Bizi Takip Edin

Diplomasi

Grönland, AB ve ABD’ye ‘acele etmezseniz Çin gelir’ dedi

Yayınlanma

Grönland’ın iş ve maden kaynakları bakanı Naaja Nathanielsen, Financial Times’a verdiği demeçte, AB ve ABD’nin “acele etmemesi” halinde madencilik konusunda Çin’e yönelebileceklerinin sinyalini verdi.

Nathanielsen, “İş sektörümüzü geliştirmek ve çeşitlendirmek istiyoruz ve bunun için dışarıdan yatırımlara ihtiyacımız var,” dedi. Çin’e yönelmekle ilgili soruya ise Nathanielsen, Avrupalı ve Amerikalı ortaklarla işbirliği yapmak istediklerini, fakat onların gelmediği durumda “başka yerlere bakmak gerekeceği” yanıtını verdi.

Batılı şirketlerin Kutuptaki adaya ilgisi artıyor. United Airlines, önümüzdeki aydan itibaren New York’tan başkent Nuuk’a uçuşlara başlayacak. Grönland, altın ve bakır gibi büyük ancak erişimi oldukça zor maden yataklarına sahip ve Arktik’te jeopolitik açıdan çok önemli bir bölgede yer alıyor.

Nathanielsen, Donald Trump’ın ilk başkanlığı sırasında imzalanan ABD ile madencilik geliştirme konusunda mevcut mutabakat zaptının sona ermek üzere olduğunu ve Grönland’ın Biden yönetimi sırasında Washington’un bunu yenilemek isteyip istemediğini görmek için başarısız bir girişimde bulunduğunu söyledi.

Grönlandlı yetkili, “Trump yönetiminin mineral sektörü geliştirme konusunda Grönland ile diyaloğa girmeye daha istekli olacağını ummuştuk. İstediğimizden biraz fazlasını aldık, çünkü Amerikalı olmak istemiyoruz,” diye ekledi.

Öte yandan Nathanielsen, FT’ye Trump’ın Grönland’ı ele geçirme tehditlerini “saygısız ve tatsız” bulduğunu söyledi.

Trump’ın söylemlerine rağmen Çin’in madencilik anlaşmalarına pek ilgi göstermediğini belirten Nathanielsen, şu anda Grönland’da sadece iki Çinli madencilik şirketi olduğunu, fakat her ikisinin de faal olmayan projelerde azınlık hissedarı olduğunu söyledi ve Çinli yatırımcıların “herhangi bir provokasyona yol açmak istemediği” için geri durduklarını tahmin etti.

Grönlandlı yetkilinin yorumları, ülkenin yeni madencilik yasası kapsamında, fiberglas endüstrisinde kullanılan bir mineral olan anortozit çıkarmak için Danimarka-Fransız bir gruba ilk lisansın verilmesini kutladığı sırada geldi.

Grönland Anorthosite Mining’in CEO’su Claus Stoltenborg’a göre, Batı Grönland’daki 150 milyon avroluk madencilik projesinin inşaatına önümüzdeki yıl başlanması hedefleniyor. Şirketin destekçileri arasında Grönland devlet emeklilik fonu, Danimarka bankası Arbejdernes Landsbank ve Fransız madencilik grubu Jean Boulle bulunuyor.

Grönland’da altın ve anortozit üreten sadece iki maden faaliyetteyken, madencilik lisansı alan iki madenin üretimi henüz başlamadı.

Nathanielsen, Nuuk’taki yeni dört partili koalisyon hükümetinin “öncelikle Grönland ve Grönlandlılar için kalkınma sağlamaya kararlı” olduğunu ve “müttefikler ve benzer düşünen ortaklarla” çalışmayı tercih edeceğini söyledi fakat Grönland’ın değişen Batı ittifakında “ayak uydurmakta zorlandığını” da ekledi.

Nathanielsen, “Yeni dünya düzeninin nasıl olacağını anlamaya çalışıyoruz. Bu açıdan Çin’in yatırımları elbette sorunlu, ama bir dereceye kadar Amerika’nın yatırımları da öyle. Çünkü [ABD yatırımlarının] amacı nedir?” diye sordu.

Nathanielsen, AB’nin Grönland için “uygun” olduğunu, çünkü AB’nin kendi ihtiyaç duyduğu minerallerin çok azına sahip olduğunu ve çevre ölçütleri konusunda da aynı çizgide olduğunu ekledi.

