Amerika
Trump’ın Çin gemilerine yönelik liman ücretleri ABD denizcilik sektörünü tehdit ediyor

Sektör yöneticileri pazartesi günü ABD Ticaret Temsilciliği’nde (USTR) yapılan oturumda, Başkan Donald Trump’ın ABD gemi inşa sanayisini canlandırma planının, Çin bağlantılı gemiler için önerilen ve yerli gemi işletmecilerine, limanlara, ihracatçılara ve istihdam alanlarına zarar verecek ücretlere dayandığı için muhtemelen geri tepeceğini söyledi.
Söz konusu tartışma, Çin yapımı gemilerden alınan ve ABD limanlarına uğrama başına 3 milyon doları aşabilecek olan harçların istiflenmesi. Trump yönetimi bu ücretlerin Çin’in açık denizlerde artan ticari ve askeri hakimiyetini engelleyeceğini ve yerli yapım gemileri teşvik edeceğini söylüyor. ABD’li çelik işçileri sendikaları, ABD’li çelik üreticileri ve Demokrat milletvekilleri yerli sanayiyi canlandıracağını söyleyerek bu çabayı destekliyor.
Ancak bu fikir, Trump’ın yeniden inşa etmek istediği ABD tersanelerinden sipariş talebini artıracak olan aynı nakliye şirketlerinin ve müşterilerin hayatta kalmasını tehdit ettiği için yerel denizcilik endüstrisinde bir şok dalgası yarattı.
ABD’nin en büyük uluslararası okyanus kargo taşıyıcısı olan Florida merkezli Seaboard Marine’in CEO’su Edward Gonzalez pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Amerikan gemi inşasını güçlendirme çabası istemeden de olsa Amerikan sahipli taşıyıcıları yok ederse ulusal çıkarlara hizmet edilmemiş olur” dedi.
Birçok ABD’li operatör gibi Seaboard da Çin’de üretilen gemilere güveniyor. Denizcilik veri sağlayıcısı Alphaliner’a göre 24 gemiden oluşan filosunda 16 adet Çin yapımı gemi bulunuyor.
ABD’li gemi işletmecileri, Çin bağlantılı gemilerden alınan ücretlerin, daha fazla ABD kargosunu, değişimi daha iyi karşılayabilecek kaynaklara sahip olan yabancı sermayeli okyanus taşımacılığı şirketlerine iteceğini söyledi.
USTR’ye göre Çin’in gemi inşa pazarındaki payı 1999’da %5’in altındayken 2023’te %50’nin üzerine çıktı.
Konuşmacılar, ABD tersanelerinin yılda 10’dan az gemi üretirken Çin’in 1.000 gemi ürettiğini söyledi.
Bu arada sektör yöneticileri, Japonya ve Kore’deki gemi yapımcılarının, ABD tersanelerinin kapasite oluşturması için geçecek yıllarda talebi karşılamakta zorlanacağını belirtti.
Amerika Deniz Ticaret Odası CEO’su Kathy Metcalf, mevcut Çin yapımı gemilerin değiştirilmesinin bir elektrik düğmesini çevirmeye benzemediğini söyledi. “Çin’i ve ABD deniz taşımacılığı sistemini cezalandırmak kabul edilebilir bir sonuç değildir” dedi.
ABD’li gemi işletmecileri, malları iç su yollarına, Büyük Göller boyunca ve ülkenin kıyılarında yukarı ve aşağı taşıyarak imalat, madencilik ve tarım gibi kilit Amerikan endüstrilerini destekliyor.
Tarım ihracatçıları USTR planındaki belirsizlik nedeniyle mayıs ayından sonra gemi rezervasyonu yapmakta zorlanırken, kömür endüstrisi temsilcileri de ücretlerin mallarını küresel pazara sunmayı zorlaştırdığını belirtiyor.
Indiana’da soya fasulyesi ve mısır yetiştiren Amerikan Soya Birliği yönetim kurulu üyesi Mike Koehne, “Yerli gemi inşasını artırmaya yönelik çabalarınızın çiftçilerin pazara erişimi pahasına olmamasını rica ediyorum” dedi.
