Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de borç tavanı anlaşması: Herkes memnun, kimse memnun değil

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden ile Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy, Washington’ı temerrüde düşürebilecek borç tavanı krizinin uzlaşmayla sonuçlandığını açıkladı.

Liderler uzlaşıp ortak bir metin yayınlamış olsa da ikna faaliyetleri henüz bitmiş değil, zira hem Cumhuriyetçiler hem de Demokratlar arasında uzlaşmadan memnun olmayan bir hayli senatör bulunuyor.

Uzlaşmaya dayanan yasanın metni dün yayınlandı. Anlaşma ile birlikte borç limiti 1 Ocak 2025’e kadar askıya alınıyor ve bu da meselenin 2024 başkanlık seçimlerinde potansiyel bir sorun olmaktan çıkması anlamına geliyor.

Bir Beyaz Saray yetkilisine göre, anlaşma kapsamında savunma dışı harcamalar 2024 mali yılında nispeten sabit kalacak ve ödeneklerde belirli ayarlamalar yapıldıktan sonra 2025 mali yılında %1 oranında artacak.

İki parti ‘savunma harcamaları’ konusunda hemfikir

Yetkiliye göre bu ayarlamalar arasında 20 milyar dolarlık Dahili Gelir Servisi fonunun diğer savunma dışı alanlara kaydırılması ve 30 milyar dolarlık harcanmamış Covid-19 yardım fonunun iptal edilmesi de yer alıyor. Yetkiliye göre 2025 mali yılından sonra bütçe tavanı olmayacak.

Öte yandan Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Parti bilgi formunda, savunma dışı isteğe bağlı harcamaların 2022 mali yılı seviyelerine geri çekileceği ve federal harcamaların önümüzdeki altı yıl boyunca yıllık %1’lik artışla sınırlandırılacağı belirtiliyor.

Beyaz Saray’ın Demokratlara dağıttığı ve CNN tarafından elde edilen konuşma notlarına göre anlaşma, ayarlamalar dikkate alındıktan sonra savunma için 886 milyar dolar, gazilerin tıbbi bakımı için 121 milyar dolar ve diğer savunma dışı programlar için 637 milyar dolar harcanmasını öngörüyor.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçilerinin geçen ay kabul ettiği borç tavanı tasarısı da ihtiyari harcamaları 2022 mali yılı seviyelerine geri getiriyor ve ardından harcamalardaki artışı on yıl boyunca %1 ile sınırlandırıyordu.

Gıda yardım mekanizmalarında ‘aldım-verdim’ oyunu

Anlaşma ayrıca, gıda yardımı alan bazı yetişkinler için çalışma şartlarının geçici olarak genişletilmesini öngörüyor.

Halihazırda 18-49 yaş arası çocuksuz ve çalışabilir durumdaki yetişkinler, haftada en az 20 saat çalışmadıkları ya da diğer kriterleri karşılamadıkları sürece her üç yılın sadece üç ayında gıda pulu alabiliyor. Tasarı metnine göre, anlaşma üst sınırı aşamalı olarak 55 yaşa çıkaracak.

Bununla birlikte anlaşma, gaziler, evsizler ve eski koruyucu aile gençleri için Ek Beslenme Yardımı Programı ya da resmi adıyla SNAP’taki muafiyetleri de genişletecek. Tüm değişiklikler 2030 yılında sona erecek.

Beyaz Saray yetkilisi, yönetimin muafiyetler nedeniyle yaklaşık aynı sayıda gıda yardımı alıcısının çalışma zorunluluğuna tabi olacağına inandığını fakat resmi bir tahmin beklediğini söyledi.

Anlaşma ayrıca Muhtaç Ailelere Yönelik Geçici Yardım programındaki mevcut çalışma gerekliliklerini de, öncelikle eyaletlerin vaka yüklerini azaltmak için alabilecekleri işe katılım oranı vergilerini ayarlayarak sıkılaştıracak.

Öğrenci kredilerinde geri ödemeler yaz sonunda başlayacak

Borç tavanı görüşmelerine aşina olan bir başka kaynağa göre, anlaşma uyarınca, Biden yönetiminin halihazırda açıkladığı gibi, borçluların öğrenci kredilerini yaz sonunda geri ödemeye başlaması gerekecek.

Kaynak ayrıca, anlaşmanın Biden’ın uygun durumdaki borçlular için 20.000 dolara kadar borç yardımı sağlama planını sürdüreceğini söyledi. Söz konusu tedbir şu anda Yüksek Mahkeme’de bulunuyor ve önümüzdeki haftalarda karara bağlanması bekleniyor.