Diplomasi

Almanya ve Taliban yönetimi, Afgan göçmenlerin geri gönderilmesi planını görüşüyor

Yayınlanma

Almanya’nın eski Dış İstihbarat Başkanı August Hanning, Afganistan’ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile bir araya gelerek Berlin’in Afgan göçmenleri Taliban kontrolündeki ülkelerine geri gönderme planını masaya yatırdığını açıkladı.

Almanya’nın eski Dış İstihbarat Başkanı August Hanning, Afganistan’ın eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ile bir araya gelerek Berlin’in Afgan göçmenleri Taliban kontrolündeki ülkelerine geri gönderme planını masaya yatırdığını açıkladı.

Berlin’de ‘gayri resmi’ görüşme

Alman Bild gazetesinin haberine göre, 2000’li yılların başında Almanya Dış İstihbarat Servisi (BND) başkanlığı görevini yürüten Hanning, 2001-2014 yılları arasında görev yapan eski Afganistan Cumhurbaşkanı Karzai ile kısa süre önce Berlin’de lüks bir otelde bir araya geldi.

Hanning, Welt kanalına yaptığı açıklamada, Karzai’nin Taliban yetkilileriyle “gayri resmi” temaslarını sürdürdüğünü belirtti.

Kendi rolüyle ilgili olarak ise Alman hükümetinden “resmi bir yetkisi olmadığını” vurguladı.

Almanya denetiminde özel bölge planı

Görüşmenin içeriğine dair bilgi veren Hanning, ülkesine geri dönen Afganların barınması için Afganistan’da Almanya’nın denetiminde bir bölge kurulması fikrini Karzai ile müzakere ettiğini ifade etti.

Almanya, Taliban’ın 2021’de yönetimi ele geçirmesinin ardından Afganistan’a yönelik sınır dışı işlemlerini durdurmuş ve Kabil’deki büyükelçiliğini kapatmıştı.

O tarihten bu yana Berlin’in Taliban yetkilileriyle yalnızca üçüncü taraflar aracılığıyla dolaylı temasları bulunuyordu.

Ancak göçmenlik konusunun ülke siyasetinde ana gündem maddelerinden biri haline gelmesi ve aşırı sağcı AfD’nin yükselişi, sınır dışı işlemlerinin yeniden başlatılmasına yönelik tartışmaları tekrar alevlendirdi.

Önceki Alman hükümetinin Taliban ile yürüttüğü dolaylı müzakereler sonucunda, geçtiğimiz yıl ağustos ayında suç işlediği tespit edilen 28 Afgan vatandaşı sınır dışı edilmişti.

Taliban’ın savaşması gereken bir düşmanı var: IŞİD

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Lavrov-Rubio görüşmesinde ‘yeni yaklaşımlar’ masaya yatırıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Malezya’da bir araya gelerek Ukrayna ihtilafını ele aldı. Rubio, ihtilafın çözümüne yönelik bir ‘yol haritası’ görmek istediklerini belirtirken, Rusya tarafı diyaloğun devam edeceğini ve doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasını teklif etti. Görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Suriye ve İran’daki durum da masaya yatırıldı.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 10 Temmuz’da Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da bir araya geldi.

ASEAN zirvesi kapsamında gerçekleşen ve 50 dakika süren görüşme, iki bakanın 18 Şubat’taki Riyad buluşmasının ardından ikinci yüz yüze teması oldu.

Görüşmenin ardından Rubio, ABD Başkanı Donald Trump gibi Ukrayna’daki ihtilafın çözümüne yönelik müzakerelerin seyrinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirdi.

Buna rağmen görüşmenin ‘samimi ve önemli’ olduğunu belirten Rubio, Rus mevkidaşıyla krizin çözümünde Moskova için ‘yeni bir yaklaşımla’ ilgili bazı fikirleri ele aldıklarını söyledi.

Reuters‘ın aktardığına göre Rubio, “İhtilafı sona erdirecek bir yol haritası görmemiz gerekiyor,” dedi.

Lavrov ve Rubio, Ukrayna, İran ve Suriye’yi görüştü

Moskova’dan ‘doğrudan uçuş’ teklifi

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise internet sitesinden yayımladığı açıklamada, bakanların ihtilaflı durumlarda ‘barışçıl çözümler bulma’, Rusya-ABD arasındaki iktisadi ve insani işbirliğini yeniden tesis etme ve iki ülke toplumları arasında engelsiz temasları sağlama konusundaki karşılıklı niyetlerini teyit ettiklerini bildirdi.

