Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD, Ukrayna tahılına alternatif rota için Türkiye ile görüşüyor

Yayınlanma

Rusya’nın Karadeniz tahıl koridoru anlaşmasından çekilmesinin ardından, ABD, Ukrayna tahılı için alternatif ihracat yollarının kullanımını arttırmak üzere Türkiye, Ukrayna ve Ukrayna’nın komşularıyla görüşmeler yürütüyor.

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberine göre ABD destekli plan, Ukrayna’nın Ekim ayına kadar Tuna Nehri üzerinden ayda dört milyon ton tahıl ihraç edebilmesi için kapasitenin artırılmasını içeriyor. Tahılın büyük bir kısmı Tuna’dan aşağı doğru ve Karadeniz üzerinden Romanya’daki yakın limanlara gönderilecek ve buradan da diğer varış noktalarına sevk edilecek. Daha yavaş ve daha pahalı olsa da bu rota, geçen yıl Rusya, Türkiye ve Birleşmiş Milletler ile yapılan bir anlaşma çerçevesinde oluşturulan Karadeniz nakliye koridoruna alternatif olma hedefinde.

WSJ’ye konuşan üst düzey bir ABD’li yetkili, “Gerçek şu ki Rusya küresel gıda tedarikine saldırmaya karar verdi ve saldırısını tamamladığını düşünene kadar onları geri getirmek zor olacak,” iddiasında bulundu.

Tuna güzergahına askeri koruma getirilebilir

Yetkililer, Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerinden ihracat kapasitesini artırma çabasının, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in Rusya’yı tahıl anlaşmasına geri döndürmeye yönelik çabalarına paralel olarak gerçekleştiğini söyledi. Diplomatlar, geçen yıl anlaşmaya aracılık eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, hasat edilen Ukrayna tahılı Eylül başında yığılmaya başlamadan önce anlaşmayı yeniden canlandırmak için ‘baskı altında olduğunu’ söyledi.

ABD’nin Ukrayna’nın Tuna limanlarına giden ve gelen gemileri korumak için askeri çözümler de dahil olmak üzere tüm potansiyel seçenekleri değerlendirdiğini söyleyen ABD yetkilisi, bu seçenekler hakkında ayrıntı vermeyi ya da hangi ülkelerin bu seçeneklere dahil olacağını söylemeyi reddetti. Yetkili, nakliye hattını koruma çabaları için, “Her şeye bakacağız,” dedi.

Romanya ihracat kapasitesini iki katına çıkaracak

ABD Dışişleri Bakanlığı, üst düzey ABD’li yetkililerin Cuma günü Romanya’nın Galati kentinde yapılan bir toplantıda Ukrayna, Moldova ve Romanya liderleriyle bu planı görüştüklerini söyledi.

Romanya Ulaştırma Bakanı daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada ülkesinin tahıl ihracatı kapasitesini iki katına çıkararak ayda dört milyon tona çıkaracağını söyledi.

AB’nin ‘dayanışma hatları’ yeni plana dahil

ABD’nin planları, tahıl ve diğer kargoların Ukrayna’ya mümkün olduğunca sorunsuz bir şekilde girip çıkması için ‘dayanışma hatları’ olarak bilinen karayolu, demiryolu ve deniz yollarının oluşturulmasına yönelik Avrupa Birliği girişiminden de kısmen yararlanacak. AB bu planı savaşın ilk aylarında, nakliyecilerin Ukrayna, Moldova ve AB arasında izinsiz transit geçiş yapmalarının önünü açan karayolu taşımacılığı anlaşmalarının ardından oluşturmuştu. AB o zamandan bu yana daha hızlı ihracat yolları oluşturmak ve gümrük işlemlerini hızlandırmak için bir dizi altyapı projesine yatırım yaptı.

Mayıs 2022’den bu yana söz konusu rotalar Ukrayna’dan 41 milyon ton tahılın ihraç edilmesini sağladı. WSJ’nin iddiasına göre bu rakam, Karadeniz Tahıl Girişiminin elde ettiğinden çok daha fazla. Avrupa Birliği’nin Tarımdan sorumlu komisyon üyesi Janusz Wojciechowski geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, bloğun dayanışma hatlarının birkaç ay içinde Ukrayna’nın Karadeniz tahıl rotalarının tamamının yerini alabileceğini söylemişti.

