Bizi Takip Edin

Amerika

ABD, 200’ün üzerinde Venezuelalıyı para karşılığı El Salvador’da hapse gönderdi

Yayınlanma

El Salvador Devlet Başkanı Nayib Bukele, ABD’li mevkidaşı Donald Trump’ın tartışmalı bir şekilde savaş zamanı mevzuatına başvurarak göçmenleri sınır dışı etmesinin ardından, Venezuelalı bir çetenin üyesi olduğu iddia edilen 200’den fazla göçmenin El Salvador’da hapsedilmek üzere ABD’ye uçtuğunu söyledi.

Bukele eylemi Pazar günü X’te, “Bugün Venezuela suç örgütü Tren de Aragua’nın ilk 238 üyesi ülkemize geldi,” diyerek duyurdu.

Pazar günü gerçekleşen sınır dışı işlemleri, ABD federal yargıcının sınır dışı kararının geçici olarak askıya alınmasına karar vermesine rağmen gerçekleşti.

Bukele, hakimin kararıyla ilgili bir makaleye yanıt olarak sosyal medyada “Tüh… Çok geç,” diye yazdı ve kahkahalarla ağlayan bir emoji ekledi.

Bukele, kelepçeli ve prangalı birkaç kişinin bir uçaktan ağır korumalı bir konvoya aktarıldığı bir video paylaşırken, başkanlık da mahkumların El Salvador’a vardıklarında başlarının tıraş edildiğini ve ardından ellerinin arkadan kelepçelendiğini gösteren bir dizi fotoğraf paylaştı.

Bukele, ABD’nin El Salvador’un adamların gözetimi için “çok düşük bir ücret” ödeyeceğini söyledi, fakat ne kendisi ne de Amerikalı yetkililer miktarı belirtmedi.

Pazar günü sert bir çıkış yapan Venezuela hükümeti, Trump’ın, “büyük çoğunluğu onurlu ve dürüst” işçiler olduğunu söylediği Venezuelalı göçmenleri “kriminalize ettiğini” söyledi.

Hükümet, bu eylemin hem ABD hem de uluslararası yasaları ihlal ettiğini de sözlerine ekledi.

Trump yönetimi mahkeme kararını temyize götüreceğini açıkladı. Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt, Trump’ın “Amerikan halkını acil bir tehditten korumak için başkan ve başkomutan olarak temel yetkilerini kullandığını” söyleyerek sınır dışı prosedürlerini savundu.

Leavitt Fox News Sunday Morning Futures programına verdiği demeçte Trump’ın “yasalar çerçevesinde hareket ettiğini” ileri sürdü.

Trump Cuma günü 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasasını devreye sokan bir emir imzalamış ama bu emir cumartesi gününe kadar kamuoyuna duyurulmamıştı.

Trump emrinde Tren de Aragua’nın “Maduro rejiminin gizli ya da başka bir şekilde yönlendirmesiyle ya da doğrudan Amerika Birleşik Devletleri topraklarına karşı düzensiz savaş yürüttüğünü” iddia etti.

Açıklamada Trump’ın Adalet Bakanı Pam Bondi’ye, tüm Tren de Aragua çetesi üyelerinin “derhal yakalanması, gözaltına alınması ve sınır dışı edilmesini” öngören kararı yürürlüğe koyması için 60 gün süre verildi.

Karar, 14 yaşından büyük olan ve ABD vatandaşlığına geçmemiş ya da yasal daimi ikamet sahibi olmayan tüm Venezuelalı Tren de Aragua üyeleri için geçerli olacak.

Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) ve müttefik bir grup olan Democracy Forward, Washington’daki ABD Bölge Mahkemesinden, 1798 yasasının barış zamanında kullanılmak üzere tasarlanmadığını savunarak sınır dışı edilmeleri engellemesini istedi.

Yargıç James Boasberg cumartesi günü yeni karar uyarınca sınır dışı işlemlerinin 14 gün süreyle durdurulmasına karar verdi.
Bondi yaptığı açıklamada kararı eleştirerek, bunun “halkı ve kolluk kuvvetlerini riske attığını” söyledi.

