Bizi Takip Edin

AVRUPA

AB’den Rusya’ya ilaç ihracatını yasaklama tehdidi

Yayınlanma

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ‘Evet, Rusya’ya yönelik yaptırımlar işe yarıyor’ başlıklı bir blog yazısı kaleme alarak ülkeye ilaç, gıda, tıbbi cihazlar ve bazı özel tarım makineleri gibi hayati ürünlerin ihracatını yasaklama tehdidinde bulundu.

Yazısında, Brüksel’in Ukrayna’daki askeri müdahale sonrasında Rusya’ya uyguladığı yaptırımların işe yaradığının kanıtı olarak AB ile Rusya arasındaki ticarette 2022’den bu yana yaşanan düşüşü gösteren grafiklere yer veren Borrell, “Şimdiye dek ilaç, gıda, tıbbi cihazlar ve bazı özel tarım makineleri gibi öncelikli olarak özel tüketime yönelik ürünler hâlâ AB ticari kısıtlamalarından muaf,” dedi.

‘Rusya ekonomisi 2022 yılında daraldı’

“Rus ekonomisi 2022 yılında yüzde 2,1 oranında daraldı,” ifadelerini kullanan Borrell, “Özellikle işgalden önce istikrarlı bir şekilde büyüyen imalat 2022 yılı sonunda yüzde 6 azalırken, yüksek ve orta-yüksek teknolojili imalat yıllık yüzde 13 kayıp kaydetti. Motorlu taşıt üretimi bir önceki yıla göre yüzde 48, diğer ulaşım ekipmanları yüzde 13 ve bilgisayar, elektronik ve optik üretimi yüzde 8 azalırken, perakende ticaret yüzde 10 ve toptan ticaret yüzde 17 geriledi,” diye ekledi.

Borrell ayrıca, AB’nin Rusya’dan ithalatındaki (2021’e kıyasla toplamda yüzde 58) ve Rusya’ya ihracatındaki (yıllık ortalamanın yüzde 52 altında) düşüşe ilişkin veriler de sundu.

Yetkili, “Rusya’nın savaşta kullandığı teçhizat ve silahları üretmek için gerekli olan çift kullanımlı ürünler ve ileri teknolojiler konusunda AB’nin ihracatı 2022’de 2019-2021’e kıyasla yüzde 78 oranında düştü,” değerlendirmesini yaptı.

Zaharova: Borell’in açıklamaları neo-Nazizmin tezahürü

TASS’ın aktardığına göre, dünkü basın toplantısında Borrell’in ifadelerine ilişkin soruya yanıt veren Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ülkesini tıbbi malzemelerden mahrum etme tehditlerini kabul edilemez bulduklarını belirterek bunun neo-Nazizmin tezahürü olduğuna vurgu yaptı.

Zaharova, “Borrell ne söylediğinin farkında mı acaba? Teröristlerin, örneğin hastaneleri ve tıbbi tesisleri ele geçirdiklerinde, hastaları rehin aldıklarında ve onları gerekli tıbbi bakımdan mahrum bıraktıklarında böyle düşündüklerinin farkında mı? Belki de kendisine Leningrad kuşatması hatırlatılmalı,” dedi.

Sözcü, “Naziler de aynı mantığı izlemişti; insanları yiyecekten mahrum bırak ve onları kentte ölüme terk et. Naziler böyle hareket etti. Borrell’e bir soru sorulabilir: Leningrad kuşatması ya da Leningrad ablukası hakkında bir şey biliyor mu? Cevabı hayır mı? Danışmanları ona bunun ne olduğunu hatırlatsın. Bu suç teşkil eden Nazi mantığının AB liderliği düzeyinde tekrarlanması da neyin nesi?” diye ekledi.

Ayrıca Zaharova, yaptırımların Avrupa genelinde enflasyon ve enerji maliyetlerinde artışın yanı sıra sanayisizleşmeye neden olduğunu anımsattı.

AVRUPA

Finlandiya kablo hasarının ardından “gölge filo” gemisinin peşinde

Yayınlanma

Finlandiyalı yetkililer Rusya’nın “gölge filosunun” parçası olduğunu iddia ettiği bir petrol tankerini Finlandiya ile Estonya arasındaki elektrik kablosunu kesip kesmediği konusunda soruşturuyor.

