Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’de şirketler fiyatları düşürmeye yanaşmıyor

Yayınlanma

Financial Times’ta (FT) yer alan habere göre, Fed ve Biden yönetimi yetkilileri, şirketlerin fiyat artışlarını pandemi öncesi seviyelere düşürme konusundaki isteksizliğinin enflasyonu soğutma çabalarını baltalama riski taşıdığından endişe duyuyor.

Fed’inbu yılki politika müzakerelerini oylayacak olan Richmond Fed başkanı Thomas Barkin, ‘perakendecilerin temel ev ürünleri üreticilerini ABD’li müşterilere aktarabilecekleri indirimler sunmaya zorlama yeteneklerini yeniden kazanıp kazanmadıklarını’ yakından inceliyor.

Barkin, salı günü FT’ye verdiği röportajda, “Covid’den önceki 30 yıl boyunca enflasyon o kadar aşağıdaydı ki, şirketler herhangi bir fiyatlandırma gücüne sahip olmadıklarını düşünmeye şartlanmıştı. Küreselleşme, elverişli bir demografi vardı. Kimse Home Depot’a [ev geliştirme perakendecisi] fiyat artışıyla girmek istemedi,” dedi.

Fakat Barkin’e göre şu anda ‘üreticiler’in eli daha kuvvetli. Ona göre perakendeciler, üreticileri daha fazla indirim yapmaya başlamaya teşvik etmeye çalışmak için zorluyor ama pazarlık güçleri Covid öncesine göre daha az çünkü tedarikçilerle navlun maliyetleri, işçilik maliyetleri, küreselleşmeden uzaklaşma konusunda hâlâ çok sayıda anlaşmazlık var.

Barkin, “Bu büyük perakendecilerin fiyat artışlarını sistemden çıkarması biraz zaman alacak,” iddiasında bulundu.

Örneğin ABD’nin en büyük tüketim malları üreticisi Procter & Gamble, ekim ayında yaptığı açıklamada ‘işgücü enflasyonunun tedarik zinciri boyunca ve maliyetlerinde devam ettiğini’ söyledi.

Richmond Fed ve Duke Üniversitesi’nin yaptığı araştırma, şirketlerin neredeyse yüzde 60’ının bu yıl fiyatları 2020’den önce yaptıklarından daha fazla artırmayı planladığını gösterdi.

Barkin, tüketicilerin bu fiyat artışlarına satın alımları azaltarak yanıt verip vermediğini izliyor. Eğer tüketiciler harcamaya devam ederlerse, mevcut 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25 ile yüzde 5,5 arasındaki faiz oranlarını düşürmeye başlama konusunda daha isteksiz olacak.

Öte yandan perakendeciler, tüketiciye sundukları kendi marka ürün yelpazesini genişleterek güçlerinin bir kısmını geri kazanmayı başarıyorlar. 

ABD’nin mega perakendecisi Walmart, son mali raporunda enflasyonun daha normal seviyelere döndüğünü gördüğünü söyledi. 2021’de fiyatlarını 1 dolardan 1,25 dolara yükselttiğinde manşetlere çıkan indirim zinciri Dollar Tree, sınırlı sayıda üründe 1 dolarlık satışa yeniden başladı.

FT Michigan Ross anketi ise seçmenlerin yarısından fazlasının Biden yönetiminde iktisadi olarak daha da kötüleştiklerine inandığını gösterdi. Ankete katılanların yüzde 40’ından fazlası, Demokrat politikaları fiyatların hâlâ artmasının üç ana nedeninden biri olarak görüyor ve ankete katılanların yüzde 57’si büyük şirketlerin yüksek enflasyondan yararlandığına inanıyor.

AMERİKA

Trump, Hazine Bakanlığına eski Soros yöneticisi Bessent’i atadı

Yayınlanma

Seçilmiş başkan Donald Trump’ın karar vermekte zorlandığı Hazine Bakanlığına, uzun yıllar George Soros’un yanında çalışmış hedge fonu yöneticisi Scott Bessent getirildi.

Bessent kararı açıklanınca, Financial Times’a göre, Wall Street ve piyasalar “rahat bir nefes aldı.”

