Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD tarihinin en büyük savunma bütçesi

Yayınlanma

ABD Kongresi, 2023 yılındaki savunma harcamalarını belgeleyen Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası’nı (NDAA) görücüye çıkardı. Yeni NDAA, ABD tarihinin en geniş savunma bütçesi.

2023 mali yılı için 857,9 milyar dolarlık bir bütçe öngören yasanın bugün Temsilciler Meclisi’nde, daha sonra da Senato’da onaylanması bekleniyor.

NDAA’nın 816,7 milyar dolarlık kısmı Pentagon’a ayrılıyor. Bu rakam, 2022 yılının bütçesinden 45 milyar dolar civarında daha fazla. Bütçenin 30,3 milyar doları Enerji Bakanlığı’ndaki ulusal güvenlik programlarına gidiyor. Kalan 10,6 milyar dolarlık kısım ise NDAA’nın yetkisine girmeyen savunma ilişkili projelere gidecek.

Yasada ayrıca Biden yönetiminin sonlandırmak istediği denizden fırlatılan seyir füzesi nükleer geliştirme programını (SLCM-N), Cumhuriyetçilerin itirazları neticesinde 25 milyar dolarlık bütçeyle devam ettiriyor.

Hesaplamalar, 2023 bütçesinin 2022’ye göre yüzde 8 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetçilerin itirazları ve tehditleri neticesinde, askeri personel için aşı zorunluluğu, yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün için iptal edilecek. NDAA’ya göre muvazzaf personel 2023 için yüzde 4,6 ücret artışı alacak. 

Yeni gemiler ve uçaklar

Yasa ile birlikte Amerikan donanması yeni savaş gemileri için 32 milyar dolarlık ödenek alacak. Bunlar arasında üç yeni Arleigh Burke sınıfı destroyer ve iki Virginia sınıfı denizaltı yer alıyor.

Pentagon, NDAA ile birlikte üç varyant üzerinde 36 yeni F-35 jeti almakla yetkilendiriliyor. Hava kuvvetlerine ise A-10 Warthog saldırı uçaklarını emekli etmeye başlama yetkisi veriliyor.

CH-47 ağır helikopterleri, UH-Blackhawk orta hafif helikopterleri ve MQ-1 Gray Eagle İHA’larına yönelik bütçeler ise artırıldı.

2,7 milyarlık bütçe ise yeni mühimmat alımına ayrıldı. Bununla hem Ukrayna’ya gönderilen mühimmatların yerine yenilerinin konması hem de genel olarak üretim kapasitesinin artırılması hedefleniyor.

Ukrayna ve Tayvan’a yardımlar

Ukrayna ilave 800 milyon dolarlık askeri yardıma sahip olacak. Tayvan ise önümüzdeki 10 yıl boyunca 10 milyar dolara yakın askeri yardım alabilecek. Pentagon da Çin Halk Cumhuriyeti’nin Tayvan üzerinde güç kullanma stratejisi ile ilgili bir rapor hazırlayacak.

DefenseOne’ın bildirdiğine göre, yasada 438 kez ile en fazla atıf yapılan isim Tayvan. Bunu 237 kez ile Rusya, 159 kez ile Ukrayna takip ediyor.

AMERİKA

ABD Adalet Bakanlığı, Google’ı “parçalamanın” yollarını arıyor

Yayınlanma

ABD Adalet Bakanlığı bir federal yargıçtan, dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri için tarihi bir bölünme anlamına gelecek şekilde Google’ı işlerinin bir bölümünü satmaya zorlamasını istemeyi düşünüyor.

Antitröst regülatörleri, Alphabet şirketinin arama motoru alanındaki hakimiyetini azaltmak için parçalamayı değerlendiriyor. Kurum, salı günü bir mahkeme dosyasında bu eğilimini resmileştirdi.

Yargıç Amit Mehta’nın Google’a, arama sonuçlarını ve yapay zeka ürünlerini oluşturmak için kullandığı temel verilere erişim sağlamasını da emredebileceği belirtildi.

Adalet Bakanlığı, “Google’ın Chrome, Play ve Android gibi ürünleri kullanarak Google arama ve Google arama ile ilgili ürün ve özellikleri –yapay zeka gibi yeni ortaya çıkan arama erişim noktaları ve özellikleri de dahil olmak üzere– rakiplerine veya yeni girenlere karşı avantaj sağlamasını engelleyecek davranışsal ve yapısal çözümleri değerlendiriyor,” dedi.