ABD Başkanına, düşman bir ülkenin vatandaşlarını gözaltına alma ya da sınır dışı etme yetkisi veren bu tartışmalı savaş zamanı yetkisi daha önce sadece üç kez, I. ve II. Dünya Savaşları da dahil olmak üzere büyük uluslararası çatışmalar sırasında  kullanılmıştı.

Bukele, geçtiğimiz ay ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmede, aralarında Tren de Aragua ve Salvador’un kendi MS-13 çetesi üyelerinin de bulunduğu ABD’li mahkumları ülkesinde barındırmayı teklif etmişti.

Bukele, Latin Amerika ülkesinde şiddet yanlısı çeteleri başarılı bir şekilde çökerttiği iddiasıyla son derece popüler, fakat insan hakları gruplarının eleştirilerine maruz kalıyor.

Bukele, çete üyesi olduğu iddia edilen kişilerin, başkent San Salvador’un 75 km güneydoğusundaki bir ormanın kenarında bulunan ve 40.000 mahkum kapasiteli bir mega hapishane olan ülkenin maksimum güvenlikli Terörle Mücadele Merkezi’ne (CECOT) gönderildiğini söyledi.

Buradaki mahkumlar penceresiz hücrelerde tutuluyor, şiltesi olmayan metal yataklarda uyuyor ve ziyaretçi kabul etmeleri yasak.

El Salvador hapishanesi halihazırda MS-13 ve rakip Salvadorlu Barrio 18 çetelerinin yaklaşık 15.000 üyesini barındırıyor.

Rubio pazar günü yaptığı açıklamada, Venezuelalı göçmenlerin nakli kapsamında ABD’nin MS-13’ün “üst düzey liderlerini” ve “en çok aranan 21 kişiyi anavatanlarında adaletle yüzleşmek üzere” sınır dışı ettiğini söyledi.

Amerika

Temyiz mahkemesinden Trump’a Ulusal Muhafızlar desteği

Yayınlanma

ABD’de temyiz mahkemesi, Donald Trump’a Kaliforniya Ulusal Muhafızlar kontrolünü eyalet valisine iade etmesini emreden bir kararı geçici olarak durdurdu.

ABD Dokuzuncu Daire Temyiz Mahkemesi, daha önce federal hükümetin Ulusal Muhafız birliklerini Los Angeles’a sevk etmesini geçici olarak yasaklayan bir alt mahkeme kararını durdurdu.

Temyiz mahkemesi, Trump’ın göçü durdurma ve Kaliforniya’daki Ulusal Muhafızları federalleştirerek protestoları bastırma çabalarını baltalamakla tehdit eden bir kararı askıya aldı.

Alt mahkemenin kararının geçerli olup olmayacağına karar vermek için 17 Haziran’da başka bir duruşma yapılacak.

Ulusal Muhafızların federalleştirilmesini kısa süreliğine yasaklayan San Francisco bölge mahkemesi yargıcı Charles Breyer, ABD başkanının “eylemlerinin yasadışı olduğunu, hem yasal yetkisini aştığını hem de federalizm kavramını tanımlayan ABD Anayasası’nın Onuncu Maddesini ihlal ettiğini” söylemişti.

Trump’ın emirlerine şiddetle karşı çıkan Kaliforniya Valisi Gavin Newsom, temyiz mahkemesinin kararının ardından gazetecilere, Breyer’in kararının kalacağından “emin” olduğunu savunmuştu.

Newsom, daha önce başkanın “orduyu kendi vatandaşlarına karşı kullanma eyleminin demokrasimizi tehdit ettiğini ve bizi otoriterliğe tehlikeli bir şekilde yaklaştırdığını” uyarmıştı.

Temyiz mahkemesinin kararı, mahkemenin nihai olarak Trump’ın görüşüne katıldığı anlamına gelmiyor ama şimdilik Ulusal Muhafızların komutasını başkanın elinde bırakıyor.

Trump, göçmen baskınları nedeniyle çıkan protestolara yanıt olarak geçen cumartesi günü Ulusal Muhafızları çağırmış, ardından pazartesi günü de ABD Deniz Piyadelerine, Muhafızları destekleme emri vermişti.