Eagle S isimli gemi, çarşamba günü Finlandiya Körfezindeki Estlink 2 denizaltı elektrik kablosunun bağlantısının kesilmesinin ardından Finlandiyalı yetkililer tarafından durduruldu.

Cook Adalarına kayıtlı olan ve gemi takip verilerine göre Rusya’dan Mısır’a petrol taşıyan tanker, iddiaya göre olay sırasında kablonun üzerinden geçerken görüldü.

Financial Times’ın (FT) iddiasında göre yaşlı tanker Rusya’nın “gölge filosunun” bir parçası ve Finlandiya’nın soruşturmasının odağında yer alıyor.

FT’ye konuşan kaynaklar Eagle S’in Finlandiya Körfezindeki üç iletişim kablosunu kesip kesmediği konusunda da soruşturma altında olduğunu sözlerine ekledi.

“Gölge filo”, Rusya’nın petrol ihracatı üzerindeki uluslararası yaptırımları aşmak için kullandığı eski ve genellikle bakımsız gemilerden oluşan gruba verilen isim.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Alexander Stubb perşembe günü güvenlik şefleriyle yaptığı toplantının ardından X’te yaptığı paylaşımda, “Rus gölge filosuna ait gemilerin yarattığı riskleri önleyebilmeliyiz,” dedi.

Yi Peng 3 adlı bir Çin dökme yük gemisi de geçen ay Finlandiya ile Almanya ve İsveç ile Litvanya arasındaki iki veri kablosunun üzerinden, kabloların koptuğu saatlerde geçti ve Danimarka ile İsveç arasındaki uluslararası sularda bir ay boyunca durdu.

Çinli müfettişler geçen hafta İsveç, Danimarka, Almanya ve Finlandiya temsilcilerinin gözlemci olarak hazır bulunduğu gemiye çıktılar. Fakat İsveç Dışişleri Bakanı Pekin’i, İsveçli başmüfettişin gemiye çıkmasına ya da şu anda bölgeyi terk etmiş olan gemiyi incelemesine izin vermediği için eleştirdi.

Soruşturmaya aşina olan kişilere göre Eagle S vakası farklı çünkü gemi Finlandiya sularında gönüllü olarak durdu ve yargı yetkisi konusunda hiçbir soru işareti bırakmadı. Eagle S’in mülkiyeti belirsiz fakat bir Dubai şirketine ait tek gemi gibi görünüyor. Perşembe günü gemi sahibine ulaşma girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı.

Yetkililer Estlink 2 kablosunun kopma nedenini henüz tespit edemediler. Estonya ayrıca bu durumun elektrik arzını etkilemeyeceğini açıkladı.

Kablo, kısa bir süre önce son nükleer santralini faaliyete geçiren Finlandiya’dan Estonya’ya elektrik ihraç etmek için kullanılıyor. Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo da ülkenin elektrik arzının etkilenmeyeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Baltık Denizindeki Finlandiya-Estonya elektrik kablosu zarar gördü

Yayınlanma

Finlandiya Başbakanı, Finlandiya ve Estonya’yı birbirine bağlayan bir denizaltı elektrik kablosunun çarşamba günü koptuğunu ve bunun Baltık Denizindeki kablolar ve enerji boru hatlarıyla ilgili bir dizi olayın sonuncusu olduğunu söyledi.

Finlandiya elektrik şebekesinin operasyon müdürü Arto Pahkin, kamu yayıncısı Yle’ye yaptığı açıklamada sabotaj ihtimalinin göz ardı edilemeyeceğini söyledi.

Finlandiya Başbakanı Petteri Orpo ise kesintinin ülkenin elektrik arzını etkilemediğini söyledi. Orpo, “Yetkililer Noelde bile tetikte olmaya devam ediyor ve durumu araştırıyor,” diye yazdı.

Fingrid, Estonya’ya elektrik gönderen EstLink 2 kablosundaki akımın yerel saatle 12:26’da (TSİ 13:26) kesildiğini söyledi.

Baltık’ta İsveç ve Danimarka’yı birbirine bağlayan iki telekom kablosu da geçen ay kesilmişti.

Şüpheler hızla, izleme sitelerine göre kabloların kesildiği saatlerde kabloların üzerinden geçen Çin gemisi Yi Peng 3’e yönelmişti.

İsveç geçen pazartesi günü yaptığı açıklamada Çin’in savcıların gemiyle ilgili soruşturma yapma talebini reddettiğini ve geminin bölgeyi terk ettiğini söyledi.

