ekonomisi için, politika yapıcıların süregelen emlak krizi ve durgun iç talep ile boğuştuğu, Batı’dan gelen ticari engellerin ve jeopolitik tehditlerin attığı kritik bir döneme denk geliyor. Çin, pazartesi günü ikinci çeyrek için gayrisafi yurtiçi hasıla verilerini açıkladı ve büyüme %4,7 ile tahminlerin altında kaldı.
Üçüncü plenum nedir?
Yaklaşık 200 yüksek rütbeli üyeden oluşan ve Başkan Xi Jinping tarafından yönetilen Komünist Parti Merkez Komitesi, Çin’in siyasi sisteminde kilit bir karar alma organıdır. Beş yıllık görev süresi boyunca toplam yedi kez Pekin’de genel oturumlar ya da plenumlar düzenler. Toplantılarda ülkenin gelecek yıllardaki politikalarına yön veren belgeler yayınlanır. Mevcut merkez komite 2022 yılında seçildi.
Üçüncü plenum, ekonomi politikası üzerindeki tarihsel etkisi nedeniyle yakından izleniyor. Deng Xiaoping 1978’de tarihi “reform ve dışa açılma” inisiyatifini bu toplantılarda ilan etmişti. Plenum 1993 yılında sosyalist piyasa ekonomisi kavramını onayladı.
Nasıl bir yöntem izleniyor?
Toplantıda yapılan tartışmaların ardından bir bildiri oylamaya sunulur ve genellikle toplantının sona erdiği gün kabul edilir ve genellikle kararları detaylandıran tam bir belge birkaç gün sonra yayınlanır. Devlet medyasının haziran ayında bildirdiğine göre, belgenin bir taslağı partinin en üst yönetim organı olan Politbüro tarafından sunuldu. Taslağın başlığı, ileride neler olacağına dair bir ipucu veriyordu: “Reformun daha kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesi ve Çin tarzı modernleşmenin ilerletilmesi.”
Toplantının ana teması
Toplantının zamanlaması konusunda resmi bir açıklama yapılmadı. Gözlemciler üçüncü genel kurulun geçen sonbaharda yapılmasını bekliyorlardı. Bunun yerine devlet medyası nisana yayınladığı bir haberde temmuz ayında toplanacağını bildirdi. Bu durum toplantının temel politikaların belirlenmesine zaman tanımak için ertelendiği yönünde değerlendirmeleri beraberinde getirdi.
2018’deki bir önceki üçüncü genel kurul ekonomiye değil, parti ve devlet kurumlarının reformuna odaklanıştı, ancak bu haftaki toplantının ekonomiye odaklanması bekleniyor.
Tokyo’daki Nikko Asset Management’ta Çin ve Asya piyasaları uzmanı olan Hiroya Yamauchi, “Bu, 11 yıldır ana teması ekonomik reform olan ilk üçüncü plenum” dedi.
Çin devlet ajansı Xinhua’ya göre, haziran ayında ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreteri Xi Jinping başkanlığında yapılan ÇKP Merkez Komitesi Siyasi Bürosu toplantısında, yaklaşan plenumun öncelikli olarak reformun daha kapsamlı bir şekilde derinleştirilmesi ve Çin modernizasyonunun ilerletilmesiyle ilgili konuları inceleyeceği kaydedildi.
Gelecek yıl hükümetin beş yıllık ekonomik planını güncellemesi gerekiyor, toplantı bu planlamalar bağlamında da önem taşıyor.
Ekonomi alanında plenumlar ayrıca Çin’in stratejik hedeflerini dünyaya anlatmak için de bir fırsat olarak görülüyor.
Xi Jinping için kilit önceliklerden biri bilimsel ve teknolojik açıdan kendine yeterliliğe ulaşmak olarak görülüyor. Çin elektrikli araçlar ve bataryalar gibi alanlarda büyük ilerleme kaydetti ve kendi yarı iletken tedarik zincirini oluşturmak için büyük yatırımlar yapıyor. Xi, toplantılarda sık sık “yeni kaliteli üretici güçlerin” geliştirilmesi çağrısında bulunuyor ve bildiride bu başlığın gündeme gelmesi bekleniyor.