AB yetkilileri özel görüşmelerde, ‘her şeyin yolunda gitmesi halinde’ birliğin Ukrayna’nın ayda ortalama 5 milyon ila 5,5 milyon ton tahıl ihraç etmesine izin verebileceğine inandıklarını söylüyor. AB’nin şimdiye kadar gerçekleştirdiği en yüksek tahıl ihracatı Kasım ayında 4,2 milyon ton oldu. Haziran ayında ise Ukrayna AB girişimiyle 3 milyon ton ihracat yapmıştı.

AB yetkilileri, Tuna güzergahının bu ihracatın %60 gibi büyük bir kısmını karşıladığını söyledi. Karadeniz Tahıl Girişimi, en yoğun döneminde Ukrayna’nın geçen yıl Odesa çevresindeki üç limandan ayda yaklaşık 6 milyon ton ihracat yapmasına olanak sağlamıştı.

Dayanışma hatlarının kısıtları

WSJ’ye göre tüm olumlu görüşlere rağmen dayanışma hatları da zorluklarla kuşatılmış durumda.

AB yetkilileri, bazı güzergahlarda gelen kargoların gerekli sağlık ve gümrük kontrollerini hızlı bir şekilde yapmak için yeterli personel ve kaynak bulunmadığını, bunun da bazen trafiği yavaşlatan ve Ukrayna’nın tahıl ihracatının maliyetini artıran karayolu taşımacılığı fiyatlarını yükselten yığılmalara ve gecikmelere neden olduğunu söylüyor.

Ukrayna ile Romanya arasında, Ukrayna’nın tahıl taşıyan gemilerin geçişini kolaylaştırmak için Tuna deltasındaki nakliye kanallarını tarama çalışmaları nedeniyle, şimdi çözüme kavuşturulmuş olan anlaşmazlıklar yaşanmıştı.

ABD’li yetkililer, daha büyük gemilerin geçebilmesi için Tuna güzergahının verimliliğinin artırılması, park için yer açılması ve gemileri kilit bir kanaldan geçirecek pilot sayısının artırılması konularını görüştüklerini söylüyorlar.

Ne var ki, USAID Avrupa ve Avrasya Bürosu Yönetici Yardımcısı Erin Elizabeth McKee bu ay verdiği bir brifingde bu çabaların ‘başta Odesa olmak üzere Karadeniz limanlarının yerini almayacağını ve bu nedenle bir çözüm değil; gerçekten geçici bir alternatif olduğunu’ söylemişti.

Tahıl anlaşmasının sona ermesinden bu yana Ukrayna’nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatı için elinde kalan tek yol olan Tuna güzergahı, küçük gemilerle Romanya, Bulgaristan ve başka yerlerdeki limanlara tahıl götürerek dünya pazarlarına sevk ediyor.

Rusya, Tuna limanlarını da hedef almaya başladı

Rusya Tuna yolunu kesmekle tehdit etmiş, Romanya ve Moldova sınırlarına yakın Ukrayna’nın Tuna’daki limanları İzmail ve Reni’ye drone saldırıları düzenlemiş ve Pazar günü limana giden Türk mürettebatlı bir gemiye el koymuştu.

Pazartesi günü Romanya donanması, Costinesti sahil beldesindeki bir iskelenin bir patlamada hafif hasar görmesinin ardından, ülkenin Karadeniz kıyısındaki ‘başıboş mayınları’ araştırmak üzere bir gemi ve bir helikopter görevlendirdiğini açıkladı.

Pazar günü bir Rus savaş gemisi Romanya kıyılarından çok uzak olmayan İzmail’e gitmekte olan bir kargo gemisine uyarı ateşi açmıştı.

DİPLOMASİ

AB ve Mercosur aralık başında ticaret anlaşmasına varmayı hedefliyor

Yayınlanma

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişilerin POLITICO’ya verdiği bilgiye göre, Avrupa Komisyonu ve Mercosur ülkeleri uzun süredir devam eden ticaret anlaşması müzakerelerini aralık ayı başında sonuçlandırmayı hedefliyor.

Çiftçilerin çarşamba günü Brüksel’de ve bu hafta içinde de Fransa’da anlaşmaya karşı mitingler düzenlemesi bekleniyor.

