Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD, TikTok’u yasaklamaya doğru gidiyor

Yayınlanma

ABD’de Temsilciler Meclisi, nadir görülen bir ‘partiler üstü’ hamleyle, TikTok’u yasaklayabilecek yasayı dün 352-65 oyla kabul etti. Böylece şirketin sahibi ByteDance, uygulamayı 6 ay içinde satmazsa TikTok ABD’deki uygulama mağazalarından kaldırılacak.

TikTok’u hedef alan federal yasanın Temsilciler Meclisi’nden geçmesi, temsilcilerin uygulamanın Çinli sahipliğinin ulusal güvenliğe zarar verip vermediğini sorgulamaya başlamasından bu yana en ileri adım oldu. TikTok’un ana şirketi ByteDance’ın uygulamayı satmasını ya da kapatmasını gerektiren yasa tasarısı şimdi Senato’ya gidecek.

Senato Çoğunluk Lideri Chuck Schumer’in tasarıyı Senato’ya ne zaman getireceği konusunda net bir açıklama yapmaması, tasarının kabul edilmesi için uzun bir süreç yaşanacağını düşündürüyor.

Aralarında Senatör Rand Paul’un da bulunduğu bazı senatörler tasarının ifade özgürlüğünü ihlal edebileceğinden endişe ediyor.

Tasarı yasalaşırsa, TikTok yasağı içerik oluşturucuların yarattığı ekonomiye, küçük işletmelere ve reklamverenlere darbe vurabilir.

TikTok yasağı halinde, içerik oluşturucuların ve ardından takipçilerinin kaybı telafi etmek için Instagram, Facebook, YouTube ve Snapchat’e yöneleceğini tahmin ediliyor.

Bu değişim, TikTok’un reklamlarının bir kısmını alacağı tahmin edilen ABD merkezli Meta ve Alphabet için de bir kazanım olacak.

Şirket sözcüsü Wall Street Journal’a (WSJ) yaptığı açıklamada, “Bu sıfır kanıta dayalı bir yasak,” dedi.

Araştırma grubu OpenSecrets’a göre TikTok, 2019’dan bu yana yasakla mücadele etmek için 21 milyon doların üzerinde lobi harcaması yaptı.

Çin de karardan rahatsız. Dışişleri bakanlığından bir sözcü ABD’yi ‘TikTok’u bastırmakla’ suçladı ve “Sonunda, bu kaçınılmaz olarak ABD’nin kendisini ısırmak için geri dönecek,” dedi.

Reuters’a göre, eğer Başkan Joe Biden, Çin hükümetiyle olan bağları nedeniyle TikTok’a yönelik bir yasağı imzalama sözünü tutarsa, 81 yaşındaki Biden yeniden seçilme kampanyasını, kendisinin ve diğer Demokratların genç seçmenlere ulaşmak için güvendiği bir platformdan mahrum bırakabilir.

Biden’ın kampanyası salı günü Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ı sosyal güvenlik harcamalarını kısma konusunda eleştiren bir TikTok videosu için binlerce beğeni aldı. Fakat yorumlar tamamen başka bir konuya odaklanmıştı: TikTok’un yasaklanma ihtimali. Beyaz Saray’ın istediği gibi Senato tasarıyı kabul ederse, Biden tasarıyı imzalayacağına söz verdi.

TikTok kullanıcıları çoğunlukla Demokratlara oy veren gruplara ait ve Biden’ın da bu grupların ilgisini çekmesi gerekiyor. Trump’ın kampanyasının resmi bir TikTok hesabı bulunmuyor.

Pew Araştırma Merkezinin 2023 araştırmasına göre, TikTok’un düzenli tüketicilerinin yaklaşık %60’ı Demokrat veya Demokrat eğilimli. TikTok’un tüketicilerinin %19’u Siyah, %30’u ise Hispanik; bu oranlar genel ABD nüfusunun sırasıyla %14 ve %19’una karşılık geliyor. TikTok’taki tüketicilerin yaklaşık %44’ü ise 18 ila 29 yaşları arasında.

Beyaz Saray, TikTok ve diğer sosyal medya platformlarında toplam 100 milyondan fazla takipçisi olan 70’in üzerinde influencer ve içerik oluşturucusuna, Başkan’ın ‘Birliğin Durumu’ konuşması öncesinde mesajını güçlendirmek için öğrenci borçları ve ekonomik sorunlar gibi konularda bilgi verdi.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, yasağın Biden’ın yeniden seçilme şansı üzerindeki etkisi konusunda, “Endişe duymuyoruz,” dedi. İkinci bir Beyaz Saray yetkilisi ise, “Ulusal güvenlik kaygıları herkesin duygularından daha ağır basıyor. Başkan, kullanıcıların TikTok’ta ya da başka bir platformda mutlu olup olmadıklarına dair yorumlarına dayanarak ulusal güvenliği düşünmüyor,” dedi.

Federal çalışanların telefonlarında TikTok bulundurmaları yasak, bu nedenle Biden yönetimi personelinin uygulamayı iş telefonlarında bulundurmalarına izin verilmiyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English