ABD, Google’ı reklam teknolojisi pazarında tekelcilikle suçluyor

32 sayfalık belge, dava çözüm aşamasına geçerken yargıcın göz önünde bulundurması gereken potansiyel seçeneklerin bir çerçevesini ortaya koyuyor. Kurum, önümüzdeki ay çözüm yollarına ilişkin daha kapsamlı bir teklif sunacağını söyledi.

Bu dava, Washington’un yirmi yıl önce Microsoft’u başarısızlıkla sonuçlanan bir şekilde dağıtmaya çalışmasından bu yana yasadışı tekelleşme nedeniyle bir büyük teknoloji şirketine karşı yapılan en önemli hamle.

Adalet Bakanlığı ve ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC), anlaşmaları ve yatırımları inceleyerek ve ülkenin en güçlü şirketlerinden bazılarını yasadışı olarak pazarlara hakim olmakla suçlayarak Büyük Teknoloji hakimiyetini hedef alır görünüyor.

Google hisseleri çarşamba günü New York’ta piyasa öncesi işlemlerde %1 düştü.

ABD, Google’ı parçalamayı düşünüyor

Bloomberg’e konuşan Wedbush Securities’te genel müdür ve kıdemli hisse senedi analisti Daniel Ives, “Antitröst çalkantılarına rağmen bu noktada şirketin dağılması pek olası değil. Google bu konuda yıllarca mahkemelerde mücadele edecek,” dedi.

Adalet Bakanlığı bu yılın başlarında Apple’a da, rakiplerinin donanım ve yazılım özelliklerine erişimini engelleyerek inovasyonu engellediği gerekçesiyle dava açtı.

FTC, bu ortaklıkların rekabeti nasıl etkilediğine ilişkin bir çalışmanın parçası olarak Alphabet, Microsoft ve Amazon şirketlerine yapay zeka girişimlerine yaptıkları yatırımlar hakkında sorular gönderdi.

Antitröst uygulayıcıları Google’ın, arama motorunu akıllı telefonlarda ve web tarayıcılarında varsayılan seçenek haline getiren diğer teknoloji şirketleriyle yaptığı yasadışı dağıtım anlaşmalarından ölçek ve veri avantajları elde ettiğini söylüyor.

Google’ın Android işi, akıllı telefonlarda ve cihazlarda kullanılan işletim sisteminin yanı sıra uygulamaları da kapsıyor.

Yargıçtan tarihi karar: Google, yasadışı anlaşmalarla aramalarda tekel kurdu

Adalet Bakanlığı ayrıca Google’ın web sitelerine yapay zeka ürünlerini devre dışı bırakma konusunda daha fazla imkan tanıması şartını arayabileceğini söyledi.

Kurum, Google’ın arama metni reklamları üzerindeki hakimiyetiyle ilgili olarak, şirketin reklamverenlere reklamlarının nerede görüneceği konusunda daha fazla bilgi ve kontrol sağlaması gibi önerileri değerlendirdiğini söyledi.

Bakanlık ayrıca Google’ın arama alanındaki rakiplerine ya da potansiyel rakiplerine yatırım yapmasının kısıtlanmasını da talep edebilir.

Google, Adalet Bakanlığı’nın başvurusunu “radikal” olarak eleştirdi ve “tüketiciler, işletmeler ve Amerikan rekabet gücü için önemli istenmeyen sonuçlar” doğuracağını söyledi.

Google’ın regülasyon işlerinden sorumlu başkan yardımcısı Lee-Anne Mulholland bir blog yazısında, Adalet Bakanlığı’nın önerilerinin “Mahkemenin arama dağıtım sözleşmelerine ilişkin kararının yasal kapsamının çok ötesine geçtiğini” ileri sürdü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Trump’ın başkan yardımcısından Ukrayna’ya: Topraklardan ve NATO’dan vazgeçin

Yayınlanma

Donald Trump’ın başkan yardımcısı adayı J.D. Vance, Ukrayna’nın Rusya’ya topraklarını devrederek NATO üyeliğinden vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

The American Conservative dergisinin haberine göre, Donald Trump’ın ABD başkanlık yarışında başkan yardımcısı adayı olarak seçtiği Ohio Senatörü J.D. Vance, Ukrayna’nın Rusya’nın ele geçirdiği topraklardan vazgeçmesi gerektiğini, fakat aynı zamanda egemenlik garantisi almasının şart olduğunu belirtti.

Vance, çatışmaların her iki tarafın kontrol ettiği bölgelerde son bulmasını ve Rusya’nın yeniden işgal girişimlerine karşı tahkim edilmiş, askerden arındırılmış bir bölge oluşturulmasını önerdi.