Açıklamada, Rus tarafının özellikle doğrudan uçuşların yeniden başlatılmasının bu sürece katkı sağlayabileceğini belirttiği vurgulandı.

Görüşmede ayrıca ikili diplomatik misyonların işleyişinin normalleştirilmesi için daha fazla çalışmanın önemi üzerinde duruldu.

Moskova’ya göre toplantıda, Ukrayna’daki çözüm süreci, Suriye ve İran’daki durum da dahil olmak üzere ikili gündem ve dünyadaki durum hakkında ‘kapsamlı bir görüş alışverişi’ yapıldı.

Rusya’nın, karşılıklı çıkar teşkil eden ‘genişleyen bir yelpazedeki’ konularda dışişleri bakanlıkları aracılığıyla ‘yapıcı ve karşılıklı saygıya dayalı diyaloğu’ sürdürme kararı aldığı belirtildi.

‘Diyalogda yavaşlama yok’

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, Rusya ile ABD arasındaki diyalogda bir yavaşlama olmadığını vurguladı.

RIA Novosti‘nin aktardığına göre Ryabkov, “Yakında üçüncü tur istişarelerin zamanlaması konusunda bir karara varacağımızı düşünüyorum. Bu istişarelerde, ‘tahriş edici unsurlar’ olarak da adlandırılan tamamen ikili konular ele alınacak,” diye konuştu.

Görüşmeye Rusya tarafından Dışişleri Bakanlığı Kuzey Atlantik Dairesi Direktör Vekili Kirill Mihaylov ve Daire Bölüm Başkanı Aleksandr Posılkin katıldı.

Amerika tarafında ise Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Müsteşar Yardımcısı Alison Hooker ve Dışişleri Bakanlığı Politika Planlama Dairesi Direktörü Michael Anton yer aldı.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Almanya ile Fransa arasındaki yeni nesil savaş uçağı sorunu sürüyor

Yayınlanma

Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Avrupa’nın yeni nesil savaş uçağı programına desteğini yineledi, fakat projenin yapısı konusunda Fransa ile devam eden gerginliği kabul etti.

Berlin’de NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile birlikte konuşan Merz, 2040 yılına kadar mevcut savaş uçağı filosunu yenilemek için başlatılan milyarlarca avroluk bir girişim olan Gelecek Savaş Hava Sistemi (FCAS) konusunda Paris ve Madrid ile yapılan geçmiş anlaşmalara bağlı olduğunu söyledi.

Merz, “FCAS ile ilgili olarak Fransa ve İspanya ile yaptığımız anlaşmalara kesinlikle bağlı kalmak istiyorum,” diyerek, bunu “Avrupa savunması için iyi bir proje” olarak nitelendirdi ve Almanya’nın operasyonel gereksinimlerini karşılamak için “bu tür uçaklara ihtiyaç olduğunu” ekledi.

Merz’in açıklamaları, Fransız sanayi oyuncularının programın temel unsuru olan yeni nesil savaş uçağı projesinin yüzde 80’ini talep etmesiyle Berlin ve Paris arasında gerginliğin tırmandığı bir dönemde geldi. Bu talep, Alman sanayi ve hükümetinde endişe yarattı.

Merz çarşamba günü, sınır ötesi anlaşmazlıkların hâlâ çözülmediğini kabul etti. Şansölye, “Fransa’da yapılan görüşmeler” olarak nitelendirdiği konuyla ilgili olarak, “Bu konuyu önümüzdeki birkaç ay içinde kesin olarak netleştirmeye karar verdik. Bu konsorsiyumun yapısı konusunda farklı görüşler hâlâ çözülmedi,” diye ekledi.

Merz’in açıklamaları, POLITICO’nun Almanya’nın bu girişimdeki başlıca endüstri ortağı olan Airbus’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un bu ayın sonunda Berlin’i ziyaret etmeden önce siyasi bir yeniden düzenleme yapılmazsa projenin çökebileceği uyarısında bulunmak için şansölye ile görüşme talep ettiğini bildirmesinden sonra FCAS hakkında yaptığı ilk kamuoyu açıklaması oldu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English