Bizi Takip Edin

Amerika

ABD’li yetkililerin Husilere saldırılarla ilgili mesajlaşmaları ortaya çıktı

Yayınlanma

Atlantic dergisinin ünlü yazarı Jeffrey Goldberg pazartesi günü yayınladığı bir haberde ortaya çıkan Başkan Yardımcısı JD Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth arasındaki mesajlaşmalar, Avrupalıların ABD’nin Yemen’deki Husi direnişini bitirme çabalarını nasıl “bedavaya getirdiklerine” inandıklarını ortaya koyuyor.

Goldberg, mesajlaşma uygulaması Signal grubuna kendisinin “yanlışlıkla” eklenmesi nedeniyle bu mesajları aldığını söylüyor.

Yöneticiler komitesi adı verilen bir gruba eklendiğini belirten muhabir, bu terimin genellikle savunma, dışişleri ve hazine bakanları ile CIA direktörünün de aralarında bulunduğu en üst düzey ulusal güvenlik yetkililerinden oluşan bir grubu ifade ettiğine işaret ediyor.

Goldberg, “Söylemeye gerek yok ama ben yine de söyleyeyim, Beyaz Saray’da yapılan bir yöneticiler komitesi toplantısına hiç davet edilmedim ve uzun yıllardır ulusal güvenlik konularında yaptığım haberlerde ticari bir mesajlaşma uygulaması üzerinden toplantı yapıldığını hiç duymadım,” diye yazıyor.

Mesajlaşmalarda ‘Vance’ olarak tanımlanan ve Başkan Yardımcısı JD Vance olduğu anlaşılan bir kullanıcı sohbette “Avrupa’yı tekrar kurtarmaktan nefret ediyorum” diyerek Yemen’e yönelik saldırılara devam edip etmeme konusundaki çekincelerini dile getiriyor.

Vance, “ Suudi petrol tesislerine yönelik riski en aza indirmek için önceden yapabileceğimiz şeyler varsa bunu yapmalıyız,” diyor.

Başkan Yardımcısı, ABD ticaretinin sadece yüzde 3’ünün, Avrupa ticaretinin ise yüzde 40’ının Süveyş Kanalı’ndan geçtiğini belirtiyor ve “Halkın bunu ya da bunun neden gerekli olduğunu anlamaması gibi gerçek bir risk var. Bunu yapmak için en güçlü neden, Başkanın da dediği gibi, bir mesaj göndermektir,” diyor.

Savunma Bakanı Pete Hegseth ise, “VP [Başkan Yardımcısı]: Avrupa’nın bedavacılığına duyduğunuz nefreti tamamen paylaşıyorum. Bu iğrenç bir şey,” diye karşılık veriyor. Buna rağmen Hegseth, ‘bu işi dünya üzerinde yapabilecek tek gücün’ kendileri olduğunu düşünüyor.

Hegseth, ne olursa olsun mesaj vermenin zor olacağını, çünkü kimsenin ‘Husilerin kim olduğunu bilmediğini’ savunuyor.

‘Bu yüzden konuya odaklanmak gerektiğini’ belirten Pentagon şefi, “1) Biden başarısız oldu ve 2) İran finanse etti,” diyerek propaganda yapılması gerektiğine işaret ediyor.

“Birkaç hafta ya da bir ay beklemek hesapları temelden değiştirmez,” diyen Hegseth, beklemenin ‘2 acil risk’ yarattığını ileri sürüyor: “1) Bu sızar ve kararsız görünürüz; 2) İsrail önce harekete geçer ya da Gazze’deki ateşkes bozulur ve biz bu işe kendi şartlarımızla başlayamayız.”

Hegseth, meselenin Husilerle ilgili olmadığını, olayın ‘temel bir ulusal çıkar’ olan seyrüsefer özgürlüğünü yeniden tesis etmek ve ‘Biden’ın çökerttiği caydırıcılığı yeniden tesis etmek’ olduğunu belirtiyor.

Bu noktada, daha önce sessiz kalan “S M” (Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Stephen Miller) konuşmaya katılıyor.

Miller, “Duyduğum kadarıyla Başkan net konuşmuş: Yeşil ışık, ancak karşılığında ne beklediğimizi Mısır ve Avrupa’ya yakında açıklayacağız. Ayrıca böyle bir şartı nasıl uygulayacağımızı da bulmamız gerekiyor… Eğer ABD büyük bir maliyetle seyrüsefer serbestisini yeniden tesis etmeyi başarırsa, bunun karşılığında daha fazla ekonomik kazanç elde etmesi gerekir,” diyor.

