Diplomasi
ABD-İngiltere ticaret anlaşması Çin’in tedarik zincirlerini baskı altına alıyor

ABD-İngiltere ticaret anlaşması imzalandı. İngiltere, Donald Trump ile imzaladığı ticaret anlaşmasında çelik ve ilaç endüstrileri için ABD’nin katı güvenlik “şartlarını” kabul etti. Diplomatlar bu anlaşmayı, Washington’un diğer ortaklarını Çin’i stratejik tedarik zincirlerinden çıkarmaya zorlamak için bir şablon olarak görüyor.
Perşembe günü imzalanan ABD-İngiltere ticaret anlaşması, her iki sektöre de gümrük vergisi indirimi sağladı, ancak bunun için İngiltere’nin tedarik zinciri güvenliği ve “ilgili üretim tesislerinin mülkiyeti” konusunda “ABD’nin şartlarını derhal yerine getirmesi” şartı konuldu.
İngiliz yetkililer, bu hükmün tüm üçüncü ülkelere uygulandığını söylediler, ancak Trump’ın asıl hedefinin Çin olduğunu kabul ettiler.
Sektör grupları, tedarik zinciri güvenliği ve mülkiyetine ilişkin ABD’nin taleplerinin niteliğini netleştirmeye çalışırken, ticaret uzmanları anlaşmanın Trump yönetiminin stratejik öneme sahip mallara Çin’in girişini kısıtlama yönündeki uzun süredir devam eden taleplerini yoğunlaştırdığını gösterdiğini savundu.
Eski İngiltere ticaret bakanlığı yetkilisi Allie Renison, “Washington, İngiltere ve diğer ülkelerin hesaplarını açmasını ve nihayetinde Çin’in ticaret ve yatırımlarından, özellikle çelik gibi hassas alanlardan uzaklaşmasını istiyor” dedi.
Trump’ın 2 Nisan’da küresel ithalat vergilerini açıklamasının ardından yedi hafta içinde aceleyle hazırlanan beş sayfalık ABD-İngiltere anlaşmasının metninde, İngiliz ürünlerine yönelik gümrük vergisi indiriminin, belirli ithalatların ABD’nin ulusal güvenliğini etkileyip etkilemediğini ve nasıl etkilediğini belirlemek için yapılan soruşturmalar olan “Bölüm 232” soruşturmalarına bağlı olacağı belirtiliyor.
Anlaşma metninde, ABD’nin İngiltere’ye yönelik gümrük vergilerini azaltma planlarının “ortak ulusal güvenlik öncelikleri” ve ülkelerin “dengeli ticaret ilişkileri”ne dayandığı da belirtiliyor.
Danışmanlık şirketi Flint Global’in ticaret sorumlusu Sam Lowe, “benzer koşulların diğer anlaşmalarda, özellikle Vietnam ve Kamboçya gibi Güneydoğu Asya’daki ihracat merkezlerinde de tekrarlanmasını” beklediğini söyledi.
Ancak üst düzey AB ticaret yetkilileri, Çin’e ilişkin koşulların, bloğun Washington ile kendi anlaşmasını imzalamaya yönelik çabaları için potansiyel olarak ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Trump yönetimi ile müzakerelerde yer alan iki yetkili, Financial Times‘a, bloğun ABD-İngiltere ticaret anlaşmasının bu tür ekonomik güvenlik unsurlarını kopyalamakta zorlanacağını söyledi.
Yetkililerden biri, AB’nin 27 üyesinin “Çin’e nasıl yaklaşılacağı konusunda bir birlik olmadığını” belirtti.
İngiltere’nin İşçi Partisi hükümeti, muhalefetteki Muhafazakar Parti’nin, İngiltere’nin alüminyumuna da gümrük vergisi indirimi öngören bu hafta imzalanan anlaşmanın Washington’a tedarik zincirleri üzerinde “veto hakkı” verdiğine yönelik suçlamalarını “tamamen saçma” olarak reddetti.
Hazine baş sekreteri Darren Jones, Times Radio’ya verdiği demeçte, “Bu ticaret anlaşmasında Çin yatırımlarına veto hakkı yok, bu ticaret anlaşmasının konusu bu değil” dedi.
Bir İngiliz yetkili, “ABD, İngiltere’nin dünyanın geri kalanından çok daha düşük gümrük vergilerine sahip olacağı göz önüne alındığında, ülkelerin veya şirketlerin İngiltere’nin ABD’ye ihracatı yoluyla kendi kurallarını atlatabileceği bir yer haline gelmesini istemiyor. Bunun ayrıntıları üzerinde çalışılacak” dedi.