Toplantı aynı zamanda işletmeler ve yatırımcılar arasında ekonomik güveni yeniden tesis etmek için de bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Ekonomi ilk çeyrekte %5,3 büyümüş olsa da, tüketici talebi COVID-19 salgınının ekonomik etkilerini henüz atlatamadı
Çin’in tüketici güven endeksi Şubat 2022’de 120’nin üzerindeyken aynı yılın nisan ayında 86,7’ye düştü ve o zamandan beri kötümserlik sınırı olan 100 seviyesinin altında kaldı.
Rusya Bilimler Akademisi Primakov Ulusal Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Araştırma Enstitüsü Bilimsel Çalışmalar Müdür Yardımcısı Alexander Lomanov Global Times’a verdiği demeçte, “Dış baskı artıyor … ve Batılı gelişmiş ülkelerin önümüzdeki on yıllar boyunca korumacılık, üretim zincirlerinin yok edilmesi ve [Çin’i hedef alan] teknolojik engellerin yaratılması politikasını sürdüreceklerini de kabul etmek gerekiyor” dedi.
Lomanov, bu nedenle üçüncü genel kurul oturumunun ülkenin ekonomik rotası ve güncellenmiş reform öncelikleri için üst düzey bir tasarım çizmesinin büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi. Lomanov ayrıca Çin’e, dışa açılma çabalarını iki katına çıkarmak ve yeni ortakların çevresini genişletmek gibi sayısız zorluğun üstesinden gelmek için reform ve dışa açılma tedbirlerini hızlandırmasını önerdi.
İşletmeler ve yatırımcılar ne bekliyor?
Bazıları iç tüketimi artırmak için büyük teşvik önlemleri alınmasını umuyor. Kamu iktisadi teşebbüslerinin satılamayan evleri satın almaya teşvik edilmesi gibi önlemlere rağmen yeni ve ikinci el ev fiyatlarındaki düşüşün mayıs ayında hızlandığı emlak sektörü özellikle endişe verici bir nokta.
Bu konunun üçüncü genel kurulda ele alınacağına dair resmi bir işaret yok. Ekonomistlerin odaklanabileceğini söylediği ilgili bir konu da vergi reformu. Örneğin, geleneksel olarak büyük ölçüde arazi satışlarına dayanan yerel yönetimlere daha fazla vergi geliri tahsis edilmesinin, emlak krizinin kontrol altına alınmasına yardımcı olabileceği ifade ediliyor.
Öte yandan uzmanlar üçüncü genel kurulun daha uzun vadeli politikalarla ilgili olacağı görüşünde.
Siyasi gözlemciler ayrıca görev değişikliklerini de izliyor. Eski Dışişleri Bakanı Qin Gang ve eski Savunma Bakanı Li Shangfu geçen yıl bazı soruşturmalar kapsamında görevlerinden alındılar. Li haziran ayında rüşvet aldığı gerekçesiyle partiden resmen ihraç edildi, Qin ise hala Merkez Komite üyesi. Ancak toplantının genel olarak ekonomi odaklı yürüyeceği konusunda herkes hemfikir.
Asya
ASEAN ve Çin, Trump’ın gümrük vergileri karşısında ilişkilerini derinleştiriyor

ASEAN dışişleri bakanları perşembe günü, ABD Başkanı Donald Trump’ın tehdit ettiği yeni “karşılıklı” cezai gümrük vergileri karşısında Pekin ile ilişkilerini derinleştirmeye çalışırken, bloğun Çin ile olan ilişkilerinin gücünü vurguladılar. Uzmanlar, Trump’ın agresif gümrük vergisi politikasının ASEAN ve Çin arasında daha da yakınlaşmayı beraberinde getirdiği görüşünde.
Kuala Lumpur’da ASEAN dışişleri bakanları ve Çinli mevkidaşları Wang Yi ile yapılan toplantının açılış konuşmasında Malezya Dışişleri Bakanı Mohamad Hasan, Çin’in “ASEAN’ın en önemli ve dinamik ortaklarından biri” olduğunu söyledi.