Yemen direnişini hedefleyen bu mesajlaşmalardan kısa bir süre sonra saldırılar gerçekleşti.

Mesajlaşmalarda Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD’nin Husilere yönelik saldırıyla ilgili maliyetleri hesaplayacağını ve Trump’ın talebi üzerine “Avrupalılardan tahsil edeceğini” söylüyor.

Mesajların sızması ABD ve Avrupa’da büyük bir tartışma da başlattı. Kongre üyeleri ve ulusal güvenlik çalışanları Signal mesajlaşmalarından ‘şok olmuş’ durumdalar.

Silahlı Hizmetler Komitesinde yer alan eski ordu mensubu Demokrat Temsilci Pat Ryan, “Eğer Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri bunun nasıl gerçekleştiğine dair DERHAL bir oturum düzenlemezlerse, bunu kendim yapacağım,” dedi.

POLITICO’ya konuşan bir Demokrat Kongre danışmanı “S**tirin gidin,” diyerek bunun bir “operasyonel güvenlik kabusu” olduğunu söyledi.

Pentagon yetkilileri de, yetkililerin böylesine hassas görüşmeler için bir Signal sohbetini kullanmış olmalarına şaşırdıklarını ifade ettiler.

Bir Savunma yetkilisi “Hayır, hayır kullanamazlar. Kesinlikle inanılmaz,” dedi. İkinci bir Savunma yetkilisi ise, “Savunma Bakanlığı ya şu anda güçlü bir siber güvenlik duruşuna sahip değil ya da Hegseth bu konuyla ilgilenmiyor,” dedi.

Beyaz Saray’da ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz’ın görevden alınması gerekebileceği yönünde tartışmalar da başladı.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi POLITICO’ya yaptığı açıklamada, Waltz ile ne yapılacağı konusunda diğer yönetim çalışanlarıyla çok sayıda tartışmaya dahil olduklarını söyledi.

Beyaz Saray’ın yarısının Waltz’un görevden alınması gerektiğini düşündüğünü söyleyen yetkili gibi, iki üst düzey Beyaz Saray yardımcısı da Başkanın “kötü bir pozisyona” düşmesini engellemek için Waltz’ın istifa etmesi gerektiği fikrini ortaya attı.

Amerika

IMF, ABD’yi bütçe açığını azaltmaya çağırdı

Yayınlanma

IMF birinci genel müdür yardımcısı Gita Gopinath, ABD’ye mali açığını azaltması ve “giderek artan” borç yükünü ele alması çağrısında bulundu.

Gopinath, Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, “ABD’nin mali açıkları çok büyük ve azaltılması gerekiyor,” dedi. IMF yetkilisi, Trump yönetiminin Çin’e uyguladığı gümrük vergilerini geri çekmesi gibi “olumlu gelişmelere” rağmen, dünyanın en büyük ekonomisinin “çok yüksek” ticaret politikası belirsizliğinden hâlâ etkilendiği uyarısında da bulundu.

Gopinath’ın açıklamaları, Moody’s’in ülkenin artan borcuna ilişkin endişeler nedeniyle ABD’nin son kalan AAA kredi notunu düşürmesinin ardından geldi.

Trump’ın 2017 vergi indirimlerini bu yılın ötesine uzatma önerisi, bu endişeleri daha da artırdı ve yatırımcılar arasında tedirginlik yarattı. Yönetim, deregülasyonla birlikte vergi indirimlerinin daha yüksek büyümeyle kendini amorti edeceğini savunuyor, fakat ne Moody’s ne de finans piyasaları buna ikna olmuş durumda.

Derecelendirme kuruluşu geçen hafta, Trump’ın “büyük, güzel yasa tasarısı” olarak adlandırdığı tasarı ile ABD’nin bütçe açığının geçen yılki %6,4’ten 2035 yılına kadar %9’un biraz altına çıkacağını belirtti.

Hazine Bakanı Scott Bessent pazar günü NBC’ye verdiği demeçte, Moody’s’in not indiriminin “gecikmeli bir gösterge” olduğunu belirterek, mali durumun sorumlusu olarak Biden yönetimini gösterdi.