Bessent, Wall Street Journal’a (WSJ) yaptığı açıklamada, göreve gelir gelmez seçilmiş başkanın vergi indirimi ve gümrük vergisi vaatlerini yerine getirmeye odaklanacağını söyledi.

Gazetenin haberine göre Bessent, ayrıntılara girmese de, gümrük tarifelerinin yürürlüğe konması ve harcamaların azaltılmasının da odak noktası olacağını söyledi.

Habere göre deneyimli hedge fonu yöneticisi, “doların dünyanın rezerv para birimi statüsünü korumak” için çalışacağını da sözlerine ekledi.

Makro hedge fonu Key Square Group LP’yi yöneten Bessent, Trump’ın gelecek yıl sona erecek olan 2017 vergi indirimlerinin bir kısmının yenilenmesi ve finansal düzenlemelerin gevşetilmesini içeren seçilmiş başkanın gündeminin uygulanmasında çok önemli olacak.

Bessent’in seçimi, Trump’ın dönüşünün küresel piyasalarda sarsıntılara yol açacağına dair beklentileri azaltmasıyla, dünya genelinde para birimlerinin dolar karşısında yükselişini hızlandırdı.

Bloomberg, Wall Street tecrübesine sahip Bessent’in seçilmesinin piyasadaki etkin özneler arasında yarattığı rahatlama hissinin altını çiziyor. Bessent, ticaret kısıtlamalarının uygulanmasında kademeli bir yaklaşım çağrısında bulundu ve tarifelerin tam boyutu konusunda müzakereye açık göründü.

Hong Kong’daki Societe Generale’de stratejist Stephen Spratt, müşterilere gönderdiği bir notta, Bessent’in “emin ellerde” bir aday olduğu yönündeki piyasa görüşünün, daha alışılmışın dışında ve daha az nitelikli bir aday riskinin fiyatlandırılmasıyla, ABD Hazine tahvillerinde bir rahatlama rallisi görebileceğini yazdı.

Spratt, Bessent’in tarifelerin kademeli olarak uygulanması gerektiği ve şu anda tartışılan vergilerin “maksimalist” pozisyonlar olduğu görüşünün Asya para birimlerine yardımcı olacağını söyledi.

Trump Bessent’i “hoş görünümlü bir adam ve Wall Street’teki en zeki adamlardan biri” olarak nitelendirmişti.

Milyarder George Soros için 1990’larda ve 2010’larda iki kez çalışan ve Soros’a milyarlar kazandıran Bessent, ayrıca Suudi Arabistan’ın en zengin ailelerinden birine ve Japonya’nın son başbakanı Shinzo Abe’ye kadar dünyanın en zengin yatırımcıları ve en etkili politika yapıcılarından bazılarıyla ilişkiler kurdu.

Forbes’a göre kariyerinin çeşitli aşamalarındaki eski meslektaşları onun yatırım zekâsını övüyor. Soros Fon Yönetiminde Bessent ile birlikte çalışan biri, “Biraz çekingen ve sakin biri gibi görünür ama serttir. Aptallara tahammülü yok,” dedi.

Soros’un şirketinde Bessent’e rapor veren bir başka kişi de, “Son derece duygusuz bir adam. Bir anlaşma için 12 ila 16 ay zaman harcadığımız işlemlere dahil olduk. Bu işlemlerin sonuna geldiğimizde ve gerçekler değiştiğinde Scott’ın fikri değişirdi. Bir şeyden vazgeçme yeteneğine sahip,” ifadelerini kullandı.

Kendisine rapor veren bir kişi, Bessent’in “[Soros’tan] korkmayan birkaç kişiden biri olduğunu” söyledi ve “Bence [ikisi] oldukça güçlü bir kombinasyondu,” dedi.

Bessent Trump’ı yıllardır tanıyor. Bir tanıklığa göre, Donald Trump’ın merhum küçük kardeşi Robert Trump’ın eşi Blaine Trump ile iyi arkadaştı. Bessent, Trump’ın 2016’daki açılış komitesine 1 milyon dolar bağışta bulundu ama bu seçim döneminde Trump’ın yanında yer aldı, Trump’ın mitinglerine katıldı ve önemli bir ekonomi danışmanı oldu.