“Bu ilişki, karşılıklı güven, ortak çıkarlar ve artan ekonomik bağımlılık üzerine kurulmuştur” dedi.
Wang da bu duyguları yineleyerek, ülkelerin ortak Asya kimliği ve hedeflerini vurguladı. “Çin, ASEAN’ı komşuluk diplomasisinde her zaman bir öncelik olarak görmüş ve bölgeyi, insanlık için ortak bir geleceğe sahip küresel bir topluluk inşa etmede öncü olarak görmektedir” dedi.
Toplantı, ASEAN dışişleri bakanlarının yıllık Bakanlar Konferansı’nın bir parçasıydı. Toplantının ardından Japonya, Çin ve Güney Kore ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve diğer diyalog ortaklarıyla toplantılar yapılacak.
Devam eden jeopolitik değişimlere değinen Wang, mevcut küresel çalkantı ve dönüşümün birlik veya bölünme, barış veya çatışma, işbirliği veya çatışma gibi soruları gündeme getirdiğini kaydetti.
“Tarihten dersler çıkarmalı, eşit ve yapılandırılmış bir dünya düzenini aktif olarak teşvik etmeli ve kapsayıcı ve paylaşımlı ekonomik küreselleşmeyi destekleyerek uluslararası sistemi daha fazla adalet ve eşitliğe doğru itmeliyiz” dedi.
Ticari ilişkiler
2020’den bu yana ASEAN ve Çin, birbirlerinin en büyük ticaret ortakları olmaya devam etti ve 2024’te toplam ticaret hacmi bir önceki yıla göre %10,6 artarak 770,9 milyar dolara ulaştı.
Mayıs ayında, iki taraf, iki buçuk yıl süren dokuz tur görüşmenin ardından ASEAN-Çin Serbest Ticaret Bölgesi (ACFTA) 3.0 anlaşmasını açıkladı.
Yükseltilmiş anlaşma, dijital ekonomi, yeşil ekonomi ve tedarik zinciri bağlantılılığını kapsayan dokuz yeni bölüm içeriyor. Çin Ticaret Bakanlığı, bu çerçeveyi Çin-ASEAN mega pazarının inşasına açılan bir kapı olarak nitelendirdi.
Bu arada, ASEAN üyeleri 1 Ağustos’ta yürürlüğe girecek yeni ABD gümrük vergilerine hazırlanıyor. Vergiler Myanmar ve Laos için %40, Kamboçya ve Tayland için %36, Endonezya için %32, Malezya ve Brunei için %25, Vietnam ve Filipinler için %20 olarak belirlendi. Washington, nisan ayında gümrük vergileri açıklandığında %10 oranında vergi uygulanan Singapur için henüz güncellenmiş bir oran açıklamadı.
Gümrük vergilerine tepki
Çarşamba günü, Malezya Başbakanı Enver İbrahim, ASEAN dışişleri bakanları toplantısının başında, ticaretin “baskı, izolasyon ve kontrol” aracı olarak kullanıldığını belirterek, “gümrük vergileri, ihracat kısıtlamaları ve yatırım engelleri artık jeopolitik rekabetin keskin araçları haline geldi” dedi.
Endonezya Maliye Bakanı Sri Mulyani çarşamba günü parlamentoda yaptığı konuşmada, Dünya Ticaret Örgütü, BM ve Dünya Bankası gibi çok taraflı kurumların ticaret savaşında daha önemli bir rol oynaması çağrısında bulundu. “Bu çok taraflı kurumların rolü çok zayıfladı ve hatta saygı görmüyor” dedi.
Tayland, 1,22 milyar dolarlık hafifletme önlemleri açıkladı. Maliye Bakan Yardımcısı Paopoom Rojanasakul’a göre, Tayland merkez bankasının da gümrük vergilerini düşürmek için para politikasını daha da gevşetmesi bekleniyor.