Bessent, yönetimin “harcamaları azaltmaya ve ekonomiyi büyütmeye kararlı” olduğunu da sözlerine ekledi. Bessent daha önce, Trump’ın görev süresi sonuna kadar bütçe açığını %3’e indireceğini söylemişti. 

Fakat Gopinath, ABD’nin GSYİH’ye oranı “sürekli artan” bir borçluluğa sahip olduğunu belirterek, “ABD’nin, zaman içinde borcunu GSYİH’ye oranını düşürmeye yönelik tutarlı bir maliye politikası izlemesi gerekir,” dedi.

Kongre Bütçe Ofisine göre, kamu tarafından tutulan federal hükümet borcu, 2024 mali yılında GSYİH’nin %98’ine ulaşırken, on yıl önce bu oran %73 idi.

IMF geçen ay, gümrük gelirleri arttığı sürece ABD’nin mali açığının bu yıl düşmesini beklediğini açıklamış olsa da, bu tahminler Kongre’de görüşülmekte olan Trump’ın vergi tasarısını hesaba katmıyordu.

Gopinath, Bessent’in mali açıkları azaltmak için “net bir çağrıda” bulunmasının doğru olduğunu da ekledi. Trump, azınlıkta olduğu Temsilciler Meclisindeki Cumhuriyetçilere, aksi takdirde seçmenlerin vergi yükünün artacağını savunarak tasarıyı desteklemeleri için baskı yapıyor.

Açık endişeleri ve Moody’s’in not indirimi, doların değer kaybetmesine ve Hazine piyasasında fiyatların düşmesine ve getirilerin yükselmesine neden oldu.

Pazartesi günü 30 yıllık Hazine tahvili faizi %5,04’e yükselerek 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Daha büyük bir açık, yabancı ve yerli yatırımcıların ABD piyasasının istikrarını sorgulamaya başladığı bir dönemde hükümetin daha fazla tahvil satmak zorunda kalacağı anlamına geliyor.

IMF, nisan ayında Trump’ın gümrük vergilerinin etkisini de hesaba katarak, 2025 yılı için ABD büyüme tahminini yaklaşık bir puan düşürerek %1,8’e, küresel büyüme tahminini ise %2,8’e indirdi.

O zamandan bu yana Trump, Çin ve ABD’nin 90 gün boyunca gümrük vergilerini yüzde 115 oranında düşürme konusunda anlaşması üzerine, Amerikan vergilerinde keskin indirimler yapacağını açıkladı.

“Çin ile gümrük vergilerinin askıya alınması olumlu bir gelişmedir,” diyen IMF yetkilisi, ABD ile Birleşik Krallık arasındaki anlaşmayı da memnuniyetle karşıladı fakat ABD’nin efektif gümrük vergisi oranının geçen yıla göre hâlâ çok yüksek olduğunu ve Çin’e uygulanan yüksek vergilerin sadece askıya alındığını vurguladı.

İlk çeyrek GSYİH rakamlarının IMF’nin beklentileriyle büyük ölçüde uyumlu olduğunu belirten Gopinath, Trump’ın gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesinden önce işletmelerin tedariklerini aceleyle tamamlaması nedeniyle verilerin yorumlanmasının zor olduğunu da ekledi.

“Tüm bu gelişmelerin verilere yansımaları biraz zaman alacak,” diyen Gopinath, “Nisan ayında öngördüğümüzden daha düşük ortalama gümrük vergisi oranları kesinlikle olumlu bir gelişme… ama belirsizlik çok yüksek ve yeni oranların ne olacağını beklememiz gerekiyor,” dedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Nvidia CEO’su ABD’nin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarının ‘başarısız’ olduğunu söyledi

Yayınlanma

Nvidia CEO’su Jensen Huang, Çin’in yapay zeka çiplerine erişimini kısıtlamak için tasarlanan ABD’nin ihracat kontrollerini, Çinli rakiplerini kendi ürünlerinin geliştirilmesini hızlandırmaya teşvik eden “bir başarısızlık” olarak kınadı.

Dünyanın önde gelen yapay zeka çip üreticisinin CEO’su, ABD’nin ard arda gelen yönetimlerinin izlediği çip politikalarını sert bir dille eleştirirken, Washington’un Çin pazarı için özel olarak tasarlanmış bir Nvidia çipini yasaklama kararını da eleştirdi.

Çarşamba günü Taipei’de düzenlenen Computex teknoloji fuarında düzenlediği basın toplantısında, ihracat kontrollerinin teknoloji devi Huawei’nin önderliğindeki Çinli rakipleri rekabetçi yapay zeka donanımı üretmeye ittiğini söyledi.

“Dört yıl önce Nvidia’nın Çin’deki pazar payı yüzde 95 idi. Bugün ise sadece yüzde 50,” dedi. “Gerisi Çin teknolojisi. Nvidia olmasaydı kullanacakları çok sayıda yerel teknolojiye sahipler” diye ekledi.

Huang, “Çinli yapay zeka araştırmacıları kendi çiplerini kullanacak. En iyinin ikincisini kullanacaklar. Yerel şirketler çok kararlı ve ihracat kontrolleri onlara cesaret verdi, hükümet desteği de gelişimlerini hızlandırdı. Çin’de rekabetimiz çok yoğun” diye ekledi.

Trump yönetimi nisan ayında, Nvidia’nın eski ihracat kontrollerine uyum sağlamak için tasarladığı sıvı soğutmalı AI çipi H20’nin satışını yasakladı ve bu karar, şirketin 5,5 milyar dolarlık bir değer düşüklüğü kaydetmesine neden oldu. Huang, Nvidia’nın Çin pazarı için başka bir “Hopper” çipi piyasaya sürme planı olmadığını yineledi ve şirketin “çipi çok ciddi şekilde bozduğunu” söyledi.

ABD, Huawei çiplerinin ‘dünyanın hiçbir yerinde’ kullanılmaması konusunda uyardı

Okumaya Devam Et

Amerika

ABD’nin yeni nükleer bombası planlanandan erken tamamlandı

Yayınlanma

ABD, 360 kilotona kadar güce sahip en yeni B61-13 nükleer bombasının ilk ünitesinin üretimini planlanandan bir yıl önce tamamladı. Enerji Bakanı Chris Wright, bu gelişmenin ABD’nin “yeni istikrarsız dönemdeki” küresel güvenlik sınamalarına hızla yanıt verme kabiliyetini gösterdiğini belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 360 kilotona kadar tahrip gücüne sahip en yeni B61-13 güdümsüz nükleer bombasının ilk örneğinin üretimini, planlanan tarihten bir yıl önce tamamladığını duyurdu.

Gelişmeyi açıklayan ABD Enerji Bakanı Chris Wright, B61-13’ün duyurulmasından sonra iki yıldan kısa süre içinde geliştirildiğini ve Soğuk Savaş döneminden bu yana en hızlı geliştirilip hizmete alınan tahrip araçlarından biri olduğunu söyledi.

Bakan Wright, bu durumun ABD’nin “yeni istikrarsız bir dönemde” artan küresel güvenlik sınamalarına süratle yanıt verme kabiliyetini gösterdiğini kaydetti.

Wright, “ABD nükleer cephaneliğinin modernizasyonu, Başkan Donald Trump’ın ‘Güç Yoluyla Barış’ yaklaşımının hayata geçirilmesi için kritik öneme sahip… Bu başarı, Amerika’nın gücünü hem rakiplerimize hem de müttefiklerimize göstermektedir,” diye konuştu.

B61-13, B61 nükleer silah ailesinin en son modifikasyonu olarak tanımlanıyor.

Bu yeni bomba, B61-12 modeliyle aynı modern güvenlik özelliklerine, çok aşamalı korumaya ve hassas güdüm kabiliyetine sahip olmakla birlikte, yeraltı sığınakları ve komuta merkezleri de dahil olmak üzere daha dayanıklı ve büyük askeri hedefleri imha etmek üzere tasarlanmış daha yüksek bir tahrip gücüne sahip bulunuyor.

Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi (NNSA) ise bombaların ABD ana karasındaki üslere yerleştirileceğini belirtti.

Bu bombaların stratejik hayalet bombardıman uçakları B-2 Spirit ve en yeni B-21 Raider uçaklarına entegre edileceği açıklandı. B61-13’ün geliştirilmesi 2023 yılı sonlarında onaylanmış, çalışmaların 2026 ilkbaharında tamamlanması planlanmıştı.

Modifikasyon Tennessee eyaletindeki Oak Ridge’de bulunan Y-12 Ulusal Güvenlik Kompleksi’nde, nihai montaj ise Teksas eyaletindeki Amarillo’da bulunan Pantex Nükleer Silah Fabrikası’nda gerçekleştirildi.

Avrupa’da Fransız nükleer şemsiyesi ve ‘Alman bombası’ tartışması

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English