Yine bu seçimde Trump’ı ve diğer Cumhuriyetçi adayları ve komiteleri desteklemek için 3 milyon dolar bağışta bulundu. 

Bessent, seçim arifesinde, Trump kampanyasının son iki mitingine katılmak üzere Pittsburgh ve Grand Rapids’e gitmeden hemen önce Yale Club’dan Forbes’a verdiği bir telefon röportajında, “[Trump] ekonomi politikası konusunda çok sofistike. Konuşmak istediği pek çok şey var,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, nükleer doktrinini güncellemeye hazırlanıyor

Yayınlanma

ABD, Rusya ve Çin’in nükleer kapasitelerini genişletmesi ve şubat ayından bu yana uluslararası silah kontrol anlaşmalarının yapılmaması gerekçesiyle nükleer doktrinini yeniden değerlendirmeye hazırlandığını duyurdu.

ABD’nin Nükleer Politika ve Kitle İmha Silahlarıyla Mücadeleden Sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı Richard Johnson, yaptığı açıklamada, ABD’nin şu anda silah envanterlerini modernize eden ve nükleer silahların ulusal güvenlik stratejilerindeki önemini artıran birden fazla nükleer rakiple karşı karşıya olduğunu vurguladı.

Johnson, Washington’un bu gelişmeler ışığında caydırıcılık doktrinine öncelik vermeye devam ederken, mevcut doktrinin güncel tehditlere karşı revize edilmesi gerekebileceğini belirtti.

Pentagon’un, ABD Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi ile koordineli olarak nükleer caydırıcılığı güçlendirmek için somut adımlar attığını kaydeden Johnson, bu kapsamda B61-13 yerçekimi bombasının modernizasyonunun da bulunduğunu açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığı ayrıca, nükleer silah taşıma kapasitesine sahip Ohio sınıfı denizaltıların teyakkuz durumuna geçirildiğini duyurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 19 Kasım’da yeni nükleer doktrinini onaylayarak, sadece nükleer saldırı durumunda değil, İHA saldırıları, konvansiyonel savaş başlıklı füze saldırıları veya ülke topraklarının bir bölümünün kaybı tehdidi durumunda da nükleer silah kullanımının önünü açtı.

21 Kasım’da Rusya’nın Ukrayna topraklarına düzenlediği kapsamlı füze saldırısının ardından Putin, operasyonun yeni Oreşnik orta menzilli balistik füze sisteminin denemesini içerdiğini açıkladı.

Putin, bu hamlenin Ukrayna ordusunun Bryansk ve Kursk oblastlarına yönelik ABD yapımı ATACMS ve İngiliz-Fransız ortak yapımı Storm Shadow (SCALP) füzeleriyle gerçekleştirdiği saldırılara misilleme niteliğinde olduğunu ifade etti.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Microsoft, Trump’ı Rusya ve Çin “hacklerine” karşı önlem almaya çağırdı

Yayınlanma

Microsoft Başkanı Brad Smith, ABD hükümet yetkililerini ve seçim kampanyalarını hedef aldığı öne sürülen “devlet destekli hack” dalgasının ortasında Donald Trump’a Rusya, Çin ve İran’dan gelen siber saldırılara karşı daha fazla önlem alması çağrısında bulundu.

Aynı zamanda şirketin başkan yardımcısı ve en üst düzey hukuk sorumlusu olan Brad Smith, Financial Times’a (FT) verdiği demeçte siber güvenliğin “uluslararası ilişkilerde daha önemli bir konu olmayı hak ettiğini” söyledi ve ABD’nin seçilmiş başkanına “güçlü bir mesaj” göndermesi çağrısında bulundu.

Smith, “Trump yönetiminin özellikle Rusya, Çin ve İran’dan gelen ulus-devlet siber saldırılarına karşı daha fazla bastıracağını umuyorum. Bugün gördüğümüz düzeydeki saldırılara müsamaha göstermemeliyiz,” dedi.

