Avrupa
AB’den Çin menşeli elektrikli araçlara ‘sübvansiyon’ soruşturması

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen 13 Eylül Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Çin’in elektrikli araçlara (EV) yönelik sübvansiyonlarına ilişkin bir soruşturma başlatıldığını ve bunun dokuz ay içinde Çin’den gelen EV’lere telafi edici vergi uygulanmasına yol açabileceğini duyurdu.
Leyen Çarşamba günü yaptığı ‘Avrupa Birliği’nin Durumu’ konuşmasında, “Küresel pazarlar şu anda daha ucuz Çin elektrikli otomobilleriyle dolup taşıyor ve bunların fiyatları büyük devlet sübvansiyonlarıyla yapay olarak düşük tutuluyor,” dedi ve bunun Avrupa pazarını bozduğunu iddia etti.
Bir AB yetkilisine göre, Çinli elektrikli otomobil üreticileri Avrupa elektrikli araç pazarındaki paylarını hızla artırıyor. AB yetkilisi, 2022 yılında AB elektrikli araç pazarının %8’ine ulaşan Çinli markaların 2025 yılına kadar %15’lik bir pazar payına ulaşmasını bekliyor.
Soruşturmada ‘Fransız parmağı var’ iddiası
EURACTIV’in haberinde görüşlerine yer verdiği yetkiliye göre, Çin’in sağladığı sübvansiyonlar sayesinde Çinli markalar elektrikli araçlarını Avrupalı markalara kıyasla %20 daha düşük fiyatlarla sunabiliyor.
Son beş yıla ait aylık ticaret verileri, Çin’in AB’ye elektrikli araç ihracatında hızlı bir artış olduğunu, diğer yöndeki ticaretin ise çok durgun kaldığını gösteriyor.
Von der Leyen, Komisyon’un Çin’in elektrikli araç sübvansiyonlarına ilişkin bir soruşturma başlatacağını duyurdu. Bu tür soruşturmalar genellikle Komisyon’un bunları destekleyecek yeterli kanıt olduğundan emin olması halinde başlatılıyor.
Bir Avrupa Komisyonu sözcüsüne göre, soruşturma ‘resen’ başlatıldı, yani Komisyon bir üye devlet ya da Avrupalı bir şirket tarafından yapılan resmi bir talebe karşılık olarak soruşturmayı başlatmadı. Fakat Fransız hükümetinin geçtiğimiz haftalar ve aylar boyunca böyle bir adım atılması için bastırdığı bildiriliyor.
Süreç nasıl ilerleyecek?
AB’nin sübvansiyon karşıtı düzenlemesine dayanan bu tip bir soruşturma soruşturma genellikle 13 ay sürüyor. Bu süre zarfında Avrupa Komisyonu, etkilenen şirketlerin yanı sıra Çin hükümetinden de konuyla ilgili bilgi vermesini isteyecek.
Soruşturma başladıktan sonra Komisyon’un geçici bulgularını açıklaması ve uygulamaya karar verdiği geçici tedbirleri yayınlaması için dokuz aya kadar süresi var. En geç dört ay sonra Komisyon’un almak istediği kesin tedbirleri yayınlaması gerekecek.
Bu tedbirlerin, AB şirketlerinin Çin sübvansiyonları nedeniyle uğradığı düşünülen zarar temelinde hesaplanan telafi edici vergiler şeklinde olacağı belirtiliyor. Komisyon’un şu anda Çin ve Avrupa elektrikli otomobilleri arasındaki fiyat farkını yaklaşık %20 olarak tahmin ettiği göz önüne alındığında, bu, gelecekteki bir telafi edici verginin ne kadar yüksek olabileceğinin ilk göstergesi olabilir.
AB içindeki tepkiler karışık
Renault, Volkswagen ve Jaguar Land Rover gibi otomobil üreticilerini temsil eden Brüksel merkezli otomotiv lobi grubu ACEA, kararı olumlu karşıladı.
ACEA, Avrupa Komisyonu’nun sektörün karşı karşıya olduğu ‘çarpık rekabeti’ fark ettiğine dair ‘olumlu bir sinyal’ olarak değerlendirdi.
Alman otomobil üreticilerinin temsil eden VDA ise temkinli. Grup, ‘Çin’den gelebilecek olası karşı tepkilerin de dikkate alınması gerektiği’ uyarısında bulunarak daha ölçülü bir ton benimsedi.
Çin’in kendi ticari kısıtlamalarıyla misilleme yapma ihtimali, Çin pazarı ile en yüksek ilişkisi olan Alman endüstrisini etkileyebilir.