Buna karşılık Kiev’e bir egemenlik garantisi verilecek, Ukrayna tarafsız kalacak ve NATO üyeliğinden vazgeçecek. Ayrıca, Vance’e göre, Ukrayna’nın yeniden inşa sürecini Almanya finanse etmeli.

Vance, “çıkmaza giren” bu savaşın ABD ve Avrupa için büyük maliyetlere yol açacağını ve Rusya’nın uzun vadede yıpratma savaşı avantajına sahip olduğunu savundu.

Şubat ayında Münih Güvenlik Konferansı’nda konuşan Vance, ABD’nin “Doğu Avrupa’da uzun süreli bir kara savaşını sürdürecek üretim kapasitesine sahip olmadığını” dile getirmişti. Ayrıca, “Bu savaş ne kadar sürecek? Maliyeti ne olacak? Daha da önemlisi, Ukraynalılara gerekli silahları nasıl sağlayacağız?” sorularını yöneltmişti.

Diğer yandan Ukrayna, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in önerdiği barış formülünde, 1991 sınırlarına dönülmesini ve Rusya’nın ele geçirdiği bölgelerden çekilmesini talep etmeye devam ediyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise haziran ortasında barış planını sunmuştu. Bu plan, Ukrayna ordusunun Rusya’nın kontrolündeki Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarından kalan kısmından çekilmesini, Kiev’in bu bölgeler ve Kırım üzerindeki kontrolünü kaybettiğini kabul etmesini, Ukrayna’nın NATO’ya katılmayı reddetmesini ve ülkenin nükleer silahlardan arındırılmış statüsünün pekiştirilmesini içeriyordu.

Ayrıca, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların kaldırılması da planın bir parçasıydı. Ancak Kiev, bu öneriyi kabul edilemez bulduğunu açıklayarak derhal reddetmişti.

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Biden, kasırga nedeniyle Almanya’daki Ramstein temas grubu toplantısına katılmayacak

Yayınlanma

ABD Başkanı Biden, Milton Kasırgası tehdidi nedeniyle Almanya’daki Ramstein toplantısına ve Angola ziyaretine katılmayacağını açıkladı.

ABD Başkanı Joe Biden, Milton Kasırgası’nın Amerikan kıyılarına yaklaşması sebebiyle Almanya ve Angola’ya planladığı ziyaretleri erteleme kararı aldı.

Bu karar, Beyaz Saray Basın Sözcüsü Karine Jean-Pierre tarafından yapılan bir açıklamayla duyuruldu. Biden’ın, 10 Ekim’de Ukrayna’nın savunmasına ilişkin temas grubu toplantısına (Ramstein formatı) katılmak üzere Almanya’ya gitmesi planlanıyordu.

Jean-Pierre, Başkan’ın Milton Kasırgası için yapılan hazırlıkları bizzat denetlemek, kasırganın yaklaşmasına yönelik müdahaleyi koordine etmek ve kısa süre önce güneydoğu eyaletlerini vuran Helen Kasırgası sonrasındaki çalışmaları sürdürmek için seyahatlerini iptal ettiğini ifade etti.

Ramstein zirvesinin 12 Ekim’de yapılması ve Biden’ın toplantıya başkanlık etmesi planlanıyordu. Biden ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile de görüşmeler yapacaktı.

Biden’ın Almanya’dan sonra 13-15 Ekim tarihleri arasında Cumhurbaşkanı João Lourenço ile görüşmek üzere Angola’yı ziyaret etmesi öngörülüyordu.

Alman hükümeti, ziyaretin iptal edilmesinden üzüntü duyduğunu açıkladı. Sözcü Steffen Hebestreit, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, “İptal için çok üzgünüz ama elbette Florida’daki durumu anlıyoruz. Beyaz Saray bizi önceden bilgilendirdi,” dedi.

Bu arada 5 Ekim’de Washington Post gazetesi, Batılı bir diplomata dayanarak, Ramstein’daki toplantıda NATO müttefiklerinin Ukrayna’ya ittifaka üyelik yolunda “daha somut adımlar” önermeyi planladıklarını bildirmişti.

Söz konusu kaynak, NATO’nun, Rusya’yı uzun menzilli Batı silahlarıyla vurma izni alma konusunda yaşanan başarısızlığın ardından Ukrayna’nın ittifaka katılımı konusundaki tutumunu yumuşatmaya karar verdiğini kaydetmişti.

Eski NATO Genel Sekreteri’nden Ukrayna için ‘Batı Almanya modeli’ önerisi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English