ABD’li işletmelere yönelik fidye yazılımı saldırıları son yıllarda artış gösterdi ve bu saldırılar genellikle Smith’in Rus hükümeti tarafından “hoş görüldüğünü … ve hatta bazı durumlarda kolaylaştırıldığını” iddia ettiği suç örgütleri tarafından gerçekleştirildi.

Geçtiğimiz hafta ABD kolluk kuvvetleri Çin’i, seçimler öncesinde birçok Amerikan telekom ağına girerek yaygın bir siber casusluk kampanyası yürütmekle suçladı.

Microsoft’a göre müşterileri her gün 600 milyondan fazla siber saldırıya maruz kalıyor

Smith, Joe Biden yönetiminin “siber güvenlik korumalarını güçlendirmede muazzam bir ilerleme” kaydettiğini söyledi fakat “Özellikle diğer ülkeleri bu siber saldırıları gerçekleştirmekten caydırmak ve caydırmak için atılması gereken daha fazla adım var,” diye ekledi.

Yakın zamanda yapılan bir Microsoft araştırması, müşterilerinin her gün 600 milyondan fazla siber saldırıyla karşı karşıya kaldığını ve suç çeteleri ile “ulus-devlet gruplarının” giderek daha fazla bir araya gelerek araçları paylaştığını ve hatta ortak operasyonlar yürüttüğünü ileri sürüyor.

Smith, eylül ayında ABD Senatosu önünde verdiği ifadede Rusya, Çin ve İran’ın bu yıl ABD de dahil olmak üzere küresel seçimlere müdahale etmek için dijital çabalarını artırdıklarını söylemişti.

Microsoft’a güvenlik eleştirileri

Bununla birlikte Microsoft’un kendi güvenlik standartları geçtiğimiz aylarda eleştirilere maruz kaldı.

Mart ayında ABD Siber Güvenlik İnceleme Kurulu tarafından hazırlanan bir raporda, güvenlik kültürünün “yetersiz” olduğu belirtilerek, geçen yıl Çinli bilgisayar korsanlarının Microsoft’un bulut sistemlerinde barındırılan ve ABD hükümetinin üst düzey güvenlik yetkililerine ait olanlar da dahil olmak üzere yüzlerce e-posta hesabına erişmesine izin veren “kaçınılabilir hatalar dizisine” işaret edildi.

Microsoft İcra Kurulu Başkanı Satya Nadella buna cevaben şirketin, personel ücretlerini güvenlikle ilişkilendirmek de dahil olmak üzere “her şeyden önce” güvenliğe öncelik vereceğini söyledi.

Şirket ayrıca müşterilerinin CrowdStrike’ın hatalı güvenlik güncellemesinin neden olduğu temmuz ayındaki küresel BT kesintisi gibi olaylardan daha hızlı kurtulmalarına yardımcı olmak için Windows işletim sisteminde değişiklikler yapıyor.

Smith’ten Afrika ve Orta Doğu’ya dijital teknoloji ihracatı çağrısı

Smith, siber güvenliğin ötesinde, ikinci bir Trump yönetiminin teknoloji endüstrisi üzerindeki kesin etkisini belirlemek için “biraz erken” olduğunu söyledi.

Microsoft yöneticisi, ABD’deki birleşme ve satın alma düzenlemelerinde beklenen herhangi bir liberalleşmenin, dünyanın diğer bölgelerindeki anlaşmaların devam eden incelemesine karşı tartılması gerektiğini söyledi.

Smith ayrıca, Biden yönetiminin teknolojinin Çin’e sızabileceği endişesiyle yapay zeka çiplerine ihracat kontrolleri getirmesinin ardından, ABD hükümetinden özellikle Orta Doğu ve Afrika’ya “kilit Amerikan dijital teknolojilerinin ihracatının hızlandırılmasına yardımcı olması” talebini yineledi.

Smith, “Amerikan teknolojisinin dünyanın bu diğer bölgelerine Çin teknolojisi kadar hızlı ulaşabilmesi için süreçleri standartlaştırmaya gerçekten ihtiyacımız var,” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English