700 kişilik bir ABD Deniz Piyade taburunun bugün (13 Haziran) gelmesi bekleniyor. Bu, ABD içinde sivil polis operasyonlarını desteklemek için askeri güçlerin olağanüstü bir şekilde kullanılması anlamına geliyor.

Okumaya Devam Et

Amerika

‘Büyük, harika yasa’: Şirketlere vergi teşvikleri artacak

Yayınlanma

Senato Finans Komitesi Başkanı Mike Crapo, Cumhuriyetçilerin “büyük, harika yasa” tasarısında üç önemli işletme vergi hükmünün kalıcı hale getirileceğini söyledi.

Brifinge katılan senatörler, bireysel vergi mükellefleri için önemli bir indirimin ise azaltılacağını belirtti.

Araştırma ve geliştirme maliyetleri, işletme ekipmanı alımları ve borç faizleri için daha büyük vergi indirimlerini geri getirme taahhüdü, Crapo ve komite üyeleri için önemli bir öncelik. Bu indirimler, ekonomik büyümenin önemli bir itici gücü olarak görülüyor.

Ne var ki bu indirimleri kalıcı hale getirmek maliyetli ve Cumhuriyetçi liderlerinin önümüzdeki haftalarda tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlamaya çalışırken siyasi sorunlara yol açabilecek tavizler gerektirecek.

Crapo, bu tür bir adımın, eyalet ve yerel vergi indirimlerine ilişkin Temsilciler Meclisi’nde uzlaşılan anlaşmanın geri çekilmesi olacağını söyledi.

İşletme vergisi kesintilerini destekleyen Montana Senatörü Steve Daines ve Kuzey Dakota Senatörü John Hoeven, Crapo’nun açıklamalarını doğruladı. Hoeven, “Evet, işletme vergilerinin kalıcı olacağını garanti etti. Başından beri kararlıydım ve o da başından beri kararlıydı,” dedi.

Temsilciler Meclisi’nden geçen yasa tasarısı, üç vergi teşvikini 2029’a kadar geri getiriyor; bunların kalıcı hale getirilmesi, tasarıya muhtemelen yüz milyarlarca dolarlık ek maliyet getirecek.

Kalıcılık, esas olarak Senato’nun önceliği. Başkan Donald Trump, işletme vergisi indirimlerinin kısa süreli uzatılmasına sıcak baktığını işaret etti. Ek maliyetleri dengelemek için Crapo, SALT indirimi konusunda Temsilciler Meclisi’nin öncelikli gündem maddelerinden birini hedef alıyor.

Cumhuriyetçi Parti senatörlerine, SALT’ı Meclis Başkanı Mike Johnson’ın kendi üyeleriyle yaptığı 40.000 dolarlık anlaşmadan daha düşük bir seviyede sınırlamayı planladığını söyledi.

“Mavi” rengiyle bilinen Demokrat eyaletlerdeki Cumhuriyetçi Kongre üyeleri, Senato Çoğunluk Lideri John Thune’un POLITICO‘ya ilk kez özetlediği plan hakkında şimdiden uyarı sinyalleri veriyor.

Katılımcılar, Crapo’nun toplantıda SALT için kesin bir rakam vermediğini, fakat bazı Cumhuriyetçi senatörlerin 20.000 dolara düşürmeyi önerirken, diğerlerinin Johnson’ın başlangıçta direnen üyelerine teklif ettiği 30.000 doları Temsilciler Meclisi’ne de teklif etmeleri gerektiğini savunduğunu söyledi.

Hoeven, “Temsilciler Meclisi 40.000 dolar teklif etti; biz daha azını yapacağız. Orada 350 milyar dolarlık bir potansiyel olduğunu biliyoruz, ancak henüz bir rakam üzerinde karar vermedik,” dedi.

Trump’ın ‘harika’ vergi yasasında sona doğru

SALT ile ilgili bu hamle, Thune’dan Temsilciler Meclisi tasarısında mümkün olduğunca az değişiklik yapmasını isteyen Johnson ve diğer Cumhuriyetçi milletvekilleri için bir darbe oldu.