Çin’den sert tepki
AB’deki Çin Ticaret Odası, Çinli elektrikli araç üreticilerinin artan pazar payının, Komisyon başkanının ima ettiği gibi devlet sübvansiyonlarından değil, iç ve dış pazarda geliştirdikleri ‘önemli bir endüstriyel üstünlükten’ kaynaklandığını savunarak duyuruya ‘güçlü endişelerini ve muhalefetini’ dile getirdi.
Çin Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada ise, soruşturmanın ‘AB de dahil olmak üzere küresel otomotiv endüstrisini ve tedarik zincirini ciddi şekilde bozacak ve çarpıtacak ve Çin-AB ekonomik ve ticari ilişkileri üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olacak çıplak bir korumacı eylem’ olduğu belirtildi.
Bakanlık, “Çin, AB’nin korumacı eğilimlerine ve takip eden eylemlerine yakından dikkat edecek ve Çinli şirketlerin meşru haklarını ve çıkarlarını sıkı bir şekilde koruyacaktır,” dedi.
Avrupa
Almanya’da milyoner sayısı %18 arttı

Federal İstatistik Ofisi’nin açıkladığı rakamlara göre, Almanya’da geliri en az bir milyon avro olan milyoner sayısı %18 artarak 34.500’e yükseldi.
Wiesbaden merkezli istatistikçiler, istatistiklerin mevcut olduğu en son dönem olan 2020 ve 2021 verilerini karşılaştırdı.
Yetkililere göre, zenginlerin sayısındaki artış, 2021’deki yüksek enflasyonla kısmen açıklanabilir. Enflasyon etkisi hesaba katılmadığında, milyonerlerin sayısı 2020’ye göre yine de %12 artmış oluyor.
Milyonerler ortalama 2,8 milyon avro kazandı. On kişiden altısı, gelirinin büyük bir kısmını ticari faaliyetlerden elde etti. Milyonerlerin %20’sinden biraz azı çalışırken, %15’i “serbest meslek” sahibi olarak nitelendiriliyor.
junge Welt’in aktardığına göre sendika bağlantılı Hans Böckler Vakfı (HBS) bu rakamlar hakkında endişelerini dile getirdi. HBS’nin Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü bilimsel direktörü Bettina Kohlrausch çarşamba günü AFP’ye verdiği demeçte, kriz dönemlerinde milyoner sayısındaki artışın yoksulların sayısındaki artışla dengelendiğini söyledi.
Kohlrausch, rakamların özellikle düşük ve orta gelirli birçok insanın Almanya’daki sosyal eşitsizlikle ilgili endişelerinin “haklı” olduğunu gösterdiğini ekledi.
Avrupa
AB ulaştırma bakanları ‘uçuş iptalleri’ konusunda anlaşamıyor

AB ulaştırma bakanlarının yolcu hakları konusunda bir araya geldiği bugün, geciken uçuşlar için tazminat talep etme hakkı belirsizliğini koruyor.
Mevcut AB kurallarına göre, uçuşunuz üç saatten fazla gecikirse tazminat talebinde bulunabiliyorsunuz. Fakat, şu anda AB toplantılarına başkanlık eden Polonya, bu eşiği yükseltmek istiyor. Bu durumda, tazminat almaya hak kazanan gecikmeli uçuşların sayısı azalacak.
Dün dağıtılan AB içi bir uzlaşma metninde, tazminat için bekleme süresinin kısa uçuşlar için dört saate, uzun uçuşlar için altı saate çıkarılması ve çok kısa uçuşlar için özel bir üç saatlik eşik getirilmesi önerildi.
Polonyalıların argümanı, bunun havayolu şirketlerini, kendilerine daha ucuza gelen uçuşları iptal etme davranışından vazgeçmeye teşvik edeceği yönünde. Bir AB diplomatı, “Yolcular, tazminat alıp uçuşlarının iptal edilmesindense, gecikmeli de olsa varış noktalarına ulaşmayı tercih ediyor,” dedi.
Berlin ve Madrid, üç saatlik kuralı korumak istedikleri için engel çıkarıyorlar. BEUC gibi tüketici grupları da bu görüşe katılıyor.
Fakat diplomatlar, İtalya ve İrlanda gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin güçlü olduğu ülkelerin eşik değerinin yükseltilmesinden yana olduklarını belirttiler.
Değişiklikler müşterilerin cebine de yansıyabilir. Berlin, 300 avroluk sabit bir talep ücreti istiyor; ama Polonya’nın uzlaşma teklifinin en yüksek tutarı 500 avro olacak. Şu anda geri talep edilebilen maksimum tutar 600 avro.