Nikkei Asia’nın gördüğü dışişleri bakanları toplantısının ortak bildirisinin taslağı, tek taraflı gümrük vergilerini “kontra üreten” olarak nitelendiriyor ve bunların “küresel ekonomik parçalanmayı şiddetlendirme ve ASEAN’ın ekonomik istikrarı ve büyümesine karmaşık zorluklar getirme riski taşıdığı” uyarısında bulunuyor. Cuma günü yayınlanması beklenen taslak, ASEAN’ın “bu amaçla tüm ortaklarla yapıcı bir şekilde çalışmaya kararlı olduğunu” teyit ediyor.
Asya
Malezya Başbakanı ASEAN toplantısında Trump’ın tarifelerinin ‘baskı altına almak’ için kullanıldığını söyledi

Malezya Başbakanı Enver İbrahim, çarşamba günü ASEAN’ın önemli dışişleri bakanları toplantısının açılışında, ABD’nin gümrük tarifelerinin artık diğer ülkeleri “baskı altına almak, izole etmek ve kontrol altında tutmak” için kullanıldığını söyledi.
Kuala Lumpur’da düzenlenen bakanlar toplantısının açılış töreninde konuşan İbrahim, “Dünya çapında, bir zamanlar büyümeyi sağlamak için kullanılan araçlar artık baskı, izolasyon ve kontrol altında tutmak için kullanılıyor” dedi. “Gümrük tarifeleri, ihracat kısıtlamaları ve yatırım engelleri artık jeopolitik rekabetin keskin araçları haline geldi” diye ekledi.
Enver İbrahim, ASEAN’daki meslektaşlarına, bölgenin bu gerçekle “açık ve kararlı” bir şekilde yüzleşmesi gerektiğini ve bloğun birlikteliğinin deklarasyonlarla sınırlı kalmaması gerektiğini hatırlattı.
Pazartesi günü, ABD Başkanı Donald Trump, altı ASEAN üyesini etkileyen yeni bir dizi gümrük vergisi oranı açıkladı. Bunlar arasında Myanmar ve Laos’tan gelen mallara %40, Tayland ve Kamboçya’dan gelen mallara %36 vergi yer alıyor. Endonezya için oran %32, Malezya için ise %25.
Malezya, 10 üyeli bloğun bu yılki dönüşümlü başkanlığını yürütüyor. Bu haftaki toplantılar arasında ASEAN’ın içişleri bakanları toplantısı ve ardından ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Japonya ve Hindistan gibi önemli ortak ülkelerle toplantılar yer alıyor.
Nikkei Asia‘nın gördüğü dışişleri bakanları toplantısının ortak bildiri taslağı, tek taraflı gümrük vergisi uygulamalarının “kontra üreten nitelikte olduğunu ve küresel ekonomik parçalanmayı şiddetlendirme riski taşıdığını” ve “ASEAN’ın ekonomik istikrarı ve büyümesi için karmaşık zorluklar oluşturduğunu” belirtiyor.
Malaya Üniversitesi Uluslararası ve Stratejik Çalışmalar Bölümü’nde doçent olan Khoo Ying Hooi, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, Trump’ın son gümrük vergisi açıklamalarının, Japonya ve Güney Kore gibi müttefikleri hedef almak anlamına gelse bile, daha çok güç gösterisi ve “Önce Amerika” söylemini canlandırmak amacıyla yapıldığını söyledi.
“Bu, stratejik olmaktan çok sembolik bir hamle gibi görünüyor ve kimin zarar göreceği önemli olmaksızın seçmenlere ticaret konusunda sert olduğunu göstermek amacıyla yapılmış bir hamle” dedi.
Khoo, Güneydoğu Asya’nın ticareti çeşitlendirmek, bölgesel entegrasyonu güçlendirmek ve tek bir pazara bağımlılığı azaltmak için adımlar attığını belirtti. Güney-Güney ticaret ortaklıklarının kurulduğunu ekleyen Khoo, bu çabaların “hızlanıp derinleşebileceğini” kaydetti.
Malezya Başbakanı Enver İbrahim konuşmasında, ASEAN’ın “merkeziliğinin” devam etmesi gerektiğini yineleyerek, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin dünya çapında arttığı bir dönemde bloğun diyalog için birincil dayanak noktası olması gerektiğini vurguladı.