Senato tasarısı Temsilciler Meclisi’nin tasarısının büyük bir bölümünü yansıtacak gibi görünse de, Crapo’nun sunumu, Senato’nun tasarıdaki en hassas siyasi alanlardan bazılarını değiştireceğine dair en önemli işaret.

Johnson, Senato toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, “SALT rakamı ve tasarıdaki bazı hükümler konusunda ne yapabilecekleri konusunda çok, çok endişeliyim. Umarım mümkün olduğunca az değişiklik yaparlar,” dedi.

Cumhuriyetçi Temsilci Nicole Malliotakois, Senato Cumhuriyetçilerinin Temsilciler Meclisi’nin SALT anlaşmasını değiştirirlerse “tüm tasarıyı çökertme riskiyle karşı karşıya olduklarını” söyledi ve “Amerikan halkına uygulanan en büyük vergi artışından sorumlu olacaklarını” savundu.

Crapo ve Thune, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya gelerek vergi planını ona anlatacak. Crapo’nun önümüzdeki hafta başında Senato Cumhuriyetçilerine daha ayrıntılı bilgi vermesi bekleniyor.

Vergi diline ek olarak, Crapo tasarıdaki Medicaid hükümlerinin taslağını hazırlamaktan da sorumlu ve senatörler, bu konuda ne gibi değişiklikler düşündüğü konusunda çok daha az ayrıntı verdiğini söyledi. Tasarıda programın ele alınışından endişe duyan birçok Cumhuriyetçi senatör, Finans Komitesi’nde yer almıyor.

Eyaletindeki kırsal hastaneleri korumaya çalışan Maine Senatörü Susan Collins, toplantı sonrası gazetecilere Medicaid’de bazı değişiklikler önerdiğini ancak ayrıntılara girmeyeceğini söyledi. Kuzey Dakota Senatörü Kevin Cramer ise “Medicaid ile ilgili bazı hususların çıkarılması gerekecek” diyerek, bu konuda daha fazla değişiklik olabileceğini ima etti.

Okumaya Devam Et

Amerika

Bezos, Washington Post’un görüş bölümünü yeniden yapılandırdı

Yayınlanma

Washington Post‘un (WP) sahibi Jeff Bezos tarafından istendiği şekliyle, görüş bölümünü yenilemesi kapsamında yeni görüş editörünü atadığını duyurdu.

Bezos şubat ayında, WP’nin geleneksel geniş görüş programını kaldırarak, “kişisel özgürlükler ve serbest piyasa” yanlısı başyazılara odaklanan bir bölüme geçeceğini duyurmuştu.

Bezos, haber yayıncılığının kamuoyundaki tartışmaların gündemini belirleme rolünün değiştiğini ileri sürmüştü.

Bezos, çalışanlarına yazdığı notta, “Bir zamanlar, özellikle yerel bir tekel olan gazeteler, her sabah okuyucuların kapısına tüm görüşleri kapsayan geniş bir köşe yazısı bölümü sunmayı bir hizmet olarak görebilirdi. Bugün ise bu işi internet yapıyor,” dedi.

The Economist’in Washington muhabiri ve The Dispatch’in eski genel yayın yönetmeni Adam O’Neal, yenilenen bölümün başına geçecek. 

O’Neal, mesajında yeni patronunun hedeflerini yineledi ve “Felsefemiz, bu ülkenin geleceğine dair temel bir iyimserliğe dayanacak. İdeoloji hakkında ders veren veya politikalar hakkında belirli şekillerde düşünmenizi talep eden insanlar olmayacağız,” dedi.

Gazete çalışanları, Bezos’un gazetenin haber içeriğini değiştirmeye çalışmadığını vurguladı fakat bu ilk kez olmuyor.

Geçen ekim ayında Bezos, WP’nin başkan adaylarını destekleme uygulamasını durdurarak, genel seçimler öncesinde eski Başkan Yardımcısı Kamala Harris’e destek vermesini engellemişti.

Bu hamle, gazetenin birçok köşe yazarı ve eski baş editörü Marty Baron’un tepkisini çekmiş ve editörler kurulunun birkaç üyesi protesto için istifa etmişti.

Kararın ardından gazetenin okurları da isyan etmiş ve yaklaşık 250.000 kişinin aboneliklerini iptal ettiği bildirilmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English