Şu anda SEC Newgate danışmanlık şirketinde çalışan Renison, ABD’nin taleplerinin hızlanan bir eğilimle uyumlu olduğunu belirterek, Biden yönetiminin Trump’ın önceki çelik gümrük vergilerini kaldırmadan önce Çin’e ait bir çelik şirketi hakkında İngiltere’nin denetim raporunu görmek istediğini hatırlattı.
Renison, İngiltere’nin ABD ile yapacağı nihai anlaşma (bu anlaşma daha fazla müzakereye tabi olacak) İngiltere’yi ABD’nin Çin ile ticarete yaklaşımına daha kapsamlı bir uyum içinde olmaya zorlarsa, Pekin’in bir şekilde misilleme yapmasının muhtemel olduğunu söyledi.
İngiliz sanayi grupları, ABD’nin önerdiği gümrük vergisi indirimleri veya tedarik zinciri taleplerinin ne olacağına dair herhangi bir bilgi verilmediğinden, hükümetten daha fazla bilgi talep ettiklerini söyledi.
İngiliz ilaç endüstrisi yetkilileri, nihai şartların Nisan ayında açıklanan ilaç ithalatının ulusal güvenlik üzerindeki etkilerine ilişkin ABD soruşturmasının sonucuna bağlı olacağını söyledi.
Bir yetkili, “Açıkça görülüyor ki, ABD ve İngiltere, ilaçlarla ilgili 232. madde müzakerelerinin tamamlanmasının ardından yeni müzakerelere hazır” dedi.
Sektörün lobi grubu UK Steel, beş sayfalık metinde netlik eksikliğine dikkat çekti. Metinde gümrük vergilerinin sıfıra indirileceğine dair herhangi bir ifade bulunmaması, tedarik zinciri koşullarına ilişkin sorular ve kota uygulanacağına dair bir öneri yer alıyor.
UK Steel, “Anlaşmanın şartları, İngiltere çelik sektörünün bu anlaşmanın faydalarını görebilmesi için aşılması gereken bir dizi engeli ortaya koyuyor” dedi.
ABD-İngiltere ticaret anlaşması üzerine, “Sektörümüz üzerindeki etkisini tam olarak değerlendirebilmek için, yerine getirilmesi gereken tedarik zinciri koşullarını, kotaların nasıl belirleneceğini ve bunların ne zaman yürürlüğe gireceğini tam olarak anlamamız gerekecek” değerlendirmesini yaptı.
Diplomasi
Avrupalı liderlerden Rusya’nın İstanbul’daki taleplerine tepki

Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderleri, Rusya’nın İstanbul’daki müzakerelerde Ukrayna’ya sunduğu talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendirerek Kiev’e destek verdi.
Reuters‘ın haberine göre, Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, bugün Arnavutluk’ta düzenlenen Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesinde yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya ve Polonya liderlerinin, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Moskova’nın İstanbul’daki müzakerelerde öne sürdüğü talepleri “kabul edilemez” olarak nitelendiren tutumunu desteklediğini bildirdi.
Starmer, Tiran’da Zelenskiy ile yaptığı ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Polonya Başbakanı Donald Tusk’ın da katıldığı görüşmenin ardından, “Rusya’nın tutumu açıkça kabul edilemez ve bu ilk değil,” dedi.
Starmer ayrıca, Rus heyetinin Kiev’den Ukrayna’nın dört oblastının Moskova’ya verilmesini talep ettiği İstanbul müzakerelerinin sonuçlarının ele alınmasının ardından Avrupalı müttefiklerin ABD Başkanı Donald Trump ile telefonla görüştüğünü belirtti.
Starmer, “Dolayısıyla, Devlet Başkanı Zelenskiy ile yapılan bu görüşme ve Başkan Trump ile yapılan görüşme sonucunda, şu anda yanıtlarımızı yakın bir şekilde uyumlu hâle getiriyor ve koordine ediyoruz ve bunu yapmaya devam edeceğiz,” dedi.
Reuters‘ın kaynaklarına göre, üç yıldan fazla bir süredir çatışmayı çözmeye yönelik ilk doğrudan girişim olan İstanbul’daki görüşme, Rusya’nın bu talebinin ardından iki saatten az sürerek sona erdi.