Önümüzdeki hafta Rio de Janeiro’da yapılacak olan G20 liderler zirvesi, üzerinde çeyrek asırdır çalışılan anlaşmanın yapılacağı an olarak görülüyordu.

“Tüm kartlar masada. Ursula’nın [von der Leyen] boş yere uçmaması için bir anlaşmanın yakın olduğundan emin olmak istiyorlar,” diyen AB-Mercosur görüşmelerine aşina bir kişi, zirvenin Çin’in gölgesinde geçmesinden endişe edildiği için anlaşmanın imzalanmasının ertelenebileceğini kaydetti.

Bir Komisyon yetkilisi, kalan boşlukları kapatmak üzere 25 Kasım haftasında Brezilya’da yüz yüze bir görüşme turunun planlandığını söyledi. Yetkili, anlaşmanın sonuçlandırılması için bir zaman çizelgesi vermekten kaçındı ama Mercosur ülkelerinin (Brezilya, Arjantin, Uruguay, Paraguay ve yeni gelen Bolivya) anlaşmanın bir an önce imzalanması için baskıyı artırdıklarını vurguladı.

Uruguay, Javier Milei liderliğindeki Arjantin’in bloğun dönem başkanlığını devralacağı 2-4 Aralık tarihleri arasında Mercosur zirvesine ev sahipliği yapacak.

Çin korkusu AB’yi anlaşma için hızlanmaya zorluyor

“Otomobiller için inekler” anlaşması ticaret engellerini kaldıracak ve küresel GSYİH’nin beşte birini oluşturan yaklaşık 800 milyon kişilik bir ortak pazar yaratacak. Almanya’nın başını çektiği Avrupalı ülkeler için bu anlaşma, Çin’in Güney Amerika kıtasındaki iktisadi etkisini genişletmesi ve Avrupalı işletmeleri bir kenara itmesi nedeniyle gecikmiş bir anlaşma.

AB’nin yeni dışişleri bakanı Kaja Kallas salı günü yaptığı açıklamada, “[Mercosur] ile bir ticaret anlaşması yapmazsak, bu boşluk gerçekten Çin tarafından doldurulacak,” dedi. Eski Estonya Başbakanı, 2020 ile 2022 yılları arasında Latin Amerika’daki Çin yatırımlarının 34 kat arttığını söyledi.

Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan kişiler, müzakerelerin henüz sonuçlanmadığını, kamu alımları, anlaşmanın çevresel bölümleri ve yasal yapısıyla ilgili konuların resmi olarak kapanmadığını söyledi.

Mercosur ülkeleri özellikle AB’den daha fazla esneklik ve yerel şirketlere AB’li rakipleriyle rekabet etme şansı vermek için zaman istiyor. Brezilya da kendi yerel otomobil endüstrisini AB’nin özellikle elektrikli araç ithalatından korumak istiyor.

Fransa hâlâ ayak sürüyor ama Macron’un bu sefer işi zor

Fransa Ticaret Bakanı Sophie Primas daha önce POLITICO’ya Mercosur ülkelerinin Mercosur zirvesine kadar anlaşmayı tamamlamak için acele ettiklerini söylemişti. Primas, AB’nin anlaşma yoluyla Çin’in Latin Amerika’daki hegemonyasına meydan okuyabileceği fikrine pek inanmıyor.

Tarımsal gıda ithalatı dalgasından korkan Fransa, geçen ocak ayında Mercosur müzakerelerini tam da bitmeye yaklaşmışken engellemeyi başarmıştı. Fakat bu kez, Avrupa Parlamentosu ve Ulusal Meclis seçimlerdeki yenilgilerin ardından nüfuzunu kaybeden Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un anlaşmayı durdurması daha zor olacak.

Bu arada Fransa’nın iki meclisinden 600’den fazla Fransız milletvekili Le Monde gazetesinde Leyen’e seslenerek, “Mercosur ile bir anlaşmanın imzalanması ve kabul edilmesi için demokratik, iktisadi, çevresel ve sosyal koşulların karşılanmadığını” söyleyerek anlaşmanın yapılmaması için bir çağrı yayınladı.