Beyaz Saray kaynağına göre anlaşma aynı zamanda Biden’ın gelir odaklı geri ödeme planını da devam ettirecek.

Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçi Parti geçen hafta, af programını engellemek ve federal öğrenci kredisi ödemelerinde pandemiyle ilgili duraklamayı sona erdirmek isteyen bir kararı kabul etmişti.

‘Yeşil Mutabakat’ta mutabakat

Beyaz Saray’ın açıklamalarına göre anlaşma, Enflasyonu Düşürme Yasası’nın (IRA) iklim ve temiz enerji hükümlerinde herhangi bir değişiklik yapmayacak. Temsilciler Meclisi Cumhuriyetçileri, yasanın temiz enerji vergi kesintileri ve sübvansiyonlarını yürürlükten kaldırmaya çalışmıştı.

Beyaz Saray kaynağına göre anlaşma ayrıca Ulusal Çevre Politikası Yasası’nda federal kurumların karar alma süreçleriyle ilgili koordinasyon, öngörülebilirlik ve kesinliği artırmayı amaçlayan tedbirleri de içeriyor.

Tek bir çevresel inceleme belgesi hazırlamakla görevli tek bir öncü kurumun belirlenmesini ve kurumların çevresel incelemeleri bir yıl ya da çevresel açıdan en karmaşık projeler için iki yıl içinde tamamlamasını öngörüyor.

Anlaşma aynı zamanda Batı Virginia’da doğal gaz boru hattı olan Mountain Valley Pipeline’ın kurulmasını da hızlandıracak.

Beyaz Saray’dan Demokratlara: Daha kötüsü olabilirdi…

Biden yönetiminin Cumhuriyetçilere fazla taviz verdiğine ilişkin itirazlar Kongre’deki Demokratlardan yükselirken, Beyaz Saray’dan teskin edici açıklamalar geliyor.

Politico’nun aktardığına göre, Beyaz Saray’ın, borç tavanı anlaşmasına şüpheyle yaklaşan Demokratlara mesajı şu: Anlaşmanın içinde yer alanlara değil, dışarıda bırakılanlara bakın.

Kongre’deki ‘merkez’ görüşlü Demokratların anlaşmaya iyimserlikle bakması nedeniyle rahatlamış görünen Beyaz Saray, özellikle ‘ilericilerin’ sosyal yardım uygulamalarına yönelik kısıtlamalara yönelik tepkilerini soğurmaya çalışıyor.

Pazar günkü brifingde gazetecilere konuşan bir Beyaz Saray yetkilisi, “Elde ettiğimiz tarihi ekonomik kazanımları koruyor, temerrüt tehdidini 2025’e kadar masadan kaldırarak kayıtlardaki en güçlü iyileşmelerden birinin devam etmesini sağlıyor ve bu başkanın son iki buçuk yılda elde ettiği bir dizi tarihi yasama başarısını koruyor,” diye konuştu.

Başka bir üst düzey yetkiliye göre Demokratlara tasarıya oy vermeleri için sunulan argüman, Medicare, Sosyal Güvenlik, Medicaid, IRA, CHIPS ve diğer programların anlaşma kapsamında korunuyor oluşu.

Beyaz Saray yetkilileri, McCarthy bütçe kesintilerinden bahsederek zafer turu atacak olsa bile, harcama rakamlarının nihayetinde Demokratların lehine olduğunu savunuyor ve ‘iklim’ gündemine devam edebileceklerini söylüyor.

Cumhuriyetçilerde de çatlak sesler yükseliyor

Muhafazakârlar arasında anlaşmaya yönelik halihazırda var olan hoşnutsuzluk sorulduğunda Kevin McCarthy, Cumhuriyetçilerin  ‘yüzde 95’inden fazlasının gördükleri karşısında ezici bir heyecan duyduğunu’ ileri sürdü.

Öte yandan uzlaşmayı, geçen ay Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilen Cumhuriyetçi borç paketine ihanet olarak niteleyen bazı muhafazakârlar da sesini şimdiden duyurmaya başladı.

Önemli Cumhuriyetçilerden Senatör Lindsay Graham, savunma harcamalarındaki artışın az olduğunu savunarak, “Mükemmel bir anlaşma yapamayacağınızı biliyorum. Fakat yapmayacağım şey, Biden’ın savunma bütçesini kabul etmek ve bunu bir başarı olarak adlandırmaktır. Kevin [McCarthy] savunmanın tamamen finanse edildiğini söyledi. Eğer Biden savunma bütçesini kabul edersek, bu bütçe savunma harcamalarını enflasyonun altında arttırır,” diye konuştu.