Ayrıca, The Economist‘e göre, Rus heyeti temsilcileri savaşın devam edeceği ve Ukrayna’nın Harkov ve Suma olmak üzere iki oblastının daha ele geçirileceği uyarısında bulundu.
Müzakere heyeti başkanı Vladimir Medinskiy’nin Ukraynalılara Rusya’nın sonsuza kadar savaşmaya hazır olduğunu söylediği iddia edildi. Yayın organının kaynağına göre Medinskiy, “Savaş istemiyoruz ama bir yıl, iki yıl, üç yıl, ne kadar sürerse sürsün savaşmaya hazırız. İsveç’le 21 yıl savaştık,” dedi.
Zelenskiy, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada Moskova’nın fiilen ateşkesi reddettiğini söyledi. Devlet Başkanı Vladimir Putin savaşı bitirmeye hazır olana kadar Rusya karşıtı yaptırımların sıkılaştırılması ve Moskova üzerindeki baskının sürdürülmesi çağrısında bulundu.
Bununla birlikte, müzakereler bazı belirli sonuçlar da getirdi. Medinskiy ve Ukrayna heyeti başkanı Rüstem Umerov, savaşın başından bu yana en büyük esir takası olan “1000’e 1000” formülüyle esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Takasın “önümüzdeki günlerde” gerçekleşmesi bekleniyor.
Medinskiy’e göre, Moskova ve Kiev, her iki tarafın da gelecekteki ateşkes vizyonunu yazılı ve ayrıntılı olarak sunması konusunda anlaştı.
Ayrıca, müzakerelerin devamı konusunda prensip anlaşmasına varıldığını da kaydetti. Bu bilgi Umerov ve Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan tarafından da teyit edildi.
Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı
Diplomasi
Rusya ve Ukrayna, ‘1000’e 1000′ esasına göre esir takası konusunda anlaştı

Rusya ve Ukrayna heyetleri, üç yıl aradan sonra ilk doğrudan müzakereler için İstanbul’da bir araya geldi.
Görüşmelerin ardından Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, tarafların çatışmanın çözümüne ilişkin vizyonlarını paylaştığını ve temasların devam etmesini arzuladıklarını belirtti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise Rus heyetinin gerçek karar alma yetkisine sahip olmadığını ifade etti.
Rus heyetinin başkanı Vladimir Medinskiy, görüşmelerin ardından basına yaptığı açıklamada, Rus tarafının müzakerelerden memnun olduğunu ve temasların devam etmesini istediklerini söyledi.
Medinskiy, “Moskova ve Kiev, ateşkesin sağlanmasına yönelik kendi vizyonlarını sunma konusunda anlaştılar,” dedi.
Ayrıca, Ukrayna tarafının devlet başkanları düzeyinde bir görüşme talep ettiğini ve Rusya’nın bu talebi not ettiğini belirtti.
Medinskiy, “Önümüzdeki günlerde Rusya ve Ukrayna arasında ‘1000’e 1000′ formatında esir takası yapılacak,” diye ekledi. Rus yetkili, ateşkes planlarının karşılıklı sunulmasının ardından tarafların müzakerelere devam edeceğini de sözlerine ekledi.
Zelenskiy: Rus heyetinin İstanbul’da gerçek yetkisi yok
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya-Ukrayna müzakerelerinin sona ermesinin hemen ardından Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, İstanbul’daki Rus heyetinde Rusya’da karar alabilecek nitelikte kimsenin bulunmadığını düşündüğünü belirtti.
Zelenskiy, “Eğer Putin Türkiye’ye gelmekten korkmasaydı, bu hafta savaşı bitirmeye yönelik önemli adımlar atmak için gerçek bir şans vardı,” ifadelerini kullandı.
Zelenskiy, paylaşımında şunları kaydetti: “İstanbul’a gelen Rus heyetinin çok düşük seviyede olduğu aşikâr. İçlerinde Rusya’da gerçekten karar alabilen tek bir kişi bile yok. Buna rağmen, en azından o Rusların gerçekten bir şeyler çözüp çözemeyeceğini anlamak için Ukrayna Savunma Bakanı başkanlığındaki ekibimizi İstanbul’a gönderdim. Ukrayna bu savaşı bitirmek için tüm gerçekçi adımları atmaya hazır. Putin’i, heyetine gerçek yetkiler vermeye çağırıyorum.”