İŞ KAYIPLARI
İthalata bağımlı Amerikan Ayakkabı ve Giyim Derneği’nin politikadan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı Nate Herman, liman ücretlerinin Amerikalı işçiler için iş kaybına, Amerikan ihracat ve ithalatı için daha yüksek maliyetlere ve Amerikalı tüketiciler için kıtlık ve artan fiyatlara yol açacağını söyledi.
Çeşitli ticaret grupları tarafından yapılan ve liman ücretlerinden kaynaklanan yüksek maliyetlerin ABD ihracatının neredeyse %12 oranında düşmesine ve GSYİH’nin %0.25 oranında azalmasına neden olacağını gösteren yeni bir çalışmadan alıntı yaptı.
Herman, “Çalışkan Amerikan aileleri daha fazla fiyat artışını ve ürün kıtlığını kaldıramaz ve Amerikalı üreticiler ve çiftçiler daha fazla ihracat pazarını kaybetmeyi göze alamaz” dedi.
Temsilci Rosa DeLauro ve Kongre’deki diğer 62 Demokrat, pazartesi günü ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer’e gönderdikleri mektupta, Çin’in sektördeki hakimiyetinin iş kayıpları ve kritik üretim kapasitesi açısından “kabul edilemez maliyetler ve riskler” getirdiğini söyleyerek önerilen ücretleri ve diğer “hızlı ve kararlı” eylemleri destekledi.
USTR’den, firmaların kargolarını Meksika ya da Kanada üzerinden yönlendirerek ücretlerden kaçınmalarına olanak tanıyacak bir kolaylık sağlamasını talep ettiler.
Haksız ticaret uygulamaları yasası kapsamındaki teklifi nihai hale getirmeden önce çarşamba günü yapılacak bir duruşmada daha fazla yorum dinleyecek olan USTR, yorum taleplerine hemen yanıt vermedi.
Mevcut teklifte ücretlerden tamamen kaçınmak için gemi işletmecilerinin Çin dışında yerleşik olması, filolarındaki gemilerin %25’inden azının Çin’de inşa edilmiş olması ve önümüzdeki iki yıl içinde Çin tersanelerinden sipariş veya teslimat planlamamış olması gerekiyor.
Bu ayın başlarında Reuters tarafından görülen bir yürütme emri taslağı, Çin yapımı gemilere sahip tüm filolara liman ücreti uygulayarak bu sınırı daha da daraltacak.
Gemi sahipleri daha büyük gemiler kullanarak ve büyük ABD limanlarına uğramaları sınırlandırarak bu darbeyi en aza indirmeye çalışabilir ancak bu limanları zor durumda bırakarak tedarik zinciriyle ilgili de bir strese yol açabilir.
Gemi ve liman işletmecilerine göre, gemi işletmecileri ayrıca ABD’ye giden kargoları Kanada ve Meksika’daki limanlara kaydırabilir ve yolculuğu tamamlamak için kamyonlara ve trenlere güvenebilir, ancak bu önlem de sınır geçişlerini tıkayabilir ve daha fazla altyapı aşınmasına ve yıpranmasına neden olabilir.
Amerika
ABD’de çöküş sürüyor: Dow, 1932’den bu yana en kötü nisan ayını yaşıyor

ABD’de hisse senedi piyasalarındaki gerileyiş sürerken, Dow sanayi endeksi neredeyse 1.000 puan düşerek 1932’den bu yana en kötü nisan ayını geçirmeye hazırlanıyor.
Dolar, avro ve diğer büyük para birimleri karşısında son yılların en düşük seviyesine inerken, uzun vadeli Hazine tahvillerinin getirileri yükseldi ve altın yeni bir rekor kırdı.
Piyasalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergisi savaşının yanı sıra Fed Başkanı Jerome Powell’ı kovma tehditleri nedeniyle de gergin.
Trump dün (21 Nisan) sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda maliyetlerin düşme eğiliminde olduğunu ve “büyük bir kaybeden olan Bay Çok Geç [Powell], faiz oranlarını ŞİMDİ düşürmezse” ekonominin yavaşlayabileceğini söyleyerek daha düşük faiz talep etti.
Cuma günü piyasalar kapalıyken Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett, Beyaz Saray’ın Powell’dan duyduğu hoşnutsuzluğun altını çizdi ve yetkililerin Fed Başkanı’nın görevden alınmasını incelediğini söyledi.
Öte yandan gümrük tarifelerinin ardından ilk istatistikler de gelmeye başladı. Güney Kore’den gelen ilk veriler, bu ay ABD’ye yapılan ihracatta büyük bir düşüş olduğunu gösterdi.
Önümüzdeki hafta açıklanacak olan aylık ticaret rakamları öncesinde Güney Kore gümrük idaresinin pazartesi günü açıkladığı verilere göre, Asya’nın dördüncü büyük ekonomisinin ihracatı nisan ayının ilk 20 gününde bir önceki yıla kıyasla %5,2 düştü. Ön rakamlar, ithalatın da %12 düşerek ticaret açığına yol açtığını gösterdi.
Verilere göre, Güney Kore’nin 1-20 Nisan tarihleri arasındaki otomobil ve otomobil parçası ihracatı bir önceki yıla göre sırasıyla %6,5 ve %1,7 düştü. Trump Nisan başından bu yana ithal araçlara gümrük vergisi uyguluyor.
Veriler, yarı iletkenlerin giden sevkiyatlarının büyümesini sürdürdüğünü, fakat petrokimyasallarınkinin azaldığını gösterdi.
Başlıca hisse senedi endeksleri de pazartesi günü düştü. En büyük darbeyi Nasdaq aldı ve %3’lük önceki kayıptan sonra yaklaşık %2,6 daha düştü.
Tesla, Nvidia ve Apple’ın öncülüğünde büyük teknoloji hisseleri de değer kaybetti.
Doların başlıca para birimlerinden oluşan bir sepete karşı ölçüsü olan ICE ABD dolar endeksi %1’den fazla düşerek son üç yılın en düşük seviyesine geriledi.
Hazine tahvillerinin getirisi de yükseldi ve 10 yıllık tahvil %4,404’e çıktı.
Altın, troy ons başına 3.400 doların üzerine çıkarak yeni bir rekor kırdı. Bitcoin ise ralli yaptı.
Japonya’da Nikkei %1,3 düştü. Çin’in CSI 300 endeksi ise %0,3 yükseldi.
Hong Kong ve Avrupa’da piyasalar Paskalya tatili nedeniyle kapalıydı.
Amerika
Trump, Fed’den yine faiz indirimi istedi

ABD Başkanı Donald Trump, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik son çıkışında, Fed’in faiz oranlarını derhal düşürmek için harekete geçmemesi halinde ABD ekonomisinin yavaşlayabileceği uyarısında bulundu.
Trump pazartesi günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, enerji ve gıda fiyatlarındaki düşüşe işaret ederek “neredeyse hiç enflasyon olmadığını” iddia etti.
Trump, Powell’a atıfta bulunarak “Ancak Bay Çok Geç, büyük bir kaybeden, faiz oranlarını ŞİMDİ düşürmezse ekonomide bir YAVAŞLAMA olabilir,” dedi.
İktisatçılar yaygın olarak Trump’ın gümrük vergilerinin enflasyonu artırmasını ve geçici de olsa büyümeyi yavaşlatmasını bekliyor. Enflasyon son yıllarda önemli ölçüde düşmüş olsa da hâlâ yüksek seyrediyor. Powell, birçok meslektaşıyla birlikte, merkez bankasının yeni vergilerin daha kalıcı bir enflasyona yol açmamasını sağlaması gerektiğinin altını çizdi.
Trump, Powell’ı defalarca eleştirerek ve Fed Başkanı’nı görev süresi dolmadan görevden alabileceğini öne sürerek Wall Street’i sarstı. Tüccarların Powell’ın görevden alınma ihtimalini tartmasıyla pazartesi günü ABD hisse senetleri değer kaybetti ve S&P 500 Endeksi %3’ten fazla düştü.
Konu hakkında bilgi sahibi kişilerin Bloomberg’e aktardığına göre Trump danışmanlarına Powell’ı görevden alma olasılığını özel olarak sorarken, bazı yönetim yetkilileri onu bunu yapmaması konusunda uyardı.
Ulusal Ekonomi Konseyi Direktörü Kevin Hassett cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada Başkan’ın Powell’ı görevden alıp alamayacağı konusunu incelediğini söyledi.