Cumartesi gecesi duyurulmasından kısa bir süre sonra Temsilciler Meclisi’ndeki sağcı Özgürlük Grubu üyelerinin anlaşmaya karşı ayaklanacağı yönünde söylentiler çıktı. Bu senatörler muhtemelen anlaşmayı tek başlarına ortadan kaldıramayacak olsalar da, hoşnutsuzluklarını ne kadar ileri götüreceklerine bağlı olarak McCarthy’yi zor durumda bırakabilirler.

AMERİKA

Amazon, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyar dolar bağış yapacak

Yayınlanma

Büyük teknoloji şirketleri ABD’nin yeni başkanı ile ilişki kurmaya çalışırken, Amazon perşembe günü Donald Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar nakit bağışta bulunacağını doğruladı.

Amazon’un bu hamlesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’nın da benzer şekilde fona 1 milyon dolar bağışta bulunmasının ardından geldi. Amazon ayrıca Trump’ın yemin törenini Prime Video hizmetinde yayınlayacak.

Trump uzun zamandır Büyük Teknoloji şirketlerini, muhafazakâr medyaya yönelik sansür de dahil olmak üzere bir dizi suistimalle suçluyor. Kasım ayındaki seçim zaferinin ardından, Büyük Teknoloji yöneticileri onu tebrik etmek için sıraya girmişti.

Amazon’un bağışını ilk haber yapan Wall Street Journal’a göre şirketin icra kurulu başkanı ve kurucusu Jeff Bezos da önümüzdeki hafta Trump’ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyaret etmeyi planlıyor.

Google ve Apple üst düzey yöneticileri Sundar Pichai ve Tim Cook da seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etmekte gecikmemişlerdi.

The Information’ın haberine göre Pichai’nin perşembe günü Mar-a-Lago’da Trump’la bir araya gelmesi bekleniyordu ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg de seçimi kazanmasının ardından Trump ile birlikte yemek yedi.

Apple’ın, Trump’ın vaat ettiği kapsamlı gümrük vergisi planlarına maruz kalma potansiyeline sahip olduğu ve bunun da kritik Çin tedarik zincirlerini alt üst etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Trump’ın ilk döneminde Cook, şirketin ürünleri için muafiyetler sağlamayı başarmıştı.

Yeni başkan ilk döneminde Amazon ile çatışmış, online perakende devini şirketleri iflas ettirmekle suçlamış ve vergi politikasını eleştirmişti. Ayrıca 2018’de ABD Posta Servisinin paket teslimatları için uyguladığı fiyatlandırmanın gözden geçirilmesini emretmiş ve kurumu Amazon’un “kuryesi” gibi davranmakla suçlamıştı.

Biden yönetimi altında Amazon, Lina Khan yönetimindeki ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ve birkaç eyaletin geçen yıl şirkete karşı tekel davası açmasıyla daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı.

FTC ayrıca Amazon da dahil olmak üzere büyük bulut hizmeti sağlayıcılarını, üretken yapay zeka alanındaki ortaklıkları konusunda soruşturuyor.

Yaz aylarında Trump’a yönelik ilk suikast girişiminin ardından Bezos X’te bir mesaj yayınlayarak Trump’ı “gerçek ateş altında gösterdiği muazzam zarafet ve cesaret” dolayısıyla tebrik etmişti.

Washington Post’un da sahibi olan Bezos, ekim ayında gazetenin Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris’i desteklemesini de engellemişti.

Trump ile Bezos arasında zımni bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da Elon Musk’ın SpaceX’i ile rekabet eden roket şirketi Blue Origin ile ilgili olduğu ileri sürülmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Ukrayna için 117 silah üretim hattına yatırım yapıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’ya verdiği destek kapsamında 117 silah üretim hattına yatırım yaparken Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2023’te küresel silah satışları 632 milyar dolara ulaştı; ABD ve NATO şirketleri bu satışların büyük bölümünü oluşturdu.

Bloomberg’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Müsteşarı Richard Verma, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD’ye ekonomik olarak da katkı sağladığını belirtti.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği mülakatta Verma, “31’den fazla ABD eyaletinde 117’den fazla üretim hattına yatırım yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlar arasında obüsler, Bradley piyade savaş araçları, mühimmat ve diğer silahların üretimi yer alıyor.

Rusya’dan tepki: Silah sevkiyatları meşru hedef

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya silah taşıyan herhangi bir sevkiyatın Rusya için meşru bir hedef olduğunu ifade etti.