Ukrayna heyetine başkanlık eden Savunma Bakanı Rüstem Umerov da düzenlediği basın toplantısında esir takasında anlaşıldığını doğruladı. Umerov, “Görüşmelerde Ukrayna tarafı öncelikle ateşkesin tüm biçimlerini ele aldı. Ülke liderleri düzeyinde bir toplantı yapma potansiyelimiz var,” bilgisini verdi.
Müzakerelerden detaylar
Rusya ve Ukrayna temsilcileri arasındaki görüşmeler birkaç saat sürdü ve müzakerelere dair bazı detaylar basına yansıdı.
Mevcut bilgilere göre:
— Bazı iddialara göre, Rus heyeti Ukrayna tarafından “güvenlik bölgesinin” genişletilmesi amacıyla Sumi oblastının kendilerine verilmesini talep etti.
— Ayrıca, Ukrayna ordusunun Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC), Lugansk Halk Cumhuriyeti (LHC), Herson ve Zaporojye oblastlarının işgal altındaki kısımlarından çekilmesinin de masada olduğu öne sürüldü.
— Görüşmeler başlamadan önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir konuşma yaptı ve tüm toplantı boyunca müzakerelerde hazır bulundu.
— Sabah saatlerinde Ukrayna müzakere heyeti, ABD ve Türkiye temsilcileriyle üçlü bir görüşmeye katıldı.
— Ukrayna heyetinden bazı üyelerin görüşmelere askeri üniformayla katıldığı, Rus tarafının ise iş kıyafetleri tercih ettiği gözlemlendi.
— Çeşitli iddialara rağmen, Ukraynalı bir milletvekilinin de teyit ettiği üzere müzakerelerde Rusça konuşuldu.
— Görüşme yaklaşık iki saat sürdü. Tarafların ara mı verdiği yoksa müzakereleri sonlandırdığı konusunda henüz net bir bilgi bulunmuyor ve bu konuda çelişkili haberler geliyor.
Diplomasi
İstanbul müzakereleri: Rusya, Ukrayna’dan dört oblasttan çekilmesini istedi

İstanbul’da bugün (16 Mayıs) üç yıl aradan sonra ilk kez düzenlenen Rusya-Ukrayna müzakerelerinde, Moskova’nın ateşkes karşılığında Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye’den çekilmesini içeren taleplerde bulunduğu bildirildi.
Ukraynalı diplomatik kaynaklar, bu talepleri “gerçeklikten uzak” ve daha önce görüşülenlerin ötesinde olarak nitelendirdi.
Reuters haber ajansının Ukraynalı diplomatik çevrelere dayandırdığı haberine göre, Rusya’nın İstanbul’daki müzakereler sırasında öne sürdüğü talepler “gerçeklikten uzak” bulundu ve daha önce ele alınan konuların kapsamını aşıyor.
Axios muhabiri Barak Ravid’e konuşan Ukraynalı bir diplomatik kaynak, Rus tarafının ateşkes karşılığında Ukrayna ordusunun ülkenin çeşitli bölgelerinden çekilmesini talep ettiğini belirtti.
Sky News‘e konuşan bir Ukraynalı kaynak ise Moskova’nın talepleri arasında başka “yerine getirilemez” maddelerin de olduğunu sözlerine ekledi.
Ukrayna parlamentosu (Verhovna Rada) milletvekili Aleksey Gonçarenko, Rusya’nın Ukrayna birliklerinin “kendi anayasasına eklediği tüm oblastlardan” (yani Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye oblastlarından) çekilmesini talep ettiğini öne sürdü.
Gonçarenko ayrıca, Rus tarafının 30 günlük ateşkes önerisini de reddettiğini belirtti.
Taraflar arasında üç yıl aradan sonra yapılan ilk müzakereler bugün İstanbul’da gerçekleşiyor.
-
Görüş2 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Rusya1 hafta önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Görüş1 hafta önce
Kim kazandı?
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan-Pakistan savaşı henüz başlamadı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Güçlü Amerikan Tanrıları, Trump ve Uzun Yirminci Yüzyılın Sonu
-
Asya1 hafta önce
Cammu ve Keşmir: Yarım asırlık çatışmanın tarihi
-
Söyleşi1 hafta önce
Alexander Rahr: Bu hükümetin dört yıl dayanması beni şaşırtır
-
Amerika5 gün önce
Zuckerberg ve AI terapistler: Aklınıza mukayyet olun!