Paris, Roma’yı anlaşmaya karşı çıkmaya ikna edemedi

Paris’in, üye ülkeler arasında nihayet oylamaya sunulduğunda anlaşmayı engellemek için ihtiyaç duyacağı (AB nüfusunun en az yüzde 35’ini temsil eden) nitelikli azınlığı bir araya getirmesi pek mümkün görünmüyor.

Geçtiğimiz haftalarda Paris, diğer AB ülkelerini anlaşmayı engellemeye ikna etmek için diplomatik bir atak başlattı.

Dosya hakkında doğrudan bilgi sahibi iki diplomata göre Fransa, İtalyan hükümetini ikna etme çabalarında başarısız oldu.

Roma, Fransa’da olduğu gibi İtalya’da da siyasi patlamaya yol açabileceği endişesiyle anlaşmayı şu ana kadar sadece çekingen bir şekilde savunuyordu.

“Fransa’nın direnişi sembolik, savaşı çoktan kaybetti”

Macron, Brezilya’daki G20’ye zirvesine katılmadan önce cumartesi günü Milei ile görüşmek üzere Arjantin’e giderken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni de 20 Kasım’da Buenos Aires’i ziyaret edecek.

Fransız bakanlar kamuoyu önünde anlaşmaya karşı çıkarken ve anlaşmayı engelleyen azınlığı bir araya getirme çabalarını artırırken, Başbakan Michel Barnier düşük bir profil çizdi.

Barnier bugün (13 Kasım) Brüksel’de Leyen ve AB ticaret komiseri Valdis Dombrovskis ile görüşecek. Ofisinden yapılan açıklamaya göre, muhafazakar başbakanın mevcut haliyle karşı çıktığı Mercosur anlaşmasını gündeme getirmesi bekleniyor.

Eleştirmenler Fransa’nın muhalefetinin sembolik olduğunu ve Paris’in savaşı çoktan kaybettiğini söylüyor. 

Fransa yıllardır Paris iklim anlaşmasına saygı gösterilmesini, yani Mercosur ülkelerinin iklim hedeflerini ihlal etmeleri halinde anlaşmanın askıya alınmasını ve ormansızlaşmaya karşı yasal olarak bağlayıcı yükümlülükler getirilmesini talep ediyordu.

Fransa’ya güvence vermek ister gibi görünen Avrupa Komisyonu, Mercosur ülkelerinin bu hükümlere yönelik herhangi bir yaptırıma karşı çıkacaklarını defalarca vurgulamalarına rağmen, müzakerelerin son aşamasında Fransız taleplerini kabul etmek için mücadele edeceğinin sinyalini verdi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Peru’nun Çin tarafından inşa edilen mega limanı bölgesel ticareti dönüştürmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Peru’nun Pasifik kıyısında Çin tarafından inşa edilen ve bölgesel ticareti dönüştürecek olan Chancay Limanı’nda kurdele kesimi öncesinde Çin yapımı ZPMC insansız vinçler rıhtımda sıralandı.

BYD kamyonetler mühendisleri taşımak için hazır beklerken, Huawei 5G internet kuleleri de otomatik operasyonu yürütmek için yeni inşa edildi.

Financial Times’a göre, perşembe günü açıldığında Chancay’i işletecek olan Çin devletine ait denizcilik devi Cosco Shipping’in liman halkla ilişkiler müdürü Mario de las Casas, “Her şey Çin malı,” dedi. Peru ve Çin bayrakları sokak lambalarında dalgalanırken “Bu sadece Peru için değil tüm bölge için büyük bir fırsat” diye ekledi.

Perulu yetkililer, Cosco’nun yerel madenci Volcan ile birlikte inşa ettiği limanın, büyük bir bakır ve meyve üreticisi olan Peru’yu Güney Amerika’nın Singapur’una dönüştüreceğini ve derin sularında daha büyük gemileri barındırabileceği için kıtanın Pasifik kıyısı boyunca deniz ticaretini alt üst edeceğini savunuyor.

Ancak, Çin’in diğer bir dizi altyapı yatırımını takip eden 3,6 milyar dolarlık projenin, aslında Peru’nun liman üzerindeki egemenliğini devretmesi anlamına geldiği yönünde eleştiriler de var.

Latin Amerika’da artan Çin etkisinin stratejik bir sorun teşkil ettiğini düşünen ABD, limanın Çin savaş gemileri tarafından kullanılabileceği uyarısında bulundu. Bu gelişme, Çin’e karşı daha sert bir tutum takınan ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’la bir çekişme alanı yaratabilir.

Devlet ziyareti öncesinde APEC zirvesine katılmak üzere bu hafta Peru’da bulunan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, perşembe günü Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte ile birlikte 80 km uzaklıktaki Lima’dan video bağlantısı yoluyla Chancay’ın açılışına katılacak.

ABD Başkanı Joe Biden da başkan olarak Güney Amerika’ya yaptığı ilk ve son ziyaretinde APEC zirvesi için kentte olacak.

Mayıs ayında, Cosco ile yaşanan bir anlaşmazlığın ortasında, Perulu kanun koyucular Cosco’ya Chancay’ı işletmesi için münhasır haklar tanıyan bir yasa çıkardılar. Bazı analistlere göre bu, Peru’nun dünyaya açılan penceresi olan kendi limanları üzerindeki egemenlik iddiasının özüne aykırı.

Peru Ulaştırma Bakanı Raúl Pérez-Reyes, Chancay’in Peru’nun gümrük ve liman yetkilileri tarafından denetleneceğini savunarak bu endişelere yanıt verdi.

Pérez-Reyes, “Bu durumda bu bir Çin sermayesi yatırımıdır, ancak İngiliz veya Kuzey Amerika sermayesi ile tamamen aynıdır … hiçbir durumda egemenliğimiz kaybolmaz” dedi.

Limanın Peru’nun gelişen tarım sektörünün büyümeye devam etmesini sağlayacağını söyledi. “Chancay’in yapacağı şey kargonun bir kısmını yeniden yönlendirmek ve doğrudan Asya’ya göndermek olacak”diye ekledi.

Cosco, 3.6 milyar dolarlık inşaat maliyetinin 1.3 milyar dolarlık kısmının ilk aşamada yatırıldığını söyledi. Derin su limanı, konteynerler için bir endüstri standardı olan 22.000 yirmi fit eşdeğer birim veya TEU kapasitesi ile dünyanın en büyük nakliye gemilerinden bazılarını yanaştırabilir. Güney Amerika’nın Pasifik kıyısındaki başka hiçbir liman bu büyüklükteki gemileri kabul edemiyor.

Chancay, daha önce Peru’dan Çin’e 35 gün süren yolculuğu en az 10 güne indirecek, yani gemiler artık Meksika’nın Manzanilla limanında ya da Kaliforniya’nın Long Beach limanında mola vermek zorunda kalmayacak.

Cosco, bazen Asya’ya ya da Panama Kanalı üzerinden doğuya giden Brezilya kargolarının da en az 10 günlük seyahat süresinden tasarruf edeceğini söyledi.

Mayıs ayında kabul edilen bir kabotaj yasası, kargonun karaya çıkmadan önce Peru limanları arasında hareket etmesine olanak tanıyarak yollarda harcanan zamandan tasarruf edilmesini sağlayacak. Cosco, Ekvador, Şili ve Kolombiya’dan küçük gemilerin Peru’nun diğer limanlarına mal gönderebileceğini söyledi. Bu mallar daha sonra Chancay’e taşınacak ve buradan ihraç edilecek.

Pérez-Reyes, Peru’nun Pasifik kıyısına ulaşmadan önce Brezilya’nın tarım merkezleri Acre ve Rondônia’dan geçen Güney Okyanuslararası Otoyolu’nun kullanılmasıyla Brezilya’nın da bundan faydalanacağını söyledi.

ABD-Çin rekabeti

Pekin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olan Chancay, Çinli bir madenci olan MMG’ye ait Peru’nun en büyük bakır madeni Las Bambas’ı da içeren Çin yatırımları portföyüne ekleniyor.

Nisan 2023’te China Southern Power Grid, ülkenin başkenti Lima’nın kuzey kesimine elektrik sağlayan Enel’in Peru elektrik işini satın aldı. Lima’nın elektrik arzının geri kalanı 2020 yılında, Peru’da bir hidroelektrik barajına da sahip olan Çin’in Three Gorges Corporation şirketine satıldı.

Peru mart ayında, Ica yakınlarında bir demir cevheri madeni işleten Çinli Jinzhao şirketinin bir iştirakine güneyde bir liman inşa etme ve işletme imtiyazı verdi.