2024 yılında uçuşların sadece %65’i zamanında varış noktasına ulaştı ve 2035 yılında gecikmelerin altı kat daha fazla olması bekleniyor.
Avrupa
Moldova: Rusya, Transdinyester’e 10 bin asker konuşlandırmayı planlıyor

Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı olan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını iddia etti. Recean, Moskova’nın bu amaçla eylül ayındaki parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı hedeflediğini öne sürdü.
Moldova Başbakanı Dorin Recean, Rusya’nın Ukrayna’nın Odessa oblastı ile sınırı bulunan ve tek taraflı bağımsızlığını ilan etmiş olan Transdinyester Moldova Cumhuriyeti’ne 10 bin asker konuşlandırmayı planladığını öne sürdü.
Financial Times‘a konuşan Recean, bu bilginin istihbarat verilerine dayandığını ve Kremlin’in bu hamle için eylül ayında yapılacak parlamento seçimlerine müdahale ederek Kişinev’de kendisine sadık bir hükümet kurmayı amaçladığını iddi etti.
Başbakan Recean, “Bu, Moldova demokrasisini baltalamaya yönelik devasa bir çaba. Onlar [Ruslar] Transdinyester bölgesindeki askeri varlıklarını güçlendirmek istiyorlar,” dedi.
Recean, Moskova’nın müdahalesinin “internet propagandası ve partilere ile seçmenlere yönelik yasa dışı para transferlerini içerdiğini” savundu.
Recean’a göre, Rusya 2024 yılında nüfuz kampanyalarına Moldova’nın gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1’ine denk gelen bir meblağ harcadı ve bu durum, AB’ye katılım referandumunun sadece yüzde 0,7’lik bir oy farkıyla geçmesine neden oldu.
Başbakan, “10 bin askerin Ukrayna’nın güneybatı kesimi ile NATO üyesi olan Romanya üzerinde ne tür bir etki ve baskı oluşturacağını tahmin edebilirsiniz,” diye ekledi.
Transdinyester’deki mevcut Rus askeri varlığı
Rusya’nın halihazırda 33 yıldır ayrılıkçıların kontrolünde olan Transdinyester’de az sayıda askeri bulunuyor.
Ancak, bu bölgenin denize çıkışı olmaması ve Ukrayna ile Moldova tarafından çevrelenmiş olması nedeniyle Rusya’nın buraya ek asker göndermesi mümkün görünmüyor.
2023 yılında bölgenin Rusya Federasyonu’ndaki temsilcilik başkanı Leonid Manakov, bölgede 450 Rus barış gücü askerinin konuşlu olduğunu ve toplamda 3 bin 100’e kadar asker yerleştirilebileceğini söylemişti.
Bölgede ayrıca, barış gücü operasyonuna destek sağlayan ve Sovyetler Birliği döneminden kalma 20 bin ton mühimmatın bulunduğu depoları koruyan yaklaşık 1000 kişilik bir Rusya Operasyonel Asker Grubu da bulunuyor.
Moldova’nın talepleri
Moldova, defalarca Kremlin’den, bölgenin “işgalci güçler” ve “ulusal güvenlik tehdidi” olarak algıladığı askerlerini Transdinyester’den çekmesini talep etti.
Benzer bir çağrıyı içeren bir karar Birleşmiş Milletler’de (BM) kabul edilmiş, ancak Rusya bu kararı uygulamayı reddetmişti.
Tiraspol, Moskova’ya çağrıda bulunmuştu
Geçen yılın şubat ayında Tiraspol, Kişinev’in “baskısı”, “soykırım politikası” ve “dilin zorla dayatılması” nedeniyle Moskova’dan müdahale talebinde bulunmuştu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna’da savaşı başlatma kararından bahsederken benzer ifadeler kullanmıştı. Bu durum, benzer bir senaryonun Moldova’ya karşı da devreye sokulabileceği yönünde tahminlere yol açtı.
Savaşın başlamasının ardından Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moldova Cumhurbaşkanı Maya Sandu’nun NATO’ya “can attığı” için Moldova’nın “bir sonraki Ukrayna” olabileceği konusunda defalarca uyarıda bulunmuş ve Rusya’nın “Transdinyester’de yaşayan 220 bin vatandaşının bir başka Batı macerasının kurbanı olmasına izin vermeyeceğini” beyan etmişti.
-
Dünya Basını2 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Görüş2 hafta önce
Rusya ile müzakerelerde aklıselimin galip gelme ihtimali
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Avrupa6 gün önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1