Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

ABD ve Çin’in üst düzey diplomatları ilişkilerde istikrar ve kapsamlı diyalog arayışında

Yayınlanma

ABD ve Çin’in üst düzey diplomatları, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Washington’a yaptığı ziyaret sırasında, olası yanlış anlamaları önlemek ve giderek gerginleşen ilişkileri istikrara kavuşturmak için “derinlemesine ve kapsamlı diyalog” ihtiyacı konusunda anlaştı.

Wang, önümüzdeki ay San Francisco’da yapılacak Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) zirvesinde Çin lideri Xi Jinping ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılacak görüşmenin önünü açması beklenen görüşmeler için perşembe günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi.

Dışişleri Bakanlığı’nda Blinken’in yanında duran Wang, iki ülkenin “anlaşmazlıkları” ve “farklılıkları” olduğunu, ancak aynı zamanda “önemli ortak çıkarları” ve birlikte yüzleşmeleri gereken zorlukları paylaştıklarını söyledi.

Wang, “Bu nedenle Çin ve ABD’nin diyalog kurması gerekiyor. Sadece diyaloğa devam etmekle kalmamalı, diyalog derinlemesine ve kapsamlı olmalıdır” dedi.

Diyalogun “yanlış anlama ve yanlış değerlendirmeleri azaltmaya”, ABD-Çin ilişkilerini istikrara kavuşturmaya ve “sağlıklı, istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma yoluna geri döndürmeye” yardımcı olacağını da sözlerine ekledi.

Blinken, “Dışişleri Bakanının söylediklerine katılıyorum” diye yanıt verdi.

Perşembe günkü görüşmenin ardından kısa bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı, ikilinin “farklılık alanlarını ele almanın yanı sıra işbirliği alanlarını keşfetmek de dahil olmak üzere bir dizi ikili, bölgesel ve küresel meseleyi” görüştüklerini belirterek Blinken’in “ABD’nin çıkarlarımızı ve değerlerimizi, müttefiklerimizin ve ortaklarımızın çıkarlarını ve değerlerini savunmaya devam edeceğini yinelediğini” söyledi.

Haberde Blinken’in ayrıca cuma günü Şanghay’da 68 yaşında kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden eski Başbakan Li Keqiang’ın ani vefatı dolayısıyla başsağlığı dilediği de belirtildi.

Her iki taraf da görüşmelerin cuma günü de devam edeceğini söyledi.

Wang’ın ziyareti öncesinde ABD tarafı Ukrayna’da devam eden çatışma konusunu da gündeme getirmeyi planladığını ancak İsrail ile Hamas arasında patlak veren savaşın öncelikli olabileceğini söyledi.

Washington İsrail’i güçlü bir şekilde desteklerken Pekin ateşkes çağrısında bulundu.

İkili diyalog kanalları

Çin Komünist Partisi’nin en üst düzey dış politika yetkilisi olarak da görev yapan Wang, ilişkilerdeki gerileme ve Kovid-19 salgınının patlak vermesinin ardından yaklaşık beş yıl içinde Washington’ı seyahat eden en üst düzey Çinli yetkili oldu.

Beyaz Saray yaz aylarından bu yana kabine düzeyindeki yetkilileri Çin’e göndererek Pekin ile ilişkileri dengelemeye çalıştı. Blinken haziran ayında Pekin’i ziyaret etmiş, bunu Hazine ve Ticaret Bakanları Janet Yellen ve Gina Raimondo’nun yanı sıra iklim elçisi John Kerry’nin ziyaretleri izlemişti. Geçtiğimiz ay ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan da Malta’da Wang ile iki gün süren yoğun görüşmeler gerçekleştirdi.

Blinken haziran ayındaki ziyareti sırasında Xi de dahil olmak üzere Çin’in üst düzey liderleriyle görüşmelerde bulundu. Wang’ın cuma günü Sullivan ile bir araya gelmesi ve Biden ile görüşmesi bekleniyor.

Son aylarda ilişkilerin ikili diyalog kanalları genişlese de, iki ülke, Washington’un katı yarı iletken ve teknoloji ihracat kontrolleri, Tayvan ve Güney Çin Denizi de dahil olmak üzere bir dizi konuda ciddi görüş ayrılıkları yaşamaya devam ediyor.

Bu farklılıkların devam ettiğini kabul eden Wang, Çin’in ölçülü bir şekilde karşılık vereceğini söyledi.

“Çin-ABD ilişkilerinde zaman zaman bazı sarsıcı sesler olacaktır” diyen Wang, “Bu olduğunda Çin bunu sakin bir şekilde ele alır çünkü biz neyin doğru neyin yanlış olduğunun kimin daha güçlü bir ele ya da daha yüksek bir sese sahip olduğuna göre belirlenmeyeceği görüşündeyiz” ifadelerini kullandı.

Wang’ın ziyareti, Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığı’nın perşembe günü birbirlerini tartışmalı Güney Çin Denizi’nde üzerinde askeri gemi ve uçaklarla provokatif ya da profesyonel olmayan eylemlerde bulunmakla suçlayan video görüntüleri yayınladıkları sırada gerçekleşti.

Beyaz Saray ulusal güvenlik sözcüsü John Kirby perşembe günü yaptığı açıklamada Sullivan’ın Wang ile yapacağı görüşmede ABD’nin Çin’in “özellikle Güney Çin Denizi’ndeki” bazı davranışlarından duyduğu endişeleri ele alacağını söyledi.

Kirby, Wang ile yapılacak görüşmelerin “aynı zamanda bu kanalları açık tutmaya devam edebileceğimiz yolları keşfetmek ve hala kapalı olan askerden askere iletişim kanalını açmaya çalışmak için bir fırsat olacağını” kaydetti.

Bu kanallar dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Ağustos 2022’de Çin’in itirazlarına rağmen Tayvan’a yaptığı ziyaretin ardından fiilen kapatılmıştı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English