Lavrov, ABD ve NATO’nun yalnızca silah sağlayarak değil, aynı zamanda İngiltere, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerdeki personeli eğiterek de çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde ettiği gelirle Ukrayna’ya kredi sağlamasını sert bir dille eleştirdi.

Bakanlık, “Bu sıradan bir hırsızlıktır,” diyerek durumu kınadı. Açıklamada, ABD’nin Kiev rejimine 20 milyar dolarlık yeni bir kredi sağlamak üzere harekete geçtiği belirtildi. Bu miktarın, G7 ülkelerinin Rusya’dan aldığı dondurulmuş devlet varlıklarından elde edilen gelir olduğu öne sürüldü.

Silah şirketlerinin gelirleri artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, 2023 yılında 41 ABD silah şirketi, başta Ukrayna olmak üzere çatışma bölgelerine yapılan satışlardan 317 milyar dolar gelir elde etti.

Bu şirketler, dünyadaki toplam silah satışlarının yüzde 78’ini gerçekleştirdi.

Raporda, 2023 yılı toplam küresel silah satışlarının 632 milyar dolara ulaştığı, bunun 494 milyar dolarlık kısmının ABD ve NATO şirketlerine ait olduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan Ukrayna’ya ‘askeri yardım yağdırma’ sözü

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk evsizlik için ‘yalan’ ve ‘propaganda’ dedi

Yayınlanma

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk Amerikan hükümetinin, evsizliği sona erdirmek için çalışan kuruluşları zenginleştirmek amacıyla daha fazla insanı evsiz bırakmaya yönelik “küresel bir komplonun” arkasında.

Musk, “‘Evsizleri kurtaran’ STK’lara genellikle sokaklarda kaç evsiz olduğuna göre ödeme yapılıyor, bu da evsizlerin sayısını en üst düzeye çıkarmaları ve sorunu asla çözmemeleri için güçlü bir mali teşvik yaratıyor!” diye yazdı.

Musk X’te yaptığı başka bir paylaşımda, “Çoğu durumda, ‘evsiz’ kelimesi bir yalandır. Genellikle ağır akıl hastalığı olan şiddet eğilimli uyuşturucu bağımlıları için kullanılan bir propaganda sözcüğüdür,” dedi.

Musk eylül ayında da, “Ne kadar çok evsiz varsa, bu kuruluşlar o kadar çok para alıyor, bu yüzden teşvikleri evsizliği azaltmak değil, artırmak!” demişti.

Trump da “tedavi, akıl hastanesi veya gözaltı” öneriyor

SpaceX ve Tesla CEO’su ekim ayında ise Tucker Carlson’a verdiği demeçte, “Evsiz kelimesi yanlış bir isimlendirme. Birinin ev kredisini biraz geciktirdiğini ve eğer ona bir iş verirseniz, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ima ediyor,” demişti.

Musk’a göre “Aslında sahip olduğunuz şey, sokaklarda ölü gözleri, iğneleri ve insan dışkıları olan şiddet yanlısı, uyuşturucu zombileri.”

Musk, evsizlikle mücadele için ne kadar çok para harcanırsa “durumun o kadar kötüye gittiğini” söylemişti.

Bu arada Trump, evsiz kalan insanların tedaviye ya da akıl hastanelerine zorlanmaları ya da “gözaltına alınmaları” gerektiğini söylüyor.

Kampanyasında “tehlikeli derecede dengesiz” olanların “kâbusuna son verme” sözü veren Trump, “ucuz araziler açmayı, doktorlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları ve uyuşturucu rehabilitasyon uzmanları getirmeyi ve evsizlerin yerleştirilebileceği ve sorunlarının tespit edilebileceği çadır kentler kurmayı” planladığını söylemişti.

Yeni başkan, “ciddi derecede akıl hastası veya tehlikeli derecede dengesiz” olanları “topluma yeniden kazandırmak” amacıyla barındırmak ve rehabilite etmek için akıl hastanelerini geri getirmek istiyor.

Trump yanlısı zenginler de evsizliği bir “hastalık” olarak göre eğiliminde

Musk ve Trump bu konuda yalnız değil. Ulusal Evsizlik Hukuk Merkezinin kampanya ve iletişim direktörü Jesse Rabinowitz’e göre, etkili milyarderler ve sağcı düşünce kuruluşları Kongrede ve Yüksek Mahkemede evsizliği suç sayan yasaları geçirmek istiyor ve “hepsi de insanları yeterince cezalandırırsak yoksul olmamayı seçecekleri şeklindeki bu geriye dönük, yanlış görüşü paylaşıyor.”