Avrupalı yetkililer olayların birçoğunun Ukrayna savaşı ile bağlantılı sabotajlar olduğundan şüphelendiklerini söylüyorlar. Kremlin bu iddiayı “saçma” ve “gülünç” olarak nitelendirerek reddediyor.

İsveç’in Gotland adasından Litvanya’ya uzanan Arelion kablosu 17 Kasım günü erken saatlerde hasar görmüş, Helsinki ile Almanya’nın Rostock limanını birbirine bağlayan C-Lion 1 kablosu ise ertesi gün İsveç’in Oland adasının güneyinde kesilmişti.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Alman borsası Dax’ı 7 şirket kurtardı

Yayınlanma

Almanya’da, ABD’nin teknoloji devlerinden oluşan ve “muhteşem yedili” olarak adlandırılan şirketlere atıfla adlandırılan yedi şirket, ülke ekonomisini saran karamsarlığa meydan okuyarak bu yıl ülkenin borsasında güçlü bir yükseliş sağladı.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre, Frankfurt’ta 40 güvenilir şirketten oluşan bir endeks olan Dax, bu yıl yüzde 18,7 yükselerek Fransa ve Birleşik Krallık’taki göstergeleri geride bıraktı ve bölge genelindeki Stoxx Europe 600 endeksinin yüzde 4,8’lik kazancını da geride bıraktı.

Bu performans, Almanya’nın “trafik lambası” koalisyon hükümetinin, partilerin mali “borç freni” reformları üzerinde anlaşmaya varamamasının ardından kasım ayında çökmesi ve ülkenin şubat ayında erken seçime gitmesi ile zayıf iç büyüme ve siyasi çalkantılara rağmen geldi.

Dax bileşenleri kazançlarının dörtte birinden daha azını Almanya’dan elde ediyor ve bu da örneğin otomotiv devi Volkswagen’in on binlerce işçiyi işten çıkarma ve birkaç fabrikayı kapatma planları yaptığı sarsıntılara karşı bir “tampon oluşturmaya” yardımcı oldu.

Bu yılın borsa getirilerini yönlendiren yedi şirket arasında yazılım devi SAP, savunma şirketi Rheinmetall, Siemens, Siemens Energy, Deutsche Telekom ve sigortacılar Allianz ve Munich Re yer alıyor.

SAP tek başına Dax’ın kazancının yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor ve ticari müşterilerini buluta geçirmesi sayesinde hisseleri yüzde 70’in üzerinde artış gösterdi.

SAP endekste, her ikisi de bu yıl zararda olan Volkswagen ve Mercedes-Benz’in de dahil olduğu otomotiv sektöründen daha büyük bir paya sahip.

SAP, piyasanın bu yıl yapay zekaya maruz kalan hisse senetlerine duyduğu büyük iştahtan yararlandı. Bu amaçla, Kuzey Amerikalı yatırımcıları ve analistleri daha fazla etkilemek için kazanç yayınlama zamanlarını Avrupa sabahlarından ABD piyasasının kapanışından sonraya aldı.

Alman devi, ekim ayında Avrupa’nın en büyük teknoloji şirketi olarak Hollandalı yarı iletken ekipman üreticisi ASML’nin yerini aldı.

Avrupa’da daha fazla savunma harcaması beklentilerinin artmasıyla bu yıl hisse değerleri yüzde 107 yükselen savunma şirketi Rheinmetall’in yanı sıra, yenilenebilir enerjiye yönelik artan talep nedeniyle yüzde 329 değer kazanan Siemens Energy de başı çekenler arasında.

2014 yılında Bayer ve BASF gibi ilaç ve kimya tekelleri ile Mercedes-Benz gibi otomotiv devleri borsada esas ağırlığı oluşturuyordu. 2024 itibariyle ise SAP ve Deutsch Telekom gibi teknoloji ve iletişim devlerinin yanı sıra Siemens, Airbus ve Allianz yer alıyor.

Goldman Sachs makro stratejisti Guillaume Jaisson, piyasanın “iki farklı hikaye” anlattığını, Wall Street’in muhteşem yedi teknoloji hissesine benzettiği piyasa liderlerinin, zayıf Çin tüketicisi ve potansiyel ABD gümrük tarifelerine karşı savunmasız olan bir grup ihracatçının önünde güçlendiğini söyledi.

Zayıflayan Avro da Almanya’nın ihracat odaklı pazarını destekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English