“Küresel düzen parçalanıyor” dedi ve ekledi: “Çatışma, zorlama ve güvensizlik artık çok sayıda ilişkiyi tanımlıyor ve bunların sonucunda sayısız hayat kaybediliyor veya altüst oluyor.”
Öte yandan, toplantıda Malezya Dışişleri Bakanı Mohamad Hasan, küresel siyasi manzaranın “iki kutupluluktan tek kutupluluğa ve nihayet çok kutupluluğa” doğru değişmeye devam edeceğini vurguladı.
Asya
Ermenistan’da tutuklu milyarder Karapetyan’ın şirketinin kamulaştırılmasına onay

Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı. Yeni düzenleme, hükümete şirkete kayyum atama ve satın almada öncelik hakkı tanıyor. Karapetyan ise hükümeti devirmeye yönelik çağrı suçlamasıyla iki aydır tutuklu.
Ermenistan Cumhurbaşkanı Vaagn Haçaturyan, aynı zamanda Rusya vatandaşı olan tutuklu iş insanı Samvel Karapetyan’a ait olan Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketinin kamulaştırılmasına olanak tanıyan yasaları imzaladı.
Cumhurbaşkanlığının internet sitesinden yapılan açıklamada, yasanın yürürlüğe girdiği duyuruldu.
Söz konusu yasa, bir gün önce Ermenistan parlamentosunda 27’ye karşı 65 oyla kabul edilmiş, bir milletvekili ise çekimser kalmıştı.
Hükümete kayyum atama yetkisi
Yapılan yasal değişikliklere göre, Kamu Hizmetleri Düzenleme Komisyonu, şirketin lisansından gönüllü olarak vazgeçmesi durumunda, tüzel kişiliği faaliyete devam etmeye zorlayabilecek veya yönetimi bir geçici yöneticiye devredebilecek.
Ayrıca, idari sürecin başlamasının ardından komisyon başkanı, yürütme organının tüm yetkilerini devralacak kayyumu doğrudan atama hakkına sahip olacak.
Komisyon başkanı, ihlallerin giderilmesi için bir programı onaylama, şirketin üst yönetim organı toplantılarını düzenleme, tüzükte değişiklik yapma ve yönetim kurulu üyelerini değiştirme gibi geniş yetkilerle donatıldı.
Satın almada öncelik hükümetin
Değişiklikler uyarınca, şirketin satılmasına karar verilmesi hâlinde, hükümet satın alma konusunda öncelik hakkına sahip olacak.
Belgede, şirketin satın alma bedelinin, “Değerleme Faaliyetleri Hakkında Kanun” uyarınca belirlenen piyasa değerini aşamayacağı belirtiliyor.
İş insanı ‘hükümeti devirme’ suçlamasıyla tutuklu
Karapetyan’a yönelik ceza davası, iş insanının, hükümet yetkililerinin Ermeni Apostolik Kilisesi’nin üst düzey yöneticilerine yönelik sert eleştirileri karşısında kiliseyi savunmasının ardından başlatıldı.
17 Haziran’da Karapetyan’ın evinde arama yapılmış, ertesi gün ise “hükümeti devirmeye yönelik çağrılarda bulunma” suçlamasıyla iki ay süreyle tutuklanmıştı.
İş insanı suçlamaları reddederken, avukatı Liana Gasparyan mahkeme kararının yasa dışı olduğunu savunuyor.
Karapetyan’dan iktidar partisi vekillerine iftira davası
Öte yandan Karapetyan, 4 Temmuz’da iktidardaki Sivil Sözleşme partisinden milletvekilleri Arsen Torosyan ve Hayk Konjoryan’a karşı dava açtı.
İş insanı, milletvekillerinin iftira niteliğindeki beyanlarını kamuoyu önünde yalanlamalarını ve özür dilemelerini talep etti.
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Görüş2 hafta önce
Modi dönemi, Hindistan’ın ‘karanlık döneminin’ ileri bir uyarlaması mı?
-
Amerika1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?
-
Görüş1 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma