Rusya
‘Ukrayna sözünü tutmazsa nakavt olacak’

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın enerji tesislerine yönelik saldırıları durdurma anlaşmasını ihlal ettiğini belirtti. Emekli Korgeneral Vladimir Popov, Rusya’nın anlaşmaya uyacağını ancak Ukrayna’nın drone üretim tesislerini önleyici olarak hedef almaya devam edeceğini söyledi. Popov, ihlaller sürerse Ukrayna’nın ağır bir bedel ödeyeceği uyarısında bulundu ve mayıs ayında Ukrayna’dan yeni bir saldırı beklenebileceğini ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Güvenlik Konseyi’nin son toplantısında Savunma Bakanı Andrey Belousov’dan Kiev’in enerji tesislerine yönelik karşılıklı saldırıları durdurma anlaşmasını ihlal ettiğine dair rapor aldı.
Savunma Bakanlığı’nın bilgisine göre, Rusya üstlendiği yükümlülüklere uyarken Ukrayna anlaşmayı fütursuzca ihlal ediyor.
Bu gelişmeler üzerine Rusya, 2 Nisan gecesi Ukrayna’daki askeri hedeflere yönelik önleyici saldırılarına devam ederek Harkov’daki bir drone üretim tesisini imha etti.
Emekli korgeneral ve savaş pilotu Vladimir Popov, Moskovskiy Komsomolets gazetesine verdiği mülakatta, Rusya’nın Kiev rejiminin provokasyonlarına rağmen anlaşmalara uymaya devam edeceğini açıkladı.
Popov, aynı zamanda Rusya’nın, düşmanın “ateşkes” sırasında kaynak biriktirmesini önlemek amacıyla özellikle üretim tesislerini hedef aldığını belirtti.
Uzman ayrıca, Ukrayna’nın kasıtlı olarak sükûnet koşullarını görmezden gelmeye devam etmesi hâlinde, onu dize getirecek tatsız bir sürprizle karşılaşacağı uyarısında bulundu.
Bir süre önce karşılıklı saldırıların yoğunluğu bir miktar azalmıştı. Ancak bu duraklama kısa sürdü ve drone saldırıları sonraki gece yeniden başladı.
Kursk, Rostov ve Belgorod oblastları üzerinde 93 düşman drone’u düşürüldü. Aynı zamanda Rus Geran drone’ları Harkiv’deki Promsvyaz işletmesini tamamen yaktı.
Kentin belediye başkanı, çeşitli drone’ların üretiminde kilit rol oynayan fabrikanın yok olması için yeterli olan 15’ten fazla isabetin kaydedildiğini bildirdi.
Bir sonraki hedefin, drone operatörleri için 190. eğitim merkezinin ve düşman drone’larının merkezi üretim tesisinin bulunduğu Jıtomır olabileceğine dair umutlar dile getiriliyor.
Askeri uzmanlar, bu yuvaya darbe indirilmeden düşman “kuşları” sorununu çözmenin mümkün olmadığını belirtiyor.
Harkov ve Odessa’ya yönelik hassas saldırıların, Savunma Bakanı Andrey Belousov’un Rusya ve Ukrayna arasında enerji sistemlerine yönelik karşılıklı saldırıların durdurulması anlaşmasının uygulanmasına ilişkin raporunun ardından gelmesi dikkat çekici.
Bu durum, Ukrayna’nın üstlendiği yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirmeye hazır olmadığına işaret ediyor gibi görünüyor.
Askeri uzman Vladimir Popov’a göre, drone üretim atölyelerine yönelik hassas saldırılar, Rusya’nın önleyici çalışmalarıyla bağlantılı.
Popov, “Bu ürünlerin temas hattına ulaşmasını engellemeliyiz. Drone montaj veya geliştirme atölyeleri, topçu sistemleri, zırhlı araç veya havacılık teçhizatı üretim ve onarım fabrikaları her zaman meşru hedefimiz olmuştur. Fakat, sürekli yer değiştirdikleri için işletmelerin kesin konumlarını her zaman güvenilir bir şekilde bilemiyoruz. Oradakiler de aptal değil ve üretimin gizlenmesi gerektiğini çok iyi anlıyorlar. Fakat bilgi edindiğimizde her zaman saldırı düzenledik. Tehditler tespit edildikçe bu saldırılar devam edecek. Drone’ların ve teçhizatın cephe hattına ulaşmasına izin vermemeliyiz. Önleyici saldırılar, herhangi bir askeri çatışmanın gelişim stratejisinde en avantajlı pozisyondur,” dedi.
Popov, “Harkov’a ve diğer tesislere yönelik operasyonumuz, düşmanın Batı’nın sağladığı imkanları kullanarak bize anında yanıt verme kabiliyetini ortadan kaldırmaya yönelik büyük stratejik görevin devamıdır,” diye ekledi.
“Düşmanın anlaşmaları ihlal ederek saldırılara devam etmesi, Rusya-ABD müzakerelerinin çıkmaza girdiği anlamına mı geliyor?” sorusuna yanıt veren Popov, şunları söyledi:
“Asıl mesele şu ki, son yarım aydır anlaşmalara uymaya çalışıyoruz, ancak Ukrayna ordusu verdiği sözü tutamıyor. (Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) Zelenskiy daha önce sadece biçimsel olarak komuta ettiği kontrol edilemeyen birlikler olduğunu belirtmişti. Ona tamamen katılıyorum. Ukrayna’da milliyetçiler kendi bildiklerini okuyacağı için anlaşacak kimse yok. Bu nedenle, işi mantıksal sonuna getirmezsek, sükûnet dönemleri provokasyonlarla yer değiştirecek, ardından güç ve kaynak biriktirmek için yeni bir sükûnet dönemi başlayacaktır.”
Popov ayrıca, “Batı’dan, en azından ABD’den gelen yardımların azalması nedeniyle düşmanın artık ateş gücünü daha seçici kullanacağını da belirtmek önemlidir. Ukrayna ordusu şu anda sadece yoğun drone kullanımıyla savaşmak zorunda kalıyor. Kendi drone’larını üretmeyi, parçalardan monte etmeyi öğrendiler,” diye ekledi.
“Anlaşmalara uyulmaması durumu devam ederse nasıl hareket etmeliyiz?” sorusuna karşılık Popov, şunları ifade etti:
“Belirli bir çıkmaz bekleniyordu, burada yeni bir şey yok. Diplomatik çözümden vazgeçmemeliyiz. Bir ay boyunca enerji tesislerine saldırmayacağımıza söz verdik ve sözümüzü tutacağız. Ancak daha sonra Ukrayna saldırılarını durdurmazsa, ona öyle bir darbe indireceğiz ki dizlerinin üzerine çökmesi işten bile olmayacak. Kesinlikle nakavt olacaklar. Genel olarak, verilen söz tutulmalı; bu bizim imajımızdır. Müzakere masasına oturduğumuzda ön kararları bile yerine getiririz. Düşmanın buna ne aklı ne de misilleme saldırılarını kışkırtmama sabrı yetiyor. Stavropol’deki doğalgaz dağıtım ve petrol pompa istasyonlarını vuruyorlar. Bunları yabancı şirketlere kiraladığımızı bile anlamıyorlar. Çok yakında pek çok kişi Ukrayna’nın yaptıklarının düpedüz haydutluk olduğunu anlayacak.”
Bunun yanı sıra cephedeki sükûnetin müzakere süreciyle bağlantılı olup olmadığı sorusunu yanıtlayan Popov, şu değerlendirmede bulundu:
“Daha önce de söylediğim gibi, müzakereler yüzünden değil, ilkbahar-yaz dönemine geçiş nedeniyle bir sükûnet olacağını belirtmiştim. Fiziksel olarak ilerleyemiyoruz. Askerler diz boyu suda, çamurda, tekerlekler saplanıyor, tanklar ve zırhlı araçlar yarı yarıya toprağa gömülmüş durumda. Mayıs ayına kadar durum değişecek; güneşli günler gelecek, toprak kuruyacak, yeraltı suları çekilecek. Hem bizim tarafımızda hem de karşı tarafta hareketlilik başlayacak.”
Popov, “Kursk oblastını askerlerimiz büyük zorluklarla temizliyor, zira fiziksel olarak ilerlemek çok zor. Geriye sadece birkaç on kilometrekare kaldı… ‘Sıhhi’ güvenlik bölgesi oluşturmak da zor. Örneğin, Belgorod oblastındaki Popovka köyü bugün bizim kontrolümüzde, yarın düşmanın kontrolünde. Henüz daha kararlı bir adım atamıyoruz. Ve bu siyasi bir karar değil, aşılamayacak doğal koşullar. Savaş şu anda yollarda ilerlemiyor,” diye konuştu.
“Ukrayna ordusu mayıs ayına kadar bir taarruz organize edebilir mi?” sorusuna Popov, şu yanıtı verdi:
“Bence edebilirler. Ve bunu gösterişli bir şekilde yapacaklar. Bryansk veya Belgorod oblastlarına saldırmalarını beklemek gerekir. Kesinlikle bir güç denemesi olacak. Bunun için rezervleri var. Fransa, İngiltere, Polonya onları buna itiyor. Bu arada Polonya da Batılı ülkeler için Rusya’ya karşı bir sıçrama tahtasıdır. Orada bize karşı saldırgan tutum sergileyen milliyetçi güçler var. Onların siyasi bir iteklemeye bile ihtiyaçları yok, her şeyi kendileri ayarlarlar. Ayrıca, bugün olmasa da yarın Ukrayna’ya yeni bir NATO ‘gönüllüleri’ grubunun ulaşmasını beklemek gerekir. Belki de çoktan gelmişlerdir.”
Popov, “Odessa istikametinde ve Ukrayna’nın kuzeydoğusunda, Bryansk ve Belgorod oblastlarımızla sınırda. ‘Karşı taarruz’ beklenmeli, bu kesinlikle olacak. Fakat Haziran 2023’teki veya geçen yılın ağustos ayındaki kadar kitlesel ve başarılı olacağını sanmıyorum. Artık böyle olmayacak, çünkü acı deneyimlerden ders çıkardık. Güçlendirme zaten yapıldı,” diye ekledi.
Rusya
Çinli maden şirketi, yaptırım tehdidiyle durdurulan Tuva’daki tesisini yeniden açıyor

Çinli Zijin Mining Group, yaptırım tehdidi nedeniyle faaliyetlerini durdurma kararı alan Rusya’ya bağlı Tuva Cumhuriyeti’ndeki Kızıl-Taştıg maden zenginleştirme tesisinde üretime devam edeceğini açıkladı. Şirket üst yönetimi, yerel yönetimin yaklaşık iki hafta önce duyurduğu tesisin 1 Haziran’da kapatılması kararını iptal etti.
Çinli Zijin Mining Group, yan kuruluşu Lunsin LTD. aracılığıyla işlettiği ve yaptırım tehdidi nedeniyle faaliyetlerini durdurma kararı aldığı Rusya’ya bağlı Tuva Cumhuriyeti’ndeki Kızıl-Taştıg maden zenginleştirme tesisinde üretime yeniden başlama kararı aldığını duyurdu.
Karar, Zijin Mining Group Başkanı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tsou Laiçang’ın Tuva Cumhuriyeti Başkanı Vladislav Hovalıg ile yaptığı görüşmede teyit edildi.
Tuva Bölge Başkan, Hovalıg yaptığı açıklamada, Tsou Laiçang’ın görüşmede üretimi sürdürme niyetini teyit ettiğini belirtti.
Bu karar, Lunsin’in yerel yönetiminin iki hafta önce tesisin 1 Haziran’dan itibaren faaliyetlerini durduracağını duyuran talimatını geçersiz kılıyor. Hovalıg, ilgili belgenin aynı gün içinde düzenleneceğini de sözlerine ekledi.
Bölge makamları 7 Mayıs’ta, şirketin Çin bankalarının Rus ortaklarıyla çalışmayı reddetmesi sonucu ortaya çıkan mali zorluklar nedeniyle faaliyetlerini durdurmayı planladığını bildirmişti.
Bunun üzerine Lunsin Genel Müdürü Li Kayven, durumu şirket yönetimiyle görüşmek üzere Çin’e gitmişti.
Hovalıg, 1 Mayıs itibarıyla tesiste bin 245 kişinin çalıştığını ve bunların 958’inin Tuva sakini olduğunu kaydetti.
Kızıl-Taştıg maden zenginleştirme tesis, özel yatırımla (Çinli Lunsin şirketi) inşa edilmiş büyük bir üretim tesisi.
Tesiste Kızıl-Taştıg yatağından çıkarılan polimetalik cevher işlenerek bakır, çinko ve kurşun konsantreleri üretiliyor.
Rusya
Putin, Abhazya ve Güney Osetya için vatandaşlık sürecini kolaylaştırdı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Abhazya ve Güney Osetya sakinlerinin Rusya vatandaşlığına geçişini kolaylaştıran kararnameyi imzaladı. Kararname, başvuru sahipleri için Rusya’da beş yıl ikamet etme zorunluluğu gibi bazı şartları kaldırıyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Abhazya ve Güney Osetya’da yaşayanların Rusya Federasyonu vatandaşlığına kabul koşullarını kolaylaştıran kararnameyi imzaladı.
Resmi Hukuki Bilgi Portalında yayımlanan belgeye göre, bu bölgelerin sakinleri artık belirli şartlardan muaf tutularak Rusya vatandaşlığına başvurabilecek.
Kararname, 26 Ağustos 2008 itibarıyla Abhazya veya Güney Osetya vatandaşı olan ve başvuru tarihinde bu vatandaşlıklarını kaybetmemiş, 18 yaşını doldurmuş ve medeni ehliyete sahip kişilerin, Rusya’da beş yıl sürekli ikamet etme gibi bazı zorunlu gereklilikler olmaksızın vatandaşlık başvurusunda bulunmalarına olanak tanıyor.
Belgede, “18 yaşını doldurmuş, medeni ehliyete sahip, 26 Ağustos 2008 tarihinde Abhazya Cumhuriyeti veya Güney Osetya Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Rusya Federasyonu vatandaşlığına kabul başvurusunda bulundukları gün bu vatandaşlıklarını kaybetmemiş kişilerin, 28 Nisan 2023 tarihli ve 138-FZ sayılı ‘Rusya Federasyonu Vatandaşlığı Hakkında’ Federal Kanun’un 15. maddesinin 1. fıkrasının 1-3. bentlerinde öngörülen şartlara uymaksızın başvuru yapabilecekleri tespit edilmiştir,” ifadelerine yer verildi.
Bu düzenlemeyle, başvuru sahiplerinden istenen, oturma izni kararının verildiği tarihten vatandaşlık başvurusunun yapıldığı tarihe kadar Rusya’da beş yıl kesintisiz ikamet etme şartı kaldırılmış oldu.
Abhazya ve Güney Osetya vatandaşlarının başvurularını, bu ülkelerdeki Rus diplomatik temsilciliklerine yapabilecekleri belirtildi.
Bu adım, Rusya’nın Güney Osetya ile 2021’de ve Abhazya ile 2022’de imzaladığı çifte vatandaşlık konularının çözümüne ilişkin anlaşmalar doğrultusunda atıldı.
Putin, 5 Mart’ta Moskova’da Abhazya Devlet Başkanı Badra Gunba ile görüşmüştü.
Görüşmede Gunba, Abhazya sakinleri için Rusya vatandaşlığına ilişkin anlaşmanın onaylandığını hatırlatarak, başvuru mekanizmasının basitleştirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
Gunba, nüfusun yüzde 70’inden fazlasının halihazırda Rusya vatandaşı olduğunu ve geri kalanların da vatandaşlık almak istediğini belirtmişti.
Putin ise programın devam edeceğini teyit ederek sürecin hızlandırılması için talimat vermişti.
Rusya
Kremlin: Putin-Trump görüşmesinde İstanbul’daki müzakerelerin sonuçları dikkate alınacak

Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya Devlet Başkanı Putin ile ABD Başkanı Trump’ın bugünkü telefon görüşmesinde İstanbul’da yapılan Rusya-Ukrayna müzakerelerinin sonuçlarını ele alacaklarını duyurdu. İstanbul’daki görüşmelerde esir takası ve ateşkes detayları üzerinde durulmuştu.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında gerçekleşecek telefon görüşmesinin, İstanbul’daki müzakerelerin sonuçları dikkate alınarak yapılacağını gazetecilere bildirdi.
TASS ajansının haberine göre Peskov, “İstanbul’da gerçekleşen müzakereler dikkate alındığında bu önemli bir görüşme,” dedi.
Sözcü, “Müzakerelerle ilgili [Kremlin olarak] söylenebilecek her şeyi, temel pozisyon noktalarını zaten dile getirdik,” diye ekledi.
Peskov, “Bekleyelim, görüşmenin sonuçlarına göre mümkün olan en kapsamlı açıklamayı yapacağız,” diyerek güvence verdi.
Rusya ile Ukrayna arasında 16 Mayıs’ta İstanbul’da müzakereler yapılmıştı.
Toplantının ardından Moskova ve Kiev, “1000’e 1000” formülüyle esir takası yapma, olası bir gelecekteki ateşkesin kendi vizyonlarını ayrıntılı olarak belirleyerek sunma ve müzakere sürecini devam ettirme konularında anlaşmaya varmıştı.
Rusya heyetine başkanlık eden Devlet Başkan Yardımcısı Vladimir Medinskiy, Rus tarafının görüşmenin sonuçlarından memnun olduğunu dile getirdi.
Medinskiy ayrıca, Ukrayna’nın devlet liderleri arasında doğrudan görüşme talep ettiğini ve Rusya’nın “bu talebi dikkate aldığını” ifade etti.
-
Rusya2 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş2 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Görüş2 hafta önce
“Ölüm denir mi hiç öylesine?”
-
Söyleşi2 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Asya2 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Amerika1 hafta önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!