ABD ekonomisi geçen yıl dördüncü çeyrekte %2,4 gibi sağlıklı bir büyüme kaydetmiş olsa da, iktisatçılar iş yatırımları ve tüketimde tarife kaynaklı bir düşüşün bu yıl içinde bir yavaşlamaya yol açacağını düşünüyor.
Bu arada, enflasyonu Fed’in %2’lik hedefine geri döndürme konusundaki ilerleme durmuştu, fakat mart ayında tüketici fiyat endeksi bir önceki yıla göre %2,4 artarak fiyat artışı yeniden yavaşladı.
Geçen ay yaşanan bu yavaşlama, Fed’i izleyen bazı çevrelerin ve Trump’ın, büyümedeki herhangi bir yavaşlamanın önüne geçmek için merkez bankasına faiz oranlarını düşürme çağrılarını yenilemesine yol açtı.
ABD’de Fed yetkilileri enflasyondaki düşüşün yavaş seyrinden endişe duyuyor ve birçok kişi gümrük tarifelerinin fiyat baskılarını yeniden alevlendirebileceğinden endişe ediyor.
Başkan’ın yorumları, dünyanın dört bir yanından merkez bankacıları ve ekonomi politikacılarının Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası bahar toplantıları için bu hafta Washington’da bir araya geleceği bir dönemde geldi.
Trump İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile görüşmesi sırasında gazetecilere, “Ondan memnun değilim. Bunu ona bildirdim. Ve eğer gitmesini istersem, inanın bana çok hızlı bir şekilde gidecektir,” dedi.
Geçen hafta Chicago Ekonomi Kulübü’nde yaptığı konuşmada Powell, Fed’in gümrük tarifelerinin süregelen bir enflasyon sorununu tetiklemediğinden emin olması gerektiğini söylemişti.
Powell, güçlü bir işgücü piyasası için fiyat istikrarının şart olduğunu da sözlerine eklemişti.
Fed Başkanı, meslektaşlarıyla birlikte, yetkililerin borçlanma maliyetlerini ayarlamadan önce çeşitli hükümet politikası değişikliklerinin iktisadi etkileri konusunda daha fazla netlik beklemek istediklerini söylemişti.
Powell ayrıca merkez bankasının bağımsızlığının “bir yasa meselesi” olduğunu ve sebep olmadıkça görevden alınamayacaklarını belirtti.
Amerika
Harvard, federal fonlarda kesinti nedeniyle Trump yönetimine dava açtı

Harvard Üniversitesi pazartesi günü Trump yönetimine dava açarak, Beyaz Saray’ın 2 milyar dolardan fazla federal fonlarda kesinti yapma kararına itiraz etti.
Harvard Başkanı Alan Garber davayı duyurduğu açıklamasında, üniversitenin, yönetimin “antisemitizm görev gücünün kimi işe alacağımızı ve ne öğreteceğimizi kontrol etme” yönündeki makul olmayan taleplerine karşı çıkmayı seçtiğini söyledi.
Harvard yönetimi, Beyaz Saray’ın taleplerinin “üniversite üzerinde eşi benzeri görülmemiş ve uygunsuz bir kontrol dayatacağını” ve antisemitizm konusunda gerçek bir çaba göstermeden geldiğini söyledi.
Dava Massachusetts’teki federal mahkemede açıldı.
Beyaz Saray sözcüsü Harrison Fields ise davaya cevaben, “Harvard gibi, zor durumdaki Amerikalı ailelerin vergileriyle aşırı maaş alan bürokratlarını zenginleştiren kurumlara yapılan federal yardımlar sona eriyor. Vergi mükelleflerinin fonları bir ayrıcalıktır ve Harvard bu ayrıcalığa erişmek için gereken temel koşulları yerine getirmemektedir,” dedi.
Trump yönetimi, geçen yıl ülke genelindeki kampüsleri sarsan Gazze işgali protestoları da dahil olmak üzere, Yahudi öğrencilere yönelik muamelenin Medeni Haklar Yasası’nın Başlık VI’sını ihlal ettiğini ileri sürerek üniversite ile yapılan yaklaşık 9 milyar dolarlık hibe ve sözleşmeyi incelemeye aldı.
Yönetim şimdiden okuldan 2 milyar dolardan fazla federal fon çekti ve 1 milyar dolarlık hibeyi daha çekmeyi düşünüyor.