Tam verilerin mevcut olduğu son tarih olan Ocak 2023’te, ABD’de tek bir gecede 650.000’den fazla kişi evsizdi. Bu, 2022’ye göre yüzde 12’lik bir artışa işaret ediyor ve Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından yaklaşık 20 yıldır kaydedilen en yüksek rakam.

Rapora göre, evsizlik yaşayan her 10 kişiden yaklaşık üçü çocuklu bir ailenin parçası ve tüm evsizlerin yüzde 17’si 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor.

New York’ta ekim ayında 45.000’den fazlası çocuk olmak üzere 130.000’den fazla kişi barınaklarda uyuyordu.

Özellikle aileler arasında evsizliğin başlıca nedeni, evlerden tahliye, aşırı kalabalık konutlar, aile içi şiddet ve iş kayıplarının evsiz aileleri barınaklara ve sokaklara göndermesiyle birlikte, uygun fiyatlı istikrarlı konut eksikliği.

ABD’nin hiçbir yerinde asgari ücretli bir işçi iki odalı bir ev kiralayamıyor

İstatistiklere göre asgari ücret alan tam zamanlı bir işçi, ülkenin herhangi bir yerinde piyasa fiyatından iki yatak odalı bir ev kiralayamıyor.

Saatlik ücretle çalışan bir işçinin, ülkenin herhangi bir yerinde adil piyasa kirasıyla ortalama bir yatak odalı bir ev kiralayabilmesi için haftada 104 saat çalışarak saatte en az 15 dolar kazanması gerekiyor.

Musk evsizlik yaşayan insanları “şiddet yanlısı” olarak tanımlasa da, bu kişilerin suç faili olmaktan ziyade suç mağduru olma olasılığı daha yüksek. 

San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Benioff Evsizlik ve Barınma Girişimi, her gece yarım milyondan fazla Amerikalıyı sokaklara iten bir dizi politika başarısızlığından kaynaklanan “gizli bir salgın” olarak adlandırıyor.

Musk ve Ramaswamy, beslenme yardımı programında kesintiye gidecek

Musk ve milyarder girişimci Vivek Ramaswamy, sağlık sigortası ve gıda programlarındaki kesintiler de dahil olmak üzere, trilyonlarca dolarlık federal harcamalarda yapılacak kesintileri belirlemek üzere Kongre ile birlikte çalışmak üzere yeni oluşturulan bir danışma grubunu yönetiyor. 

Ramaswamy, yoksul Amerikalılar ve aileler için en kritik güvenlik ağı programlarından biri olan Ek Beslenme Yardımı Programı ya da gıda pulları için 1 milyar dolarlık kesinti yapılmasını önerdi.

Yardım alanların yaklaşık yüzde 75’i yoksulluk içinde ve yüzde 20’den fazlası bu yardımlar dışında başka bir geliri olmadığını bildirmiş durumda. 

Musk ve Ramaswamy’nin ayrıca düşük gelirli Amerikalılar ve çocuklara yönelik federal sağlık programlarında (evsiz Amerikalıların da hak sahibi olduğu programlarda) kesintiye gitmeyi düşündükleri bildiriliyor.

Trump’ın ilk döneminde evsizlik artmıştı

Trump ilk yönetimi sırasında, evsizliğe yönelik federal müdahaleyi denetleyen kurumun başına, kendini “evsizlik danışmanı” olarak tanımlayan birini atamıştı.

ABD Kurumlar Arası Evsizlik Konseyini 2019-2021 yılları arasında yöneten Robert Marbut, yıllardır krizi ele alma politikalarının arkasındaki itici güç olan ve ülke çapında evsizlik ve barınma kurumları ve hizmetleri tarafından yaygın olarak desteklenen standart “önce barınma” çerçevesini terk etti. 

Fakat Marbut, “dördüncü konut” olarak adlandırdığı ya da insanların destekleyici hizmetlere kaydolmasını sağlamak için konutun bir teşvik olarak kullanılmasını onayladı.

Trump “evsizlik belasını sona erdirme” sözü vermişti. Başkanlığının son yılı olan 2020’de, evsizliği deneyimleyen insanların sayısı üst üste dördüncü yıl artmıştı.

Covid-19 salgınının ilan edilmesinden iki ay önce, Ocak 2020’de tek bir gecede, yaklaşık 580.000 kişi (ya da ülkedeki her 10.000 kişiden yaklaşık 18’i) evsizdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English