Buna karşılık Peru Ticaret Bakanı Úrsula León, ABD’nin yatırım yapma fırsatını kaçırdığını söyledi. Pekin ve Washington’un Lima ile serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor ve ilkinin Xi’nin ziyareti sırasında STA’sını güçlendirmesi bekleniyor.

Çin, Peru’nun en büyük ticaret ortağı ve 2023 yılında toplam 23.1 milyar dolar değerindeki ihracatın büyük kısmını bakır, demir ve balık unu oluşturdu. ABD’ye yapılan ihracat ise 9.1 milyar dolar.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Peru ile Chancay’i görüştüğünü ve “tüm kilit altyapı projeleri için yeterli gözetim, güvenlik, düzenleme ve adil rekabetin önemini” dile getirdiğini söyledi.

Yetkili, “Ortaklarımızdan ABD ve [Çin] arasında seçim yapmalarını istemiyoruz, ancak ABD ile ortaklığın faydalarını gösteriyoruz” dedi.

Çin şu anda Güney Amerika’nın en büyük ticaret ortağı ve kritik madenler, ulaşım ve enerji projelerinde önemli bir yatırımcı. Pekin, Washington’un hegemonya ve jeopolitik avantaj arayışı olarak adlandırdığı yaklaşıma karşıt bir yaklaşımla, denizaşırı projelerinin karşılıklı fayda sağlamayı amaçladığını söylüyor.

Analistler, ABD başkanı seçilen Trump’ın korumacı politikalar izlemesi ve Çin’e karşı sert bir tutum takınması beklendiğinden Peru’nun arada kalabileceği görüşünde.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Japonya ve Birleşik Krallık, Trump’ın gümrük vergileri olasılığı öncesi ikili ekonomi diyaloğu başlatacak

Yayınlanma

Japonya ve Birleşik Krallık, ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın yüksek gümrük vergileri getirme ihtimaline ilişkin endişelerin arttığı bir ortamda, dışişleri ve ticaret bakanlarının düzenli olarak bir araya geldiği “iki artı iki” diyaloğunun ekonomik versiyonunu başlatmaya hazırlanıyor.

Her iki ülkeden hükümet yetkililerine göre Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba ve İngiliz mevkidaşı Keir Starmer, 18 Kasım Pazartesi günü G20 zirvesinin başlayacağı Rio de Janeiro’da bir araya gelecek. İki ülke ikili ekonomik diyalog kurmayı hedefliyor.

Bu hamle Trump’ın geçen hafta kazandığı ABD başkanlık seçimlerini ve gelecek yıl ocak ayında Beyaz Saray’a dönüşünü takip ediyor. Seçim kampanyası sırasında Trump, Çin’den yapılan ithalata %60, Japonya ve İngiltere de dahil olmak üzere diğer ülkelerden yapılan ithalata ise %10 ila %20 oranında gümrük vergisi getirme sözü vermişti.

Yeni Japonya-İngiltere diyaloğunun amacı, serbest ticaret de dahil olmak üzere uluslararası ekonomik düzeni korumak için birlikte çalışmak olarak lanse edildi.

Toplantı katılımcıları stratejik ve jeopolitik perspektiften bir dizi konuyu ele alacaklar. İki ortağın gümrük tarifelerinde artıştan kaçınmak için ABD ile bir ticaret diyaloğu arayışı hakkında konuşması bekleniyor. Kaynaklar ayrıca, ABD’nin ithalat vergilerini gerçekten artırması halinde iki ülkenin karşı önlemleri tartışabileceğini ima etti.

2023 yılında Japonya’nın ihracatının %20’sinin ve Birleşik Krallık’ın ihracatının %15’inin ABD’ye yapılması, gümrük vergisi artışlarının potansiyel zararının altını çiziyor.

Birleşik Krallık ayrıca Japonya ile olan ortaklığını, 2020’de Avrupa Birliği’nden ayrıldıktan sonra azalan nüfuzunu telafi etmek için kullanmayı umuyor.

Bir önceki Trump yönetimi sırasında, İngiltere’nin o dönemde üyesi olduğu AB, Washington’un yüksek ithalat vergilerine karşılık olarak ABD çeliği ve motosikletlerine misilleme gümrük vergileri uygulamıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English