Buna ek olarak, İç Gelir Servisi üniversitenin vergiden muaf statüsünü inceliyor ve İç Güvenlik Bakanlığı, Harvard’ın toplam kaydının yaklaşık yüzde 27’sini oluşturan uluslararası öğrencileri kaydetme kabiliyetini iptal etmekle tehdit etti. Eğitim Bakanlığı da üniversitenin federal fonlarını incelemeye aldı.
Garber, “Bu eylemlerin hastalar, öğrenciler, öğretim üyeleri, personel, araştırmacılar ve Amerikan yüksek öğreniminin dünyadaki konumu açısından gerçek hayatta çok ciddi sonuçları olacaktır,” dedi.
Dava, federal hükümetin Harvard ve bir dizi başka kurumdaki milyarlarca araştırma fonuna “çok az uyarı ve daha da az açıklama ile” geniş bir saldırı başlattığını ileri sürüyor. Kurum adına avukatlar, federal hükümetin “Harvard’da akademik karar alma mekanizmasının kontrolünü ele geçirmek için federal fonları kaldıraç olarak kullandığını” söyledi.
Bu ayın başlarında yönetim, fonları kaybetmemek için kurumun yönetiminde reform yapmasını, işe alma ve kabul politikalarını değiştirmesini, yabancı öğrencileri ve yeşil kartlı öğrencileri “davranış ihlalleri” nedeniyle rapor etmesini, akademik programları veya bölümleri antisemitizm açısından dışarıdan bir taraf aracılığıyla denetlemesini, çeşitlilik programlarını sona erdirmesini ve diğer şartların yanı sıra öğrenci disiplin prosedüründe reform yapmasını talep etmişti.
“Sonuç olarak, Harvard ve diğer üniversitelere dayatılan değiş tokuş açıktır: Hükümetin akademik kurumunuzu denetlemesine izin verin ya da kurumun tıbbi atılımları, bilimsel keşifleri ve yenilikçi çözümleri takip etme yeteneğini tehlikeye atın,” denilen dava dilekçesinde, kapsamlı araştırma fonlarının dondurulmasının “antisemitizmle hiçbir ilgisi olmadığı” belirtildi.
Harvard’ı temsil eden avukatlar arasında Cumhuriyetçiler ve Trump yönetimiyle bağlantılı olanlar da var. Bu avukatlar arasında Robert Hur, William Burck, merhum Yargıç Antonin Scalia’nın katipliğini yapmış olan Steven Lehotsky ve daha önce Teksas başsavcısı olarak görev yapmış olan Scott Keller da yer alıyor.
Avukatlar, yönetimin eylemlerinin, federal fonun iptal edilmesinden önce gerçekleşmesi gereken Birinci Değişiklik ve Başlık VI uyum prosedürlerini ihlal ettiğini savunuyor. Üniversite, hükümetin fonlarını dondurmadan ya da sonlandırmadan önce, gönüllü uyumu sağlamaya çalışmak, bir duruşma düzenlemek ve bir bulgu raporu açıklamak gibi “bu prosedürleri takip etmek için hiçbir çaba göstermediğini” savundu.
Avukatlar ayrıca fonların dondurulmasının okulu devam eden araştırma projelerini azaltmaya veya durdurmaya, iş sözleşmelerini feshetmeye ve bölüm ve programlarda kesintiler yapmaya zorlayacağını söyledi.
Harvard’ın fon yerine kendi kaynaklarını kullanmaya devam etmesi halinde, okulun kabul ettiği lisansüstü öğrenci sayısını ve öğretim üyesi ve araştırma personeli sayısını azaltması gerekecek. Ayrıca üniversite Massachusetts’in en büyük işverenlerinden biri olduğu için bu durumun Boston bölgesine ekonomik olarak zarar verebileceğini savundular.
-
Görüş1 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Söyleşi2 hafta önce
Çin uluslararası sistemi nasıl değerlendiriyor? Şanghay, Hangzhou ve Pekin’den akademisyenlerle özel söyleşi
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın gümrük vergileri ticaret savaşını tetikliyor
-
Amerika2 hafta önce
Trumpizmin iktisadi aklı – 1: Stephen Miran ve doların devalüasyonu planı
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Görüş1 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Mearsheimer: Trump Ukrayna konusunda haklı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi